Ekonomi durgunluktan çıkamadı! 183 milyar boşuna mı harcandı?

Türk Hazinesi tarihinin borçlanma ve açık rekorunu kırıyor. Üstelik Merkez Bankası’nın kaynakları devletin kasasına aktarılmasına karşın.

Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Hazine nakit gerçekleşmeleri raporuna nazaran, Hazine nakit istikrarı üst üste ikinci ayda da fazla verdi. Ağustos 2019’daki nakit fazlası yaklaşık 5.7 milyar lira oldu. Temmuz ayında da yaklaşık 4.1 milyar lira fazla verildi.

Hazine ocak ayında da yaklaşık üç milyar lira fazla verdi. Böylelikle geçen sekiz aylık süreçte; üç ay fazla verildi, kalan beş ayda yaklaşık 81 milyar liralık açık yüzünden Hazine kelam konusu periyotta net 68.1 milyar lira nakit açığı verdi.

YEDEK KUVVETE KARŞIN REKOR

Ocak, Temmuz ve Ağustos 2019 aylarını istisna kılan ise Merkez Bankası’ndan aktarılan kaynaklardı. Ocak ayında Merkez Bankası’dan 38.1 milyar liralık temettü gelirleri kamu bütçesine aktarıldı. Temmuz ayının son haftası Merkez Bankası’nın 41 milyar liralık yedek akçesinin 21 milyar lirası Hazine’ye aktarıldı. Haberi 29 Temmuz 2019 günü İktisat Muharriri Uğur Gürses Twitter hesabından duyurdu.



Merkez’in yedek akçesinin kalan kısmının da ağustos ayında Hazine’ye aktarılacağı bildirilmişti. Buna nazaran Merkez Bankası’ndan Hazine’ye yılın sekiz ayında 79.1 milyar liralık kaynak aktarıldı. Buna rağmen Devlet Hazinesi 68.1 milyar liralık açık vermeyi başardı! Yılın birinci sekiz ayında verilen 68.1 milyar liralık nakit açığı tüm vakitlerin rekoru oldu. Geçen yıl tıpkı periyotta 41.3 milyar liralık açık verildi. Buna nazaran açık yüzde 65 oranında arttı. 2017’nin tamamında ise 60 milyar liralık açık verilmiş, kriz yılı olan 2009’da bile açık 49.1 milyar lirada kalmıştı.

REKOR KAYNAK YETERSİZ KALDI

Merkez Bankası’ndan aktarılan 79.1 milyar liralık kaynak üstte da belirttiğimiz üzere kâfi olmadı ve Hazine sekiz ayda 104 milyar lira net borçlanma ile tüm vakitlerin en yüklü borçlanmasını gitti. 104 milyar liralık borcun 25.5 milyar lirası dış borçlanmadan oluştu. Geçen yılın tamamında 78.3 milyar lira, kriz yılı 2009’da da 53.8 milyar lira borçlanılmıştı. 2009 yılını örnek veriyoruz zira o yıl iktisat yüzde 4.7 küçüldü. Bu yılın birinci altı ayını kapsayan iki çeyrekte ise iktisattaki küçülme sırasıyla yüzde 2.4 ve yüzde 1.5 oldu.

Kamu harcamaları birebir periyotta çeyrekler prestijiyle sırarıyla yüzde 6.6 ve yüzde 3.3 arttı. Merkez’den aktarılan 79.1 milyar liraya ek olarak Hazine’nin yaptığı 104 milyar liralık borçlanmayla birinci sekiz ayda 183.1 liralık kaynak direkt kamu eliyle iktisada aktarıldı. Buna rağmen büyüme sağlanamadı. Geçen hafta ikinci çeyrek büyüme verisinin açıklanması sonrası kaleme aldığımız haberimizde de değindiğimiz üzere yatırımlar çöktü.

NE İSTİHDAM ARTTI NE KENTLER ELDE KALDI

Hazine ve Maliye Bakanlığı raporuan nazaran bütçe temmuzda 9.9 milyar lira fazla verdi. Lakin yılın birinci yedi ayındaki açık 68.7 milyar lira olarak kaydedildi. Ağustos ayı bütçe gerçekleşmelerinin önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.



Öncü göstergelere nazaran Temmuz ve Ağustos 2019’da iktisatta toparlanma emareleri görülse de şimdi sakinlikten çıkıldığına yönelik bir gelişme yok. Bu da 183 milyar lirayı aşan kaynağın nereye harcandığı sorusunu akıllara getiriyor.

Anlaşılan o ki istihdamı artırmak için uygulanan ve başarısız olan teşviklerin yanında tüketimin düşmesi ve özel kesimin faaliyetlerinin azalması yüzünden bütçe raporlarında da görüldüğü üzere vergi gelirlerindeki artış enflasyonun altına kaldı. İlaveten tahsilatlar yapılamamış olacak ki kamu ekonomiyi desteklemek için bu derece borçlanmaya gitmek zorunda kalmış.

Aksi halde "Bu derece yüksek meblağdaki kaynağın değerli bir kısmı lokal seçimler ve tekrarlanan İstanbul seçimleri için mi kullanıldı?" sorusu akıllara geliyor ki; en çok gelirin sağlandığı üç büyük kentin kaybedilmesiyle sonuçlanan bir süreç yaşandı.

Recep Erçin/Aydınlık