iltasyazilim
FD Üye
EBU ZERRİ’LGIFARİ (R A)
Gıfar kabilesinden olan Ebu Zerr el Gıfari (ra)’ın asıl adı Cündüb b Cenade’dir Peygamber Efendimiz (sav)’in dostlarındandır Efendimiz (sav) ona Mesih’ülİslam lakabını takmıştır Sebebi ise; Ebu Zerr (ra)’nın kabilesi cahiliye döneminde yol keser kervanları sayar kısacası geçiminin çoğunu eşkıyalık yaparak sağlardı
O zamanlar genç yaştaki Ebu Zerr (ra) yaptıklarının doğru olmadıklarını sezer ve bir arayış içine girer daha İslam ortaya çıkmadan kendi kendine bir olan Allah’a inanılması gerektiğini savunmaya başlarVe hatta kendine has bir ibadet geliştirir bununda Namaza benzer olduğunu daha sonraları söylerSahabeler sorarlar peki ne tarafa dönüp ibadet ediyordun? O da Allah beni ne tarafa yöneltirse diye buyurur
Ebu Zerr (r a )’nın İslam’la şereflenmesi hakkında kaynaklarda farklı anlatımlar vardır Bir rivayete göre Gıfari Hz’nin kardeşi Mekke ye gider geri döndüğünde doğruca yanına gelerek Mekke de bir zatın bulunduğunu bu kişinin peygamber olduğunu söyleyip Allah’ın varlığından ve birliğinden bahsettiğini ve bu söylediklerinin kendisi şair olduğu için şiir olmadığını ,boş ve kuru gürültülü laflar olmadığını anlatır
Ebu Zerr (ra) sanki böyle bir şey bekliyordur Mekke’ye gider Orada zayıf bir adam bulur ve sorar kendisine sapıtmış dediğiniz adam nerede diye o adamda işte bir sapıtmış daha diye işaret eder ve o bölgenin bütün insanları taş ve sopalarla üzerine saldırırBayılana kadar döverler Kalktığında dikili taşlar gibi kırmızı idim derMekke de otuz gün kalır ve zemzem suyundan başka yiyeceği olmazAma zemzemin mucizesi doyurucu olduğu için şişmanlamıştır bile
Peygamber Efendimiz(sav)’i bulması o en güzel an ise gece karanlığı çökmüş Mekkeliler uyumuştur Ay aydınlığında iki kadın putlara ibadet edip Kabe’yi tavaf ediyorlardıTavaf sırasında Ebu Zerr Hz yanına geldilerO da bunların odundan başka bir şey olmadığını bunlara ibadetinde hiçbir anlamı olmadığını söyler kadınlar yaygara kopararak giderlerGiderken Resulullah a(sav)ve Hz Ebu Bekir’e rastlarlarEfendimize birinin Kabe ile örtüsünün arasında olduğunu söylerlerResulullah (sav) Hacerül Esvet’i öper Hz Ebu Bekir(ra) ile Kabe’yi tavaf edip namaz kılarlarNamazı bitince onu İslam’ın selamı ile ilk selamlayan ben oldumSelam sana Ya Resulullah! Dedim derSana da selam Allah’ın rahmeti de buyurur peygamberimizKim olduğunu sorarlarGıfardanım der Bu sırada peygamber Efendimize Peygamberlik hallerinden bir hal olur Bir süre sonra peygamberimiz başını kaldırıp ve ne zamandan beri buradasın der O da cevap verir ve Hz Ebu Bekir (ra)’a giderlerOrada Taif’in kuru üzümünden yerlerEbe Zerr (ra) Peygamberimizin çevresinde Ebu Bekir Sıddık (ra) da kalabildiği kadar kalır, Peygamber (sav ) O’na kabilesine tebliğ yapmasını söyler O da kabilesine döner ve İslam’ı tebliğ eder Kabilesinin yarısı Müslüman olur diğer yarısı da peygamber Efendimiz Medine’ye teşrif edince Müslüman olurlar Resulullah (sav) “Allah onları mağfiret etsin “diye dua etmişlerdir
Diğer kaynaklardaki rivayetler ise ; Kabe’de Ebu Zerr (ra)’ı Hz Ali (kv) bulur onu üç gün misafir ederGizlice peygamber Efendimiz (sav)’in yanına götürürPeygamberimizin huzurunda İslam’ı kabul eder Şimdilik Müslüman olduğunu gizli tutup memleketine dönmesini,İslam’ın yayılması haberi gelince dönüp gelmesini tavsiye ederfakat Ebu Zerr (ra) Kelimei şahadeti herkesin içinde haykıracağını söyler
Kureyşlilerin Kabe’de toplu halde bulunduğu sırada gider ve
“ Ey Kureyş! Bütün varlığımla bilir, size de bildiririm ki Allah’tan başka ibadet edilecek hiçbir İlah yoktur ve Hz Muhammed Allah’ın kulu ve resulüdür der
Müşrikler hemen kalkarak saldırdılar ve İbni Abbas onu müşriklerin ellerinden kurtardı ve şöyle dedi: O Gıfar kabilesindendirGıfar kabilesi sizin kervan yollarının üzerinde bulunurO’nu öldürürseniz siz zararlı çıkarsınız diye zar zor kurtardıBuna benzer olaylar birkaç defa daha yaşanır Kaynaklarda Ebu Zerr (ra) İslamla şereflenenlerin beşincisi veya altıncısı olarak geçerEbu Zerr (ra) cesareti ve atılganlığıyla o kadar büyük bir şöhret yapmıştır tâ ki ismini duyan olduğu yerde korkudan titrerdi
Ebu Zerr (ra) Resulullah (sav)’in kendisine: Lehçe sahibi olarak Meryem oğlu İsa’nın benzeri Ebu Zerr’ den daha doğru ve daha vefakar olanı ne gök kubbesi gölgelendirmiş ne de yeryüzü sırtında taşımıştır Dediğini söylemiştir
Daha sonraları Ebu Zerr (ra) Tebük Seferine katılmışZor şartlarda olan bu seferde büyük sabır göstermiştir Şöyle ki devesi çok yavaş gittiğinden dolayı gruptan geride kalmıştır O da devesindeki eşyaları sırtına alıp yürüyerek devam etmiştir Bu durumu gören Peygamberimiz (sav) O’na “ Allah Ebu Zerr’e rahmet etsinYalnız yaşadı, yalnız, ölecek ve yalnız haşrolunacaktır Buyurdular
Ebu Zerr (ra) Peygamber Efendimiz (sav)’ in vefatından sonra Hz Osman (ra)’in halifeliği devrinde vefat etmiştir Hz Osman devrinde İslam fetihlerinden sonra ele geçirilen yeni yerlerin kültürlerinin İslam’da meydana getirdiği değişikliği sürekli olarak kimseden çekinmeden açıkça dile getirmiş, devrindeki ihtilafları gidermiş ve ihtilafın çok kötü olduğunu söylemiştir
Ebu Zerr (ra)’nın vefatı çok anlamlıdırKendisi yapısı gereği yalnızlıktan hoşlanan bir kimse olduğu, son dönemlerinde halkın yaşayışının değişmesi sebebiyle ve halifenin de isteğiyle Medine’nin dışındaki Rebeze denilen yere yerleşti
Ömrünün sonlarına doğru artık evi harap olmuş, sırtında elbisesi kalmamıştıEbu Zerr (ra) hasta yatağındayken hanımı: “Seni defnedecek güç kuvvet bende yokSana kefen olarak saracak elbisemiz de yok diyerek ağlamaya başlamıştı O da bunu görünce şöyle devam etti: Peygamberimiz (sav) bir topluluğa sizden biriniz ıssız bir çölde vefat edecek ve O’na müminlerden bir grup rastlayacak dediO toplulukta bulunan herkes insanların bulunduğu yerlerde vefat ettiBeni de mutlaka bulan mümin bir topluluk olacaktır Dedi Gerçekten de vefat ettikten hemen sonra Müslümanlardan oluşan bir kervan geldi ve O’nu kefenleyip Rebeze’ye gömdüler
Peygamber Efendimizin (sav) dediği gibi olduYalnız yaşadı, yalnız öldü ve yalnız haşrolunacaktır
Ebu Zerr (ra) kendisine istemediği bir şey teklif edildiği zaman zahitlere mahsus bir eda ve güler yüz ile, hoşsohbetliliğini de ileri sürerek reddederdi İlk mutasavvıf ve zahitlerden kabul edilir
Ebu Zerr (ra) Peygamber Efendimiz (sav) bana şu öğütlerde bulunmuştur der:
? Fakirleri sevmemi ve onlara yaklaşmamı emretti
? Maddi yönden kendimden aşağı olanlara bakmamı, yukarı olanlara bakmamamı emretti
? Hiç kimseden bir şey istemememi emretti
? Onlar gelmeseler bile yakın akrabayı ziyaret etmemi emretti
? Acı olsa bile hakkı söylememi emretti
? Allah hakkında hiçbir kimsenin kınamasından korkmamamı emretti
? Ve arşın altında bir hazine olan “La havle vela kuvvete illa billahı çok zikretmemi söyledi
Gıfar kabilesinden olan Ebu Zerr el Gıfari (ra)’ın asıl adı Cündüb b Cenade’dir Peygamber Efendimiz (sav)’in dostlarındandır Efendimiz (sav) ona Mesih’ülİslam lakabını takmıştır Sebebi ise; Ebu Zerr (ra)’nın kabilesi cahiliye döneminde yol keser kervanları sayar kısacası geçiminin çoğunu eşkıyalık yaparak sağlardı
O zamanlar genç yaştaki Ebu Zerr (ra) yaptıklarının doğru olmadıklarını sezer ve bir arayış içine girer daha İslam ortaya çıkmadan kendi kendine bir olan Allah’a inanılması gerektiğini savunmaya başlarVe hatta kendine has bir ibadet geliştirir bununda Namaza benzer olduğunu daha sonraları söylerSahabeler sorarlar peki ne tarafa dönüp ibadet ediyordun? O da Allah beni ne tarafa yöneltirse diye buyurur
Ebu Zerr (r a )’nın İslam’la şereflenmesi hakkında kaynaklarda farklı anlatımlar vardır Bir rivayete göre Gıfari Hz’nin kardeşi Mekke ye gider geri döndüğünde doğruca yanına gelerek Mekke de bir zatın bulunduğunu bu kişinin peygamber olduğunu söyleyip Allah’ın varlığından ve birliğinden bahsettiğini ve bu söylediklerinin kendisi şair olduğu için şiir olmadığını ,boş ve kuru gürültülü laflar olmadığını anlatır
Ebu Zerr (ra) sanki böyle bir şey bekliyordur Mekke’ye gider Orada zayıf bir adam bulur ve sorar kendisine sapıtmış dediğiniz adam nerede diye o adamda işte bir sapıtmış daha diye işaret eder ve o bölgenin bütün insanları taş ve sopalarla üzerine saldırırBayılana kadar döverler Kalktığında dikili taşlar gibi kırmızı idim derMekke de otuz gün kalır ve zemzem suyundan başka yiyeceği olmazAma zemzemin mucizesi doyurucu olduğu için şişmanlamıştır bile
Peygamber Efendimiz(sav)’i bulması o en güzel an ise gece karanlığı çökmüş Mekkeliler uyumuştur Ay aydınlığında iki kadın putlara ibadet edip Kabe’yi tavaf ediyorlardıTavaf sırasında Ebu Zerr Hz yanına geldilerO da bunların odundan başka bir şey olmadığını bunlara ibadetinde hiçbir anlamı olmadığını söyler kadınlar yaygara kopararak giderlerGiderken Resulullah a(sav)ve Hz Ebu Bekir’e rastlarlarEfendimize birinin Kabe ile örtüsünün arasında olduğunu söylerlerResulullah (sav) Hacerül Esvet’i öper Hz Ebu Bekir(ra) ile Kabe’yi tavaf edip namaz kılarlarNamazı bitince onu İslam’ın selamı ile ilk selamlayan ben oldumSelam sana Ya Resulullah! Dedim derSana da selam Allah’ın rahmeti de buyurur peygamberimizKim olduğunu sorarlarGıfardanım der Bu sırada peygamber Efendimize Peygamberlik hallerinden bir hal olur Bir süre sonra peygamberimiz başını kaldırıp ve ne zamandan beri buradasın der O da cevap verir ve Hz Ebu Bekir (ra)’a giderlerOrada Taif’in kuru üzümünden yerlerEbe Zerr (ra) Peygamberimizin çevresinde Ebu Bekir Sıddık (ra) da kalabildiği kadar kalır, Peygamber (sav ) O’na kabilesine tebliğ yapmasını söyler O da kabilesine döner ve İslam’ı tebliğ eder Kabilesinin yarısı Müslüman olur diğer yarısı da peygamber Efendimiz Medine’ye teşrif edince Müslüman olurlar Resulullah (sav) “Allah onları mağfiret etsin “diye dua etmişlerdir
Diğer kaynaklardaki rivayetler ise ; Kabe’de Ebu Zerr (ra)’ı Hz Ali (kv) bulur onu üç gün misafir ederGizlice peygamber Efendimiz (sav)’in yanına götürürPeygamberimizin huzurunda İslam’ı kabul eder Şimdilik Müslüman olduğunu gizli tutup memleketine dönmesini,İslam’ın yayılması haberi gelince dönüp gelmesini tavsiye ederfakat Ebu Zerr (ra) Kelimei şahadeti herkesin içinde haykıracağını söyler
Kureyşlilerin Kabe’de toplu halde bulunduğu sırada gider ve
“ Ey Kureyş! Bütün varlığımla bilir, size de bildiririm ki Allah’tan başka ibadet edilecek hiçbir İlah yoktur ve Hz Muhammed Allah’ın kulu ve resulüdür der
Müşrikler hemen kalkarak saldırdılar ve İbni Abbas onu müşriklerin ellerinden kurtardı ve şöyle dedi: O Gıfar kabilesindendirGıfar kabilesi sizin kervan yollarının üzerinde bulunurO’nu öldürürseniz siz zararlı çıkarsınız diye zar zor kurtardıBuna benzer olaylar birkaç defa daha yaşanır Kaynaklarda Ebu Zerr (ra) İslamla şereflenenlerin beşincisi veya altıncısı olarak geçerEbu Zerr (ra) cesareti ve atılganlığıyla o kadar büyük bir şöhret yapmıştır tâ ki ismini duyan olduğu yerde korkudan titrerdi
Ebu Zerr (ra) Resulullah (sav)’in kendisine: Lehçe sahibi olarak Meryem oğlu İsa’nın benzeri Ebu Zerr’ den daha doğru ve daha vefakar olanı ne gök kubbesi gölgelendirmiş ne de yeryüzü sırtında taşımıştır Dediğini söylemiştir
Daha sonraları Ebu Zerr (ra) Tebük Seferine katılmışZor şartlarda olan bu seferde büyük sabır göstermiştir Şöyle ki devesi çok yavaş gittiğinden dolayı gruptan geride kalmıştır O da devesindeki eşyaları sırtına alıp yürüyerek devam etmiştir Bu durumu gören Peygamberimiz (sav) O’na “ Allah Ebu Zerr’e rahmet etsinYalnız yaşadı, yalnız, ölecek ve yalnız haşrolunacaktır Buyurdular
Ebu Zerr (ra) Peygamber Efendimiz (sav)’ in vefatından sonra Hz Osman (ra)’in halifeliği devrinde vefat etmiştir Hz Osman devrinde İslam fetihlerinden sonra ele geçirilen yeni yerlerin kültürlerinin İslam’da meydana getirdiği değişikliği sürekli olarak kimseden çekinmeden açıkça dile getirmiş, devrindeki ihtilafları gidermiş ve ihtilafın çok kötü olduğunu söylemiştir
Ebu Zerr (ra)’nın vefatı çok anlamlıdırKendisi yapısı gereği yalnızlıktan hoşlanan bir kimse olduğu, son dönemlerinde halkın yaşayışının değişmesi sebebiyle ve halifenin de isteğiyle Medine’nin dışındaki Rebeze denilen yere yerleşti
Ömrünün sonlarına doğru artık evi harap olmuş, sırtında elbisesi kalmamıştıEbu Zerr (ra) hasta yatağındayken hanımı: “Seni defnedecek güç kuvvet bende yokSana kefen olarak saracak elbisemiz de yok diyerek ağlamaya başlamıştı O da bunu görünce şöyle devam etti: Peygamberimiz (sav) bir topluluğa sizden biriniz ıssız bir çölde vefat edecek ve O’na müminlerden bir grup rastlayacak dediO toplulukta bulunan herkes insanların bulunduğu yerlerde vefat ettiBeni de mutlaka bulan mümin bir topluluk olacaktır Dedi Gerçekten de vefat ettikten hemen sonra Müslümanlardan oluşan bir kervan geldi ve O’nu kefenleyip Rebeze’ye gömdüler
Peygamber Efendimizin (sav) dediği gibi olduYalnız yaşadı, yalnız öldü ve yalnız haşrolunacaktır
Ebu Zerr (ra) kendisine istemediği bir şey teklif edildiği zaman zahitlere mahsus bir eda ve güler yüz ile, hoşsohbetliliğini de ileri sürerek reddederdi İlk mutasavvıf ve zahitlerden kabul edilir
Ebu Zerr (ra) Peygamber Efendimiz (sav) bana şu öğütlerde bulunmuştur der:
? Fakirleri sevmemi ve onlara yaklaşmamı emretti
? Maddi yönden kendimden aşağı olanlara bakmamı, yukarı olanlara bakmamamı emretti
? Hiç kimseden bir şey istemememi emretti
? Onlar gelmeseler bile yakın akrabayı ziyaret etmemi emretti
? Acı olsa bile hakkı söylememi emretti
? Allah hakkında hiçbir kimsenin kınamasından korkmamamı emretti
? Ve arşın altında bir hazine olan “La havle vela kuvvete illa billahı çok zikretmemi söyledi