En tehlikeli salgın: Panik

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın evvelki gece bir erkek hastada koronavirüs tespit edildiğini açıklanmasının akabinde “çocuklardaki hastalık görülme oranı ve riskler” ve “hastanın hangi vilayetten olduğu” üzere sorular da gündeme geldi.

Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Derneği (ESCMID) İdare Şurası üyesi Prof. Dr. Başkan Ergönül, kapalı ortamların hastalık riskini artırdığını belirterek “Sosyal uzaklaştırma hastalığı azaltır. Bu nedenle kapalı alanlarda fazla kalınmamalı” dedi.

Prof. Başkan Ergönül, hastalığın tüm dünyadaki hastalar içinde, 10 yaş altındaki çocuklarda görülme oranının yüzde 1; 20 yaş altında ise yüzde 2 olduğuna dikkat çekti. Ergönül, “Çocuklarda bilhassa 10 yaş altında şu anda bir mevt de yok” diye konuştu. “Çocuklar, hastalığı hiç fark etmeden atlatabilir mi?” sorumuza ise Ergönül, “Böyle bir şey olamaz. Çocuklar ender olarak hastalığa yakalansalar da daha hafif geçiriyorlar” cevabını verdi.



Çocuklarda hastalığa yakalanma oranının düşük olduğunu, buna rağmen okulların tatil edilmesinin toplu taşıma üzere ulaşım araçlarını kullanmayı ve kapalı yerlerde kalma durumunu azaltacağını kaydeden Ergönül, “Okullarda yalnızca çocuklar yok, öğretmenler ve farklı farklı alanlarda çalışan beşerler var. Ayrıyeten üniversiteleri de unutmamak gerek. Okullar için şu an tatil kararı yok, alınsa da bu daha çok okula gidiş ve gelişlerdeki yoğunluğu tesirler. Herkes konutta kapanacağı vakit yani toplumsal uzaklaşma olunca hastalık riski de azalır” tabirlerini kullandı. 

TAŞIYICILIK YOK

Hastalıkta taşıyıcılığın kelam konusu olmadığını anlatan Prof. Ergönül, “Böyle bir şey kelam konusu değil. Yüksek ateş, öksürük, teneffüs problemleri, bazen boğaz ağrısı üzere belirtilerle hastalık kendini gösterir. Hastalıkta süratli teşhis konulması çok kıymetli. Örneğin İtalya teşhis koymada gecikti. Ülkemizde teşhis testi şu anda bakanlık tarafından Ankara’daki halk sıhhati kurumuna gönderiliyor. Bu testleri üniversiteler de yapabilir, kapasitesi var ve bir an evvel üniversitelerde analizler yapılmalıdır” dedi. 

ŞEFFAF OLUNMALI

TTB Lideri Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise bakanlığın süreci şeffaf yürütmesi gerektiğini belirterek özetle şunları lisana getirdi: “Paniği gerektirecek durum yoktur, lakin sıhhat otoritesinin dünyadaki tecrübelerden de yararlanarak bütün tedbirleri alması ve halkın hijyen ve korunma önlemlerine dikkat etmesi gereklidir. Koronavirüs olayının tespit edildiği vilayet bilgisi paylaşılmalı. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), dünyadaki olguları izlerken vilayet il, eyalet eyalet olayın görüldüğü yerlerin bilgilerini paylaşıyor. Hangi kent, hangi kasaba olduğuna kadar belirtiliyor. Türkiye’de bu bilgi paylaşılmadı lakin umarım en kısa müddette paylaşılacaktır.”

HUZURSUZ OLALIM ANCAK PANİK OLMAYALIM 



Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye’deki birinci koronavirüs olayı ile ilgili “Tedirgin olalım ancak panik olmayalım. Çok az bireyle temas edip çok fazla dışarıya çıkmayan birisi, o bakımdan talihimiz var. Erken devirde yakalandı ve o sayede de çok az temaslısının olduğu bir periyodu yakaladık” dedi. Prof. Dr. Kara, Türkiye’de virüs saptanan kişinin karantina altında olduğunu hatırlatarak “Yurtdışında virüsü aldığını biliyoruz. Temasta olduğu şahısları denetim altına aldığımızı ve 14 gün kadar da karantinada tutacağımızı söyleyebiliriz” dedi.

SİGARA İÇEN TEHLİKEDE

Risk kümelerine da dikkat çeken Ateş Kara, “Sigara içiyorsanız riskiniz daha fazla yanlışsız. 60-65 yaş üstü, artı tansiyon üzere, şeker hastalığı, kalp hastalığı ya da kronik akciğer hastalığı üzere altta öteki bir hastalığı olanlar yahut savunma sistemini zayıflatıcı ilaç kullananlar, bu bireylerde hastalığın daha ağır seyrettiğini biliyoruz” dedi. Prof. Dr. Kara, hastalığın çocuklarda ve 50 yaşın altındaki kimselerde ölümcül olma riskinin çok düşük olduğunu kaydetti.

1 METRE KURALI

Prof. Dr. Kara, “1 metreden yakın aralıkta yaklaşık 10 dakika bulunmak, karşılıklı konuşmak ya da birebir ortam içerisinde, birebir kapalı alanda, tıpkı odada birkaç saat bulunmak bunlar temas. Birebir lokantada, tıpkı masada durmak risk değildir, birebir yerde 1 metreden daha uzak arada bulunmak, bunlar da açıkçası risk olarak değerlendirilmemelidir” dedi.

Sibel Bahçetepe/Cumhuriyet