urgot
FD Üye
Tüm vücut fonksiyonlarının doğru şekilde işlevini sürdürebilmesi organlar ve sistemler arasındaki kimyasal ve elektriksel iletişim sayesinde gerçekleşir. Bu iletişim aynı zamanda vücudun çevrede meydana gelen değişikliklere adapte olabilmesinde de önem arz eder.
Elektriksel iletişimi sağlayan sinir sistemi, vücudun farklı bölgeleri arasında 1 saniyeden daha kısa sürede bilgi taşınmasını gerçekleştirebilir. Hormonlar vasıtasıyla gerçekleştirilen kimyasal iletişimin oluşabilmesi ise hormonun üretimi, kan dolaşımına salınması, hedef organa ulaşması ve o dokuda etkilerini göstermesi arasında geçen süreyi kapsar.
Bu iki iletişim sistemi hem vücut fonksiyonlarının kontrolünü hem de kendileri arasında da tam bir uyum içerisinde çalışmasını sürdürür.
Hormon nedir?
Hormonlar, endokrin bez adı altında değerlendirilen çeşitli bezler tarafından salgılanan kimyasal maddelerdir. Hipotalamus, epifiz bezi, adrenal (böbrek üstü) bez, yumurtalık ve testis gibi üreme organları, tiroid bezi ve pankreas, vücutta bulunan endokrin dokulara örnek teşkil ederler.
Hormonlar, çeşitli faktörler ile uyarılan bez yapılarında sentezlendikten sonra kan dolaşımına salınır. Serbest halde hedef hücresine doğru hareket eden hormonların hangi hücre ile etkileşime geçeceği o hücrenin yüzeyinde bulunan özelleşmiş reseptör yapılarının varlığı ile gerçekleşir. Hormon ve ona spesifik reseptör yapısının etkileşmesi hücrede bir takım biyokimyasal işlevleri aktive eder veya mevcut işlevlerde düzenleme sağlayabilir.
Endokrin nedir?
Birçok hormon uyum içinde çalışarak vücudun çeşitli fonksiyonlarında görev alır. Büyüme, gelişme, metabolizma, elektrolit dengesi ve üreme işlevi temel olarak hormonların kontrolünde gerçekleşir. Hormon sentezleyen bezlere “endokrin bez” denir ve endokrin sistem içerisinde fonksiyon gösterirler. Dolayısıyla endokrin ne demek sorusuna yanıt olarak endokrin, hormonlar ve etkileri ile ilgili her şeydir yanıtı verilebilir.
Vücutta hormon sentezleyen çok sayıda bez bulunur. Bu hormonların üretimi ve kan dolaşımına salınması genel olarak hipotalamus adı verilen santral sinir sistemi tarafından ayarlanır. Hormon salınımı haricinde vücut sıcaklığının ayarlanması, açlık ve tokluk dengesi, cinsellik ve vücutta oluşan duygusal yanıtlar da hipotalamusun kontrolü altındadır.
Hipotalamus dışında birçok endokrin bez, endokrin sistem altında değerlendirilir:
Bu bez yetişkinlerde ön ve arka olmak üzere 2 kısımda incelenir. Hipofiz bezinin ön kısmından çok sayıda hormon salgılanır. Vücut dokularının büyüme ve gelişmesinden sorumlu büyüme hormonu (GH), tiroid bezinin çalışmasından sorumlu tiroid stimülan hormon (TSH), böbrek üstü bezlerinin fonksiyonlarını düzenleyen adrenokortikotropik hormon (ACTH), üreme hücrelerinin olgunlaşmasını sağlayan folikül stimülan hormon (FSH) ve cinsiyet hormonlarının üretilmesini uyaran luteinizan hormon (LH) hipofiz bezinin ön kısmından salgılanan hormonlar arasındadır.
Hipofiz bezinin arka kısmından ise 2 adet hormon salgılanır. Vücutta su tutulumunu arttıran ve idrarı azaltan antidiüretik hormon (ADH) ile kadınlarda meme dokusunda süt salgılanmasını uyaran oksitosin hormonu hipofiz bezinin arka kısmından salgılanan 2 hormonu oluşturur.
ADH hormonu ile ilgili dengesizlikler şekersiz şeker hastalığı olarak bilinen diabetes insipidusa neden olabilir. Büyüme hormonunun özellikle gelişme dönemindeki eksikliği cücelik ile sonuçlanırken, fazlalığında ise akromegali olarak isimlendirilen uzuvların aşırı büyüdüğü hastalık tablosu ortaya çıkar.
ACTH hormonunun aşırı üretimi ile kişide ciddi sonuçlara neden olabilen cushing hastalığı meydana gelebileceği için dikkatli olunmalıdır.
Savunma sisteminin bu beze karşı harekete geçmesi ve bu yapılarda harabiyete neden olması ile ortaya çıkan Addison hastalığı nadir görülen bir otoimmün hastalıktır.
Kalsitonin tiroid bezinden salgılanan bir diğer hormondur. Kalsitonin hormonu kan dolaşımında yer alan kalsiyum mineralinin kemiklere geçmesine aracılık eder.
Tiroid bezinde üretilen hormon düzeyi ile ilgili sorunlarda hipertiroidizm ya da hipotiroidizm olarak isimlendirilen hastalık tabloları meydana gelebilir. Hipertiroidizmde aşırı miktarda üretilen tiroid hormonları sinirlilik, çarpıntı, halsizlik kilo kaybı ve uyku ile ilgili problemlere neden olabilir. Bezin normalden az hormon üretmesi ile ortaya çıkan hipotiroidizm tablosunda ise soğuğa karşı hassasiyet, depresyon, cinsel isteksizlik, saç dökülmesi ve istemsiz kilo kaybı gibi şikayetler oluşabilir.
Olgunlaşmasını tamamlayan ve serbest hale geçen yumurta, fallopi tüpü adı verilen yapının içerisinden rahim içerisine doğru ilerler. Fallopi tüpü kadın üreme hücresi olan yumurta ile erkek üreme hücresi olan spermin birleştiği ve zigotun oluştuğu yapıdır. Yumurtalıklar ve içerisindeki yapılardan östrojen ve progesteron adı verilen hormonlar salgılanır. Bu hormonlar her ay gerçekleşen menstrual döngünün ve kadın cinsiyet organlarının gelişimini kontrol ederler.
Testisler, erkeklerde vücudun dışarısında bulunan ve erkek üreme hücresi olan spermin üretimini sağlayan oval yapıdaki organlardır. Erkek üreme hücresi olan spermin vücut sıcaklığından olumsuz yönde etkilenmesi nedeniyle vücudun dışında yer alan testis yapıları ejakülasyon (boşalma) anına kadar ürettiği spermlerin depolanmasını sağlar. Bu fonksiyonları dışından testisler testosteron adı verilen bir hormon sentezleme işlevi de gösterirler. Testosteron hormonu erkeklerde cinsel dürtünün, erkek vücuduna ait kıllanma ve kas-kemik kütlesi artışı gibi değişiklerin gerçekleşmesinde görev alır.
İnsülin hormonu eksikliğinde ortaya çıkan şeker hastalığı kişinin kan şekerinin sürekli yüksek olması nedeniyle birçok organda hasara neden olabilen önemli bir sağlık sorunudur.
Çocuk endokrin nedir?
Endokrin sistem, endokrin bezler ve bu bezlerin salgıladıkları hormonları kapsar. Endokrin sistem ile ilgili rahatsızlıklar konusunda eğitim alan ve uzman olan dahiliye hekimleri endokrin doktoru ismini alır.
Birçok sağlık kuruluşlarında hizmet vermeye devam eden endokrin bölümü alt yaş gruplarında ise pediatri bölümünün bir yan dalıdır ve çocuk endokrin adını alır.
Elektriksel iletişimi sağlayan sinir sistemi, vücudun farklı bölgeleri arasında 1 saniyeden daha kısa sürede bilgi taşınmasını gerçekleştirebilir. Hormonlar vasıtasıyla gerçekleştirilen kimyasal iletişimin oluşabilmesi ise hormonun üretimi, kan dolaşımına salınması, hedef organa ulaşması ve o dokuda etkilerini göstermesi arasında geçen süreyi kapsar.
Bu iki iletişim sistemi hem vücut fonksiyonlarının kontrolünü hem de kendileri arasında da tam bir uyum içerisinde çalışmasını sürdürür.
Hormon nedir?
Hormonlar, endokrin bez adı altında değerlendirilen çeşitli bezler tarafından salgılanan kimyasal maddelerdir. Hipotalamus, epifiz bezi, adrenal (böbrek üstü) bez, yumurtalık ve testis gibi üreme organları, tiroid bezi ve pankreas, vücutta bulunan endokrin dokulara örnek teşkil ederler.
Hormonlar, çeşitli faktörler ile uyarılan bez yapılarında sentezlendikten sonra kan dolaşımına salınır. Serbest halde hedef hücresine doğru hareket eden hormonların hangi hücre ile etkileşime geçeceği o hücrenin yüzeyinde bulunan özelleşmiş reseptör yapılarının varlığı ile gerçekleşir. Hormon ve ona spesifik reseptör yapısının etkileşmesi hücrede bir takım biyokimyasal işlevleri aktive eder veya mevcut işlevlerde düzenleme sağlayabilir.
Endokrin nedir?
Birçok hormon uyum içinde çalışarak vücudun çeşitli fonksiyonlarında görev alır. Büyüme, gelişme, metabolizma, elektrolit dengesi ve üreme işlevi temel olarak hormonların kontrolünde gerçekleşir. Hormon sentezleyen bezlere “endokrin bez” denir ve endokrin sistem içerisinde fonksiyon gösterirler. Dolayısıyla endokrin ne demek sorusuna yanıt olarak endokrin, hormonlar ve etkileri ile ilgili her şeydir yanıtı verilebilir.
Vücutta hormon sentezleyen çok sayıda bez bulunur. Bu hormonların üretimi ve kan dolaşımına salınması genel olarak hipotalamus adı verilen santral sinir sistemi tarafından ayarlanır. Hormon salınımı haricinde vücut sıcaklığının ayarlanması, açlık ve tokluk dengesi, cinsellik ve vücutta oluşan duygusal yanıtlar da hipotalamusun kontrolü altındadır.
Hipotalamus dışında birçok endokrin bez, endokrin sistem altında değerlendirilir:
- Hipofiz Bezi
Bu bez yetişkinlerde ön ve arka olmak üzere 2 kısımda incelenir. Hipofiz bezinin ön kısmından çok sayıda hormon salgılanır. Vücut dokularının büyüme ve gelişmesinden sorumlu büyüme hormonu (GH), tiroid bezinin çalışmasından sorumlu tiroid stimülan hormon (TSH), böbrek üstü bezlerinin fonksiyonlarını düzenleyen adrenokortikotropik hormon (ACTH), üreme hücrelerinin olgunlaşmasını sağlayan folikül stimülan hormon (FSH) ve cinsiyet hormonlarının üretilmesini uyaran luteinizan hormon (LH) hipofiz bezinin ön kısmından salgılanan hormonlar arasındadır.
Hipofiz bezinin arka kısmından ise 2 adet hormon salgılanır. Vücutta su tutulumunu arttıran ve idrarı azaltan antidiüretik hormon (ADH) ile kadınlarda meme dokusunda süt salgılanmasını uyaran oksitosin hormonu hipofiz bezinin arka kısmından salgılanan 2 hormonu oluşturur.
ADH hormonu ile ilgili dengesizlikler şekersiz şeker hastalığı olarak bilinen diabetes insipidusa neden olabilir. Büyüme hormonunun özellikle gelişme dönemindeki eksikliği cücelik ile sonuçlanırken, fazlalığında ise akromegali olarak isimlendirilen uzuvların aşırı büyüdüğü hastalık tablosu ortaya çıkar.
ACTH hormonunun aşırı üretimi ile kişide ciddi sonuçlara neden olabilen cushing hastalığı meydana gelebileceği için dikkatli olunmalıdır.
- Böbrek Üstü Bezleri
Savunma sisteminin bu beze karşı harekete geçmesi ve bu yapılarda harabiyete neden olması ile ortaya çıkan Addison hastalığı nadir görülen bir otoimmün hastalıktır.
- Tiroid Bezi
Kalsitonin tiroid bezinden salgılanan bir diğer hormondur. Kalsitonin hormonu kan dolaşımında yer alan kalsiyum mineralinin kemiklere geçmesine aracılık eder.
Tiroid bezinde üretilen hormon düzeyi ile ilgili sorunlarda hipertiroidizm ya da hipotiroidizm olarak isimlendirilen hastalık tabloları meydana gelebilir. Hipertiroidizmde aşırı miktarda üretilen tiroid hormonları sinirlilik, çarpıntı, halsizlik kilo kaybı ve uyku ile ilgili problemlere neden olabilir. Bezin normalden az hormon üretmesi ile ortaya çıkan hipotiroidizm tablosunda ise soğuğa karşı hassasiyet, depresyon, cinsel isteksizlik, saç dökülmesi ve istemsiz kilo kaybı gibi şikayetler oluşabilir.
- Yumurtalık ve Testis
Olgunlaşmasını tamamlayan ve serbest hale geçen yumurta, fallopi tüpü adı verilen yapının içerisinden rahim içerisine doğru ilerler. Fallopi tüpü kadın üreme hücresi olan yumurta ile erkek üreme hücresi olan spermin birleştiği ve zigotun oluştuğu yapıdır. Yumurtalıklar ve içerisindeki yapılardan östrojen ve progesteron adı verilen hormonlar salgılanır. Bu hormonlar her ay gerçekleşen menstrual döngünün ve kadın cinsiyet organlarının gelişimini kontrol ederler.
Testisler, erkeklerde vücudun dışarısında bulunan ve erkek üreme hücresi olan spermin üretimini sağlayan oval yapıdaki organlardır. Erkek üreme hücresi olan spermin vücut sıcaklığından olumsuz yönde etkilenmesi nedeniyle vücudun dışında yer alan testis yapıları ejakülasyon (boşalma) anına kadar ürettiği spermlerin depolanmasını sağlar. Bu fonksiyonları dışından testisler testosteron adı verilen bir hormon sentezleme işlevi de gösterirler. Testosteron hormonu erkeklerde cinsel dürtünün, erkek vücuduna ait kıllanma ve kas-kemik kütlesi artışı gibi değişiklerin gerçekleşmesinde görev alır.
- Pankreas
İnsülin hormonu eksikliğinde ortaya çıkan şeker hastalığı kişinin kan şekerinin sürekli yüksek olması nedeniyle birçok organda hasara neden olabilen önemli bir sağlık sorunudur.
Çocuk endokrin nedir?
Endokrin sistem, endokrin bezler ve bu bezlerin salgıladıkları hormonları kapsar. Endokrin sistem ile ilgili rahatsızlıklar konusunda eğitim alan ve uzman olan dahiliye hekimleri endokrin doktoru ismini alır.
Birçok sağlık kuruluşlarında hizmet vermeye devam eden endokrin bölümü alt yaş gruplarında ise pediatri bölümünün bir yan dalıdır ve çocuk endokrin adını alır.