Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Son devirlerin modası haline gelen egzersiz aktiviteleri epeyce yaygınlaşmaya başladığından beri, her an her bölgede bu mevzu ile ilgili medyatik haberlerle sıkça karşılaşır olduk.
Ben de “Egzersiz ilaçtır.” sloganıyla yola çıkan bir küme aktivistin öncülüğünde yürütülen “Harekete liderlik et.” programının gönüllülerinden biriyim. Bu programın farkındalığı sayesinde mevzu ile ilgili hatırı sayılır tıbbi dokumanı da inceleme talihine erişmiş oldum.
Son devirlerde tıbbın ulaştığı malumat seviyesi neticesinde yapılan araştırmalar marazların altında yatan nedenin çok faktörlü olduğunu ortaya koymaya başladı. Bu faktörlerin biri de “inflamatuvar süreç” diye nitelendirdiğimiz bir kısır döngünün devreye giriyor olmasıdır. Sitogenetik araştırmalar, kronik marazların oluşumunda inflamatuvar sürecin en değerli rolü üslendiğine dair kanıtların epeyce çokça olduğunu göstermektedir.
Günümüzde egzersiz ile ilgili yapılan kanıt kıymeti sağlıklı çalışmalar; kelam konusu olan bu inflamatuvar sürecin geri döndürülebileceğini tez etmektedirler. Yani egzersizin tesiriyle yalnızca illetin ilerleyişini durdurmakla kalmıyorsunuz, tıpkı devranda meydana gelmiş olan tahribatı da arkaya döndürebiliyorsunuz.
Bu kadar kıymetli bir hareketin elbette ki yararlarının yanında, dikkatli olunması gereken özellikleri de mevcuttur.
O halde sorulması gereken soru “Nasıl ve ne kadar egzersiz?” halinde olmalıdır.
Umumî prensip olarak egzersiz; aerobik aktivite, kuvvetlendirme ve yük aktiviteleri ile istikrar ve germe aktiviteleri formunda üç öbeğe ayrılmaktadır. Mahsusen biz doktorların herkese önerdiği aktivite; organizmayı haddinden fazla zorlamayan ve gerilim yaratmayan aerobik olarak tanımlanan yürüme, bisiklet, yüzme ve tenis üzere aktivitelerdir. Ek olarak laf konusu aktivitelerin bireyin yaşı, kilosu ve var olan sıhhat meselelerine nazaran hafif ya da orta şiddette ayarlanmasının, bir doktor tarafından denetim edilmesi daha sahihtir.
“Ne kadar egzersiz?” sorusuna gelirsek, haftada en az beş gün ve 150 dakika olmak üzere, sistemli olarak her gün, en az 30 dakika formunda ayarlanmalıdır. Egzersizin, sabahın ilerleyen saatlerinde yapılmasının da kıymeti; günün o saatlerinde hava sıcaklığının ve neminin en münasip saatler olması dolayısıyladır.
Sağlıklı ömür için tıbbı profesyonellerin danışmanlığında yapılan egzersizin sağladığı yararlar uzun bir liste oluşturmaktadır.
Aktifliğine dair önemli kanıtların ortaya konulduğu bir aksiyonun, ilaç olarak tanımlanması şaşkınlık yaratmamalıdır.
İşte bu yüzden “Egzersiz ilaçtır.” demek durumundayız.
Ben de “Egzersiz ilaçtır.” sloganıyla yola çıkan bir küme aktivistin öncülüğünde yürütülen “Harekete liderlik et.” programının gönüllülerinden biriyim. Bu programın farkındalığı sayesinde mevzu ile ilgili hatırı sayılır tıbbi dokumanı da inceleme talihine erişmiş oldum.
Son devirlerde tıbbın ulaştığı malumat seviyesi neticesinde yapılan araştırmalar marazların altında yatan nedenin çok faktörlü olduğunu ortaya koymaya başladı. Bu faktörlerin biri de “inflamatuvar süreç” diye nitelendirdiğimiz bir kısır döngünün devreye giriyor olmasıdır. Sitogenetik araştırmalar, kronik marazların oluşumunda inflamatuvar sürecin en değerli rolü üslendiğine dair kanıtların epeyce çokça olduğunu göstermektedir.
Günümüzde egzersiz ile ilgili yapılan kanıt kıymeti sağlıklı çalışmalar; kelam konusu olan bu inflamatuvar sürecin geri döndürülebileceğini tez etmektedirler. Yani egzersizin tesiriyle yalnızca illetin ilerleyişini durdurmakla kalmıyorsunuz, tıpkı devranda meydana gelmiş olan tahribatı da arkaya döndürebiliyorsunuz.
Bu kadar kıymetli bir hareketin elbette ki yararlarının yanında, dikkatli olunması gereken özellikleri de mevcuttur.
O halde sorulması gereken soru “Nasıl ve ne kadar egzersiz?” halinde olmalıdır.
Umumî prensip olarak egzersiz; aerobik aktivite, kuvvetlendirme ve yük aktiviteleri ile istikrar ve germe aktiviteleri formunda üç öbeğe ayrılmaktadır. Mahsusen biz doktorların herkese önerdiği aktivite; organizmayı haddinden fazla zorlamayan ve gerilim yaratmayan aerobik olarak tanımlanan yürüme, bisiklet, yüzme ve tenis üzere aktivitelerdir. Ek olarak laf konusu aktivitelerin bireyin yaşı, kilosu ve var olan sıhhat meselelerine nazaran hafif ya da orta şiddette ayarlanmasının, bir doktor tarafından denetim edilmesi daha sahihtir.
“Ne kadar egzersiz?” sorusuna gelirsek, haftada en az beş gün ve 150 dakika olmak üzere, sistemli olarak her gün, en az 30 dakika formunda ayarlanmalıdır. Egzersizin, sabahın ilerleyen saatlerinde yapılmasının da kıymeti; günün o saatlerinde hava sıcaklığının ve neminin en münasip saatler olması dolayısıyladır.
Sağlıklı ömür için tıbbı profesyonellerin danışmanlığında yapılan egzersizin sağladığı yararlar uzun bir liste oluşturmaktadır.
Aktifliğine dair önemli kanıtların ortaya konulduğu bir aksiyonun, ilaç olarak tanımlanması şaşkınlık yaratmamalıdır.
İşte bu yüzden “Egzersiz ilaçtır.” demek durumundayız.
