Ehli sunnet itikad mezhepleri
Ehli sunnet demek, Kur'an ve sunnetin oğrettiği şekilde inanan ve yaşayan grup demektir Butun mesele, bu grubun icinde olmak ve kalmaktır Cunku ebedi kurtuluşa vesile olacak iman ve Allahu Teala'yı tanımak ancak boyle mumkun olmaktadır İmanın hakikati akla ve nefse değil, vahye ve sunnete uymakla anlaşılır Sunnete uymak icin Ashabı Kiram'ı tanımak ve takip etmek gerekir Cunku bizimle sunnet arasında onlar kopru vazifesi gormektedir İman ve islam konusunda Ashabın yerini ve gereğini Allah Rasulu (sav) Efendimiz şoyle belirtmiştir:
Ummetim yetmiş uc fırkaya ayrılacak; birisi haric diğer hepsi Cehennem'de olacakOradakiler, hayretle: O kurtulacak grup hangisidir Ya Rasulallahdiye sordular, Efendimiz (sav): Benim ve Ashabımın yolunda olanlarbuyurdu( Tirmizi, iman; 18)
Bu kurtulan fırkaya Fırkai Naciyedenir Bu fırkanın bir diğer ismi Ehli Sunnet ve'lCemaatfırkasıdır Rasulullah Efendimiz (sav) inanc, ibadet, ahlak ve yaşantı olarak kurtuluşun cemaata tabi olmakta ve İslam'ı cemaat halinde yaşamakta bulunduğunu belirtmiştir( Ebu Davud, Sunnet, 1; ibnu Mace, Fiten, 17Ahmed, Musned, 145)
İtikad ve amelde butun hak mezheplerin buluştuğu nokta Kur'an ve sunnetin cizdiği noktadır Bu mezheplerin hedefi şahsi cıkar veya siyasi bir menfeat değildir Butun cabaları Allahu Teala'nın ve Rasulunun (sav) muradını anlamak, anlatmak ve yaşamaktır Hak mezhepler sayılırken once Selefiyyemezhebi zikredilir
Selef, Hz Peygamber'e (sav) en guzel şekilde uyan ilk nesle ve onları guzelce takip edenlere verilen genel bir isimdir Bizlerden once gelen ve hak uzere giden salihlere de selef denir Selef akidesi itikadi mezheplerin ortaya cıkmasından onceki muslumanların akidesidir Yani Ashabı Kiram'ın ve Tabiun neslinin akidesidir Bu mezhebin temel anlayışı, ayet ve hadislerin verdiği haberleri hic akılla yorumlamadan, olduğu gibi kabul etmektir Genelde Hanbeliler, itikatta selefin goruşunu benimsemiştir Daha sonra muslumanların arasında İtikad alanında iki hak mezhep doğmuştur Bunlar, Maturidiyye ile Eş'ariyye mezhepleridir
Maturidiyye mezhebinin kurucusu İmam Maturi'dir (rah) Tam adı Muhammed b Muhammed'dir Kunyesi Ebu Mansur olup, daha cok Ebu Mansur Maturidi diye anılır Hicri 238, miladi 852 tarihinde Semerkand'ın Maturid koyunde doğmuştur Doğduğu yere nisbet edilerek Maturididiye anılmaktadır Hicri 333, miladi 944 tarihinde yine Semerkant'ta vefat etmiştir Genel usulu, vahiyle birlikte aklı da kullanmak ve gerektiğinde ayet ve hadisleri akılla yorumlamaktır Hanefiler ve Turklerin coğu itikatta Maturidi mezhebini benimsemişlerdir
Eş'ariyye mezhebinin imamı Ebu'lHasen elEş'ari'dir Asıl adı Ali b İsmail olup, hicri 260, miladi 873 tarihinde Basra'da doğmuştur Nesebi Ashabı Kiram'dan Hz Ebu Musa elEş'ariyye'ye ulaştığı icin ona nisbetle Eş'aridiye anılmıştır Hicri 324, miladi 936 tarihinde Bağdat'ta vefat etmiştir Amelde Şafii mezhebine bağlı olduğu icin itikadi goruşleri daha cok Şafiiler arasında benimsenip yayılmıştır Malikiler de itikatta bu mezhebi benimsemişlerdir Maturidiler ile Eşariler, cok az konuda farklı goruşlere sahiptirler
Selefiyye, Maturidiyye ve Eş'ariyye mezhepleri Ehi Sunnet inancını temsil etmektedir Bunlardan başka bir cok itikadi goruş ve mezhepler ortaya cıkmıştır Bunların başında Hariciyye, Şia, Mutezile, Murcie, Cebriyye ve Muşebbihe grupları gelir Bunların da bir cok kolları mevcuttur Bu gruplar Ehli Sunneti temsil etmemektedir Bir cok yonden hataları ve hak cizginin dışında goruşleri vardır Bunun icin onlara bidat ehli denir, fakat kafirdir denmez
Ehi Sunnetin icinde farklı mezheplerin hepsi hak dairededir ve doğru yol uzerindedir Aralarındaki farklılık fitne değil, rahmet olacak şekildedir Onun icin bir mezhebe bağlı mu'min, diğer hak mezhebi de tasdik etmelidir
Fıkıh ve İtikad alanında ortaya cıkan hak mezhepler gibi, ahlakta da farklı terbiye yollan ve değişik terbiye metodları ortaya konmuştur Kur'an ve sunnet cizgisinden ayrılmayan bu yollara tarikatismi verilmiştir Tarikat, yeni bir din değil, dinimizin ahlak ve terbiye alanında hizmet veren kuruluşlardır Mezhepler ve tarikatlar yeni bir din değildir, dinin yeni bir anlayışla ifade edilmesidir Hepsi ciddi bir ihtiyactan ortaya cıkmıştır Hepsinin kaynağı Kur'an ve sunnettir
Bir mu'min itikadını duşunduğu gibi, fıkhını ve ahlakını da duşunmek zorundadır Cunku her birisi diğerinin parcası ve tamamlayıcısıdır Dinimiz iman, ibadet ve guzel ahlaktan oluşmaktadır
Dr Dilaver SELVİ
Ehli sunnet demek, Kur'an ve sunnetin oğrettiği şekilde inanan ve yaşayan grup demektir Butun mesele, bu grubun icinde olmak ve kalmaktır Cunku ebedi kurtuluşa vesile olacak iman ve Allahu Teala'yı tanımak ancak boyle mumkun olmaktadır İmanın hakikati akla ve nefse değil, vahye ve sunnete uymakla anlaşılır Sunnete uymak icin Ashabı Kiram'ı tanımak ve takip etmek gerekir Cunku bizimle sunnet arasında onlar kopru vazifesi gormektedir İman ve islam konusunda Ashabın yerini ve gereğini Allah Rasulu (sav) Efendimiz şoyle belirtmiştir:
Ummetim yetmiş uc fırkaya ayrılacak; birisi haric diğer hepsi Cehennem'de olacakOradakiler, hayretle: O kurtulacak grup hangisidir Ya Rasulallahdiye sordular, Efendimiz (sav): Benim ve Ashabımın yolunda olanlarbuyurdu( Tirmizi, iman; 18)
Bu kurtulan fırkaya Fırkai Naciyedenir Bu fırkanın bir diğer ismi Ehli Sunnet ve'lCemaatfırkasıdır Rasulullah Efendimiz (sav) inanc, ibadet, ahlak ve yaşantı olarak kurtuluşun cemaata tabi olmakta ve İslam'ı cemaat halinde yaşamakta bulunduğunu belirtmiştir( Ebu Davud, Sunnet, 1; ibnu Mace, Fiten, 17Ahmed, Musned, 145)
İtikad ve amelde butun hak mezheplerin buluştuğu nokta Kur'an ve sunnetin cizdiği noktadır Bu mezheplerin hedefi şahsi cıkar veya siyasi bir menfeat değildir Butun cabaları Allahu Teala'nın ve Rasulunun (sav) muradını anlamak, anlatmak ve yaşamaktır Hak mezhepler sayılırken once Selefiyyemezhebi zikredilir
Selef, Hz Peygamber'e (sav) en guzel şekilde uyan ilk nesle ve onları guzelce takip edenlere verilen genel bir isimdir Bizlerden once gelen ve hak uzere giden salihlere de selef denir Selef akidesi itikadi mezheplerin ortaya cıkmasından onceki muslumanların akidesidir Yani Ashabı Kiram'ın ve Tabiun neslinin akidesidir Bu mezhebin temel anlayışı, ayet ve hadislerin verdiği haberleri hic akılla yorumlamadan, olduğu gibi kabul etmektir Genelde Hanbeliler, itikatta selefin goruşunu benimsemiştir Daha sonra muslumanların arasında İtikad alanında iki hak mezhep doğmuştur Bunlar, Maturidiyye ile Eş'ariyye mezhepleridir
Maturidiyye mezhebinin kurucusu İmam Maturi'dir (rah) Tam adı Muhammed b Muhammed'dir Kunyesi Ebu Mansur olup, daha cok Ebu Mansur Maturidi diye anılır Hicri 238, miladi 852 tarihinde Semerkand'ın Maturid koyunde doğmuştur Doğduğu yere nisbet edilerek Maturididiye anılmaktadır Hicri 333, miladi 944 tarihinde yine Semerkant'ta vefat etmiştir Genel usulu, vahiyle birlikte aklı da kullanmak ve gerektiğinde ayet ve hadisleri akılla yorumlamaktır Hanefiler ve Turklerin coğu itikatta Maturidi mezhebini benimsemişlerdir
Eş'ariyye mezhebinin imamı Ebu'lHasen elEş'ari'dir Asıl adı Ali b İsmail olup, hicri 260, miladi 873 tarihinde Basra'da doğmuştur Nesebi Ashabı Kiram'dan Hz Ebu Musa elEş'ariyye'ye ulaştığı icin ona nisbetle Eş'aridiye anılmıştır Hicri 324, miladi 936 tarihinde Bağdat'ta vefat etmiştir Amelde Şafii mezhebine bağlı olduğu icin itikadi goruşleri daha cok Şafiiler arasında benimsenip yayılmıştır Malikiler de itikatta bu mezhebi benimsemişlerdir Maturidiler ile Eşariler, cok az konuda farklı goruşlere sahiptirler
Selefiyye, Maturidiyye ve Eş'ariyye mezhepleri Ehi Sunnet inancını temsil etmektedir Bunlardan başka bir cok itikadi goruş ve mezhepler ortaya cıkmıştır Bunların başında Hariciyye, Şia, Mutezile, Murcie, Cebriyye ve Muşebbihe grupları gelir Bunların da bir cok kolları mevcuttur Bu gruplar Ehli Sunneti temsil etmemektedir Bir cok yonden hataları ve hak cizginin dışında goruşleri vardır Bunun icin onlara bidat ehli denir, fakat kafirdir denmez
Ehi Sunnetin icinde farklı mezheplerin hepsi hak dairededir ve doğru yol uzerindedir Aralarındaki farklılık fitne değil, rahmet olacak şekildedir Onun icin bir mezhebe bağlı mu'min, diğer hak mezhebi de tasdik etmelidir
Fıkıh ve İtikad alanında ortaya cıkan hak mezhepler gibi, ahlakta da farklı terbiye yollan ve değişik terbiye metodları ortaya konmuştur Kur'an ve sunnet cizgisinden ayrılmayan bu yollara tarikatismi verilmiştir Tarikat, yeni bir din değil, dinimizin ahlak ve terbiye alanında hizmet veren kuruluşlardır Mezhepler ve tarikatlar yeni bir din değildir, dinin yeni bir anlayışla ifade edilmesidir Hepsi ciddi bir ihtiyactan ortaya cıkmıştır Hepsinin kaynağı Kur'an ve sunnettir
Bir mu'min itikadını duşunduğu gibi, fıkhını ve ahlakını da duşunmek zorundadır Cunku her birisi diğerinin parcası ve tamamlayıcısıdır Dinimiz iman, ibadet ve guzel ahlaktan oluşmaktadır
Dr Dilaver SELVİ