iltasyazilim
FD Üye
Sabahları haylaz, geceleri ise bıkkınlık deryalarında boğulan; doğuştan olan iki başlı, allah vergisi iki bedene ve iki ruha sahip olan bir çocuğun; elmaların güzelliğine aldanıp girdiği ve gönlün nereyi gösterirse o yöne git diyen Durribaba ’nın türbesine attığı adımla çıktığı yolculuğun hikayesidir Pinhan
Türbede geçirdiği yıllardan sonradan gönlünün doğrultusunda İstanbul ’da kendi gibi iki başlı bir semt bulur Dört kapısından dört rüzgar giren bu mahallenin eski adı Akrep Arif yeni adı ise Nakşı Nigardır Lakin bu iki isim birbirlerini hiç sevmezler de Bir bayram sabahı başlayan kavgalarını yalnızca ve sadece mahallenin kendileri gibi ikibaşlı olan Pinhan bitirebilirdi Giriştiği bu savaşın sonunda Pinhan vücudunda yolculuğa çıkar; kendi içindeki insanlarla savaşır, senelerdir yakasından düşmeyen bu utancı içindeki herkese gösterir ve kendini bulur
Benim mekânım balçıktırgıdam ise safi aşkkorku ile beslenmez imanımkorku dediğin safi yalandırkorku ile yakaranbir kendini severaşk ile yanıp tutuşangeçer serdenher dem baştan tutuşturur küllerini
Yazarı tanımayan bir birey kitabın uzun zaman önce kaleme alındığını düşünebilir Çünkü günümüzde kullanılmayan çoğu Arapça ve Farsça kelimeye bu kitapta karşılaşmak mümkün Bu da kitabın daha fazla realist olmasını sağlıyor Edebi olarak bakıldığında da şüphesiz kolay cümleler içermeyen roman, her sayfasında kendini size daha da artı sevdiriyor
Pinhan ’a dervişlik yolunda eşlik ederken, her sayfada onunla birlikte bir damla daha arındığınızı hissedebilirsiniz O zamanların bir İstanbul mahallesinde yaşayabilir, o zamanların insanlarıyla bir arada olabilirsiniz
Görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin Çirkindir ya tırtıl, gönlünü çelmez Görünenin ötesine dinmek istersen eğer, aradan örtüyü kaldırıp da gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursun karşında Güzeldir ya kelebek, gönlün ona akar Ama gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe yok tırtıla sevdalanırsın
Yazarın birincil romanı olan ve 1998 yılında Mevlana Büyük Ödülü ’nü alan bu eser, Elif Şafak ’ı gözümüzde bir kat daha yüceltmektedir
Kitabın Künyesi
Adı: Pinhan
Yazarı: Elif Şafak
Yayınevi: Metis Yayınları
1Baskı Yılı: 1997
Sayfa Sayısı: 224
*
Türbede geçirdiği yıllardan sonradan gönlünün doğrultusunda İstanbul ’da kendi gibi iki başlı bir semt bulur Dört kapısından dört rüzgar giren bu mahallenin eski adı Akrep Arif yeni adı ise Nakşı Nigardır Lakin bu iki isim birbirlerini hiç sevmezler de Bir bayram sabahı başlayan kavgalarını yalnızca ve sadece mahallenin kendileri gibi ikibaşlı olan Pinhan bitirebilirdi Giriştiği bu savaşın sonunda Pinhan vücudunda yolculuğa çıkar; kendi içindeki insanlarla savaşır, senelerdir yakasından düşmeyen bu utancı içindeki herkese gösterir ve kendini bulur
Benim mekânım balçıktırgıdam ise safi aşkkorku ile beslenmez imanımkorku dediğin safi yalandırkorku ile yakaranbir kendini severaşk ile yanıp tutuşangeçer serdenher dem baştan tutuşturur küllerini
Yazarı tanımayan bir birey kitabın uzun zaman önce kaleme alındığını düşünebilir Çünkü günümüzde kullanılmayan çoğu Arapça ve Farsça kelimeye bu kitapta karşılaşmak mümkün Bu da kitabın daha fazla realist olmasını sağlıyor Edebi olarak bakıldığında da şüphesiz kolay cümleler içermeyen roman, her sayfasında kendini size daha da artı sevdiriyor
Pinhan ’a dervişlik yolunda eşlik ederken, her sayfada onunla birlikte bir damla daha arındığınızı hissedebilirsiniz O zamanların bir İstanbul mahallesinde yaşayabilir, o zamanların insanlarıyla bir arada olabilirsiniz
Görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin Çirkindir ya tırtıl, gönlünü çelmez Görünenin ötesine dinmek istersen eğer, aradan örtüyü kaldırıp da gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursun karşında Güzeldir ya kelebek, gönlün ona akar Ama gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe yok tırtıla sevdalanırsın
Yazarın birincil romanı olan ve 1998 yılında Mevlana Büyük Ödülü ’nü alan bu eser, Elif Şafak ’ı gözümüzde bir kat daha yüceltmektedir
Kitabın Künyesi
Adı: Pinhan
Yazarı: Elif Şafak
Yayınevi: Metis Yayınları
1Baskı Yılı: 1997
Sayfa Sayısı: 224
*