Stillwater
FD Üye
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın eşi. 21 Şubat 1955, İstanbul doğumlu. Siirt’ten İstanbul’a gelen beş çocuklu bir ailenin en küçüğüdür. Mithat Paşa Akşam Sanat Okulu'na gitti; fakat mezun olmadan bıraktı. Türkiye’de yazar Şule Yüksel Şenler'le tanıştıktan sonra Şenler'in kurduğu "İdealist Kadınlar Derneği"nde aktif olarak çalışmalara katıldı.
Emine Erdoğan, İdealist Kadınlar Derneğinin faaliyetleri sırasında tanıştığı Recep Tayyip Erdoğan ile 4 Temmuz 1978 tarihinde evlendi. Erdoğan çiftinin Ahmet Burak, Necmettin Bilal, Esra ve Sümeyye isimlerinde dört çocukları oldu.
Emine Erdoğan, 2002 yılından itibaren Başbakanlık görevinde bulunan Recep Tayip Erdoğan’ın çalışmalarına etkin biçimde yardımcı oldu. Ankara yıllarında da İstanbul’da olduğu gibi sosyal faaliyetlere katılarak, kültürel ve sanatsal faaliyetler ve sosyal yardım çalışmalarına sürekli katkılarda bulundu. Dindar ve hayırsever bir şahsiyet olarak tanınmıştır. Cumhuriyet tarihinde kendisinin şahsında ilk defa bir başbakan eşinin tesettürlü ve başörtülü olması, dindar kadınlar üzerinde uzun yıllar egemen olmuş hor görülmeye son vermiş oldu. Hayatı hakkında ayrıntılı bilgiler gazeteci Ayla Özcan’ın kitabında yer almıştır.
Emine Erdoğan hakkında; eski Refah Partisi İl Hanımlar Komisyonu Başkanı ve gazeteci-yazar Sibel Eraslan, Başbakan Erdoğan hapse girdiğinde Emine Erdoğan"ın çalışmalarını tek başına devam ettirdiğini belirterek, Çekmeköy"de bir düğün salonundaki toplantıda partilileri teselli etmesini şöyle anlattı:
"Salon tıklım tıklımdı. Salon sahibi gelip "salon yıkılacak" diye bizi uyardı. Balkon demirleri ve merdiven tırabzanları kırıldı. Tayyip Bey"in haksız yere hapse girmesi bir infiale sebep olmuştu. Emine Hanımın geldiğini duyan herkes ağlayarak yollara düşmüştü. Kendisini içeri zorla sokabilmiştik. Yazdıkları çok güçlü bir metindi. Bizzat kendi yazmıştı. "Bugünler geçecek, bizi güzel günler bekliyor" derken sesi titriyordu. Ağlayan herkesi teskin etti. Metaneti inanılmazdı. O kadar güçlüydü ki ve o kadar inançlı sanki başı örtülü bir amazon gibiydi. Eşi hapisteyken bile çalışmaları aksatmadı asla. Onun için sadece bir lider eşi diyemem, lider ruhlu, lider mizaçlı bir kadın..."
AK Parti İstanbul Eski İl Sosyal İşler Başkan Yardımcısı Nilgün Diptaş da, Emine Erdoğan"ın bilinmeyen yönlerini şöyle anlattı:
"Çok duygusaldır. Evde otururken bile ne yapsak, neler üretsek diye düşünür. Kafası hep meşguldür. Hastaya oturur üzülür, sevincini de mutlaka paylaşır. ...Sesi çok güzeldir. Evde olunca birlikte şarkı söylerdik. Ben şimdi ud kursuna gidiyorum. ...Çok iyi Arapça bilir. Kur"an-ı Kerim"i çok iyi okur. .
“Nefsine çok hakimdir. Kafasına bir şey koyarsa onu mutlaka yapar. Kafasına taktığı bir şeyi mutlaka yapması lazım.
“Araba kullanmayı hem çok sever, hem de iyi araba kullanır. 1990"lı yıllarda tam yılını hatırlamıyorum, ehliyet almıştı. Sonra kullanıyordu da. Ama Tayyip Bey Belediye Başkanı olunca rahat kullanamaz oldu. Sonra da bıraktı. Sigara içmez, içeni de hemen uyarır, yanında asla içirtmez, içene çok kızar.”
HAKKINDA: Ayla Özcan / Emine Erdoğan: İktidara Taşıyan Kadın (2007).
Emine Erdoğan, İdealist Kadınlar Derneğinin faaliyetleri sırasında tanıştığı Recep Tayyip Erdoğan ile 4 Temmuz 1978 tarihinde evlendi. Erdoğan çiftinin Ahmet Burak, Necmettin Bilal, Esra ve Sümeyye isimlerinde dört çocukları oldu.
Emine Erdoğan, 2002 yılından itibaren Başbakanlık görevinde bulunan Recep Tayip Erdoğan’ın çalışmalarına etkin biçimde yardımcı oldu. Ankara yıllarında da İstanbul’da olduğu gibi sosyal faaliyetlere katılarak, kültürel ve sanatsal faaliyetler ve sosyal yardım çalışmalarına sürekli katkılarda bulundu. Dindar ve hayırsever bir şahsiyet olarak tanınmıştır. Cumhuriyet tarihinde kendisinin şahsında ilk defa bir başbakan eşinin tesettürlü ve başörtülü olması, dindar kadınlar üzerinde uzun yıllar egemen olmuş hor görülmeye son vermiş oldu. Hayatı hakkında ayrıntılı bilgiler gazeteci Ayla Özcan’ın kitabında yer almıştır.
Emine Erdoğan hakkında; eski Refah Partisi İl Hanımlar Komisyonu Başkanı ve gazeteci-yazar Sibel Eraslan, Başbakan Erdoğan hapse girdiğinde Emine Erdoğan"ın çalışmalarını tek başına devam ettirdiğini belirterek, Çekmeköy"de bir düğün salonundaki toplantıda partilileri teselli etmesini şöyle anlattı:
"Salon tıklım tıklımdı. Salon sahibi gelip "salon yıkılacak" diye bizi uyardı. Balkon demirleri ve merdiven tırabzanları kırıldı. Tayyip Bey"in haksız yere hapse girmesi bir infiale sebep olmuştu. Emine Hanımın geldiğini duyan herkes ağlayarak yollara düşmüştü. Kendisini içeri zorla sokabilmiştik. Yazdıkları çok güçlü bir metindi. Bizzat kendi yazmıştı. "Bugünler geçecek, bizi güzel günler bekliyor" derken sesi titriyordu. Ağlayan herkesi teskin etti. Metaneti inanılmazdı. O kadar güçlüydü ki ve o kadar inançlı sanki başı örtülü bir amazon gibiydi. Eşi hapisteyken bile çalışmaları aksatmadı asla. Onun için sadece bir lider eşi diyemem, lider ruhlu, lider mizaçlı bir kadın..."
AK Parti İstanbul Eski İl Sosyal İşler Başkan Yardımcısı Nilgün Diptaş da, Emine Erdoğan"ın bilinmeyen yönlerini şöyle anlattı:
"Çok duygusaldır. Evde otururken bile ne yapsak, neler üretsek diye düşünür. Kafası hep meşguldür. Hastaya oturur üzülür, sevincini de mutlaka paylaşır. ...Sesi çok güzeldir. Evde olunca birlikte şarkı söylerdik. Ben şimdi ud kursuna gidiyorum. ...Çok iyi Arapça bilir. Kur"an-ı Kerim"i çok iyi okur. .
“Nefsine çok hakimdir. Kafasına bir şey koyarsa onu mutlaka yapar. Kafasına taktığı bir şeyi mutlaka yapması lazım.
“Araba kullanmayı hem çok sever, hem de iyi araba kullanır. 1990"lı yıllarda tam yılını hatırlamıyorum, ehliyet almıştı. Sonra kullanıyordu da. Ama Tayyip Bey Belediye Başkanı olunca rahat kullanamaz oldu. Sonra da bıraktı. Sigara içmez, içeni de hemen uyarır, yanında asla içirtmez, içene çok kızar.”
HAKKINDA: Ayla Özcan / Emine Erdoğan: İktidara Taşıyan Kadın (2007).