Edirne Muradiye Camii
Yapılış Tarihi 1436
Edirne ’de 1436 tarihinde inşa edilmiş olan bir kulliye yapısıdır Yapının mimarı kesin olarak bilinmemektedir yalnız mimar Şehabeddin tarafından yapılmış olduğu duşunulmektedir Kulliye camii dışında mevlevihane, imaret, ceşme ve mektepten oluşmaktadır yalnız bugun camii ve hazire bolumu gunumuze sağlam olarak gelebilmiştir
MİMARİ OZELLİKLERİ
Camii zaviyeli planda olup duzgun kesme taştan inşa edilmiştir Guneykuzey istikametinde arka arkaya iki kubbe yanlarında ise birer kubbe ile kuzeyinde beş gozlu son cemaat yeri ve kuzeybatısında tek şerefeli bir minareden meydana gelmektedir Son cemaat yeri tuğla malzemeyle yapılmış olup, uzeri kubbeyle ortulu olan orta bolum yuksek tutulmuş, yanlar ise aynalı carpraz tonozla ortulmuştur Camiye giriş ise bu yuksek tutulan gozden sağlanmış, basık kemerli, mukarnaslı mermer bir tac kapıyla sağlanmıştır Yapının yanlarında bulunan kucuk ve alcak tutulmuş tabhane odaları yer almaktadır Bu odalarda bir ocak, dort tane duvar nişi gorulmektedir Yapı dıştan sade olarak tasarlanmış olsa da icten oldukca suslu ve gorkemlidir Kaliteli ve zengin cini kullanımının yanı sıra usta kalem işleri dikkat cekmektedir Camiinin mihrabı tamamen cini ile kaplı olup, sır altı tekniğinde beyaz zemin uzerine mavi, birbirinden farklı bitkisel ve geometrik motifler ile suslenmiştir Ayrıca II Murad ’ın adı ile uc satır sulus ve iki satır kufi hat ile yazılmış Ali İmran suresinden ayetler yer almaktadır Cinili duvarların ust kısımlarında kabartmalar, bezemeli palmet frizleri yer almaktadır İznik uslubu olan mavibeyaz seramiklerinin kalitesini gosteren bu ciniler Edirne ’de orijinal bir anlayışın olduğunu gostermektedir Yalnız ne yazık ki 2001 yılında bu cinilerin bir coğu zarar gormuştur Gunumuzde cini restorasyonu ile zarar goren parcalar tamamlanmış, calınan cinilerin yerleri ise alcı sıva ile kaplanarak boş bırakılmıştır Camii icinde farklı donemlere ait kalem işleri de bulunmaktadır Bu kalem işlerinden coğu gunumuze ulaşamasa da bugun gorulebildiği kadarıyla bu işler zamanında oldukca başarılı bir şekilde uygulanmıştır Cami icindeki en eski tabaka kırmızı zemin uzerine siyah tahrirli beyaz, sarı ve lacivert bezemelerden oluşmaktadır
Yapı yalnızca cinileri ile değil ahşap işciliği ile de one cıkmaktadır Meandır motifini andıran geometrik suslemeli pencere kapakları ile korkulukları, şebekeli ahşap minberi ve vaaz kursusu bu donemin one cıkan ahşap sanatına ornek oluşturmaktadır Yapının onemi icte bulunan geometrik ve bitkisel motifli firuze, sarı, lacivert, acık yeşil renkteki bu levha ciniler teknik ve uslup acısından Bursa Yeşil Camii ’den sonra gelen en guzel ornekleri oluşturmaktadır Ayrıca mihrabın batısında ustte cerceve icinde yer alan taşın halk tarafından Kabe taşı olarak tanımlanmasından dolayı yapı Edirne Eski Camii ’den sonra ikinci onemli ziyaret yeri olmuştur Son cemaat yerinin ve tackapının uzerinde bulunan Mevlevi Sikkesi bicimindeki motif, tasavvufla ilgili olduğu icin onem taşımaktadır
Yapılış Tarihi 1436
Edirne ’de 1436 tarihinde inşa edilmiş olan bir kulliye yapısıdır Yapının mimarı kesin olarak bilinmemektedir yalnız mimar Şehabeddin tarafından yapılmış olduğu duşunulmektedir Kulliye camii dışında mevlevihane, imaret, ceşme ve mektepten oluşmaktadır yalnız bugun camii ve hazire bolumu gunumuze sağlam olarak gelebilmiştir
MİMARİ OZELLİKLERİ
Camii zaviyeli planda olup duzgun kesme taştan inşa edilmiştir Guneykuzey istikametinde arka arkaya iki kubbe yanlarında ise birer kubbe ile kuzeyinde beş gozlu son cemaat yeri ve kuzeybatısında tek şerefeli bir minareden meydana gelmektedir Son cemaat yeri tuğla malzemeyle yapılmış olup, uzeri kubbeyle ortulu olan orta bolum yuksek tutulmuş, yanlar ise aynalı carpraz tonozla ortulmuştur Camiye giriş ise bu yuksek tutulan gozden sağlanmış, basık kemerli, mukarnaslı mermer bir tac kapıyla sağlanmıştır Yapının yanlarında bulunan kucuk ve alcak tutulmuş tabhane odaları yer almaktadır Bu odalarda bir ocak, dort tane duvar nişi gorulmektedir Yapı dıştan sade olarak tasarlanmış olsa da icten oldukca suslu ve gorkemlidir Kaliteli ve zengin cini kullanımının yanı sıra usta kalem işleri dikkat cekmektedir Camiinin mihrabı tamamen cini ile kaplı olup, sır altı tekniğinde beyaz zemin uzerine mavi, birbirinden farklı bitkisel ve geometrik motifler ile suslenmiştir Ayrıca II Murad ’ın adı ile uc satır sulus ve iki satır kufi hat ile yazılmış Ali İmran suresinden ayetler yer almaktadır Cinili duvarların ust kısımlarında kabartmalar, bezemeli palmet frizleri yer almaktadır İznik uslubu olan mavibeyaz seramiklerinin kalitesini gosteren bu ciniler Edirne ’de orijinal bir anlayışın olduğunu gostermektedir Yalnız ne yazık ki 2001 yılında bu cinilerin bir coğu zarar gormuştur Gunumuzde cini restorasyonu ile zarar goren parcalar tamamlanmış, calınan cinilerin yerleri ise alcı sıva ile kaplanarak boş bırakılmıştır Camii icinde farklı donemlere ait kalem işleri de bulunmaktadır Bu kalem işlerinden coğu gunumuze ulaşamasa da bugun gorulebildiği kadarıyla bu işler zamanında oldukca başarılı bir şekilde uygulanmıştır Cami icindeki en eski tabaka kırmızı zemin uzerine siyah tahrirli beyaz, sarı ve lacivert bezemelerden oluşmaktadır
Yapı yalnızca cinileri ile değil ahşap işciliği ile de one cıkmaktadır Meandır motifini andıran geometrik suslemeli pencere kapakları ile korkulukları, şebekeli ahşap minberi ve vaaz kursusu bu donemin one cıkan ahşap sanatına ornek oluşturmaktadır Yapının onemi icte bulunan geometrik ve bitkisel motifli firuze, sarı, lacivert, acık yeşil renkteki bu levha ciniler teknik ve uslup acısından Bursa Yeşil Camii ’den sonra gelen en guzel ornekleri oluşturmaktadır Ayrıca mihrabın batısında ustte cerceve icinde yer alan taşın halk tarafından Kabe taşı olarak tanımlanmasından dolayı yapı Edirne Eski Camii ’den sonra ikinci onemli ziyaret yeri olmuştur Son cemaat yerinin ve tackapının uzerinde bulunan Mevlevi Sikkesi bicimindeki motif, tasavvufla ilgili olduğu icin onem taşımaktadır