eğitimde duygusal akıl Bir toplumun çağdaş uygarlık düzeyine yükselmesi ve bir bilim toplumu haline gelebilmesi kuşkusuz ama onu meydana getiren bireylerin aldığı eğitimle doğru orantılıdır Ilk eğitim doğumla birlikte ailede başlar Doğal olarak her annebaba veya bu görevi üstlenen birey kendisi için en dürüst olanı uygulayarak dünyaya yeni gelmiş olan bu yeni bireyi topluma kazandırmaya çalışır Oysa ahali öbür farklıdır ve herkesin kendi adına yaşadığı hayat senaryosu öbür gelişir Hayat akarken yetişkinlerin yaşadığı gündelik sorunlar isteksiz olarak de olsa çocuklara yansır ve bu olumsuzluklar onların yeni oluşmakta olan kişiliklerini öbür boyutlarda etkileyebilir Bu bakımdan çocuğa ailede verilen eğitimin kalitesi büyük siklet taşır Eğitimde aileden daha sonra gelen durak okuldur Mektep temel olarak insanların entelektüel kapasitesini geliştirdiği yerdir ve bu yerde insan zekasının gelişim evrelerine uygun bir şekilde öğrencilerin düzeylerine uygun bilgilerle donatılması beklenir Gerek ilköğretim okullarında, gerekse liselerde ilk kez hedeflenen budur Her çocuk bu okullardan benzer başarıyla mezun olamaz Ülkemizde liseden sonradan istediği üniversiteye girmeyi başararak eğitimini tamamlayabilen gençlerin sayısı epeyce düşüktür Sorun bununla da bitmez, çünkü iyi bir meslek sahibi olmanın ve o işte başarılı olmanın koşulları vardır Dahası, yapılan araştırmalar üniversiteyi başarıyla bitiren her öğrencinin hayatta benzer başarıyı gösteremediğini ve mutlu olamadığını ispatlamıştır Bu bakımdan okulda verilen eğitimin yalnızca data yüklemeye dayalı olması yaşam koşullarına bakıldığında hiç de yeterli olmadığı görülebilir Okullarımızın çocuklara: * gaye belirlemek, * dağıtılmış sorunlara değişik çözümler getirmek, * içten zamanlarda içten kararlar verebilmek, * becerikli dikkate almak gibi yaşamsal yük taşıyan becerilerin de kazandırabilmesi özellikle günümüz şartlarında fazla gereklidir Özellikle de ailesinden yeterli eğitim alamadığını düşündüğümüz çocukları göz önünde bulunduracak olursak müfredatımıza: “hoşlanmak, sevilmek, değerinde atamak, değer bakmak, paylaşmak gibi ekmeksu dek esas gelişim ihtiyaçlarını da dahil etmemiz gerekecektir Bunu hissedebilmenin en iyi yolu şayet de eğitimciler olarak tüm öğrencileri kendi öz çocuklarımız gibi düşünebilmektir Oysa bunu yapabildiğimizde onların bir bütünüyle biz vermezsek nelerden yoksun kalabileceklerini algılayabiliriz Bu bağlamda, sınıfa giren bir öğretmenin yalnızca alan bilgisinin iyi olmasının tatmin edici olmayacağı ortadadır Öğretmen, bölge bilgisini dürüst kanallardan, içten yöntemlerle aktarırken, sevgisini ve insani değerlerini de katması gerektiği yadsınamaz Öğrenmenin şehvetli temellere dayandığı fikri yeni değildir, milattan önce Platona dek dayanır Son yıllarda ayrım edilen gerçek şudur ama bilişsel, hissi ve sosyal benliklerimiz birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır O Kadar ama duygularımız düşüncelerimizi kayda değer ölçüde etkilerken, davranışlarımız duygularımızdan ayrı düşünülemez (Freedman et al, 19971998) Son yıllarda yapılan birçok araştırma, bilişsel yeteneklerin kişinin hayattaki başarısında adamakıllı etkili olmadığını ortaya koymuştur Mesela, Goleman (1995) bilişsel yetenekleri simgeleyen akademik zekası (IQ) yüksek kişilerin yaşamın üstesinden pek da iyi gelemediğini, buna karşılık vasat IQ’ lü kişilerin şaşılacak derecede yaşamda başarılı olmasında hangi etkenlerin rol oynadığı sorusuna yanıt aramıştır Çözüm 1548744013 1548744013 egitimdeduygusalzeka5c4ff552bdca5egitimdeduygusalzeka5c4ff552bdca5 http:wwwtrplatformorgimagessmiliesbiggringif uygusal Zeka ve Duygusal Okuryazarlık “Hissi okuryazarlık temel olarak hem kendi hislerimizi hem de iletişim halinde bulunduğumuz diğer insanların hislerini tanıyabilme, anlayabilme ve yönetebilme yetkinliklerine sahip olmaktır Bu yetkinlikler IQ (akademik akıl) ile ölçülen salt bilişsel yeteneklerden farklıdır ancak onu tamamlar Bu tasvir doğrusu Goleman’ın 1995 yılında çıkardığı “Duygusal Akıl adlı kitabında değindiği duygusal zekayla ilgili kavramsal açıklamaların bir uzantısıdır Dolayısıyla hissi okuryazarlığın gereklerini daha iyi anlayabilmek için bu kavramsal açıklamaları gözden geçirmek gerekir Goleman’a tarafından “şehvetli zeka “kişisel ve “sosyal elde etmek üzere iki asıl yetkinlikten meydana gelir (Gowing, 2001, s 12; Baltaş, 1999) Bireysel Yetkinlikler 1 Kendiyle ilgili farkındalık: Kişinin, kendi iç dünyasını tanıması, tercihlerini yapabilmesi, sahip olduğu gücün ve kaynakların farkında olan olması, * Hissi Farkındalık: Kişinin, kendi duygularını tanıması ve bu duyguların doğurduğu sonuçları ayrım etmesi * Dürüst şekilde kendini değerlendirmek: Kişinin, kendi zinde ve kuvvetsiz yanlarını bilmesi ve buna kadar kendi duygusal sınırlarını belirleyebilmesi * Özgüven: Kişinin, kendisi ve sahip olduğu yetkinlikleriyle ilgili olarak değerli olduğuna inanması 2 Kendini yönetme: Kişinin, kendi iç dünyasını, sahip olduğu dürtüleri, ve elinde yer alan kaynakları yönetebilmesi * Kendini kontrol yapabilmek: Kişinin, içinden gelen duyguları, dürtüleri yoklama edebilmesi * Güvenilirlik: Bireysel tamlık sahibi, keza kendine keza de başkalarına aleyhinde her anlamda dürüst edinmek * Bireysel bilinç sahibi almak: Kişinin, her türlü davranışının sorumluluğunu yüklenebilmesi * Düzen kabiliyeti: Kişinin, hayatına giren değişikliklere ve umulmadık durumlara gerekli esnekliği göstererek uyum sağlayabilmesi id * Yeniliklere açık edinmek: Kişinin yeni fikirlere, yaklaşımlara ve bilgilere açık olması, bunlardan hastalık duymaması 3 Motivasyon: Kişinin amaçlarına ulaşabilmek için duygularını yönlendirebilmesi * Başarıya yönelme: Kişinin, kusursuzluk düzeyine ulaşabilmek için sürekli gelişim çabası içinde olması * Göreve bağlılık: Kişinin, içinde bulunduğu ekibin veya işletmenin hedefleriyle ahenk içinde olması * Girişimcilik: Kişinin, karşısına meydana çıkan fırsatların farkında olan olması ve bu fırsatları değerlendirebilmek için hazır hissetmesi * İyimserlik: Kişinin, karşılaştığı zorluklara ve engellere rağmen hedeflerine dürüst yönelmekte istikrarlı ve ısrarcı olması Sosyal Yetkinlikler 1 Empati: Kişinin, etrafındaki diğer insanların duygularını, ihtiyaçlarını ve kaygılarını anlayabilmesi, bu hoşgörüyle yaşaması * Diğer insanları iyi anlamak: Kişinin, öteki insanların duygularının ve görünüm açılarının farkında olan olması, onların kaygılarıyla samimi bir şekilde (yargılamadan ve savunmaya geçmeden) ilgilenmesi * Diğer insanları : Kişinin, birlikte yaşadığı insanların gelişmekle ilgili ihtiyaçlarını fark ederek onları becerileri doğrultusunda geliştirmesi * Hizmete yönelmek: Kişinin, etrafındaki öteki insanların farklı alanlara yönlendirilmiş ihtiyaçlarını önceden varsayım edebilmesi, bu cins ihtiyaçların olduğunu ayrım edebilmesi ve gerektiğinde severek bunları karşılayabilmesi * Farklılıklarla etkili bir şekilde başa çıkabilmek: Kişinin, etrafındaki ayrı kişilerden kaynaklanan değişik sorunları gelişmeye ve değişmeye karşın birer fırsat olarak değerlendirebilmesi, ve bu fırsatlardan etkili bir şekilde yararlanabilmesi, bunları geliştirebilmesi * Politik farkındalık geliştirmek: Kişinin, herhangi bir topluluktaki duygusal yönlenmeleri ve güç dağılımını çözümleyerek değerlendirebilmesi 2 Sosyal Beceriler: Kişinin, diğer insanların tepkilerini kendi istediği doğrultuda yönlendirebilmesi * Etkin olma: Kişinin, karşısındakileri istediği doğrultuda ikna olabilmek için etkin yöntemler geliştirebilmesi * Irtibat: Kişinin, karşıdaki kişiyi etkin bir şekilde dinlemesi ve onu ikna yapabilmek için mesajın olduğu kadar üslubun da kayda değer olduğunun haberdar olması * Sorun yönetimi: Kişinin, farklı alanlara yönlendirilmiş sorular aleyhinde uzlaşarak çözüme yönelmesi * Önderlik: Kişinin, başka insanlara ilham vermesi ve onları yönlendirmesi * Başkalaşım Yönetimi: Kişinin, değişim sürecini başlatabilmesi ve bu süreci yönetebilmesi * İlişki Belirlemek: Kişinin, anlamlı ve doyumlu ilişkiler kurabilmesi * İşbirliği: Kişinin, diğer insanlarla karşılıklı amaçlar doğrultusunda çalışabilmesi * Ekip Çalışmasına Meyilli Almak: Kişinin, bir grupla birlikte müşterek amaçlar doğrultusunda sinerji yaratacak bir çalışmaya girebilmesi Goleman’ın sıraladığı bu beceri ve yetkinlikler her yaş ve meslek gurubundan insana, özellikle annebabalara, eğitimcilere ve öğrencilere hayat başarısı bakımından ışık tutacak niteliktedir Özellikle eğitim alanında duygusal zekanın varlığı ve bu farkındalığın sağlayabileceği avantajlarla ilgili olarak gözden geçirilmesi gereken fazla şey var Bunlardan en kayda değer ve en fazla dikkat edilmesi gereken nokta çocuklarımızın şehvetli hayatını ihmal ve göz ardı etmememiz Duygularımız yok midir bizim gerçekte kim olduğumuzu hissettiren, kendimizi savunduran, sevdiklerimize bağlayan, aşkı yaşatan, hüzünlendiren veya delicesine bir hırsla hedefimize yönelmemizi karşılayan? Okullarda okutulan dersler sadece konuyla ilgili içeriği vermeye karşın olup, şehvetli içerikten mahrum ise öğrencilere hitap edemez ve dolayısıyla öğrenciler için itici bir hal alır Öğretmenler her ne olursa olsun derslere duyguları katmak, kuram ve uygulamayı bir arada, bağlantılı bir şekilde belirlemek, doğru sorular sorarak verdikleri bilgileri çocuklar için daimi bir ayla getirebilmek sorumluluğundadır giderken konu bilgisini alırken, öğrenciler grupeşli egzersiz gibi aktivitelerle irtibat yeteneklerini geliştirebilir ve bu stil grupsal projelerle özgüvenlerini artırabilir, dinlemek, başkalarının fikirlerine bedel atamak, tercih yapmak, sorunların üstesinden gelmek, plan yapmak ve buna benzer bir çok becerileri kazanma şansına sahip olabilirler Bunun yanı sıra şehvetli okuryazarlığını geliştirebilmiş bir hoca herhangi bir disiplin sorunu veya tutum bozukluğu karşısında gerekli duyguları masaya yatırarak, öğrencilerinin bu tür davranışlarının hangi nesil duygulardan kaynaklandığını görmelerini sağlayabilecektir