Ellerim Üşürdü ellerim üşürdü, üşürdüm şehrin vitrinlerinden kayardı düşlerim seni düşünürdüm sense, bir diğer mevsimde sağanak halinde yağardın başka ülkelere sımsıcak ellerim üşürdü nikotin kokan ellerim üşürdü ve bir sigara daha yakardım kent ıslanırdı duman duman çocuklar uyanmış olurdu düşlerini kaybetmeden uykularından benimse kabuslarım kese kağıdı buruşukluğunda asılı kalırdı gündoğumlarına ellerim üşürdü ellerim üşürdü, donardı donardım teninin yokluğuna değince ve bıçak ağzı bir yalnızlık ikiye bölerdi her şeyi bir yarısı sen olurdun her şeyin, bir yarısı ben olurdum hiçbir şeyin ellerim üşürdü, üşürdüm bir kadeh çay ve taze bir simit gibi kokardı rutubetli geçmişim minik bir saçak altı kahvesinde güneşi soğuturdum sonradan denize aleyhinde yetim bir adam gibi dalgalar hıçkırıklarımı boğardı Varlığına açken, muhtaçken bir an görmeye seni ellerim üşürdü, üşürdüm ve doyardım yokluğuna donardım martılar göç ederdi, demirlerdi tüm gemiler limana boşalırdı deniz yürüyüp çıkardı balıklar tuzlu bir yaşamın soluk aralarından seni düşünürdüm su olurdum, toprak olurdum, kus olurdum fakat yasam olmayı beceremezdim sensizliğinde acemi bir ölümü karşılardım beceremezdim ölmeyi ellerim üşürdü,üşürdüm aşina bir adam sesine karışırdı hüzünlerim kapanan bir kapı sesine kilitlenirdim duvar, duvar karanlık büyürdü içimde yollar, ne bir köşe başı, ne bir viraj ne dur ne durak adımlarım soluklarını arardı kayıp yollar da daha sonra, bir kadın çığlığı kayardı yıldız yıldız önce ilk bahar defnedilirdi karınca ayazında daha sonra bir pervane yanardı gözlerimin sırılsıklam aydınlığında kanatlarına islerdi yaşanmamış bir yaz kelebeklerin güz geçerdi, kar yağardı ellerim üşürdü üşürdüm ve şubatla biterdi bir masalın son cümlesi seni düşünürdüm alıntı