“Edebiyatta Hatırlamak”
En sevdiğim yazarlar listemde nerelerde saklasam bilemeyecek kadar çok değer verdiğim bir yazarı anlatmak ile başlıyorum, bu yazıma; Milan Kundera, edebiyat ve sanat dünyasına yaptığı katkılar kadar şüphesiz ki psikolojik çözümlemeleriyle de romanlarında; ilkbahar rüzgarında hafif açık kalan algı kapılarımıza davetkar bir tutumla seslenmiştir:
“Yıllar sonra tekrar görüşen iki insanın heyecanını hayal ediyorum. Bir zamanlar sık sık görüşmüşlerdir ve bu yüzden de, aynı yaşanmışlıklarla, aynı anılarla bağlı olduklarını düşünürler. Aynı anılar mı? Yanlış anlamalar burada başlar:anıları aynı değildir. İkisi de geçmişten iki ya da üç durum hatırlamaktadır ama herkesinki kendinedir; anıları birbirine benzemez, birbiriyle örtüşmez; hatta nicel olarak bile birbiriyle kıyaslanamazlar; biri öteki hakkında, onun kendisi hakkında hatırladığından çok daha fazla şey hatırlar.” Milan Kundera- Bilmemek
Üstteki paragrafta Milan Kundera bize hatırlamanın, algılarımızın ve hatta seçici algılarımızın, unutmanın, ilişkilerin bir noktada yaşamın büyük bir sırrını vermiştir: Anımsamak… Beynimizin ücra kıvrımlarında biçimlenen, algılarımızla duyumsadığımız ve tam çalışma yöntemi hakkında gizemin ve araştırmalarım hiç bitmeyeceği türden olan alanımız.
Edebiyat alanında unutmak(!) üstüne milyonlarca harikulade eser verilmişse de hatırlamak hep biraz şiirlerle ilgilidir sanki. (İşte bu alan hakkında birkaç kelam etmeyi bir sonraki yazılarıma saklıyorum. Belki birkaç şiir örneği ile, kimbilir belki de şiir dinletisi ile. Dördüncü paragrafın sonuna sakladığım bilim alanı bize güzel bilgiler vermek üzere yolun tam ortasında duruyor:
Koku Duyusu ve Hatırlama İlişkisi
Bilimsel açıdan ise bazı duyular vardır ki, anımsamayı kolaylaştırıcı şekilde vücudumuz onları zaman içinde düzenlemiştir. Hatırlamak ilk çağdan beri insanların kullanması elzem olan bir materyal olmuştur. Hatırlama kavramına nörobilişsel bir açıdan bakacak olursak, aşağıdaki
alıntıda koku duyusu üzerinden direkt olarak hafızadaki etkin rolüyle bilinen hipokampüs bağlantısı ele alınmıştır:
“Talamus beyne gelen çok sayıda uyaranı alarak korteksin ilgili alanına iletmektedir. Diğer tüm duyu sistemlerinden gelen bilgi serebral kortekse yönlendirilmeden önce talamusta işlenirken koku duyusu doğrudan limbik sistemin amigdala-hipokampal kompleksinde işlenmektedir (Herz ve Engen 1996: 300). Diğer duyular ile koku duyusu arasındaki bu farklılık koku duyusunun bilinçli bir farkındalık olmaksızın organizmanın otomatik davranış şekilleri geliştirmesine sebep olmaktadır.” (Ünver, Fidan (2018, 752)
KOKU DUYUSUNUN DİĞER DUYULARDAN FARKI VE FARKLILIĞIN EVRİMSEL PERSPEKTİFLE DEĞERLENDİRİLMESİ (Reyhan ÜNVER FİDAN)