nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Edmund Husserl, Edmund Husserl hayatı, Edmund Husserl felsefesi, Edmund Husserl Kimdir, Edmund Husserl düşüncesi, Edmund Husserl hakkında bilgi
Edmund Husserl Kimdir?
Edmund Husserl, 8 Nisan 1859'da Moravya'da Possnitz'de doğdu 27 Nisan 1938'de Freiburg'da öldü Berlin ve Viyana'da matematik, fizik, astronomi, felsefe eğitimi aldı 1883'ten itibaren matematiksel çözümlemeler içeren çalışmalarıyla uyarı çekti 19011916 yıllarında Göttingen Üniversitesinde matematik ve felsefe dersleri verdi bu vesileyle, zamanının kayda değer düşünürleriyle, örneğin W Dilthey ve M Scheler gibi isimlerle etkileşim halinde oldu
Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir istikamet çizme eğilimi olduğu belirtilebilir, çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonra yapı edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir Husserl Hegelcilik'in etkisini yitirdiği ve YeniKantçılık'ın akademilerde etkili bir zor haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu Felsefe içerisinde bütün metafizik spekülasyonlardan ve bilimci önyargılardan sıyrılmayı açlık eden yepyeni bir açılış yapmaya ve bu hayli emek isteyen başlangıca yerinde, pekin bir felsefe sistematiği oluşturmaya yöneldi ve fenomenoloji olarak aşina felsefe hareketinin temellerini attı Göttingen Üniversitesi'inde verdiği beş dersi Türkçeye çevrilmiştir Bu metin Mantık Araştırmalarıile İdeleradlı eserleri arasındaki bir döneme aittir ve Husserl'in transandantalbir fenomenolojiye geçişini mümkün kılan anahtar kavram indirgemenin(Reduktion) birincil belirdiği yazılardan biridir
Her ne kadar başka filozoflarda da fenomenolojik kavrayışa iki taraflı bir takım felsefi kaygılar görmekteysek de, eşsiz ve özgürleştirici bir felsefi hareket olarak fenomenoloji ilk olarak Husserl kadar, felsefeyi pekin bir inceleme yöntemi olarak düzenlemek amacıyla kullanıldı Husserl'ın fenomenolojisinde, çıkış noktası olarak hocası Franz Brentano'nun belirleyici bir rolü vardır Husserl, kendi fenomenolojik yöntemini dayandırdığı yönelimsellikfikrini Brentano'dan alır ve onu geliştirmek suretiyle hocasında mevcut olmayan özgün bir yönelimsellik anlayışı sunar
Husserl'in amacı her şeyden önce, felsefeyi tabansız önyargılarından kurtarıp ayakları yere sağlam basan bir araştırma yapısına kavuşturmaktır Bu yaklaşıma uygun olarak, kendisinden önce aynı fikre sahip olan düşünürler gibi, o da açıklanmış bir özgül yöntemle felsefenin egemen bir varlık alanına sahip olduğu fikrinden hareket etti Bu özgül varlık alanı kesinlikle fenomenlerden oluşmaktaydı, oysa bunlar bilinen anlamda reelnesnelerden oluşmamaktadır, yani sadece tikel deneyim ve ampirik duyu verisi ile bilinen şeyler değildir Felsefenin görevi, fenomenler dünyasına girmek ve orada şeylerin özsel yapısını görüp anlamaktır Fenomenolojik usul bu noktada devreye girer Buna kadar belirli bir varlık yorumu ışığında somut ve gerçekbir biçimde tekyanlı kavranan nesne ve özne parantez içine alınır, yeni ve köklü bir öznellik alanına geri dönülür, onun bağlılaşığı olarak da yeni bir tarafsız sırık keşfedilirBakış açısında gerçekleşen bu değiştirme fenomenoloji için şeylerin özüne erişim izni veren bir metodolojik başlangıç işlevi görür
Kısaca, özgül bir felsefe disiplini olarak Fenomenoloji'nin kurucusu Husserl'dir, ve Heidegger, MerleauPonty ve Sartre gibi varoluşçu felsefecileri derinden etkilemiş olmanın yanı sıra, daha sonra Foucault ve Jacques Derrida gibi yirminci yüzyılın ikinci yarısında etkilerini hissettiren felsefecilerin düşüncesinde de kayda değer bir rol oynayacaktır *
Edmund Husserl Kimdir?
Edmund Husserl, 8 Nisan 1859'da Moravya'da Possnitz'de doğdu 27 Nisan 1938'de Freiburg'da öldü Berlin ve Viyana'da matematik, fizik, astronomi, felsefe eğitimi aldı 1883'ten itibaren matematiksel çözümlemeler içeren çalışmalarıyla uyarı çekti 19011916 yıllarında Göttingen Üniversitesinde matematik ve felsefe dersleri verdi bu vesileyle, zamanının kayda değer düşünürleriyle, örneğin W Dilthey ve M Scheler gibi isimlerle etkileşim halinde oldu
Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir istikamet çizme eğilimi olduğu belirtilebilir, çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonra yapı edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir Husserl Hegelcilik'in etkisini yitirdiği ve YeniKantçılık'ın akademilerde etkili bir zor haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu Felsefe içerisinde bütün metafizik spekülasyonlardan ve bilimci önyargılardan sıyrılmayı açlık eden yepyeni bir açılış yapmaya ve bu hayli emek isteyen başlangıca yerinde, pekin bir felsefe sistematiği oluşturmaya yöneldi ve fenomenoloji olarak aşina felsefe hareketinin temellerini attı Göttingen Üniversitesi'inde verdiği beş dersi Türkçeye çevrilmiştir Bu metin Mantık Araştırmalarıile İdeleradlı eserleri arasındaki bir döneme aittir ve Husserl'in transandantalbir fenomenolojiye geçişini mümkün kılan anahtar kavram indirgemenin(Reduktion) birincil belirdiği yazılardan biridir
Her ne kadar başka filozoflarda da fenomenolojik kavrayışa iki taraflı bir takım felsefi kaygılar görmekteysek de, eşsiz ve özgürleştirici bir felsefi hareket olarak fenomenoloji ilk olarak Husserl kadar, felsefeyi pekin bir inceleme yöntemi olarak düzenlemek amacıyla kullanıldı Husserl'ın fenomenolojisinde, çıkış noktası olarak hocası Franz Brentano'nun belirleyici bir rolü vardır Husserl, kendi fenomenolojik yöntemini dayandırdığı yönelimsellikfikrini Brentano'dan alır ve onu geliştirmek suretiyle hocasında mevcut olmayan özgün bir yönelimsellik anlayışı sunar
Husserl'in amacı her şeyden önce, felsefeyi tabansız önyargılarından kurtarıp ayakları yere sağlam basan bir araştırma yapısına kavuşturmaktır Bu yaklaşıma uygun olarak, kendisinden önce aynı fikre sahip olan düşünürler gibi, o da açıklanmış bir özgül yöntemle felsefenin egemen bir varlık alanına sahip olduğu fikrinden hareket etti Bu özgül varlık alanı kesinlikle fenomenlerden oluşmaktaydı, oysa bunlar bilinen anlamda reelnesnelerden oluşmamaktadır, yani sadece tikel deneyim ve ampirik duyu verisi ile bilinen şeyler değildir Felsefenin görevi, fenomenler dünyasına girmek ve orada şeylerin özsel yapısını görüp anlamaktır Fenomenolojik usul bu noktada devreye girer Buna kadar belirli bir varlık yorumu ışığında somut ve gerçekbir biçimde tekyanlı kavranan nesne ve özne parantez içine alınır, yeni ve köklü bir öznellik alanına geri dönülür, onun bağlılaşığı olarak da yeni bir tarafsız sırık keşfedilirBakış açısında gerçekleşen bu değiştirme fenomenoloji için şeylerin özüne erişim izni veren bir metodolojik başlangıç işlevi görür
Kısaca, özgül bir felsefe disiplini olarak Fenomenoloji'nin kurucusu Husserl'dir, ve Heidegger, MerleauPonty ve Sartre gibi varoluşçu felsefecileri derinden etkilemiş olmanın yanı sıra, daha sonra Foucault ve Jacques Derrida gibi yirminci yüzyılın ikinci yarısında etkilerini hissettiren felsefecilerin düşüncesinde de kayda değer bir rol oynayacaktır *