hackturkiye
FD Üye
Elektrikli araba, basitçe elektrik enerjisiyle çalışan otomobil çeşididir. Doğa dostu olan bu teknoloji, sürücülerine, mükemmeli, sessizliği, gücü ve konforu bir arada veriyor. Elektrikli arabaların tarihi aslında 1800’lü yıllara dayansa yapılan çalışmalar ve teknolojinin ilerlemesiyle 2000’li yıllarda kusursuzluğu yakalamıştır.
Elektrikli arabaların çalışma sistemi, batarya ve pil setlerine dayanır. Elektrikli motorun ihtiyaç duyduğu enerjiyi batarya sağlar. Herhangi bir elektrik kaynağından uyumlu başlıklar ile şarj edilebilen batarya, aynı zamanda sürüş sırasında fren yapıldığında da ihtiyaç duyduğunu enerjiyi depolar. Yani elektrik arabalar gücünü, içten yanmalı motorlardaki gibi yakıt deposuna konulan benzin ya da dizel yakıtlarıyla değil, bataryalarda depolanan elektrik enerjisinin motoru beslemesiyle elde eder. Çevre dostu elektrikli arabalarda egzoz da bulunmamaktadır.
Elektrikli arabaları, alternatif akım beslemesi kullanılarak yapılan şarj yöntemiyle evinizdeki bir prizden şarj edebilirsiniz. Fakat bu şarj süresi, şarj üniteleri yardımıyla yapılan şarj süresine göre daha uzun olacaktır. Gelişen teknoloji ile bu evde yapılan şarj süresi ileride azalabilecek olsa da günümüzde yüksek kaliteli bir bataryanın, tam doluluk oranına ulaşması bir geceyi bulabilmektedir. Ev dışındaki şarj istasyonları, karma akım ve doğru akım sistemleriyle hızlı şarj yaptığı için süre çok daha kısa olmaktadır. Gelecekte ise sürücüleri kablosuz şarj sistemleri beklemektedir. Özetle elektrikli arabalar, yüksek karbon salınımı yapmayan, gürültü kirliliği oluşturmaya sınırları zorlayan bir teknoloji ürünüdür.
Günümüz teknolojisiyle üretilen elektrikli arabaların güçlü bataryaları ile 500 kilometreye kadar yolculuk yapmak mümkündür. Tabi bu menzili, çok yüksek ya da düşük sıcaklıklarda yolculuklarda kullanılan aracın ısıtma ve soğutma sistemi, yüksek hızlarda sürüş yapmak gibi bazı faktörler kısaltacaktır. Seri ve sessiz bir kullanım vadeden bu otomobiller, atık gaz salınımını geçmişte bırakarak, yenilenebilir bir yaşama destek veriyor.
Elektrikli arabalar hakkında bilgi sahibi olduğumuza göre bu arabaların kısaltmalar ile ifade edilen çeşitlerini de tanıyalım.
Çalışmaları için ihtiyaç duydukları enerjiyi bir veya birkaç pilden elde eden bir veya birkaç elektrik motoru sayesinde çalışırlar. Bunlar ev tipi veya wallbox olabilen bir prize bağlı enerjiyi geri kazanır. (ilki daha fazla bekleme süresi gerektirir)
Otonomileri, yani her şarjla kat edebilecekleri kilometreler, pilin kapasitesinin yanı sıra ağırlık, aerodinamik direnç gibi faktörlere de bağlıdır.
BEV arabalara; Renault Zoe, Nissan Leaf, VW ID.3, Tesla Model 3 örnek olarak gösterilebilir.
Elektrik üretimi, daha sonra aracı çalıştıracak elektrik enerjisini üretmek için kapsüllenen elektronları kaybederek hidrojenin oksitlendiği, elektroliz olarak bilinen kimyasal bir reaksiyon aracılığıyla gerçekleştirilir. Yaydığı şey tamamen zararsız olmasına rağmen, Egzoz borusu olan tek elektrikli araba oldukları söylenebilir. BEV’lere göre daha pahalıdırlar ve şarj noktaları ağları azdır.
FCEV arabalara; Toyota Mirai ve yeni Hyundai Nexo örnek olarak gösterilebilir.
HEV’lerin enerjiyi depolamak için kullandığı pillerin kapasiteleri çok küçüktür, elektrik modunda çok az km kat ederler. Akü biter bitmez diğer motor çalışmaya başlar. DGT Sıfır Emisyon etiketi yerine ECO etiketi taşırlar.
HEV arabalara; hibrit Toyota Prius, Corolla veya Yaris, hibrit Hyundai Ioniq örnek olarak gösterilebilir.
Bağımsız veya birlikte çalışabilen bir yanmalı motor (normalde benzinle çalışır) ve bir elektrikli (birkaç elektrikli olabilir) ile donatılmıştır. Pil bir prize bağlı olarak yeniden şarj edilir. Kapasitesi HEV’lerinkinden daha büyük, BEV’lerden daha küçüktür. Bugün, piyasadaki PHEV’lerin ortalama menzili 50-60 km civarındadır ve bu, sıfır emisyon çevre etiketini elde etmek için yeterlidir.
PHEV’lerin bir diğer farkı ise, elektrik modunda geleneksel hibritlere göre daha fazla otonomiye sahip olmalarıdır.
PHEV arabalara; Kia Niro PHEV, Mitsubishi Outlander PHEV ve Mercedes S500 örnek olarak gösterilebilir.
Ancak EREV içinde takılabilir ve takılamaz olanlar vardır, bu nedenle birçok insanın kafası karışır. Plug-in olanlarda, yakıt jeneratörü kullanmaya gerek kalmadan pil veya elektrikli piller şarj edilebilir. Bu tür uzatılmış menzilli elektriğin en paradigmatik örnekleri, tamamı fişe takılı olan BMW i3 Rex, Open Ampera ve Chevrolet Volt’tur. Bu arabalara PHEV-RE de denir.
Prize takılması gerekmeyen ve yakıt jeneratörü ile şarj edilen başka bir EREV türü daha vardır. Özellikle, Nissan’ın çoğunlukla Japonya’da satılan birçok araca dahil ettiği ePower teknolojisinden bahsediyoruz. Orada bu arabalar “şarj edecek yeri olmayanlar için elektrikli” veya “sokakta uyuyan elektrikli” olarak biliniyor.
Bu tür elektrikli arabalar, yanmalı motoru bir veya daha fazla elektrikli motorla birleştiren araçlardır, ilki en önemlisi değildir. Ancak pilleri şarj etmek için bir elektrik jeneratörü olarak kullanılır. Elektrik motorları bu akülerden güç alır ve tekerleklere çekiş sağlayan motorlardır.
Özerklik açısından, bu tür elektrikli arabalar, geçtikleri plug-in hibrit (PHEV) ve saf elektrikli araba (VE) arasında yarı yoldadır.
Bu arabalar hafif hibrit olarak bilinir. Küçük elektrik motoruna ek olarak, 48 voltluk aküyü şarj eden rejeneratif frenleme ve bir start-stop sistemine de sahiptirler. Ayrıca hibritlerde en yaygın olanı içten yanmalı motorun benzin olması iken, MHEV’lerde dizel daha yaygındır.
MHEV (Yarı hibrit) arabalara; tüm versiyonlarıyla Audi A8, Hyundai Tucson ve Range Rover Sport örnek olarak gösterilebilir.
Elektrikli arabaların çalışma sistemi, batarya ve pil setlerine dayanır. Elektrikli motorun ihtiyaç duyduğu enerjiyi batarya sağlar. Herhangi bir elektrik kaynağından uyumlu başlıklar ile şarj edilebilen batarya, aynı zamanda sürüş sırasında fren yapıldığında da ihtiyaç duyduğunu enerjiyi depolar. Yani elektrik arabalar gücünü, içten yanmalı motorlardaki gibi yakıt deposuna konulan benzin ya da dizel yakıtlarıyla değil, bataryalarda depolanan elektrik enerjisinin motoru beslemesiyle elde eder. Çevre dostu elektrikli arabalarda egzoz da bulunmamaktadır.
Elektrikli arabaları, alternatif akım beslemesi kullanılarak yapılan şarj yöntemiyle evinizdeki bir prizden şarj edebilirsiniz. Fakat bu şarj süresi, şarj üniteleri yardımıyla yapılan şarj süresine göre daha uzun olacaktır. Gelişen teknoloji ile bu evde yapılan şarj süresi ileride azalabilecek olsa da günümüzde yüksek kaliteli bir bataryanın, tam doluluk oranına ulaşması bir geceyi bulabilmektedir. Ev dışındaki şarj istasyonları, karma akım ve doğru akım sistemleriyle hızlı şarj yaptığı için süre çok daha kısa olmaktadır. Gelecekte ise sürücüleri kablosuz şarj sistemleri beklemektedir. Özetle elektrikli arabalar, yüksek karbon salınımı yapmayan, gürültü kirliliği oluşturmaya sınırları zorlayan bir teknoloji ürünüdür.
Günümüz teknolojisiyle üretilen elektrikli arabaların güçlü bataryaları ile 500 kilometreye kadar yolculuk yapmak mümkündür. Tabi bu menzili, çok yüksek ya da düşük sıcaklıklarda yolculuklarda kullanılan aracın ısıtma ve soğutma sistemi, yüksek hızlarda sürüş yapmak gibi bazı faktörler kısaltacaktır. Seri ve sessiz bir kullanım vadeden bu otomobiller, atık gaz salınımını geçmişte bırakarak, yenilenebilir bir yaşama destek veriyor.
Elektrikli Araba Çeşitleri ve Kısaltmalarının Anlamları
Elektrikli hareketlilik etrafındaki tüm terminolojinin bir açıklaması vardır. Bu, hem enerji türüne hem de motorun çalışmasına bağlıdır. İkincisi, dizel veya benzinli arabalarda (TDI, GTI, TSI, vb.) okumaya alıştığımız baş harflere çok benzer.Elektrikli arabalar hakkında bilgi sahibi olduğumuza göre bu arabaların kısaltmalar ile ifade edilen çeşitlerini de tanıyalım.
- EV (Elektrikli Araç)
- BEV (Pil Elektrikli Araç)
Çalışmaları için ihtiyaç duydukları enerjiyi bir veya birkaç pilden elde eden bir veya birkaç elektrik motoru sayesinde çalışırlar. Bunlar ev tipi veya wallbox olabilen bir prize bağlı enerjiyi geri kazanır. (ilki daha fazla bekleme süresi gerektirir)
Otonomileri, yani her şarjla kat edebilecekleri kilometreler, pilin kapasitesinin yanı sıra ağırlık, aerodinamik direnç gibi faktörlere de bağlıdır.
BEV arabalara; Renault Zoe, Nissan Leaf, VW ID.3, Tesla Model 3 örnek olarak gösterilebilir.
- FCEV (Yakıt Hücreli Elektrikli Araç)
Elektrik üretimi, daha sonra aracı çalıştıracak elektrik enerjisini üretmek için kapsüllenen elektronları kaybederek hidrojenin oksitlendiği, elektroliz olarak bilinen kimyasal bir reaksiyon aracılığıyla gerçekleştirilir. Yaydığı şey tamamen zararsız olmasına rağmen, Egzoz borusu olan tek elektrikli araba oldukları söylenebilir. BEV’lere göre daha pahalıdırlar ve şarj noktaları ağları azdır.
FCEV arabalara; Toyota Mirai ve yeni Hyundai Nexo örnek olarak gösterilebilir.
- HEV (Hibrit Elektrikli Araç)
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.
araçlardır, yani yanmalı motor ile elektrikli motoru birleştiren geleneksel hibrit araçlardır. Ancak ikincisinin enerjisi bir fişten değil, özellikle frenleme sırasında ısı motorunun çalışmasından elde edilir.HEV’lerin enerjiyi depolamak için kullandığı pillerin kapasiteleri çok küçüktür, elektrik modunda çok az km kat ederler. Akü biter bitmez diğer motor çalışmaya başlar. DGT Sıfır Emisyon etiketi yerine ECO etiketi taşırlar.
HEV arabalara; hibrit Toyota Prius, Corolla veya Yaris, hibrit Hyundai Ioniq örnek olarak gösterilebilir.
- PHEV (Plug-in Hibrit Elektrikli Araç)
Bağımsız veya birlikte çalışabilen bir yanmalı motor (normalde benzinle çalışır) ve bir elektrikli (birkaç elektrikli olabilir) ile donatılmıştır. Pil bir prize bağlı olarak yeniden şarj edilir. Kapasitesi HEV’lerinkinden daha büyük, BEV’lerden daha küçüktür. Bugün, piyasadaki PHEV’lerin ortalama menzili 50-60 km civarındadır ve bu, sıfır emisyon çevre etiketini elde etmek için yeterlidir.
PHEV’lerin bir diğer farkı ise, elektrik modunda geleneksel hibritlere göre daha fazla otonomiye sahip olmalarıdır.
PHEV arabalara; Kia Niro PHEV, Mitsubishi Outlander PHEV ve Mercedes S500 örnek olarak gösterilebilir.
- EREV (Uzun Menzilli Elektrikli Araç)
Ancak EREV içinde takılabilir ve takılamaz olanlar vardır, bu nedenle birçok insanın kafası karışır. Plug-in olanlarda, yakıt jeneratörü kullanmaya gerek kalmadan pil veya elektrikli piller şarj edilebilir. Bu tür uzatılmış menzilli elektriğin en paradigmatik örnekleri, tamamı fişe takılı olan BMW i3 Rex, Open Ampera ve Chevrolet Volt’tur. Bu arabalara PHEV-RE de denir.
Prize takılması gerekmeyen ve yakıt jeneratörü ile şarj edilen başka bir EREV türü daha vardır. Özellikle, Nissan’ın çoğunlukla Japonya’da satılan birçok araca dahil ettiği ePower teknolojisinden bahsediyoruz. Orada bu arabalar “şarj edecek yeri olmayanlar için elektrikli” veya “sokakta uyuyan elektrikli” olarak biliniyor.
Bu tür elektrikli arabalar, yanmalı motoru bir veya daha fazla elektrikli motorla birleştiren araçlardır, ilki en önemlisi değildir. Ancak pilleri şarj etmek için bir elektrik jeneratörü olarak kullanılır. Elektrik motorları bu akülerden güç alır ve tekerleklere çekiş sağlayan motorlardır.
Özerklik açısından, bu tür elektrikli arabalar, geçtikleri plug-in hibrit (PHEV) ve saf elektrikli araba (VE) arasında yarı yoldadır.
- MHEV (Hafif Hibrit Elektrikli Araç)
Bu arabalar hafif hibrit olarak bilinir. Küçük elektrik motoruna ek olarak, 48 voltluk aküyü şarj eden rejeneratif frenleme ve bir start-stop sistemine de sahiptirler. Ayrıca hibritlerde en yaygın olanı içten yanmalı motorun benzin olması iken, MHEV’lerde dizel daha yaygındır.
MHEV (Yarı hibrit) arabalara; tüm versiyonlarıyla Audi A8, Hyundai Tucson ve Range Rover Sport örnek olarak gösterilebilir.