Ebussuud efendinin fetvaları
Ebussuud efendi ve kanuni
Ebussuud Efendi,İstanbul civarında Muderris koyunde doğdu Babasından, zamanın alimlerinden, bilhassa buyuk İslam alimi Şeyhulislam İbni Kemal'den okuduktan sonra muderris, Bursa ve İstanbul kadısı, Rumeli kazaskeri ve 1548'de şeyhulislam oldu
Kanuni Sultan Suleyman ve Sultan İkinci Selim zamanlarında 27 yıl kadar Şeyhulislamlıkta bulunmuş, devrin en buyuk alimlerinden biridir Babası Şeyh Muhiddin Mustafa İmadiyeli olduğu icin ona da İmadi diyenler vardır
Ebussuud Efendi Kanuni Sultan Suleyman zamanında 22, Sultan İkinci Selim zamanında ise 6 yıla yakın bu gorevde kaldı 84 yaşında olen Ebussuud Efendi, Eyub civarında yaptırdığı mektebin yanına gomuldu Osmanlı şeyhulislamları icinde en onemlilerinden biridir İrşadul Aklıselim adlı bir Kuran tefsiri ile fetvaları meşhurdur Şahsiyeti o kadar un saldı ki olumunde Mekke ve Medine halkları da cenaze namazı kıldı Uskup'te bir cami, İstanbul'da bir hamamı vardır ve İstanbul'un meşhur caddelerinden biri onun adını taşır Turkce şiirleri, duzgun ve kuvvetli olduğu gibi Arap edebiyatının en başarılı eserlerinden sayılır
Ebussuud Efendi guler yuzlu, tatlı sozluydu Cok duşunur, az konuşurdu Son derece sade giyinirdi Comertti, elindekini paylaşmayı severdi Konuşurken sozlerini yerli yerinde şakalarla susler, bu yuzden cocuklar ona bayılırdı O da cocukları pek sever, onlarla yakından ilgilenirdi Sıradan insanları bile ciddiye alır, basit sualleri bile geciştirmez, muhatabı anlayıncaya kadar da izah ederdi 23 Ağustos 1574′te vefat etti Gidip gormek isteyenler, ruhuna bir fatiha okumak isteyenler icin mubarek kabri, Eyup Meydanında adıyla anılan Darul Hadisin bahcesindedir
Ebussuud efendi ve kanuni Sultan Suleyman
Bir gun Kanuni Sultan Suleyman, sarayın bahcesinde armut ağaclarını kurutan karıncaların telef edilmesi icin Şeyhulislam EbussuUd Efendiden aşağıdaki beyitle fetva istedi:
Dırahta ger ziyan etse karınca Zararı var mıdır anı kırınca?
Yani: Eğer ağaca karınca zarar verse, onu oldurmek caiz midir? diye sordu
Padişahın bu fetva talebi uzerine, EbussuUd Efendi de şoyle bir beyitle cevap verdi:
Yarın Hakkın anına varınca Suleymandan hakkın alır karınca!
Bir karıncayı bile incitmekten cekinecek kadar mukemmel bir manevi terbiyeden gecmiş bulunan Kanuni hem dirayetli bir kumandan, zeki ve teşkilatcı bir devlet adamı ve hem de alim ve edip bir şahsiyetti
Ayasofya vakıflarına ait dukkanların kira bedelleri yukseltme kararıyla yaşanan Kiracılar durum kendilerine tebliğ edildiğinde itiraz edip şikayetlerini Kanuni Sultan Suleymana kadar ilettiler Vakfın son derece zengin olduğunu, dukkanların mevcut gelirinin giderlere fazlasıyla yettiğini, dolayısıyla kira bedellerinin artırılmasına gerek bulunmadığını, esasen kendileri de Musluman ve dar gelirli oldukları icin daha yuksek miktarda kira munasip olsa dahi kendilerine kolaylık gosterilmesinin dinen caiz olduğunu anlattılar Haklılardı Kanuniye gore Esnaf tespit edilen kirayı odemekte zorlanabilirdi Huzuruna gelen heyeti dinledikten sonra kira bedellerinin bir yıl daha sabit kalmasına dair ferman yazdırdı Kanuni Amaclarına ulaşmış olmanın mutluluğu icindeki esnaf ferman yazıldıktan sonra kapıp Şeyhulislam Ebussuud Efendinin kapısına dayandı Gereğinin uygulanması icin fermanı kadılara tebliğ gorevi Şeyhulislama aitti Kayıtlarda Ebussuud Efendinin fermanı okur okumaz itiraz etti var
Bu fermanı tamim etmem
Padişah fermanı ile kira tespiti yapılamaz Zira yanlış olan bir şey padişahın emriyle yapıldığında meşru olmaz, haram olan nesne ferman ile helal olmaz Bu hususlarda Emri Şeri Şerif budur Şeri hukumlere
vakıf iken onları hukumsuz saymak, Kurana muhaliftir
Esnaf soluğu Kanuninin huzurunda aldı Durumu arz etiler Kanuni Şeyhulislamın itiraz gerekcesini dinledi, boynunu buktu Şeyhin sozu haktır dedi ve geri gonderdi esnafı
Kanuni kendisine lakabını kazandıran kurallar manzumesini vazederken de Ebussuud Efendinin fetvalarından yararlanmıştı
Tarih: 7 Eylul 1566 Yer: Suleymaniye Camii Muhteşem mabedin ibadete acılışının uzerinden henuz bir ay bile gecmemişken, Suleymaniye Camiinin banisi Kanuni Sultan Suleyman avludaki musalla taşına uzatılmıştır Cenaze namazını Şeyhulislam Ebussuud Efendi kıldıracaktır Saf bağlanır İmam yuksek sesle niyet eder: Er kişi niyetine! Cihana hukmeden Kanuni Sultan Suleymanın hukumdarlığı oracıkta son bulmuştur! Namaz ve dualar biter Haklar, hıckırıklar arasında helal edilir Ve cenaze, şimdiki turbesinin bulunduğu yerde acılan mezara konur Tam perdeler kapatılmak uzereyken, mezar başına nefes nefese gelen bir saraylı, desturla mezara atlayıp getirdiği cekmeceyi ozenle mezara yerleştirmeye calışır Boyle şey şimdiye kadar ne gorulmuş, ne duyulmuştur Musluman mezarına eşya koymak caiz değildir Ebussuud Efendi hemen mudahale eder: Geri dur be adam, ne yapıyorsun? Saraylı, sımsıkı tuttuğu cekmeceye bakarak konuşur:Vasiyeti yerine getiriyorum Ebussuud Efendi: Ne vasiyeti? Padişah vasiyeti Olduğunde kabrine koymam şartıyla bu cekmeceyi bana emanet etmişti Filanla falan da şahittir Gosterdiği şahitler de bunu doğrularlar Ancak Ebussuud Efendiyi ikna edemezler Olmaz oyle şey, caiz değil! diye diretir Cekmeceyi adamın elinden almak icin uzanır Adam da vermek istemeyince hafiften bir cekiştirme yaşanır O arada cekmecenin kapağı acılır Bir suru kağıt sacılır etrafa Ebussuud Efendi kağıtlardan birini alıp okuyunca, kıpkırmızı kesilir, Sultan Suleymanın mezarına bakarak şoyle mırıldanır: Ah Suleyman! Sen kendini kurtardın Bakalım Ebussuud ne yapacak? Cekmecenin icinde, Sultan Suleymanın sağlığında yaptığı icraatlara Ebussuud Efendinin verdiği uygunluk fetvaları vardı Padişah, butun yaptıklarını fetvaya bağlamış, boylece kendini bir bakıma garantiye almıştı, ama fetvayı veren Şeyhulislam Ebussuud Efendi ne yapacaktı? Bu yuzden kahırlanıyordu
Alıntıdır
Ebussuud efendi ve kanuni
Ebussuud Efendi,İstanbul civarında Muderris koyunde doğdu Babasından, zamanın alimlerinden, bilhassa buyuk İslam alimi Şeyhulislam İbni Kemal'den okuduktan sonra muderris, Bursa ve İstanbul kadısı, Rumeli kazaskeri ve 1548'de şeyhulislam oldu
Kanuni Sultan Suleyman ve Sultan İkinci Selim zamanlarında 27 yıl kadar Şeyhulislamlıkta bulunmuş, devrin en buyuk alimlerinden biridir Babası Şeyh Muhiddin Mustafa İmadiyeli olduğu icin ona da İmadi diyenler vardır
Ebussuud Efendi Kanuni Sultan Suleyman zamanında 22, Sultan İkinci Selim zamanında ise 6 yıla yakın bu gorevde kaldı 84 yaşında olen Ebussuud Efendi, Eyub civarında yaptırdığı mektebin yanına gomuldu Osmanlı şeyhulislamları icinde en onemlilerinden biridir İrşadul Aklıselim adlı bir Kuran tefsiri ile fetvaları meşhurdur Şahsiyeti o kadar un saldı ki olumunde Mekke ve Medine halkları da cenaze namazı kıldı Uskup'te bir cami, İstanbul'da bir hamamı vardır ve İstanbul'un meşhur caddelerinden biri onun adını taşır Turkce şiirleri, duzgun ve kuvvetli olduğu gibi Arap edebiyatının en başarılı eserlerinden sayılır
Ebussuud Efendi guler yuzlu, tatlı sozluydu Cok duşunur, az konuşurdu Son derece sade giyinirdi Comertti, elindekini paylaşmayı severdi Konuşurken sozlerini yerli yerinde şakalarla susler, bu yuzden cocuklar ona bayılırdı O da cocukları pek sever, onlarla yakından ilgilenirdi Sıradan insanları bile ciddiye alır, basit sualleri bile geciştirmez, muhatabı anlayıncaya kadar da izah ederdi 23 Ağustos 1574′te vefat etti Gidip gormek isteyenler, ruhuna bir fatiha okumak isteyenler icin mubarek kabri, Eyup Meydanında adıyla anılan Darul Hadisin bahcesindedir
Ebussuud efendi ve kanuni Sultan Suleyman
Bir gun Kanuni Sultan Suleyman, sarayın bahcesinde armut ağaclarını kurutan karıncaların telef edilmesi icin Şeyhulislam EbussuUd Efendiden aşağıdaki beyitle fetva istedi:
Dırahta ger ziyan etse karınca Zararı var mıdır anı kırınca?
Yani: Eğer ağaca karınca zarar verse, onu oldurmek caiz midir? diye sordu
Padişahın bu fetva talebi uzerine, EbussuUd Efendi de şoyle bir beyitle cevap verdi:
Yarın Hakkın anına varınca Suleymandan hakkın alır karınca!
Bir karıncayı bile incitmekten cekinecek kadar mukemmel bir manevi terbiyeden gecmiş bulunan Kanuni hem dirayetli bir kumandan, zeki ve teşkilatcı bir devlet adamı ve hem de alim ve edip bir şahsiyetti
Ayasofya vakıflarına ait dukkanların kira bedelleri yukseltme kararıyla yaşanan Kiracılar durum kendilerine tebliğ edildiğinde itiraz edip şikayetlerini Kanuni Sultan Suleymana kadar ilettiler Vakfın son derece zengin olduğunu, dukkanların mevcut gelirinin giderlere fazlasıyla yettiğini, dolayısıyla kira bedellerinin artırılmasına gerek bulunmadığını, esasen kendileri de Musluman ve dar gelirli oldukları icin daha yuksek miktarda kira munasip olsa dahi kendilerine kolaylık gosterilmesinin dinen caiz olduğunu anlattılar Haklılardı Kanuniye gore Esnaf tespit edilen kirayı odemekte zorlanabilirdi Huzuruna gelen heyeti dinledikten sonra kira bedellerinin bir yıl daha sabit kalmasına dair ferman yazdırdı Kanuni Amaclarına ulaşmış olmanın mutluluğu icindeki esnaf ferman yazıldıktan sonra kapıp Şeyhulislam Ebussuud Efendinin kapısına dayandı Gereğinin uygulanması icin fermanı kadılara tebliğ gorevi Şeyhulislama aitti Kayıtlarda Ebussuud Efendinin fermanı okur okumaz itiraz etti var
Bu fermanı tamim etmem
Padişah fermanı ile kira tespiti yapılamaz Zira yanlış olan bir şey padişahın emriyle yapıldığında meşru olmaz, haram olan nesne ferman ile helal olmaz Bu hususlarda Emri Şeri Şerif budur Şeri hukumlere
vakıf iken onları hukumsuz saymak, Kurana muhaliftir
Esnaf soluğu Kanuninin huzurunda aldı Durumu arz etiler Kanuni Şeyhulislamın itiraz gerekcesini dinledi, boynunu buktu Şeyhin sozu haktır dedi ve geri gonderdi esnafı
Kanuni kendisine lakabını kazandıran kurallar manzumesini vazederken de Ebussuud Efendinin fetvalarından yararlanmıştı
Tarih: 7 Eylul 1566 Yer: Suleymaniye Camii Muhteşem mabedin ibadete acılışının uzerinden henuz bir ay bile gecmemişken, Suleymaniye Camiinin banisi Kanuni Sultan Suleyman avludaki musalla taşına uzatılmıştır Cenaze namazını Şeyhulislam Ebussuud Efendi kıldıracaktır Saf bağlanır İmam yuksek sesle niyet eder: Er kişi niyetine! Cihana hukmeden Kanuni Sultan Suleymanın hukumdarlığı oracıkta son bulmuştur! Namaz ve dualar biter Haklar, hıckırıklar arasında helal edilir Ve cenaze, şimdiki turbesinin bulunduğu yerde acılan mezara konur Tam perdeler kapatılmak uzereyken, mezar başına nefes nefese gelen bir saraylı, desturla mezara atlayıp getirdiği cekmeceyi ozenle mezara yerleştirmeye calışır Boyle şey şimdiye kadar ne gorulmuş, ne duyulmuştur Musluman mezarına eşya koymak caiz değildir Ebussuud Efendi hemen mudahale eder: Geri dur be adam, ne yapıyorsun? Saraylı, sımsıkı tuttuğu cekmeceye bakarak konuşur:Vasiyeti yerine getiriyorum Ebussuud Efendi: Ne vasiyeti? Padişah vasiyeti Olduğunde kabrine koymam şartıyla bu cekmeceyi bana emanet etmişti Filanla falan da şahittir Gosterdiği şahitler de bunu doğrularlar Ancak Ebussuud Efendiyi ikna edemezler Olmaz oyle şey, caiz değil! diye diretir Cekmeceyi adamın elinden almak icin uzanır Adam da vermek istemeyince hafiften bir cekiştirme yaşanır O arada cekmecenin kapağı acılır Bir suru kağıt sacılır etrafa Ebussuud Efendi kağıtlardan birini alıp okuyunca, kıpkırmızı kesilir, Sultan Suleymanın mezarına bakarak şoyle mırıldanır: Ah Suleyman! Sen kendini kurtardın Bakalım Ebussuud ne yapacak? Cekmecenin icinde, Sultan Suleymanın sağlığında yaptığı icraatlara Ebussuud Efendinin verdiği uygunluk fetvaları vardı Padişah, butun yaptıklarını fetvaya bağlamış, boylece kendini bir bakıma garantiye almıştı, ama fetvayı veren Şeyhulislam Ebussuud Efendi ne yapacaktı? Bu yuzden kahırlanıyordu
Alıntıdır