Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Endonezya'nın Müslüman Oluşu

Endonezya'nın Müslüman Oluşu

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Endonezya Müslümanları,
Endonezya Müslüman mı,
Endonezya'nın Müslüman Oluşu Hakkında Veri


Endonezya nasıl Müslüman oldu ?

Kendi halinde bir tüccardı Bir gün kumaşları gemiye yükledi Endonezya ’ya gitti, oraya yerleşti İşini orada devam ettirdi Kumaşları kaliteliydi Bütün da halkın aradığı cinstendi Kendisi de kanaat sahibi bir insandı Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi Bir gün geç geldi meslek yerine Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan Merak etti, sordu:

Hangi kumaştan sattın?

Şu kumaştan efendim

Metresini kaça verdin?

On akçeye

Nasıl olur? diye hayret etti,

Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın Görsen tanır mısın onu?

Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi Dükkan sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı Tip şaşırmıştı Böyle bir durumla ilk kere karşılaşıyordu

Ne demekti hakkını helâl et?

Durum kısa sürede dilden dile dolaştı Fazla geçmeden kralın kulağına dek vardı Sonunda kral bez tüccarını saraya çağırdı Kral sordu:

Sizin yaptığınız bu davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük Bunun aslı nedir?

Ben, dedi tüccar, bir Müslüman ’ım İslâm dini böyle emreder Müşterinin bana hakkı geçmişti Dolayısıyla kazancıma haram girmişti Ben yalnızca bir yanlışı düzelttim

Kral,

İslâm nedir, Müslümanlık nedir? gibi peş peşe sorular sordu Birer birer sorularını cevapladı Kral ilk kez duyuyordu böyle bir dinin varlığını Pozitif zaman geçirmeden İslâm ’ı kabul etti daha sonra kısa vakit içinde de insanlar Müslüman oldu

250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya ’nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır yalnızca beş akçelik kumaştı Yapılan tek şey vardı sadece: İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı Efendimizin müjdesi herkese açık: “Dürüst ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir Yani, asıl etkin olan laf dili yok, hal diliydi Konuşmaktan çok yaşamaktı Anlatmaktan ziyade tutum dilinin devreye girmesiydi

Netten seçme parça *
 
858,496Konular
981,835Mesajlar
29,883Kullanıcılar
Ss42ssSon üye
Üst Alt