En Kiymetli Misafir
Oğlunun duğun hazırlıkları heyecanla surerken, davetiyelere sıra gelmiştiYurtici,yurtdışı adreslerle boğuşurken birden aklına Medine geldiİcini bir huzur bir genişlik kapladıO’nu cağırmalıydıAlemlere rahmet en guzeli ,duğune buyur etmeliydiBir anda aklına nasıl gelmiştiKendinden bile gizliyordu bu duşuncesiniBu fikri kimse ama kimse normal gormez,hatta gulerlerdi
“İstenmeyince istetmezmiş diye icinden gecirdi Aşkı aklına gelmişti, bu sebeple duğun davetiyesinin icine, aşkını muhabbetini doldurarak, buyur etti duğunune Sıra zarfına gelmişti,ne yazabilirdi?Sayın diyemezdi, HzMuhammed (sallallahu aleyhi vessellem)diyemezdiBiraz gizli şifreli olmalıydı zarfın uzerindeki adresNasıl olsa butun yollar Medine’de Ravza’ya cıkıyordu ve zarfın uzerine Muhterem Ahmet Mahmut (…) Bu uc nokta kendince Sallallahu aleyhi vessellem idi Mescidi Nebevi Medine –Suudi Arabistan yazdı Adres tamamdı
Postaneye yoneldiYuzlerce davetiye icinde postane gorevlisinin dikkatini bu zarf cekmişti “Bu ne?dedi baktı O zarf,davetiye diye cevapladı bizimki “Evet biliyorum dedi gorevli “Ama bu zarfta adres yok,sokak, numara, mahalle… Onemli değil zaten ,orada tek adres (sallallahu aleyhi vessellem) oButun yollar Medine’de Ravza’ya cıkarİkinci soruyu sordu gorevli “Peki bu kim?gorevli memurun yuzune bakmadan “ Bir dost dedi “bir dost
Nihayet duğun gununun sabahına erişildi Nikah salonu tıklım tıklım bir mutluluk tablosu Cok ozel ve cok guzel bir an
Tebrikleşmeler başladı Herkes kuyruğa girmiş, bu mutlu anı kutluyordu Muruvvet denilen bu olmalıydı Oğullarının sunnet duğununde edilen,inşallah duğununu de gorursunuz duası gercekleşmişti
Kalabalığın en koyu anında 6063 yaşlarında, sakalı hafif kırlaşmış ve nur yuzlu bir beyefendi gelerek “mubarek olsun diyerek tebrik etti Ne kadar şefkatli, ne kadar sıcak, ne kadar Rahmani bir bakıştı, adeta sarsıldı ,yureği titredi
Eşinin elini tutarak bu beyefendiyi tanıyıp tanımadığını sordu,ikisi de tanımıyorduArdından diğer tebrikleşmeler ve guzel bir torenle dunya evine girmişti cocukları
Aradan 1015 gun kadar gecmişti ki bir dostu telefonla nikah toreninin cok guzel olduğunu;ama o beyden cok etkilendiklerini soyledi Şaşırmıştı… Hangi bey?Kim?Kimden bahsediyordu? “Hani dedi “6063 yaşlarında, hafif kırlaşmış sakalı, nur yuzu, beyaz gomleği yandan duğmeli… O an geldi aklına ,evet o kimdi?Sadece tebrik anında gormuştu O’nuAklına davetiyeler geldi,aklına Medine geldi,inanamıyorduGelmiş olabilir miydi? Safca, ama cok samimi, cok icten yazdığı davete teşrif etmiş olabilir miydi? Ummetine cok şefkatli, canların canı gelmiş olabilir miydi?
Duğunden birkac ay sonra, bir başka dostu aradı Onu duğune cağıramadığı icin ozur dileyince,duğunden haberim oldu, uzulme dedi arayan dostu
“Ruyamda Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vessellem’i) gordum “Duğununuze davet edildiklerini, ashabı ile orada bulunduklarını soyledi, oradan biliyorum
Oğlunun duğun hazırlıkları heyecanla surerken, davetiyelere sıra gelmiştiYurtici,yurtdışı adreslerle boğuşurken birden aklına Medine geldiİcini bir huzur bir genişlik kapladıO’nu cağırmalıydıAlemlere rahmet en guzeli ,duğune buyur etmeliydiBir anda aklına nasıl gelmiştiKendinden bile gizliyordu bu duşuncesiniBu fikri kimse ama kimse normal gormez,hatta gulerlerdi
“İstenmeyince istetmezmiş diye icinden gecirdi Aşkı aklına gelmişti, bu sebeple duğun davetiyesinin icine, aşkını muhabbetini doldurarak, buyur etti duğunune Sıra zarfına gelmişti,ne yazabilirdi?Sayın diyemezdi, HzMuhammed (sallallahu aleyhi vessellem)diyemezdiBiraz gizli şifreli olmalıydı zarfın uzerindeki adresNasıl olsa butun yollar Medine’de Ravza’ya cıkıyordu ve zarfın uzerine Muhterem Ahmet Mahmut (…) Bu uc nokta kendince Sallallahu aleyhi vessellem idi Mescidi Nebevi Medine –Suudi Arabistan yazdı Adres tamamdı
Postaneye yoneldiYuzlerce davetiye icinde postane gorevlisinin dikkatini bu zarf cekmişti “Bu ne?dedi baktı O zarf,davetiye diye cevapladı bizimki “Evet biliyorum dedi gorevli “Ama bu zarfta adres yok,sokak, numara, mahalle… Onemli değil zaten ,orada tek adres (sallallahu aleyhi vessellem) oButun yollar Medine’de Ravza’ya cıkarİkinci soruyu sordu gorevli “Peki bu kim?gorevli memurun yuzune bakmadan “ Bir dost dedi “bir dost
Nihayet duğun gununun sabahına erişildi Nikah salonu tıklım tıklım bir mutluluk tablosu Cok ozel ve cok guzel bir an
Tebrikleşmeler başladı Herkes kuyruğa girmiş, bu mutlu anı kutluyordu Muruvvet denilen bu olmalıydı Oğullarının sunnet duğununde edilen,inşallah duğununu de gorursunuz duası gercekleşmişti
Kalabalığın en koyu anında 6063 yaşlarında, sakalı hafif kırlaşmış ve nur yuzlu bir beyefendi gelerek “mubarek olsun diyerek tebrik etti Ne kadar şefkatli, ne kadar sıcak, ne kadar Rahmani bir bakıştı, adeta sarsıldı ,yureği titredi
Eşinin elini tutarak bu beyefendiyi tanıyıp tanımadığını sordu,ikisi de tanımıyorduArdından diğer tebrikleşmeler ve guzel bir torenle dunya evine girmişti cocukları
Aradan 1015 gun kadar gecmişti ki bir dostu telefonla nikah toreninin cok guzel olduğunu;ama o beyden cok etkilendiklerini soyledi Şaşırmıştı… Hangi bey?Kim?Kimden bahsediyordu? “Hani dedi “6063 yaşlarında, hafif kırlaşmış sakalı, nur yuzu, beyaz gomleği yandan duğmeli… O an geldi aklına ,evet o kimdi?Sadece tebrik anında gormuştu O’nuAklına davetiyeler geldi,aklına Medine geldi,inanamıyorduGelmiş olabilir miydi? Safca, ama cok samimi, cok icten yazdığı davete teşrif etmiş olabilir miydi? Ummetine cok şefkatli, canların canı gelmiş olabilir miydi?
Duğunden birkac ay sonra, bir başka dostu aradı Onu duğune cağıramadığı icin ozur dileyince,duğunden haberim oldu, uzulme dedi arayan dostu
“Ruyamda Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vessellem’i) gordum “Duğununuze davet edildiklerini, ashabı ile orada bulunduklarını soyledi, oradan biliyorum