Romantizm akımı
XVII yuzyıl sonlarında başlayan, klasik edebiyatın yerine gecen, duygu, hayal ve fanteziye yer veren bir sanat ve edebiyat akımı Bu akım, Ronesanstan sonra gittikce uyanan Avrupa milletlerinin daha cok duymağa başladıkları sosyal haksızlıklardan doğma ızdırapların, sanat ve edebiyatta soz konusu olmasıyla hızlanmıştır
Aynı akım, eski Yunan ve Latin geleneklerine bağlı kalan klasiklere karşı; Almanlar, İngilizler, kuzey milletleri gibi, Latin soyundan olmayan Avrupa milletlerini, kendi milli dillerine, Ortacağ tarih ve destanlarına ve yerli hayatlarına değer vermeleriyle gelişmiştir
Romantik edebiyat, kendinden evvelki klasik sanat anlayışına da bir tepkidir Klasik edebiyatın akıcı, mantıkcı, şekilci ve kuralcı olmasına ve kişisel olmayışına karşı, romantik edebiyat hisse, hayale, kişisel duygulara değer verir Dilde, deyim şekillerinde oldukca serbest davranır Klasiklerin hemen yalnız yuksek sınıfın hayatıyla ilgilenmelerine karşı romantikler, geniş halk zumrelerinin hayatı ve ızdırabıyla ilgilidirler
Romantik eserlerde yazar, olaylar karşısında neler duyuyor ve nasıl duyuyorsa, okuyanlar da aynı duyguları o olcude duymaya sevk etmek isteyen bir sanat anlayışı icindedir Romantik yazarlar, başkalarının maceralarından bahsederken bile, daha cok kendi maceralarından ve kendilerinden bahsediyorlarmış gibi eserlerine kendilerini geniş olcude verirler Aynı eserlerde gercekte olmuş ve olabilecek olaylar yanında, yazarın oyle olmasını istediği hayal olaylar da bulunabilir
XVII yuzyıl sonlarında başlayan, klasik edebiyatın yerine gecen, duygu, hayal ve fanteziye yer veren bir sanat ve edebiyat akımı Bu akım, Ronesanstan sonra gittikce uyanan Avrupa milletlerinin daha cok duymağa başladıkları sosyal haksızlıklardan doğma ızdırapların, sanat ve edebiyatta soz konusu olmasıyla hızlanmıştır
Aynı akım, eski Yunan ve Latin geleneklerine bağlı kalan klasiklere karşı; Almanlar, İngilizler, kuzey milletleri gibi, Latin soyundan olmayan Avrupa milletlerini, kendi milli dillerine, Ortacağ tarih ve destanlarına ve yerli hayatlarına değer vermeleriyle gelişmiştir
Romantik edebiyat, kendinden evvelki klasik sanat anlayışına da bir tepkidir Klasik edebiyatın akıcı, mantıkcı, şekilci ve kuralcı olmasına ve kişisel olmayışına karşı, romantik edebiyat hisse, hayale, kişisel duygulara değer verir Dilde, deyim şekillerinde oldukca serbest davranır Klasiklerin hemen yalnız yuksek sınıfın hayatıyla ilgilenmelerine karşı romantikler, geniş halk zumrelerinin hayatı ve ızdırabıyla ilgilidirler
Romantik eserlerde yazar, olaylar karşısında neler duyuyor ve nasıl duyuyorsa, okuyanlar da aynı duyguları o olcude duymaya sevk etmek isteyen bir sanat anlayışı icindedir Romantik yazarlar, başkalarının maceralarından bahsederken bile, daha cok kendi maceralarından ve kendilerinden bahsediyorlarmış gibi eserlerine kendilerini geniş olcude verirler Aynı eserlerde gercekte olmuş ve olabilecek olaylar yanında, yazarın oyle olmasını istediği hayal olaylar da bulunabilir