Eğer ve Keşkelerimiz

Eğer ve Keşkelerimiz Eğer ve Keşkelerimiz Eğer, herkes soğukkanlılığını kaybedip seni suçladıgı zaman, sen soğukkanlılığını koruyabilirsen; Eğer, herkes senden şüphelendiği halde onların bu şüphesini tutku ile karşılayabilirsen; Eğer, bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan; yahut iftiraya uğrar da, kötüleme ile mukabelede bulunmazsan; ve bununla birlikte ne cok sakin ne de fazla bilgece bir tavırla konuşmazsan; Eğer, düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan; Eğer, afet ve saadetle yüzleşebilir ve bu iki sahtekarı aynı surette karşılayabilirsen; Eğer, hayatını vakfettiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve eğilip kırık aletlerle onu tekrar kurabilirsen; Eğer, meslek işten geçtikten sonra kalbini, sinirlerini ve vücudunu tekrar tam faaliyetle seferber edebilip gayene ulaşmaya çalışabilirsen; ve sana dayan!diyen iradenden baska hiçbir şeyin kalmadığı vakit dişini sıkmasını bilirsen; Eğer, insanlar tabakasıyla konuştuğun halde faziletlerini koruyabilirsen; yahut krallarla dolaştığın halde gururlanıp benliğinden kaybetmezsen; Eğer, ne sevdiğin dostlarının, ne de düşmanlarının sözleri seni incitmezse; Eğer, herkesi sayabilir lakin kimseye fazla bağlanmamayı bilirsen; Eğer, her dakikanın altmış saniyesini doldurabilirsen; O vakit bundan böyle adam olduğunu düşünebilirsin Keşke; Göz göze geldiğim lahza tutsaydım onu kolundan, Keşke; Keşke hayatı daha çok zorlasaydım, Keşke; Daha fazla baksaydım ağlarken gözyaşımın doyulmaz tadına, Keşke; Anneme daha fazla sarılsaydım, Keşke; Vazgeçmeseydin benden , ben bütün özlemlerimle sana sokulmuşken, Keşke; Ayağım takılmadan yürüyebilseydim bu hayatta, Keşke; Beni düşünmediğine dayanabilecek değin büyümüş olsaydım, Keşke; Yalnız uyumak, dikenli bir yatakta çıplak uzanmak kadar acı gelmeseydi bana, Keşke; Git dediğinde arkama bakmadan gidebilecek değin vazgeçmiş olsaydım senden, Keşke; Yağmurda üşütüp hasta olana dek dolaşabilseydim, ayaklarım tutmayana değin beklemeseydim, Keşke; Yanından geçtiğim küçük çocuğun ellerini ısıtabilseydim, Keşke; Yaşam bu kadar ağlarını örmemiş olsaydı hepimiz için, Keşke; Babamın uykusunda tatlı rüya olsaydım, evini bırakan çirkin çocuk değil, Keşke; Bırakıp gidecek değin gözü kara olsaydım herşeyi, Keşke; Keşke ayrıldığını sandığım yollar, içimdeki ülkenin en güzel yamacında birleşse, Keşke; Keşke vazgeçtiklerim tatlı yaramaz çocuklar gibi bekleyip , yakalasalar beni yolun kenarında, Keşke; Keşke birini vereceği bütün acılara katlanacak dek sevseydim, Keşke; Yüzümdeki her kırışıklığın yaşanan bir tecrübe gibi bir anlamı olsaydı acilen, sadece kırışıklık değil, Keşke; Bırak geldiyebilecek kadar gözü kara olsaydın, Keşke; Özlediğimiz biri olsa daima, yanındayken bile özlediğimiz, Keşke; Daha fazla kapı açılsa , içine girip her kokuyu alabileceğim odalar bitmese, Keşke; Zaman yakalamaya çalıştığım ufak bir bisiklet olmasaydı; ben bisikletimle yetişseydim her yere, yetmedi adımlarım yetişmeye, Keşke; Denize bıraktığım küçük bir kan pıhtısı olmasaydı yavrum, ellerine dokunabilseydim hemen keşke Keşke; Yanmış bir şehirde yapayalnız bırakmasaydım gecelerimi, Keşke; Daha çok yıldızlara bakabilseydim yıldızlar bu dek solup, kaybolmamışken, Keşke; Okulun peşinde ben de içip içip sarhoş olsaydım yanımdakilerden korkmadan, Keşke; Evin damında gecenin bir yarısı dere demleyip yıldızlara bakarken daha fazla ağız dolusu gülebilseydik, Keşke; İçimdeki hüzün denizi kocaman ihtişamlı, gürültüyle akıcı bir şelale olsa, Keşke; Annem bizi bırakıp giderken yanına olabilseydim, Keşke; Kaçırdıklarım bir sabahleyin yanımda oluverse, Keşke; Keşke daha fazla sindire sindire, ağzımıza burnumuza bulaştıra bulaştıra yaşayabilseydik bu hayatı, Keşke; Hayallerimin peşinden gitseydim, Keşke; Kimse ‘Keşke’ demeden yaşasa, Keşke; Keşkelerimizi bir bir tüketecek dek vaktimiz olsa… Keşke; keşkelerimiz bu kadar fazla olmasaydı, özel baskı