Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

En Uygun Kent Büyüklüğü Nasıl Olmalıdır - Optimal kent büyüklüğü

En Uygun Kent Büyüklüğü Nasıl Olmalıdır - Optimal kent büyüklüğü
0
361

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Optimal büyük kasaba büyüklüğü,
Türkiye'nin kentleşme politikası,
En Yerinde Büyük Kasaba Büyüklüğü Nasıl Olmalıdır ,
Kentleşme sorunu ,

Kentleşme hareketlerinin büyük kentler yönünde oluşu ve çok
büyük kentler yaratma eğiliminde bulunuşu, büyük kentlerin büyümesine bir hudut çizmek, sorunun araştırma konusu yapılmasına yol açmıştır, bilhassa, gelişmekte olan bir çok ülkelerde nüfusu birkaç milyonu bulan kentlerde, hizmet maliyetlerinin yükselmesi, rahat yaşama olanaklarının yitirilmesi, besin, barınma, egzersiz ve eğlenme ihtiyaçlarının karşılanmasında yetersizlikler baş göstermesi, kentleşmenin keza hızı, ayrıca de biçimi üstünde müdahalede bulun mayı zorunlu duruma getirmiştir
Ne var ki, sözü edilen sorunların, şehir halkı ne kadar büyüdükten sonra başladığını atamak için yapılan incelemeler olumlu sonuç vermemiştir Başka ülkelerde üretilmiş araştırmaların sonuçları, şehir halkı hizmetlerinden bazıları için optimal büyüklükler bulunabileceğini ortaya koymuştur Bir üniversite kentinin en düşük birkaç yüz bin kişi olması gerektiği, veya aydınlatma, ısıtma ve içme suyu şebekesi kurmada, kentin nüfusu l milyonu aştıktan daha sonra hizmetlerin birey başına maliyetinin yükseldiği; veyahut da maliyet değişmediği halde hizmet kalitesinin düştüğü saptanmıştır Buna aynı optimallik hesaplan, ulaşım, haberleşme ve taşınım için de yapılmıştır

Muhakkak bir büyüklüğü, mesela nüfusu l milyonu geçen kentlerde, kentin kentte yaşayanların ve milli ekonominin sağlayacağı tatminlerde, yararlarda ve tasarruflarda azalmalar (diseconomies) başgöstereceği ileri sürülmektedir Eksik gelişmiş ülkelerin büyük kentlerinden buna örnekler gösterilebilir Oysa, bu tasarruf azalmaları bilimsel yöntemlerle kanıtlansa bile, buna dayanılarak saptanacak politikaların uygulanması güçlük doğurmaktadır Çünkü, gereğinden fazla gelişen kentlerin sağladığı yararlarda azalmalar olması, kentlerin gereğinden artı büyümesinin önlenmesinin daha akılcı olduğu anlamına kazanç Fakat, kentlerin devleşmesini önleyecek kentleşme politikalarım uygulamanın büyük güçlüklen vardır İngilizler Londra ’nın Fransızlar Paris ’in, Sovyetler Moskova ’nın büyümesini sınırlandırma girişimlerinde galibiyet sağlayamamışlardır

Kaldı ama, kentlerin yalnızca hizmet maliyetlerine bakarak, yararları hakkında bir yargıya gelmek yanıltıcıdır Çünkü, kentler, gelir yaratan, verim arttıran yerleşme türleridir Sosyal maliyeti yükselmekte olan kentlerde aynı zamanda verimlilik, kazanç ve kârlılık da pekâla artabilir Bu nedenledir ancak, şayet, optimal şehir büyüklüğü bulmak mümkün olsa bile, bu cömertlik, hizmet maliyetlerinin minimum düzeyde olduğu soylu davranış yok; lakin, kentte sağlanan kazançlarla hizmet maliyetleri arasındaki farkın en büyük olduğu kent büyüklüğü olarak anlaşılmıştır Hattâ, optimal kent büyüklüğü konusunda yerinde teşhisler koyabilmek ve politikalar saptayabilmek için, ola ki bir adım daha ileri gidip, bir bir kentler için marjinal kazanç ve marjinal maliyet karşılaştırmaları yapmağa gereklilik vardır

Ülkemizde, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde, barınma, içme ve kullanma suyu, aydınlanma, sağlık durumu, temizlik ve taşınım hizmetleri bakımından önemli tıkanıklıkların başladığı, gözlemlerle bilinmekte; ancak bu gözlemler bilimsel araştırmalara dayandırılmış bulunmamaktadır

Tuğrul Akçura, nüfusu l milyonu geçen kentlerde, yaşama çevresi olarak olumsuz etkilerin belirdiğini göstermektedir Büyük kentlerin sağladığı net tasarruflar hakkında detaylı araştırmalara büyük gereklilik vardır Türkiye ’de büyük kentlerin daha fazla büyümesi biçiminde olagelen kentleşme hareketlerine gelecekte verilecek yön ve bununla ilgili politikalar, oysa bu araştırmalar yapıldıktan sonra isabetle seçilebilir

Türkiye ’de Kentleşme Politikası

Köylerden kentlere olan nüfus akınlarının hızını, biçimini, coğrafî dağılışını ve kentlerde yarattığı sorunların çözümünü, uzun dönemde, ülkenin kalkınmasına yardım edecek biçimde etkileyen eşgüdümlü politikaların tümüne kentleşme politikası adı verilir Bir Takım düşünürler, kentleşmenin hızım ve biçimini, piyasa güçlerinin hür etkilerine açık vazgeçme eğilimindedirler halbu ki kentleşmenin hızını coğrafi dağılışını etkilemek ucuz ve basit değildir, o halde kentleşme sürecine hiç karışmamak daha uygun olur, görüşündedirler

Ancak çoğu ülkeler, kentleşme sürecinden kalkınmayı iten bir baskı olarak davranmak istemekte, onun sağladığı iktisadî yararları arttırmağa, yarattığı sosyal sakıncaları azaltmağa çalışmaktadırlar Bunlardan bir kısmı kentleşmenin hızını kısmayı, kentlere gelen kitlelerin hiç değilse bir kısmını köylerine geri çevirmeyi denemişlerdir Bu çabanın başarısızlığı, bu yolun çıkar yol olmadığını göstermiştir Bu yol, günümüzde terkedilmiş sayılabilir Bazı ülkelerde ise, nüfusun büyük kentlerde yığılması yerine tüm yurt yüzeyinde dağılmasını öngören desantralizasyon denemeleri yapılmıştır Kaynaklarla birlikte nüfusun bütün bölgelere dağıtılmasına çalışılmıştır Köylerde bir takım olanaklar yaratılmasını, köylünün bazı yeteneklerinin geliştirilmesini, köy kalkınması için köylü ile devletin elbirliği ile çalışmasını amaçlayan toplum kalınması da, kentleşmenin hızını yoklama altına almak için yararlanılan yollardandır Nihayet bazı ülkelerde desantralizasyon benimsenmekle birlikte, yeniden yapılanma için büyük kentlerin varlığı da zorunlu sayılmış nüfusun ve iktisadî faaliyetlerin bir takım merkezlerde yoğunlaştırılması yolu seçilmiştir

a) Plânda açıkça kayıtlı olmamakla beraber, 1 Beş Yıllık Kalkınma Planı (1963Î967}, büyük kentlerin sınırsız büyümesini istememiş; büyük kentlerin büyümesinin, sundukları meslek olanaklarıyla orantılı olmasını önermiştir Bu, bir bakıma, optimal şehir halkı büyüklüğü kuralının dolaylı olarak benimsenmesi demektir bunun dışında, birincil Beş Yıllık Planda ayrıntılı ve açık bir kentleşme politikası yer almamıştır Yalnızca, kentleşmenin coğrafî dağılışı bakımından, bölgelerarası denge ilkesine tartma verilmiş ve bu dengenin sağlaması için yatırımların yapılmasında denge ilkesinin gözetilmesi gereği belirtilmiştir öte yandan, sanayileşmeye verilen önem, mahalli idarelerin her tarafta düzenlenmesi, ev ve gecekondu mahallesi sorunlarına ilişkin politikalar, l Plânın dolambaçlı kentleşme politikalarıdır

b) İkinci Beş Yıllık Plânda ise, kentleşme politikası daha açık olarak saptanmış durumdadır Kentleşme, iktisadî ve sosyal gelişmenin, özellikle sanayileşmenin bir sonucu olarak, desteklenmesi gereken bir olgu olarak ele gücenmiş, ondan ekonomiyi iten bir baskı olarak yararlanılacağı belirtilmiştir, ikinci plânda bölgesel dengesizliklerin giderilmesi, kentte yarattığı sorunların çözümü ile ilgili, 1 Plandakinden daha ayrıntılı ilkeler yer almıştır Kentleşmenin yöresel gelişme ile ilişkisi konusunda, Kalkınma Planında, hizmet yatırımlarının bu hizmetlerden yeteri dek yararlanamayan kitlelere yöneltileceği, yatırımların dengelenmiş dağılımının sağlanacağı, geri kalmış bölgelerin iktisadî bakımdan canlanmasını sağlayacak yatırımların bu bölgeler içindeki çoğalma potansiyeli yüksek kentlerde doğunlaştırılarak çevresini etkileyen gelişme merkezleri elde edileceği açıklama edilmektedir Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi İçin önerilen tedbirler, l Plandakinden bambaşka değildir, öte yandan, kentleşmenin nasıl bir sanayileşme politikasına dayandırılacağı açık değildir Sanayideki aktif nüfus artışı, 19651970 arabada beş takvim kentleşme hızının altında kalmıştır Yapılan bir takım tahminlerle göre, tarım dışı sektörlerde bir kişiye IŞ olanağı yaratmak, 1545 bin liralık bir sipariş verme gereksinim göstermektedir Bugünkü hızı ile Türkiye ’de kentleşmenin gerektirdiği 50 milyar liralık yatırım İkinci Plan dönemi içinde büyük kentlerde yapılamazsa, belirli işsizlik veya yetkisiz istihdam koşullarına itaat etmek zorunluluğu doğacaktır İkinci Plan, kentleşmenin desteklenmesi ilkesini benimsemiştir Büyük kentlerin daha da büyümesi, iktisadi ve sosyal gelişme için olumlu bir özellik sayılmıştır, Bu husus; II; Planın I Plandan ayrıldığı en kayda değer noktadır öte yandan II Plan bölgeler arası dengeli bir kalkınma karşılamak amacına yönelmiştir Bunu gerçekleştirmek için, Plân İstanbul, İzmir, Ankara ve Adana ’yı gelişmiş alan merkezleri olarak saptamıştır Elâzığ ve Samsun ’un da gelecekte onlara eklenmesi öngörülmüştür, ilerde, bu gelişme merkezlerine Eskişehir, Kayseri, Gaziantep ve Diyarbakır ’ın da eklenmesi düşünülmektedir

c) III Beş Takvim Kalkınma Plânı için çizilen stratejide “Türkiye ’nin kazanç düzeyi için lüks sayılacak tüketim alışkanlıklarının büyük kentler aracılığı ile vakitsiz ve geveze biçimde ülkeye yayıldığı, tüketimi hızlandırdığı ve yatırım malları ve ara malları gibi sanayie dönük yatırımları kısıtladığı gözlemi yapıldıktan sonradan, “1995 de nüfusun % 70 ini kapsayan fonksiyonel ve kademeli bir şehir dokusunun oluşumunun gerçekleştirilmesi, böylece nüfusun büyük şehirlerde yaratılan iş olanakları üzerinde yığılmasını önlemeye yönelmiş bir şehirleşmenin sağlanması niyet olarak alınmaktadır

Taktik ve Plân yurt düzeyinde dengeli yeniden yapılanma ilkesinin yatırımları iller aralarında eşdeğer dağıtma anlamında alınamayacağını belirttikten sonradan, 1995 kentleşme hedefinin gerçekleştirilmesi için şu önerilere yer vermektedir:

1 Kentlerde iş olanakları yaratarak bunlara fonksiyonel bir nitelik kazandırılıp, özellikle halk sanayi yatırımlarının ve organize sanayi bölgelerinin çevresinde belediye disiplininin kurulması,
2 Millet hizmetlerinden daha geniş bir nüfusun yararlanmasına ve ulus yatırımlarının etkinliğinin arttırılmasına ihtimal verecek merkezî köylerin seçilip geliştirilmesi,
3 Kentlerde daha alçak yapının çevresel koşullarda sorun yaratmayacak biçimde ve ileri aşamalara geçişi sağlayacak standartta yapılması
Özel Baskı *
 

Similar threads

Optimal kent buyukluğu, Turkiye'nin kentleşme politikası, En Uygun Kent Buyukluğu Nasıl Olmalıdır , Kentleşme sorunu , Kentleşme hareketlerinin buyuk kentler yonunde oluşu ve cok buyuk kentler yaratma eğiliminde bulunuşu, buyuk kentlerin buyumesine bir sınır cizmek, sorunun araştırma...
Cevaplar
0
Görüntüleme
210
istanbul'un tarihsel ve nüfus gelişimi İstanbul Türkiye ’nin en manâlı metropoliten kentidir Bir bakıma ekonomik başkentidir Bu sebepledir ki Türkiye ’de oysa kentleşmenin en bariz şekilde görüldüğü yerdir Süratli ve eğri kentleşme, ev ve firari yapılaşma, işsizlik, sanayileşme gibi sorunlar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
77
istanbul'un tarihsel ve nufus gelişimi İstanbul Turkiye ’nin en onemli metropoliten kentidir Bir bakıma ekonomik başkentidir Bu sebepledir ki Turkiye ’de ki kentleşmenin en bariz şekilde gorulduğu yerdir Hızlı ve carpık kentleşme, konut ve kacak yapılaşma, işsizlik, sanayileşme gibi sorunlar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
153
Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler Ülkemiz zelzele, su baskını ve erozyon gibi doğa olaylarının sıkça meydana geldiği bir coğrafyada bulunmaktadır Özellikle son yıllarda yaşanan depremlerin insan ve yerleşim yerleri üzerindeki yok edici etkileri kamuoyunun dikkatini doğal afetlere...
Cevaplar
0
Görüntüleme
138
Gösterme Kirliliği Görüntü Kirliliğinin Nedenleri Görünüm Kirliliği Nedir Sebebleri Nelerdir? Görünüm Kirliliği Nedir İnsanın görme alanına girdiğinde insan tabiatına hoş gelen, onu rahatsız etmeyen görüntülere hoş; insanı rahatsız eden, bir şekilde negatif etkileyen görüntülere de...
Cevaplar
0
Görüntüleme
166
858,468Konular
981,187Mesajlar
29,541Kullanıcılar
osmanımSon üye
Üst Alt