iltasyazilim
FD Üye
Enam Suresi Türkçe Meali
Türkçe Meali Enam Suresi
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla
1 Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur (Bunca âyet ve delillerden) sonradan kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar
2 Sizi bir çamurdan yaratan, daha sonra ölüm zamanını takdir eden fakat O'dur diğer taraftan O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır Siz hâla değişkenlik ediyorsunuz
3 O, göklerde ve yerde tek Allah'tır Gizlinizi, açığınızı bilir (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir
4 Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeyedursun, o âyetlerden ille de yüz çevirirler
5 Sahiden onlar, kendilerine Yargı geldiğinde onu yalanlamışlardı Lakin yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir
6 Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz tüm imkânları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik Biz onları, günahları nedeniyle helâk ettik ve onların ardındaki başka nesiller yarattık
7 Eğer sana kâğıt üstüne yazılı bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, açık açık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi
8 Muhammed'e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler Eğer biz pek bir melek indirseydik kuşkusuz iş bitirilmiş olur, bundan böyle kendilerine göz bile açtırılmazdı
9 Eğer peygamberi bir melek kılsaydık belli ancak onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük
10 Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti
11 De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonradan (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
12 (Onlara) Göklerde ve yerde olanlar kimindir? diye sor Allah'ındırde O, acıma etmeyi kendi zatına farz kıldı Sizi, varlığında tereddüd olmayan kıyamet gününde muhakkak toplayacaktır Kendilerini ziyana sokanlar var ya işte onlar inanmazlar
13 Gecede ve gündüzde barınan her şey O'nundur O her şeyi işitendir, bilendir
14 De oysa: Gökleri ve yeri yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı arkadaş edineceğim! De ki: Bana müslüman olanların ilki olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma! (denildi)
15 De oysa: Ben, Rabbim'e ayaklanma edersem gerçekte büyük bir günün (kıyametin) azabından korkarım
16 O gün kim azaptan kurtarılırsa, doğrusu Allah onu esirgemiştir İşte apaçık kurtuluş budur
17 Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa, onu kendisinden diğer giderecek yoktur Ve eğer sana bir hayır verirse, (bunu da geri alacak yoktur) Kuşkusuz O herşeye kadirdir
18 O, kullarının üzerinde her türlü tasarrufa sahiptir O, hüküm ve hikmet sahibidir, herşeyden haberdardır
19 De ancak: Hangi şey şahadetçe en büyüktür? De ki: (Yargı peygamber olduğuma dair) benimle sizin aranızda Allah şahittir Bu Kur'an bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu Yoksa siz, Allah ile beraber diğer tanrılar olduğuna tanıklık mi ediyorsunuz? De ancak: Ben buna tanıklık etmemO oysa bir tek Allah'tır, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden kesinlikle uzağımde
20 Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Resûlullah'ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar
21 Yalan sözlerle Allah'a kötüleme edenden veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha acımasız kimdir! Tereddüd yok ama, zalimler kurtuluşa ermezler!
22 Unutma o günü ki onları hep birdenbire toplayacağız; daha sonra da, Allah'a müşterek koşanlara: Nerede boşa davasını güttüğünüz ortaklarınız? diyeceğiz
23 Sonradan onların mazeretleri, Rabbimiz Allah hakkı için biz müşterek koşanlar olmadık!demekten diğer bir şey olmadı
24 Gör ancak, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler ve (tanrı diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl kaybolup gitti!
25 Onlardan seni (okuduğun Kur'an'ı) dinleyenler de vardır Ama onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üzerine perdeler, kulaklarına da siklet verdik Onlar her türlü mucizeyi görseler bile gerçi ona inanmazlar Hatta o kâfirler sana geldiklerinde: Bu Kur'an eskilerin masallarından diğer bir şey değildirdiyerek seninle tartışırlar
26 Onlar, ayrıca insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar Ama onlar farkında olmadan ama kendilerini helak ederler
27 Onların ateşin aleyhinde durdurulup Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de yeniden Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!dediklerini bir görsen !
28 Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yeniden kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir Zira onlar aslında yalancıdırlar
29 Onlar, hayat ama bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, yeniden da diriltilecek değiliz, demişlerdi
30 Rablerinin huzuruna getirildikleri süre sen onları bir görsen! Allah: Bu (her tarafta dirilme olayı), adalet değil miymiş? diyecek Onlar da Rabbimize andolsun fakat evet!diyecekler Allah da, Pek ise inkâr ettiğinizden nedeniyle azabı tadın! diyecek
31 Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar aslında ziyana uğramıştır Nihayet onlara Kıyamet vakti birden gelip çatınca, onlar, günahlarını sırtlarına yüklenerek diyecekler ki: Dünyada iyi amelleri terketmemizden dolayı vah bize!Uyarı edin, yüklendikleri şey ne kötüdür!
32 Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir Müttakî olanlar için ahiret yurdu belirlenmiş oysa daha hayırlıdır Hâla düşünce erdiremiyor musunuz?
33 Onların söylediklerinin hakikaten seni üzmekte olduğunu biliyoruz Fiilen onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açık açık Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar
34 Andolsun fakat senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı Onlar, yalanlanmalarına ve ızdırap edilmelerine karşın sabrettiler, sonunda yardımımız onlara yetişti Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur Belirli ama peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi
35 Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir meren ara ancak onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, muhakkak onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma!
36 Ancak (candan) dinleyenler daveti kabul eder Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, daha sonra da O'na döndürülecekler
37 O'na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler De oysa: Kuşkusuz Allah mucize indirmeye kadirdir Ama onların birçok bilmezler
38 Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ama sizin gibi topluluklardır Biz o kitapta hiçbir şeyi beceriksiz bırakmadık Nihayet (tümü) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler
39 Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de dürüst yola iletir
40 De fakat: Ne dersiniz; size Allah'ın azabı gelse veya o kıyamet gelip çatıverse size, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Içten sözlü iseniz (söyleyin bakalım)!
41 Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır; ve siz karşılıklı koştuğunuz şeyleri unutursunuz
42 Andolsun fakat, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik Arkasında boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık
43 bari, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri en ince ayrıntısına kadar katılaştı ve iblis da onlara yaptıklarını câzip gösterdi
44 Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, (indirmiş olduğumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları aniden yakaladık, ansızın onlar tüm ümitlerini yitirdiler
45 Bu Nedenle zulmeden toplumun kökü kesildi Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur (Allah'ın verdiği nimete şükredecekleri yerde nankörlük ettiler, böylece kendilerine zulmettiler Yüce Allah da yeryüzünü onların acımasızlık ve küfürlerinden temizlemek için onları helâk etti)
46 De ki: Ne dersiniz; eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi de mühürlerse bunları size Allah'tan başka hangi tanrı geri verebilir! Bak, delilleri nasıl açıklıyoruz Onlar hâla yüz çeviriyorlar!
47 De oysa: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı birdenbire ya da açık açık gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?
48 Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur Onlar üzüntü de çekmeyecekler
49 Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yoldan çıkmalarından nedeniyle onlar azap çekeceklerdir
50 De oysa: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum Ben gaybı da bilmem Size, ben bir meleğim de demiyorum Ben, sadece bana vahyolunana uyarım De ama: Âmâ ile görebilen hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?
51 Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları onunla (Kur'an ile) uyar Onlar için Rablerinden başka ne bir dost, ne de bir arabulucu vardır; belki sakınırlar
52 Rablerinin rızasını içinden gelerek sabahleyin akşam O'na yalvaranları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir yükümlülük yoktur ki onları kovup ta zalimlerden olasın!
53 Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle sınav ettik Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
54 Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de oysa: Selâm size! Rabbiniz acıma etmeyi kendisine yazdı Reel şu ancak: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra arkasından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ama Allah fazla bağışlayan, fazla esirgeyendir
55 Bu Nedenle suçluların yolu belli olsun diye âyetleri en ince ayrıntısına kadar açıklıyoruz
56 De ama: Allah'ın haricen taptığınız şeylere tapmak bana yasaklanmış edildi De ama: Ben sizin arzularınıza uymam, aksi halde sapıtırım da hidayete erenlerden olmam
57 De oysa: Kuşkusuz ben Rabbimden gelen açık açık bir delile dayanıyorum Siz ise onu yalanladınız Tez gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir Hüküm oysa Allah'ındır O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır
58 De ki : Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda meslek bitirilmişti Allah zalimleri daha iyi bilir
59 Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi haricen bir yaprak bile düşmez O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi deha bilir Yaş ve kuru ne varsa tümü açıkça bir kitaptadır
60 Geceleyin sizi öldüren (öldürür gibi uyutan), gündüzün de ne işlediğinizi haberdar olan; sonradan belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten (uyandıran) O'dur Sonra dönüşünüz tekrar O'nadır Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir
61 O, kullarının üzerinde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir Size koruyucular gönderir Nihayet birinize vefat geldi mi elçilerimiz (görevli melekler) onun canını alırlar Onlar vazifede hata etmezler
62 Sonradan halk gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülürler Bilesiniz ancak hüküm yalnız O'nundur ve O hesap görenlerin en çabuğudur
63 De fakat: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır fakat? (O vakit) O'na el altından yalvararak Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağızdiye dua edersiniz
64 De ancak: Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarır Sonradan siz yeniden O'na karşılıklı koşarsınız
65 De oysa: Allah'ın size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir cefa göndermeğe ya da birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya gücü yeterBak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz!
66 Kur'an yargı olduğu halde kavmin onu yalanladı De ancak: Ben size vekil (kefil) değilim
67 Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır Yakında siz de gerçeği bileceksiniz
68 Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar diğer bir söze geçinceye değin onlardan uzak dur Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonradan artık o zalimler topluluğu ile oturma
69 Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur Ama ola ki korunurlar diye hatırlatmak gerekir
70 Dinlerini bir oyuncak ve bir gösteri edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felâkete dûçar olmaması için Kur'an ile tavsiye et O nefis için Allah'tan başka ne arkadaş vardır, ne de şefaatçı O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helâke sürüklenmiş kimselerdir İnkâr ettiklerinden nedeniyle onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve ızdırap verici bir azap vardır
71 De ancak: Allah'ı bırakıp da bize fayda veya hasar veremeyecek olan şeylere mi tapalım? Allah bizi dürüst yola ilettikten daha sonra şeytanların saptırıp şaşkın olarak çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise: Bize gel! diye dürüst yola çağırdıkları başı dönen kimse gibi gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz? De fakat: Allah'ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir
72 Namazı direkt olarak kılın ve Allah'tan korkun(diye de emredildik) O, huzuruna varıp toplanacağınız Allah'tır
73 O, gökleri ve yeri adalet (ve hikmet) ile yaratandır Ol!dediği gün herşey oluverir O'nun sözü gerçektir Sûr'a üflendiği gün de hükümranlık O'nundur Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır
74 İbrahim, babası Âzer'e: Birtakım putları tanrılar mı ediniyorsun? Açık Konuşmak Gerekirse ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum, demişti
75 Bu Nedenle biz, muhakkak iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk
76 Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi
77 Ay'ı doğarken görür görmez, Rabbim budur, dedi O da batınca, Rabbim bana içten yolu göstermezse kesinlikle yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi
78 Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım
79 Ben hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim
80 Kavmi onunla tartışmaya girişti Onlara dedi fakat: Beni içten yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam Oysa, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır Hâla ibret almıyor musunuz?
81 Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O'na karşılıklı koşmaktan korkmazken, ben sizin karşılıklı koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım! Şu Anda biliyorsanız (söyleyin), iki guruptan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır?
82 İnanıp da imanlarına herhangi bir adaletsizlik bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar içten yolu bulanlardır
83 İşte bu, kavmine karşısında İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir
84 Biz O'na İshak ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u da armağan ettik; hepsini de dürüst yola ilettik Daha önce de Nuh'u ve O'nun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik; Biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız
85 Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas'ı da (içten yola iletmiştik) Hepsi de iyilerden idi
86 İsmail, Elyesa', Yunus ve Lût'u da (hidayete erdirdik) Hepsini âlemlere üstün kıldık
87 Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik) Onları seçkin kıldık ve içten yola ilettik
88 İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri kesinlikle boş yere giderdi
89 İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir Eğer onlar (kâfirler) bunları inkâr ederse kuşkusuz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz
90 İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir Sen de onların yoluna uy De oysa: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ödenti istemiyorum Bu (Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür
91 (Yahudiler) Allah'ı gereği gibi tanımadılar Çünkü Allah hiçbir beşere bir şey indirmedidediler De fakat: Öyle ise Musa'nın insanlara bir nûr ve hidayet olarak getirdiği Kitab'ı kim indirdi? Siz onu kâğıtlara yazıp (istediğinizi) açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz Sizin de atalarınızın da bilemediği şeyler (Kur'an'da) size öğretilmiştir (Resûlüm) sen Allahde, sonra onlan bırak, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar!
92 Bu (Kur'an), Ümmü'lkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler
93 Allah'a karşısında yalan uydurandan yoksa kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken Bana da vahyolundudiyenden ve Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğimdiyenden daha acımasız kim vardır! O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı hakiki olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine aleyhinde kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün rezillik azabı ile cezalandırılacaksınız!derken onların halini bir görsen!
94 Andolsun ancak, sizi birincil defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz Andolsun, aranız açılmış ve (tanrı) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir
95 Şüphesiz Allah, tohumu ve çekirdeği çatlatandır, ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkarandır İşte Allah budur O halde (haktan) nasıl dönersiniz!
96 O, sabahı aydınlatandır O, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı (vakitlerin tayini için) birer hesap ölçüsü kılmıştır İşte bu, azîz olan (ve her şeyi) öyle iyi haberdar olan Allah'ın takdiridir
97 O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır Gerçekte biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık
98 O, sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yaratandır (Sizin için) bir kalma yeri, bundan başka emanet olarak konulacağınız yer vardır Anlayan bir toplum için âyetleri detaylı bir şekilde açıkladık
99 O, gökten su indirendir İşte biz her değişiklik bitkiyi onunla bitirdik O bitkiden de kendisinde üstüste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik Meyve verirken ve olgunlaştığı vakit her birinin meyvesine bakın! Şüphesiz tüm bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır
100 Cinleri Allah'a karşılıklı koştular oysa ki onları da Allah yaratmıştı Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar Hâşâ! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzaktan ve yücedir *
Türkçe Meali Enam Suresi
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla
1 Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur (Bunca âyet ve delillerden) sonradan kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar
2 Sizi bir çamurdan yaratan, daha sonra ölüm zamanını takdir eden fakat O'dur diğer taraftan O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır Siz hâla değişkenlik ediyorsunuz
3 O, göklerde ve yerde tek Allah'tır Gizlinizi, açığınızı bilir (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir
4 Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeyedursun, o âyetlerden ille de yüz çevirirler
5 Sahiden onlar, kendilerine Yargı geldiğinde onu yalanlamışlardı Lakin yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir
6 Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz tüm imkânları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik Biz onları, günahları nedeniyle helâk ettik ve onların ardındaki başka nesiller yarattık
7 Eğer sana kâğıt üstüne yazılı bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, açık açık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi
8 Muhammed'e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler Eğer biz pek bir melek indirseydik kuşkusuz iş bitirilmiş olur, bundan böyle kendilerine göz bile açtırılmazdı
9 Eğer peygamberi bir melek kılsaydık belli ancak onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük
10 Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti
11 De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonradan (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
12 (Onlara) Göklerde ve yerde olanlar kimindir? diye sor Allah'ındırde O, acıma etmeyi kendi zatına farz kıldı Sizi, varlığında tereddüd olmayan kıyamet gününde muhakkak toplayacaktır Kendilerini ziyana sokanlar var ya işte onlar inanmazlar
13 Gecede ve gündüzde barınan her şey O'nundur O her şeyi işitendir, bilendir
14 De oysa: Gökleri ve yeri yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı arkadaş edineceğim! De ki: Bana müslüman olanların ilki olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma! (denildi)
15 De oysa: Ben, Rabbim'e ayaklanma edersem gerçekte büyük bir günün (kıyametin) azabından korkarım
16 O gün kim azaptan kurtarılırsa, doğrusu Allah onu esirgemiştir İşte apaçık kurtuluş budur
17 Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa, onu kendisinden diğer giderecek yoktur Ve eğer sana bir hayır verirse, (bunu da geri alacak yoktur) Kuşkusuz O herşeye kadirdir
18 O, kullarının üzerinde her türlü tasarrufa sahiptir O, hüküm ve hikmet sahibidir, herşeyden haberdardır
19 De ancak: Hangi şey şahadetçe en büyüktür? De ki: (Yargı peygamber olduğuma dair) benimle sizin aranızda Allah şahittir Bu Kur'an bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu Yoksa siz, Allah ile beraber diğer tanrılar olduğuna tanıklık mi ediyorsunuz? De ancak: Ben buna tanıklık etmemO oysa bir tek Allah'tır, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden kesinlikle uzağımde
20 Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Resûlullah'ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar
21 Yalan sözlerle Allah'a kötüleme edenden veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha acımasız kimdir! Tereddüd yok ama, zalimler kurtuluşa ermezler!
22 Unutma o günü ki onları hep birdenbire toplayacağız; daha sonra da, Allah'a müşterek koşanlara: Nerede boşa davasını güttüğünüz ortaklarınız? diyeceğiz
23 Sonradan onların mazeretleri, Rabbimiz Allah hakkı için biz müşterek koşanlar olmadık!demekten diğer bir şey olmadı
24 Gör ancak, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler ve (tanrı diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl kaybolup gitti!
25 Onlardan seni (okuduğun Kur'an'ı) dinleyenler de vardır Ama onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üzerine perdeler, kulaklarına da siklet verdik Onlar her türlü mucizeyi görseler bile gerçi ona inanmazlar Hatta o kâfirler sana geldiklerinde: Bu Kur'an eskilerin masallarından diğer bir şey değildirdiyerek seninle tartışırlar
26 Onlar, ayrıca insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar Ama onlar farkında olmadan ama kendilerini helak ederler
27 Onların ateşin aleyhinde durdurulup Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de yeniden Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!dediklerini bir görsen !
28 Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yeniden kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir Zira onlar aslında yalancıdırlar
29 Onlar, hayat ama bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, yeniden da diriltilecek değiliz, demişlerdi
30 Rablerinin huzuruna getirildikleri süre sen onları bir görsen! Allah: Bu (her tarafta dirilme olayı), adalet değil miymiş? diyecek Onlar da Rabbimize andolsun fakat evet!diyecekler Allah da, Pek ise inkâr ettiğinizden nedeniyle azabı tadın! diyecek
31 Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar aslında ziyana uğramıştır Nihayet onlara Kıyamet vakti birden gelip çatınca, onlar, günahlarını sırtlarına yüklenerek diyecekler ki: Dünyada iyi amelleri terketmemizden dolayı vah bize!Uyarı edin, yüklendikleri şey ne kötüdür!
32 Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir Müttakî olanlar için ahiret yurdu belirlenmiş oysa daha hayırlıdır Hâla düşünce erdiremiyor musunuz?
33 Onların söylediklerinin hakikaten seni üzmekte olduğunu biliyoruz Fiilen onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açık açık Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar
34 Andolsun fakat senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı Onlar, yalanlanmalarına ve ızdırap edilmelerine karşın sabrettiler, sonunda yardımımız onlara yetişti Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur Belirli ama peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi
35 Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir meren ara ancak onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, muhakkak onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma!
36 Ancak (candan) dinleyenler daveti kabul eder Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, daha sonra da O'na döndürülecekler
37 O'na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler De oysa: Kuşkusuz Allah mucize indirmeye kadirdir Ama onların birçok bilmezler
38 Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ama sizin gibi topluluklardır Biz o kitapta hiçbir şeyi beceriksiz bırakmadık Nihayet (tümü) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler
39 Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de dürüst yola iletir
40 De fakat: Ne dersiniz; size Allah'ın azabı gelse veya o kıyamet gelip çatıverse size, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Içten sözlü iseniz (söyleyin bakalım)!
41 Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır; ve siz karşılıklı koştuğunuz şeyleri unutursunuz
42 Andolsun fakat, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik Arkasında boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık
43 bari, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri en ince ayrıntısına kadar katılaştı ve iblis da onlara yaptıklarını câzip gösterdi
44 Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, (indirmiş olduğumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları aniden yakaladık, ansızın onlar tüm ümitlerini yitirdiler
45 Bu Nedenle zulmeden toplumun kökü kesildi Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur (Allah'ın verdiği nimete şükredecekleri yerde nankörlük ettiler, böylece kendilerine zulmettiler Yüce Allah da yeryüzünü onların acımasızlık ve küfürlerinden temizlemek için onları helâk etti)
46 De ki: Ne dersiniz; eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi de mühürlerse bunları size Allah'tan başka hangi tanrı geri verebilir! Bak, delilleri nasıl açıklıyoruz Onlar hâla yüz çeviriyorlar!
47 De oysa: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı birdenbire ya da açık açık gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?
48 Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur Onlar üzüntü de çekmeyecekler
49 Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yoldan çıkmalarından nedeniyle onlar azap çekeceklerdir
50 De oysa: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum Ben gaybı da bilmem Size, ben bir meleğim de demiyorum Ben, sadece bana vahyolunana uyarım De ama: Âmâ ile görebilen hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?
51 Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları onunla (Kur'an ile) uyar Onlar için Rablerinden başka ne bir dost, ne de bir arabulucu vardır; belki sakınırlar
52 Rablerinin rızasını içinden gelerek sabahleyin akşam O'na yalvaranları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir yükümlülük yoktur ki onları kovup ta zalimlerden olasın!
53 Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle sınav ettik Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
54 Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de oysa: Selâm size! Rabbiniz acıma etmeyi kendisine yazdı Reel şu ancak: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra arkasından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ama Allah fazla bağışlayan, fazla esirgeyendir
55 Bu Nedenle suçluların yolu belli olsun diye âyetleri en ince ayrıntısına kadar açıklıyoruz
56 De ama: Allah'ın haricen taptığınız şeylere tapmak bana yasaklanmış edildi De ama: Ben sizin arzularınıza uymam, aksi halde sapıtırım da hidayete erenlerden olmam
57 De oysa: Kuşkusuz ben Rabbimden gelen açık açık bir delile dayanıyorum Siz ise onu yalanladınız Tez gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir Hüküm oysa Allah'ındır O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır
58 De ki : Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda meslek bitirilmişti Allah zalimleri daha iyi bilir
59 Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi haricen bir yaprak bile düşmez O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi deha bilir Yaş ve kuru ne varsa tümü açıkça bir kitaptadır
60 Geceleyin sizi öldüren (öldürür gibi uyutan), gündüzün de ne işlediğinizi haberdar olan; sonradan belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten (uyandıran) O'dur Sonra dönüşünüz tekrar O'nadır Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir
61 O, kullarının üzerinde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir Size koruyucular gönderir Nihayet birinize vefat geldi mi elçilerimiz (görevli melekler) onun canını alırlar Onlar vazifede hata etmezler
62 Sonradan halk gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülürler Bilesiniz ancak hüküm yalnız O'nundur ve O hesap görenlerin en çabuğudur
63 De fakat: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır fakat? (O vakit) O'na el altından yalvararak Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağızdiye dua edersiniz
64 De ancak: Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarır Sonradan siz yeniden O'na karşılıklı koşarsınız
65 De oysa: Allah'ın size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir cefa göndermeğe ya da birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya gücü yeterBak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz!
66 Kur'an yargı olduğu halde kavmin onu yalanladı De ancak: Ben size vekil (kefil) değilim
67 Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır Yakında siz de gerçeği bileceksiniz
68 Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar diğer bir söze geçinceye değin onlardan uzak dur Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonradan artık o zalimler topluluğu ile oturma
69 Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur Ama ola ki korunurlar diye hatırlatmak gerekir
70 Dinlerini bir oyuncak ve bir gösteri edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felâkete dûçar olmaması için Kur'an ile tavsiye et O nefis için Allah'tan başka ne arkadaş vardır, ne de şefaatçı O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helâke sürüklenmiş kimselerdir İnkâr ettiklerinden nedeniyle onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve ızdırap verici bir azap vardır
71 De ancak: Allah'ı bırakıp da bize fayda veya hasar veremeyecek olan şeylere mi tapalım? Allah bizi dürüst yola ilettikten daha sonra şeytanların saptırıp şaşkın olarak çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise: Bize gel! diye dürüst yola çağırdıkları başı dönen kimse gibi gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz? De fakat: Allah'ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir
72 Namazı direkt olarak kılın ve Allah'tan korkun(diye de emredildik) O, huzuruna varıp toplanacağınız Allah'tır
73 O, gökleri ve yeri adalet (ve hikmet) ile yaratandır Ol!dediği gün herşey oluverir O'nun sözü gerçektir Sûr'a üflendiği gün de hükümranlık O'nundur Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır
74 İbrahim, babası Âzer'e: Birtakım putları tanrılar mı ediniyorsun? Açık Konuşmak Gerekirse ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum, demişti
75 Bu Nedenle biz, muhakkak iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk
76 Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi
77 Ay'ı doğarken görür görmez, Rabbim budur, dedi O da batınca, Rabbim bana içten yolu göstermezse kesinlikle yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi
78 Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım
79 Ben hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim
80 Kavmi onunla tartışmaya girişti Onlara dedi fakat: Beni içten yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam Oysa, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır Hâla ibret almıyor musunuz?
81 Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O'na karşılıklı koşmaktan korkmazken, ben sizin karşılıklı koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım! Şu Anda biliyorsanız (söyleyin), iki guruptan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır?
82 İnanıp da imanlarına herhangi bir adaletsizlik bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar içten yolu bulanlardır
83 İşte bu, kavmine karşısında İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir
84 Biz O'na İshak ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u da armağan ettik; hepsini de dürüst yola ilettik Daha önce de Nuh'u ve O'nun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik; Biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız
85 Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas'ı da (içten yola iletmiştik) Hepsi de iyilerden idi
86 İsmail, Elyesa', Yunus ve Lût'u da (hidayete erdirdik) Hepsini âlemlere üstün kıldık
87 Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik) Onları seçkin kıldık ve içten yola ilettik
88 İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri kesinlikle boş yere giderdi
89 İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir Eğer onlar (kâfirler) bunları inkâr ederse kuşkusuz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz
90 İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir Sen de onların yoluna uy De oysa: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ödenti istemiyorum Bu (Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür
91 (Yahudiler) Allah'ı gereği gibi tanımadılar Çünkü Allah hiçbir beşere bir şey indirmedidediler De fakat: Öyle ise Musa'nın insanlara bir nûr ve hidayet olarak getirdiği Kitab'ı kim indirdi? Siz onu kâğıtlara yazıp (istediğinizi) açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz Sizin de atalarınızın da bilemediği şeyler (Kur'an'da) size öğretilmiştir (Resûlüm) sen Allahde, sonra onlan bırak, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar!
92 Bu (Kur'an), Ümmü'lkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler
93 Allah'a karşısında yalan uydurandan yoksa kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken Bana da vahyolundudiyenden ve Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğimdiyenden daha acımasız kim vardır! O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı hakiki olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine aleyhinde kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün rezillik azabı ile cezalandırılacaksınız!derken onların halini bir görsen!
94 Andolsun ancak, sizi birincil defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz Andolsun, aranız açılmış ve (tanrı) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir
95 Şüphesiz Allah, tohumu ve çekirdeği çatlatandır, ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkarandır İşte Allah budur O halde (haktan) nasıl dönersiniz!
96 O, sabahı aydınlatandır O, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı (vakitlerin tayini için) birer hesap ölçüsü kılmıştır İşte bu, azîz olan (ve her şeyi) öyle iyi haberdar olan Allah'ın takdiridir
97 O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır Gerçekte biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık
98 O, sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yaratandır (Sizin için) bir kalma yeri, bundan başka emanet olarak konulacağınız yer vardır Anlayan bir toplum için âyetleri detaylı bir şekilde açıkladık
99 O, gökten su indirendir İşte biz her değişiklik bitkiyi onunla bitirdik O bitkiden de kendisinde üstüste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik Meyve verirken ve olgunlaştığı vakit her birinin meyvesine bakın! Şüphesiz tüm bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır
100 Cinleri Allah'a karşılıklı koştular oysa ki onları da Allah yaratmıştı Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar Hâşâ! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzaktan ve yücedir *