nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
EBÛ BEKR ESSEKKÂF YAŞAMSAL
On dördüncü yüzyılın sonlarında ve on beşinci yüzyılın başlarında Yemen'in Hadramût bölgesinde yaşayan büyük velîlerden İsmi Ebû Bekr bin Abdurrahmân'dır EsSekkâf lakabıyla meşhûr oldu Doğum târihi bilinmemektedir Terîm'de doğdu 1427 (H831) senesinde Terîm'de vefât etti
İlim ve hoş ahlâk sâhibi asîl bir âileye mensûb olan Ebû Bekr esSekkâf, minik yaşından îtibâren ilim öğrenmeye başladı Çocukluğunda babasının ders meclisinde bulunup minik yaşta Kur'ânı kerîmi ezberledi Babasının huzûrunda kalıp tasavvuf ilmini öğrendi Tasavvuf yolunda ilerleyip mânevî derecelere kavuştu Zâhirî ilimlerde ve tasavvufta yüksek derecelere ulaştıktan daha sonra babası ona icâzet, diploma verdi ve insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını izah etmek husûsunda hırka giydirdi Babasının sağlığında iken insanların müşkil meselelerine cevap veren Ebû Bekr esSekkâf, insanlara vâz ve nasîhat ederek onların dünyâ ve âhirette saâdete kavuşmalarına çaba etti Babası onun hakkında; Allahü teâlâ ihtiyarlığımızda Ebû Bekr ile bize fayda verdi Çocuklarımızın terbiye ve yetiştirilmesinde bize tezgâhtar oldubuyurarak oğlunun üstünlüğünü işâret etti Kardeşleri, Ebû Bekr esSekkâf'a çok saygı ve hürmet gösterip ondan istifâde ettiler Kardeşlerinden Ahmed bin esSekkâf; Kardeşim Ebû Bekr'in başı üzerinde meşîhât, şeyhlik tâcını gördümdemiştir
Ömer elMuhdâr da onun hakkında; Eğer Abdurrahmân esSekkâf'ın âile fertleri terâzinin bir kefesinde, Ebû Bekr esSekkâf da öteki kefesinde bulunsa, Ebû Bekr'in bulunduğu taraf ağır kazançdiyerek üstünlüğünü ifâde etti
Ebû Bekr esSekkâf hazretleri Allahü teâlânın emirlerini yapıp, haramlardan kaçınarak ve nefsin istediklerinin tersini yaparak yüksek sırlara vâkıf oldu Lakin bu sırları kimseye açmadan mütevâzî bir halde hayâtını devâm ettirdi Kalbinden Allahü teâlânın sevgisinden başka her şeyi uzaklaştırdı Her hâlinde Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem sünneti seniyyesine uyarak, hakîkat nûrlarına kavuştu Onun bu misal yaşayışını gören insanlar, ondan çok istifâde ettiler
Oğlu Ali bin Ebî Bekr, babası hakkında şöyle dedi: Babam, Resûlullah efendimizin sünnetine tam uyarlamak husûsunda Eshâbı kirâm, Tâbiîn, Tebei tâbiîn ve öteki evliyânın büyükleri gibiydi İslâmiyete alıntı yapmak husûsunda bütün mânileri yenmiş, dünyâya ve dünyâ ehline hiç meyletmemişti Bu yüksek halleri sebebiyle yüksek tecellîlere, büyük derecelere kavuştu İnsanlardan muhtemel olduğu kadar uzakta kaldı Bu sırada kendisine melekût âleminin perdeleri açıldı Pekçok mânevî ihsânlara kavuştu Allahü teâlâ ona gayb hallerini gösterdi Peygamberler, melekler ve velîlerle görüşüp onların makam ve hallerini seyretti Kendisine, kıstak yâni mezar âlemiyle ilgili sırlar açıldı Kabirdeki kimselerin içinde bulundukları nîmetleri ve azâbları müşâhede edip, fark etti Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem rüyâsında ve kurnaz iken görmek şerefine nâil oldu Yer yüzünden Arşa değin olan her şeyi Allahü teâlâ bana bildirdi Eğer bana ihsân edilenleri açıklasam, Terîm halkı; Bu, kıyâmet gününde bizim şefâatçimizdirderdibuyurdu
Ebû Bekr esSekkâf hazretleri, içinde bulunduğu haller sebebiyle yemeden içmeden kesilir günlerce uyumazdı Duyduğu güzel bir ses nedeniyle bulunduğu yerde şaşkın ve kendinden geçmiş bir ülkü dönerdi Bu halde iken kendisine söylenen hiç bir sözü işitmezdi Bâzan yaz gününde kışın soğuğundaki gibi üşür ve titrerdi Oturduğu evin kapılarını kapatır, sırtına kalın elbiseler giyerdi Bâzan da soğuk kış gününde, yaz sıcağında gibi harâretten şikâyet eder, sergisiz bir yer üzerinde yatıverirdi
Pekçok kerâmetleri görülmüş olan Ebû Bekr esSekkâf, talebelerine çölde acıktıkları süre, demin fırından çıkmış sıcak ekmek ikrâm ederdi
Bir defâsında iki birey, şehrin bâzı ileri gelenlerini ziyâret etmek için Terîm'e gelmişlerdi Bir Cumâ günü idi Önce Ebû Bekr esSekkâf'ı aradılar Onu câmide ibâdetle meşgûl buldular Lakin o, güneş sararıp batıncaya kadar câmiden çıkmadı O iki birey, onu bekledi oldukça acıktılar O süre esSekkâf onların yanında geldi ve bir örtü uzatıp; Bunun içindekini alınızbuyurdu Onlar örtüyü açtıklarında; fırından demin çıkmış sıcacık bir ekmek buldular ve doyuncaya kadar yediler Geriye Doğru eksik bir şey kaldı Onu da Ebû Bekr esSekkâf yedi
Bâzı kimseler, ziyâret maksadıyla Terîm'e geldiler Canları kavrulmuş buğday ve et istedi Ebû Bekr esSekkâf'ın huzûruna çıktılar Ebû Bekr esSekkâf, Allahü teâlânın bildirmesiyle onların kalplerinden geçenleri anlayıp, canlarının istediği yiyecekleri getirip ikrâm etti O kimseler onun büyüklüğünü kabûl ettiler ve duâsını alıp, oradan ayrıldılar
Ebû Bekr esSekkâf, birisinin bir kadınla evlenmek istediğini duyunca; Bu adam, o kadınla değil de, o kadının annesi ile evlenecek Annesi evlidir Kocası onu boşayacak, o süre bu kişi bu kadını nikahlayacakbuyurdu Dediği gibi oldu
Bir gün hava kararıp, her taraftan şimşekler çaktı Fazla şiddetli yağmur yağmaya başladı Cümbür Cemaat bütün vâdilerin su ile dolup aktığını zannetti Ebû Bekr esSekkâf; Falan vâdide hiç su akmıyorbuyurdu Gidip baktılar, dediği gibi olduğunu gördüler
Birisi, Ebû Bekr esSekkâf hakkında ileri geri konuştu EsSekkâf; Bu kişinin iki ay sonradan gözleri görmez olur Vefâtından sonradan da evi zorla alınırbuyurdu Orada bulunanlar târihi yazdılar Dediği gibi, iki ay sonradan o kişinin gözleri kör oldu ve evi, vefâtından sonradan zorla alındı
Vâlinin biri, dergâhın hizmetçilerine âit bir malı cebren alıp götürdü Onlar da Ebû Bekr esSekkâf'ı vesîle ettiler ve takviye istediler Sabahtan olunca, vâli gasbettiği şeyleri yolladı ve haklarını helal etmelerini istedi Böyle yapmasının sebebini sorduklarında; Bana şöyle bir zât geldi Yaptığım işin dürüst olmadığını ve aldığımı geri vermedikçe dönmeyeceğini söyledi Beni korkuttu Bunun üstüne hemencecik aldığım malları iâde ettim Sâhiplerinden rızâ ve helâllık diledimdedi
Ahmed bin Ali Habbânî, bayram parası bulmak için Terîm'e geldi Yolda Ebû Bekr esSekkâf ile karşılaştı Ebû Bekr esSekkâf, ona ihtiyâcını sorunca; Çolukçocuğuma sarfetmek için üç dirheme ihtiyacım vardedi EsSekkâf da; Fazla geçmeden aradığını bulacaksınbuyurdu Nihâyet Erciş denilen yerde, Ali bin Mûsâ adlı biri, ihtiyâcı olan üç dirhemi ona verdi
ÖĞRETMEN TALEBESİNİ UNUTMAZ
Bir talebesi, yanına hanımı olduğu halde bir vâdide yolunu kaybetti Hem şiddetli bir şekilde susadılar O talebe, hocası Ebû Bekr esSakkâf'ı vesîle ederek duâ etti ve takviye istedi O esnâda uyudu Rüyâsında, atına binmiş bir halde hocasını fark etti ve hocası ona; Seni unutacağımızı mı zannedersin? Öğretmen talebesini unutmazdedi O esnâda uyandı Karşı, elinde su kırbası olan birisi duruyordu Getirdiği suyu içip, kaplarını doldurdular Daha Sonra da o kişi, gidecekleri yolu târif etti
*
On dördüncü yüzyılın sonlarında ve on beşinci yüzyılın başlarında Yemen'in Hadramût bölgesinde yaşayan büyük velîlerden İsmi Ebû Bekr bin Abdurrahmân'dır EsSekkâf lakabıyla meşhûr oldu Doğum târihi bilinmemektedir Terîm'de doğdu 1427 (H831) senesinde Terîm'de vefât etti
İlim ve hoş ahlâk sâhibi asîl bir âileye mensûb olan Ebû Bekr esSekkâf, minik yaşından îtibâren ilim öğrenmeye başladı Çocukluğunda babasının ders meclisinde bulunup minik yaşta Kur'ânı kerîmi ezberledi Babasının huzûrunda kalıp tasavvuf ilmini öğrendi Tasavvuf yolunda ilerleyip mânevî derecelere kavuştu Zâhirî ilimlerde ve tasavvufta yüksek derecelere ulaştıktan daha sonra babası ona icâzet, diploma verdi ve insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını izah etmek husûsunda hırka giydirdi Babasının sağlığında iken insanların müşkil meselelerine cevap veren Ebû Bekr esSekkâf, insanlara vâz ve nasîhat ederek onların dünyâ ve âhirette saâdete kavuşmalarına çaba etti Babası onun hakkında; Allahü teâlâ ihtiyarlığımızda Ebû Bekr ile bize fayda verdi Çocuklarımızın terbiye ve yetiştirilmesinde bize tezgâhtar oldubuyurarak oğlunun üstünlüğünü işâret etti Kardeşleri, Ebû Bekr esSekkâf'a çok saygı ve hürmet gösterip ondan istifâde ettiler Kardeşlerinden Ahmed bin esSekkâf; Kardeşim Ebû Bekr'in başı üzerinde meşîhât, şeyhlik tâcını gördümdemiştir
Ömer elMuhdâr da onun hakkında; Eğer Abdurrahmân esSekkâf'ın âile fertleri terâzinin bir kefesinde, Ebû Bekr esSekkâf da öteki kefesinde bulunsa, Ebû Bekr'in bulunduğu taraf ağır kazançdiyerek üstünlüğünü ifâde etti
Ebû Bekr esSekkâf hazretleri Allahü teâlânın emirlerini yapıp, haramlardan kaçınarak ve nefsin istediklerinin tersini yaparak yüksek sırlara vâkıf oldu Lakin bu sırları kimseye açmadan mütevâzî bir halde hayâtını devâm ettirdi Kalbinden Allahü teâlânın sevgisinden başka her şeyi uzaklaştırdı Her hâlinde Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem sünneti seniyyesine uyarak, hakîkat nûrlarına kavuştu Onun bu misal yaşayışını gören insanlar, ondan çok istifâde ettiler
Oğlu Ali bin Ebî Bekr, babası hakkında şöyle dedi: Babam, Resûlullah efendimizin sünnetine tam uyarlamak husûsunda Eshâbı kirâm, Tâbiîn, Tebei tâbiîn ve öteki evliyânın büyükleri gibiydi İslâmiyete alıntı yapmak husûsunda bütün mânileri yenmiş, dünyâya ve dünyâ ehline hiç meyletmemişti Bu yüksek halleri sebebiyle yüksek tecellîlere, büyük derecelere kavuştu İnsanlardan muhtemel olduğu kadar uzakta kaldı Bu sırada kendisine melekût âleminin perdeleri açıldı Pekçok mânevî ihsânlara kavuştu Allahü teâlâ ona gayb hallerini gösterdi Peygamberler, melekler ve velîlerle görüşüp onların makam ve hallerini seyretti Kendisine, kıstak yâni mezar âlemiyle ilgili sırlar açıldı Kabirdeki kimselerin içinde bulundukları nîmetleri ve azâbları müşâhede edip, fark etti Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem rüyâsında ve kurnaz iken görmek şerefine nâil oldu Yer yüzünden Arşa değin olan her şeyi Allahü teâlâ bana bildirdi Eğer bana ihsân edilenleri açıklasam, Terîm halkı; Bu, kıyâmet gününde bizim şefâatçimizdirderdibuyurdu
Ebû Bekr esSekkâf hazretleri, içinde bulunduğu haller sebebiyle yemeden içmeden kesilir günlerce uyumazdı Duyduğu güzel bir ses nedeniyle bulunduğu yerde şaşkın ve kendinden geçmiş bir ülkü dönerdi Bu halde iken kendisine söylenen hiç bir sözü işitmezdi Bâzan yaz gününde kışın soğuğundaki gibi üşür ve titrerdi Oturduğu evin kapılarını kapatır, sırtına kalın elbiseler giyerdi Bâzan da soğuk kış gününde, yaz sıcağında gibi harâretten şikâyet eder, sergisiz bir yer üzerinde yatıverirdi
Pekçok kerâmetleri görülmüş olan Ebû Bekr esSekkâf, talebelerine çölde acıktıkları süre, demin fırından çıkmış sıcak ekmek ikrâm ederdi
Bir defâsında iki birey, şehrin bâzı ileri gelenlerini ziyâret etmek için Terîm'e gelmişlerdi Bir Cumâ günü idi Önce Ebû Bekr esSekkâf'ı aradılar Onu câmide ibâdetle meşgûl buldular Lakin o, güneş sararıp batıncaya kadar câmiden çıkmadı O iki birey, onu bekledi oldukça acıktılar O süre esSekkâf onların yanında geldi ve bir örtü uzatıp; Bunun içindekini alınızbuyurdu Onlar örtüyü açtıklarında; fırından demin çıkmış sıcacık bir ekmek buldular ve doyuncaya kadar yediler Geriye Doğru eksik bir şey kaldı Onu da Ebû Bekr esSekkâf yedi
Bâzı kimseler, ziyâret maksadıyla Terîm'e geldiler Canları kavrulmuş buğday ve et istedi Ebû Bekr esSekkâf'ın huzûruna çıktılar Ebû Bekr esSekkâf, Allahü teâlânın bildirmesiyle onların kalplerinden geçenleri anlayıp, canlarının istediği yiyecekleri getirip ikrâm etti O kimseler onun büyüklüğünü kabûl ettiler ve duâsını alıp, oradan ayrıldılar
Ebû Bekr esSekkâf, birisinin bir kadınla evlenmek istediğini duyunca; Bu adam, o kadınla değil de, o kadının annesi ile evlenecek Annesi evlidir Kocası onu boşayacak, o süre bu kişi bu kadını nikahlayacakbuyurdu Dediği gibi oldu
Bir gün hava kararıp, her taraftan şimşekler çaktı Fazla şiddetli yağmur yağmaya başladı Cümbür Cemaat bütün vâdilerin su ile dolup aktığını zannetti Ebû Bekr esSekkâf; Falan vâdide hiç su akmıyorbuyurdu Gidip baktılar, dediği gibi olduğunu gördüler
Birisi, Ebû Bekr esSekkâf hakkında ileri geri konuştu EsSekkâf; Bu kişinin iki ay sonradan gözleri görmez olur Vefâtından sonradan da evi zorla alınırbuyurdu Orada bulunanlar târihi yazdılar Dediği gibi, iki ay sonradan o kişinin gözleri kör oldu ve evi, vefâtından sonradan zorla alındı
Vâlinin biri, dergâhın hizmetçilerine âit bir malı cebren alıp götürdü Onlar da Ebû Bekr esSekkâf'ı vesîle ettiler ve takviye istediler Sabahtan olunca, vâli gasbettiği şeyleri yolladı ve haklarını helal etmelerini istedi Böyle yapmasının sebebini sorduklarında; Bana şöyle bir zât geldi Yaptığım işin dürüst olmadığını ve aldığımı geri vermedikçe dönmeyeceğini söyledi Beni korkuttu Bunun üstüne hemencecik aldığım malları iâde ettim Sâhiplerinden rızâ ve helâllık diledimdedi
Ahmed bin Ali Habbânî, bayram parası bulmak için Terîm'e geldi Yolda Ebû Bekr esSekkâf ile karşılaştı Ebû Bekr esSekkâf, ona ihtiyâcını sorunca; Çolukçocuğuma sarfetmek için üç dirheme ihtiyacım vardedi EsSekkâf da; Fazla geçmeden aradığını bulacaksınbuyurdu Nihâyet Erciş denilen yerde, Ali bin Mûsâ adlı biri, ihtiyâcı olan üç dirhemi ona verdi
ÖĞRETMEN TALEBESİNİ UNUTMAZ
Bir talebesi, yanına hanımı olduğu halde bir vâdide yolunu kaybetti Hem şiddetli bir şekilde susadılar O talebe, hocası Ebû Bekr esSakkâf'ı vesîle ederek duâ etti ve takviye istedi O esnâda uyudu Rüyâsında, atına binmiş bir halde hocasını fark etti ve hocası ona; Seni unutacağımızı mı zannedersin? Öğretmen talebesini unutmazdedi O esnâda uyandı Karşı, elinde su kırbası olan birisi duruyordu Getirdiği suyu içip, kaplarını doldurdular Daha Sonra da o kişi, gidecekleri yolu târif etti
*