teknolojiuzmani
FD Üye
Dünyada iklim krizi ile yaşanan aşırı hava olayları tarımı etkilerken, tarım demek öncelikle insanlığın gıdası demek.
Pandemide oluşan üretim ve tedarik sıkıntıları ile son dönemde savaş gündemi ile yaşananlar dünyada gıda güvenliğini tartışmaya açarken, son dönemde bu alana çekilen dikkatlerde ses tonu yükseliyor. Gıda için uyarılar artarken, ülkelerin içe kapanması da dünyada adaletsizliği gözler önüne seriyor. Uzmanlar dünyada ve Türkiye'de olanlar nasıl yorumluyor?
"Buğdaydaki fiyat artışı ekmek krizine dönüşüyor"
Dünya Gazetesi'nde tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, dünyada artan sıkıntı ile özellikle Ukrayna'da savaş halinin ana etkenlerden biri olduğu buğday fiyatlarında yılbaşından bu yana yaşanan yüzde 60 oranında artış ile etkilenen unlu mamullere dikkat çekti. 'Ekmek krizi' olarak nitelediği durumu şu şekilde anlattı:
Buğdaydaki fiyat artışı ekmek krizine dönüşüyor. 2022-2023 sezonunda üretimin azalması ve stokların daha fazla erimesi ile buğday dış ticaretinde daha büyük soru__nların yaşanması ve açlık çekenlerin sayısında ciddi artışlar olması bekleniyor.
Üreticiler TMO'ya isyan etti
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından 2021'de buğday ithalatına, yurt içindeki buğdaydan daha fazla ödeme yapıldığına dikkat çeken Yıldırım, üreticilerin haklı isyanına da yer verdi:
Üreticiler haklı olarak 'TMO bana vermediği fiyatı ithalata, başka ülkelerin çiftçisine verdi' diyerek tepki gösterdi. Bu nedenle 2021 yılından ders alınarak 2022 ürün alım fiyatı bu tepkilerde dikkate alınarak açıklanmalı. Buğday fiyatının artması ekmek fiyatının da artmasını beraberinde getirecektir. Mevcut uygulamada çiftçinin elinden ucuza alınan buğday lisanslı depolara konuluyor ve çiftçinin elinden ürün çıktıktan sonra fiyatlar arttığı için sanayici pahalıya buğday almak zorunda kalıyor. Artan fiyatlar nedeniyle tüketici daha pahalıya ekmek tüketmek zorunda kalıyor.
Dünyada buğday haritası nasıl?
DW Türkçe'den Emre Eser haberine göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın (TEPGE) yılın ilk ayında yayımladığı 'Tarım Ürünleri Piyasaları-Buğday' başlıklı raporda 2021-2022 döneminde dünyada buğday ekim alanlarının yüzde 14,2'si Hindistan'ın olurken, Rusya yüzde 12,4 oranında bir paya sahip görünüyor. Avrupa Birliği (AB) yüzde 10,8, Çin yüzde 10,6 ve ABD de yüzde 6,7 ile listede yer alıyor. Üretimde de bir önceki sezona bakıldığında 2020-2021'de Çin yüzde 17,3 ile ilk sırada, ardından gelen AB yüzde 16,4, sonra Hindistan yüzde 13,9, Rusya yüzde 11 ve ABD de yüzde 6 oranında kapasiteye sahip oluyor.
Yine aynı dönemde ihracatta Rusya yüzde 19,1 ile lider konumda. Yüzde 14,7 ile AB ikinci sırada yer alırken, ABD yüzde 13,4, Kanada yüzde 13,1, Avustralya yüzde 11,8 ve Ukrayna yüzde 8,4 oranında ihracattan pay alıyor.
Uzmanlara göre, Türkiye, ithalat ile aldığı buğdayı katma değerli bir şekilde ihraç ederken, sistemsel bir sıkıntı görünmüyor.
Dünyada 2020-2021 döneminde küresel buğday üretimi 776 milyon ton olarak tahmin ediliyor. TÜİK verilerine göre ise Türkiye'nin buğday üretimi 2015 yılında 22,6 milyon ton olurken, sonraki yıllar sırasıyla 20,6 milyon ton, 21,5 milyon ton, 20 milyon ton, 19 milyon ton, 20,5 milyon ton ve geçen yıl 2021'de de 17,7 milyon olarak görülüyor.
Dünyadaki üretime bakıldığında Türkiye'nin 2021'deki üretimde yerinin yaklaşık yüzde 2,64 gibi bir oran olduğu hesaplanıyor. Yine aynı raporda Türkiye'nin kendine yeterlilik oranı ise yüzde 89 olarak görülüyor. Yıllara göre değişen oran belli bir kapasiteyi gösterirken, 2015-2019 yıllarında Türkiye, yılda yaklaşık 4 ila 6,5 milyon ton arasında değişen miktarda ithalat le açığı kapamaya çalışırken, bu miktar 2020 yılında 10 milyon tonun üzerine çıkıyor.
Kısa vadede sıkıntı yok, uzun vade planlama önemli
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, buğday tarafında sorunun uzun vadeli olduğuna dikkat çekerken, Türkiye'nin geçmişte kendine yeterlilik oranının yüzde 100 olduğunu hatırlatıyor. Bu durumun buğday üretimi ile nüfus artış hızının yakalanamaması olduğundan kaynaklandığını belirten Suiçmez, ithalat ya da ihracat önlemlerinden ziyade üretimi artırımına yönelik çözümler ile tedbir alınması gerektiğini belirtiyor.
Dünyada buğday fiyatlarında baskı sürüyor
Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu da hem dünyada hem de Türkiye'de bir arz sıkıntısı olmadığını belirtti. Uluslararası konferanslarda buğday özelinde 3 başlık öne çıkıyor: Enflasyon, tedarik, kısıtlamalar. Külahçıoğlu, bunu şu şekilde özetliyor:
Küresel anlamda artan enflasyon, emtialar üzerinde bir baskı oluşturuyor. İki önemli buğday tedarikçisi olan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş yeni bir riski ortaya koydu ve büyük bir tedarik endişesine neden oldu. Son olarak Hindistan gibi önemli üretici ülkelerin ihracat ve ithalatta getirdikleri kısıtlamalar ve ek vergiler de küresel tedarik zincirindeki baskıyı arttırıyor. Bu 3 unsur bir olumsuz hava yaratıyor. Ancak hasat döneminin başlaması ile bir rahatlama bekliyoruz.
Üretilen buğday nerede kullanılıyor?
Türkiye'de üretilen buğdayın yüzde 80'inin gıda sektöründe kullanılıyor. Yüzde 11'lik kısmı yem sanayiinde kullanılırken, yüzde 6 da tohumluk olarak saklanıyor. Denge için de; Türkiye'de bir üreticinin makarna ihraç etmesi, unu ithal etme şartına bağlanıyor. Yine TEPGE raporuna göre, Türkiye dünyada buğday ithalatından yüzde 4,2 oranında pay alıyor. Bu miktarın içinde Rusya yüzde 77,7 ile lider konumda yer alırken, yüzde 9,2 ile Ukrayna ve yüzde 3,5 ile Litvanya'dan ithalat yapılıyor.
Savaş sonrası Kanada ve AB ülkeleri buğday alımı için alternatif oluştururken, ihracatta da sektörün yeni pazar bulmakta zorlanmayacağı belirtiliyor.
Suiçmez de Hindistan'ın son 10 yılda buğday özelinde yaptıklarına dikkat çekerek, üretim konusunda doğru planlamanın öneminin altını çiziyor.
Buğdayda verilecek fiyat çiftçiyi teşvik edecek mi?
TEPGE raporunda, Türkiye'nin buğday haritasında ekim alanlarının dünyadaki toplam alanının yüzde 3,2 oranında olduğu, Türkiye'deki toplam tahıl ekim alanının da yüzde 44'ünü oluşturduğu görülüyor. Bu alanlarda Konya yüzde 9 oranında payı ile lider konumda olurken, Şanlıurfa yüzde 5,8, Ankara yüzde 5,2, Diyarbakır yüzde 3,9, Yozgat yüzde 3,8, Sivas yüzde 3,5, Tekirdağ yüzde 2,8, Çorum yüzde 2,7, Kayseri yüzde 2,7 ve Mardin yüzde 2,5 oranında paya sahip.
Son olarak Ali Ekber Yıldırım'ın da altını çizdiği gibi, buğday üreticilerinin gözü devletin açıklayacağı buğday fiyatında. Baki Remzi Suiçmez, çiftçinin kar edebilmesi için buğdayın alım fiyatında 8 TL öngörürken, Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, artan maliyetler de dikkate alınmalı diyor. Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik de ekmeklik buğdayda 7,87 TL, durum buğdayında ise 8,30 fiyat bekliyor.
Bugün IMF de gıdaya dikkat çekti
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, dünya ekonomisinin karşı karşıya olduğu riskleri, 2 yılın ardında başlayan Davos'ta açıkladı. Gıda ticareti ve enerji arzında sınırlamaların yoksul ülkeleri daha da yoksullaştıracağına değindi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası bu büyüklükte ilk kriz ile karşı karşıya olunduğunu belirten Georgieva, gıdada kıtlık ve iklim değişikliği konusunda küresel işbirliğinin şart olduğunu belirtti. Yoksul vatandaşlara verilecek teşviklere dikkat çeken IMF Başkanı, BBC'nin haberine göre, iki önceliğin altını şu şekilde çizdi:
İki önceliğimiz var. Birincisi artan gıda ve enerji fiyatları altında ezilen toplumun en yoksul kesimlerini desteklemek. İkincisi de Ukrayna'daki savaş nedeniyle zarar gören iş kollarına destek olmak.
Bu yıl gıda fiyatları rekor seviyelere tırmanırken, petrol ve doğalgaz fiyatları da tırmanışta. Pandemiden çıkmak üzere olan küresel ekonomide patlak veren savaşı bu durumun en büyük nedenlerinden.
Tahıl arzında yaşanabilecek krizler kaynaklı büyüyen endişeler, dünyada birçok ülkenin enflasyonunun da uzun zaman sonra rekora taşıdı. Merkez bankalarının da enflasyonla mücadelede faiz artışlarına gitmesi ile resesyon riski konuşulmaya başlandı.
IMF Başkanı Georgieva, pandemide borçlanmaları artan ülkelerin, bu faiz artışları ile borçlanma maliyetlerinde oluşacak artış konusunda endişesini her fırsatta vurgularken, hükümetlere dikkatli davranmaları konusunda uyarıda bulunmaya devam ediyor.
Sri Lanka örneğinde yola çıkarak, dünya genelinde birçok ülkede bu risklerin gerçeğe dönüşebileceği uyarısında bulunurken, Georgieva gıdada arzdan ziyade eşit ve adil dağılım sorunu olduğunu söyledi. IMF Başkanı, Hindistan'a da ihracat yasağını gözden geçirmesi konusunda çağrı yaptı.