Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Eğitim Ve Toplum

Hoş geldin! t5mx11 tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Eğitim Ve Toplum

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Eğitim Ve Toplum İlişkisi,
Eğitim Ve Toplumsal Değişiklik,
Eğitim Ve Toplum Hakkında Bilgi

Eğitim Ve Toplum

Uzun yüzyıllar her tarafında eğitim, toplumun ahlâk kurallarının, hesaplı ve politik yapısının belirlediği fakat kesinkes belirlediği ve mevcut toplumsal düzeni tıpkı devam ettirmeyi sağlayacak vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlayan bir sistem olarak görüldü O Kadar oysa, toplum düzeni ve onun felsefî ahlâki ve politik kuralları, öğretmen ile öğrenci arasındaki ilişkiyi, eğitimin amaçlarını, eğiticinin hedeflerini, eğitim araçlarını ve vasıtalarını tek başına belirliyordu Avrupa'da 18 yüzyılın ortalarına değin keza okullarda hem de mektep dışı dinî ve meslekî eğitim kurumlarında verilen eğitim, eğiticilerin öğrenciler üzerindeki muhakkak egemenliğine dayanıyor ve yeni nesiller mevcut toplumsal düzenin devamını karşılamak için zamanın toplumsal ihtiyaçlarına ve gereklerine kadar düzenleniyordu

Tarihte artık klâsik olmuş olan bu tezi ilk defa 1888 yılında WDithey, eğitim, toplumun bir fonksiyonudurbiçiminde formüle etmişti Buna göre eğitim hedefleri toplumun hedeflerinin aynısı idi Eğitim zihin ve hareketleri sosyal yapıya ast ilişkiler kadar, toplumsal kuvvetve politik çıkarlar bakımından belirleniyordu Böylece oysa eğitim, mevcut yönetimyönetilen (iktidarinsanlar) ilişkilerinin sağlamlaştırılarak sürdürülmesine yarıyordu

18 yüzyılın ortalarından itibaren fazla derecede hızlanmış olan toplumsal değişmede eğitim, fazla kayda değer bir rol oynayamadı WF Ogburn'ün kültürel gerikalma(cultural lag, kulturelles Zurückleiben) teorisine göre, toplumdaki tüm kültürel unsurlar benzer değişme sürecini paralel zamanlar içinde geçirmediler; maddî kültürdediğimiz bilim ve teknik keşifleri, bilgi ve metodları, manevî kültür(immaterialle Kultur) dediğimiz toplumsal kurumlar, değerler, kurallar, dünya görüşleri, örgütler vs den daha yavaş bir gelişme gösterdiler ve onların gerisinde kaldılar Ama günümüzde ise bütün tersi bir durumla karşılaşmaktayız Bugün maddî kültür unsurları alabildiğine bir gelişme içinde bulunmalarına karşın, manevî kültür unsurları kayda değer bir gerilik içinde bulunmakta; yeni değerler yaratılmadığı gibi eskilere aleyhinde da gidişat alınmakta ve insanlar büyük bir manevi avarelik içinde bunalımlara düşmektedirler

Genelde Eğitim Sosyolojisinin kurucusu olarak kabul edilen Fransız sosyologu EDurkheim, eğitimi toplumun bir fonksiyonu olarak görmeye devam etti Ona tarafından eğitim, topluma alt değişkenlerden biri idi ve amacı da çocukları ve gençleri, içinde yaşadıkları topluma katmak, oraya armoni yapmalarını sağlamak; bu toplumsal ve politik sistemi anlamalarını ve işleyişine katılmalarını karşılamak idi Hatta bir takım annebabalar istemeseler bile, çocukların başarılı olabilmeleri için, içinde bulundukları toplum düzenine yerinde, sosyal yönden açlık edilen çerçevede geliştirmek zorundadırlar Bu, çocukların hayatta başarılı olabilmeleri için vazgeçilmez bir esastır

Eğitimtoplum ilişkilerindeki bu fazla gösterme insanın ayrıntılarıyla toplum kadar şekillendirildiğini kabul ediyor ve onu, toplum düzeni içindeki sosyal rollerden kendisine uygun düşenleri seçip oynayan bir rol oyuncusuolarak görüyordu Ama bu görüşün bir antitezi olarak, eğitim toplumdan bağımsız bir akıcı olduğu ve toplumun eğitim kadar şekillendirilip değiştirdiği görüşü savunulmaktadır Dilthey'in tezine iyice ters olan bu görüşe göre de toplum, eğitimin bir fonksiyonudur Eğitim, toplumu yenileştirme ve değişiklik, mevcut toplumsal, politik zor ve fikirleri denetleme altına alma, şekillendirme gücüne sahiptir Sosyal bilimler tarihinde bu tip bir görüşün birincil savunucularından biri JGFichte idi Ona kadar, eğitim sisteminde ve bilhassa ilkokul düzeyindeki eğitimöğretim yürüten öğretmenlerin çalışmalarıyla toplum yapısında büyük değişikler olur Fichte, Alman milletinin Napolyon'un işgalinden kurtulmasının fakat bu yolla olası olabileceğini savunuyordu Meşhur Amerikalı eğitim düşünürü J Dewey de 1899'da yayınladığı Eğitim ve Toplumadlı eserinde, eğitim sistemini, toplumsal değişimin direkt bir arabulucu olarak görüyor; toplumsal reformların yapılmasını okullardan bekliyordu

Eğitim ve Toplum
Yukarıda özet olarak laf edilen fikirler, eğitim ile toplum aralarında mantıkla ilgili bir ilişki olduğunu göstermektedir Bu kitapta işlenecek olan eğitim ile toplum arasındaki bağlantılara, hafıza tarihinin birincil dönemlerinden beri uyarı çekilmektedir Platon, Aristoteles, Poseidonius, Çiçero gibi antik Yunan ve Roma dönemi düşünür ve siyasetçilerinin eserlerinde eğitim olgusuna toplumsal, felsefî ve politik yaklaşımlar görülmektedir Ortaçağ hafıza hayatında da, toplumsal yaşam ile eğitim bir görülmeye devam etmiştir Oysa sonra eğitim ve toplum, felsefî ve teolojik görüşlerin kontrolünden kurtulmuştur Bu, İngiltere'de de JLocke; Fransa'da, JJ Rousseau ve Almanya'da JGHerder tarafından gerçekleştirilmiştir Bilimsel ve teknik keşifler, icatlar, gitgide büyüyen nüfus, imal tekniğinde ortaya çıkan yeni düzenlemeler sosyal yaşayış biçimindeki değişiklikleri gerekli kılmıştır sırası gelmişken politik iktidarlar da toplumsal değişmeye bacak uydurmak zorunda kalmışlardır O vakit bu sosyohesaplı şansın dönmesi içerisindeki insanlarda kendi çıkarlarını düşünen, rasyonel davranan, feodal yapılardan ve geleneksel iş bağlarından kurtulan bireyler olarak ortaya çıktılar Bunun sonucu olarak da, eğitim ve öğretim anlayışı ferdin kendini bağımsızlaştırmasına ve toplum yapısındaki değişikliklere uyarlamak zorunda kaldı

JJ Rousseau, ferdin doğuştan olan getirdiği saf tabiatını temele alan bir eğitim teorisi geliştirdi Onun Emile ya da Eğitim Üzerineadlı pedagojik romanında vurgulamak istediği, ferdin doğuştan esas olarak temiz olduğu, oysa feodal toplumun ve eğitim dahil bütün toplumsal kurumların sonradan kişinin temizliğini ve ahlâkını bozduğu idi Ona tarafından eğitim, toplumun, dinî, felsefî, ahlâki ve politik sistemlerin çocuğa kabul ettirilmesi yok; çocuğun serbest gelişimini, tabiî gelişiminisağlayıcı bir düzen olmalı idi Rousseau'nun eğitim anlayışı yalnız bu değildir; onun eğitim anlayışını toplum anlayışı ile birlikte ele almalıdır Ona tarafından toplum, o topluma katılan insanların bağımsız ve akılcı düşünüp anlaşmalarıyla (sosyal sözleşme) kurulmalıdır; bu da ancak demokratik bir cumhuriyet şeklinde mümkündür Onun tabiata geri dönmeşeklindeki eğitim görüşü toplum ve uygarlık düşmanı bir görüş değil, sosyal eşitsizliğe ve çatışmalara yol açan o zamanki eğitim ve toplum düzenine karşısında bir vaziyet alıştır

Rousseau'nun açtığı bu çığır, daha sonra da devam etmiş ve bugün de hâlâ temsilcileri bulunmaktadır Bunların en tanınmışları MJA Condorcet, IKant, Wv Humboldt, KMarx, SFreud, WReich, HMarcuse, JHabermas tır Bunlar eğitimden, insanın kendini gerçekleştirmesi ve haklarını elde etmesi (Emanzipation) yolunda ona yardım etmesini istemekte ve çoğunlukla radikal ütopyalar şeklinde, daha iyi ve çocuklara uygun bir toplum kurulmasını hayal etmektedirler Bunlara tarafından toplumsal statüler, çocukların kimin çocuğu olarak doğduklarına veya ailelerin servetlerine bakılmaksızın, baht eşitliğine dayalı bir eğitim sistemi içinde yetişecek çocukların yükselebilecekleri yerlere tarafından verilmelidir Yani eğitim, bir taraftan çocukları ve gençleri toplumsal ve geleneksel bağlardan kurtardığı gibi, öte yandan da toplumsal inşa, eğitim tarafından emin olmaktadır Toplumun eğitimi ya da eğitimin toplumu belirlediği şeklindeki diyalektik görüşlere gerçekçi bir yaklaşımla bakıldığında bunların sahiden içiçe oldukları, birbirlerini ortak etkiledikleri ve belirledikleri ortaya çıkmaktadır

Eğitimin toplumsal olarak üstlendiği tayin, mantıkla ilgili bir inşa göstermektedir; eğitim hem yetiştirdiği çocukları ve gençleri içinde yaşayacakları topluma uyan birer kişilik olarak yetiştirmek için toplum düzenini ve kültürünü onlara aktarmakta hem de bu çocuklara ve gençlere, toplum yapısını değiştirici, düzeltici ve ileriye götürücü, devamlı kusur bulan düşünceyi vermeye çalışmaktadır

Eğitimde bu iki yöne daima uyarı edilmelidir; gençler hem devlet ve toplum için, onların kültür ve kanunlarına uyacak biçiminde yetiştirilmeli hem de ileriye karşın olumlu değişiklikleri yapabilecek güçte olmalıdırlar Gerçekten birbirine ters gibi görünen bu hususlar, daha dikkatlice incelendiğinde, yalnızca görünüşe göre bir zıtlık olduğu ortaya çıkar; eğitimde her iki husus ne kadar mükemmel bir şekilde gerçekleştirilse, zıtlığın pek süresiz bir şekilde ortadan kalktığı görülecektir Yalnız burada toplumsal ve kişisel ilgi ve ihtiyaçlar çok titiz değerlendirilmelidir
Seçme Parça *
 
858,500Konular
982,396Mesajlar
32,981Kullanıcılar
ilkinsanSon üye
Üst Alt