iltasyazilim
FD Üye
Hava Kirliliği
Termik santral reaktöründe toz halindeki linyit kömürünün yanması sonucu kömürde yer alan mineral maddeler yanmayıp uçucu kül olarak reaktörü terk etmektedir Reaktör çıkışında yer alan elektro filtreler normalde tozların % 99,4'ünü arıtabilmektedir Oysa her termik santralde bakım ve yenileme çalışmalarınedeniyle bir ünite sürekli yedekte bekletilir
Uçucu küller baca dumanı ile havaya yayılarak ağırlıklarına ve atmosferik olaylara göre bacadan itibaren belirtilmiş mesafelerde yere çökerler Bu esnada içerdikleri Co, Cd, Zn, Pb, Cu gibi ****l bileşikleri de baca dumanındaki S02 ve NOx gazlarının toksin etkisini arttırır ve asit yağmurlarına dönüşmesinde katalizör etkisinde bulunurlar
Yerli linyitlerin kükürt içeriklerinin yüksek ve ısıl değerlerinin düşük olması sebebiyle, linyite dayalı termik santrallerden kaynaklanan SO2 emisyonlarının yüksek olması Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde(HKKY) verilen sınır değerlerin aşılması, önlem alınmasını gerektiren en önemli çevre sorunlarından biriolarak karşımıza çıkmaktadır
Su Kirliliği
Termik santrallerin soğutma sularını deşarj ettikleri su ortamındaki normal sıcaklık derecesi zamanla yükselerek,termik santral kurulmadan önceki doğal halinden öbür yeni bir sıcaklık dengesi oluşur Sıcaklık sulardaki canlılar ve canlı ****bolizması üstünde hızlandırıcı, katalizleyici, kısıtlayıcı ve öldürücü gibi farklı alanlara yönlendirilmiş etkilerde bulunur
Sıcaklık bununla beraber sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonunun azalmasına neden olmaktadır
Termik santrallerden atılan akıcı atıklardan, 31 Aralık 2004 ’de yayınlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde (SKKY) termik santraller için verilmiş olan deşarj hudut değerlerini sağlamayanlar sınır değerleri sağlayacak şekilde temizleme işlemine tâbi tutulmaktadırlar
Katı Atıklar ve Toprak Kirliliği
Termik santrallerin bacasından çıkan duman bileşenlerinin zamanla yere çökmesi, çevresindeki alanlarda toprak kirliliğine neden olabildiği gibi, yanma sonucu Linyit kömüründe %35–55 oranında yer alan küller de kül barajında toprak üzerinde depolanarak toprak kirliliği oluştururlar Hem, kömürün çıkarılması sırasında büyük alanlardan toprağın alınarak kömür olmayan alanlara yığılması da yanlış arazi kullanımına niçin olduğu için bir nevi toprak kirliliği sayılmaktadır
enerji kaynaklarının çevreye etkileri katkısı
Nükleer Santrallerin Sebep Olduğu Çevresel Sorunlar
Katı Atıklar
Katı atıklar tesisten tesise farklılıklar göstermekle birlikte, kabaca kuru veya nemli olarak sınıflandırılabilir Islak atıklar akıcı atıkların arıtımı sırasında ortaya meydana çıkan iyon değiştirici reçineler, buharlaşma ve süzme kalıntılarıdır Kuru katı atıklar ise nemi gücenmiş giysiler, havalandırma sistemi filtreleri, yer döşemeleri, makine vb gibi radyoaktivite taşıyan atıklardır
Çoğu ülkelerde Düşük ve Orta Seviyeli katı atıklar, milli atık giderme tesisleri kurulana dek santralde özel kaplar içinde saklanırlar
Değişken Atıklar
Nükleer yakıtın içinde meydana gelen parçalanma ürünleri yakıt çubuklarının içinde kalırlar Yalnızca yakıt çubuklarında oluşabilecek arızalar sebebiyle soğutma suyuna karışan parçalanma ürünleri radyoaktivite arıtma filtrelerinde tutulurlar Santral soğutma suyundan ayrıştırılan yüksek düzeyde radyoaktif maddeler katılaştıktan daha sonra özel kaplar içine doldurulup yeraltı depolama yerlerine bırakılırlar
Çevreye bırakılan radyoaktivite miktarı Milletlerarası Radyasyondan Korunma Komitesinin (ICRP) koyduğu standartlarla sınırlanmıştır Bu sınırlar nükleer santrale sahip ülkeler göre çoğunlukla tavan olarak kabul edilmekte ve sıkça çevreye bırakılan radyoaktivite miktarı bu sınırların aşağı tutulmaktadır
Gaz Atıklar
Gaz atıklar Ksenon, Kripton, İyot gibi parçalanma ürünleri olup yakacak çubuklarının içinde bulunur, fakat ara sıra reaktörün soğutulması için kullanılan soğutma suyuna karışırlar Bunlar gaz atıklar olarak soğutma suyu sisteminden alınırlar ve gaz atıklar işleme sisteminde tutularak dağıtılmış filtrelerden geçirilip bekletme tanklarında radyoaktivitelerini kaybetmeleri için yeterli olacak vakit kadar bekletildikten daha sonra atmosfere bırakılırlar
Gazla sürekli olarak ölçülen aktivite düzeyinin uluslararası kuruluşların öngördüğü sınır değerlerin altında olması halinde bacadan dışında bırakılmaktadır
Hidrolik Santrallerin Sebep Olduğu Çevresel Sorunları
Hidrolik güçle çalışan santrallerin çevreye etkileri olumlu ve olumsuz olarak iki şekilde tanımlanabilir Gerek enerji, gerekse çok amaçlı Hidroelektrik Santrallerinin (HES) taşkın koruma, çevre ziraatını geliştirme, balıkçılığı destekleme, ağaçlandırma ile çevrenin estetik kalitesini ve mansapta su kalitesini yükseltme gibi olumlu etkileri vardır
Hidrolik enerjinin mikroklimatik, hidrolojik ve biyoloji ile ilgili çevre etkileri vardır Baraj gölünün geniş yüzey alanı, buharlaşmayı artırmakta tarım arazilerinde tuzlanma ve çoraklaşma olmakta, sudan kaynaklanan paraziter hastalıklar artmakta, rezervuar altında kalacak bitki ve ağaçların kesilip temizlenmemesi ile denge oluşuncaya değin ilk olarak birkaç yıl su kalitesi negatif yönden etkilenmektedir Baraj gölü sebebiyle su yüzeyinin genişlemesi halk için zararlı bazı organizmaların üremesine neden olabilmektedir Suda üreyebilen rahatsızlık mikropları, gerek taşıyıcı lüzum taşıyıcısız olarak malarya (şiştozom) ve dere körlüğü gibi hastalıkların yayılmasına yol açabilirler Assuan barajında kurulan sulama sisteminin devreye sokulması sonucu ortaya çıkan büyük boyutlu şiştozom patlaması bilinmektedir
Yeni Ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Sebep Olduğu Çevresel Sorunlar
Dünya enerji sektöründe önceleri petrol krizine emrindeki olarak çoğalan arz kısıtlamalarına, sonraları çevresel tesir ve çevreci baskıların eklenmesi, öbür enerji kaynak türlerini gündeme getirmiş olup çoğunlukla pak, çevre dostu yeşil enerji olarak adlandırılan Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını ön plana çıkarmıştır
Güneş Enerjisi
Güneş enerjisi hem bol ve ücretsiz ayrıca de sürekli ve yenilenebilir bir enerji kaynağı oluşunun yanında insanlık için kayda değer bir sorun olan çevreyi kirletici atıkların bulunmayışı, yerel olarak uygulanabilmesi, işletme kolaylığı, dışa bağımlı olmaması, karmaşık bir teknoloji gerektirmemesi ve işletme masraflarının eksik olması gibi üstünlükleri
nedeniyle son yıllarda eski kalıntı yakıtlardan meydana gelen çevresel etiklerin azaltılması için kullanılan yaygın yenilebilir enerji kaynaklarından biridir
Güneş kaynaklı enerji üretim sistemlerinde atmosfere ya da herhangibir alıcıortama doğrudan doğruya bir kirletici (zehirli
gazlar, sera gazları vs) emisyonu bulunmamaktadır Dolambaçlı olarak yapılan kirletici emisyonları hesaba katıldığında bile emisyon miktarı fazla düşük olmaktadır10
Esinti Enerjisi
Yel santrallerinin avantajları; hammaddelerinin atmosferdeki hava olması, kurulumlarının öteki enerji santrallerine göre daha süratli oluşu, temiz ve sürdürülebilir enerji kaynağı olmaları, enerjide dışa bağımlılığı azaltmaları, fosil yakacak tüketimini azaltmaları neticesinde sera etkisinin azaltımına katkıları, her geçen gün
güvenilirliklerinin artması ile maliyetlerinin ucuzlaması, bunun yanında esinti türbinlerinin kurulduğu arazinin tarım alanı olarak kullanılabilmesi gibi sıralanabilir
Yel kaynaklı enerji üretim sistemlerin sahip olabileceği olası olumsuzluklar ise şöyle sıralanabilir
Büyük arazi kullanımı, şamata, görsel ve estetik etkiler, doğal yaşam ve habitata tesir, elektromanyetik alan etkisi, gölge ve titreşimler olarak sıralanabilir Hem kesikli bir enerji kaynağı olması da dezavantaj olarak söylenebilir
Rüzgâr türbini veya imal donanımı elektromanyetik alana etki edip RadyoTV alıcılarında asalak yapabilirler Fakat engellenmesi kolay ve ucuzdur Enerji üretmek nedeniyle kurulan esinti çiftliklerinin görsel etkilerinden dile getirmek mümkündür Görsellik, estetik öznel bir olgudur Ama esas ölçüt, doğaya ahenkli bütünleşmiş bir görsel etkinin oluşturulmasıdır
Jeotermal Enerji
Jeotermal enerjinin aranması aşamasında çevreyi en fazla etkileyebilecek husus, sondaj çalışması sırasındaolabilmektedir Arama aşamasında alınan tedbirlerle çok minik ölçekli daimi olmayan bu etkiler bertaraf edilebilmektedir
Yeni nesil jeotermal elektrik santrallerinde çevre kirliliği sıfıra yakındır Yakıt yakılmadığından, azot emisyonu oluşmamaktadır, kükürt dioksit emisyonu ise çok düşüktür
Biyokütle Enerjisi
Biyokütle enerjisi, genel anlamda çevreye uyumlu bir enerji kaynağı olmakla birlikte, kullanılan biyokütle türüne göre bir takım çevresel etkiler yaratabilmektedir Mesela, çöp ve meydana çıkan atıklar Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (TAKY) kapsamına girmekte ve bazı çevresel önlemlerinalınmasını gerektirmektedir dahası, depolanması ile geçici görsel çevre kirliliği yaratabilen bu nesil kaynaklar, enerji kaynağı olarak kullanılması sonucunda bertaraf edilmektedir
Olağan ve modern anlamda olmak üzere iki grupta ele almak mümkündür Birincisi; konvansiyonel ormanlardan elde edilen yakacak odun ve yeniden yakacak olarak kullanılan bitki ve hayvan atıklarından oluşur İkincisi yanimodern biyokütle enerjisi ise; enerji ormancılığı ve ormanağaç endüstrisi atıkları, tarım kesimindeki bitkisel atıklar, şehirsel atıklar, tarıma dayalı endüstri atıkları olarak sıralanır *
Termik santral reaktöründe toz halindeki linyit kömürünün yanması sonucu kömürde yer alan mineral maddeler yanmayıp uçucu kül olarak reaktörü terk etmektedir Reaktör çıkışında yer alan elektro filtreler normalde tozların % 99,4'ünü arıtabilmektedir Oysa her termik santralde bakım ve yenileme çalışmalarınedeniyle bir ünite sürekli yedekte bekletilir
Uçucu küller baca dumanı ile havaya yayılarak ağırlıklarına ve atmosferik olaylara göre bacadan itibaren belirtilmiş mesafelerde yere çökerler Bu esnada içerdikleri Co, Cd, Zn, Pb, Cu gibi ****l bileşikleri de baca dumanındaki S02 ve NOx gazlarının toksin etkisini arttırır ve asit yağmurlarına dönüşmesinde katalizör etkisinde bulunurlar
Yerli linyitlerin kükürt içeriklerinin yüksek ve ısıl değerlerinin düşük olması sebebiyle, linyite dayalı termik santrallerden kaynaklanan SO2 emisyonlarının yüksek olması Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde(HKKY) verilen sınır değerlerin aşılması, önlem alınmasını gerektiren en önemli çevre sorunlarından biriolarak karşımıza çıkmaktadır
Su Kirliliği
Termik santrallerin soğutma sularını deşarj ettikleri su ortamındaki normal sıcaklık derecesi zamanla yükselerek,termik santral kurulmadan önceki doğal halinden öbür yeni bir sıcaklık dengesi oluşur Sıcaklık sulardaki canlılar ve canlı ****bolizması üstünde hızlandırıcı, katalizleyici, kısıtlayıcı ve öldürücü gibi farklı alanlara yönlendirilmiş etkilerde bulunur
Sıcaklık bununla beraber sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonunun azalmasına neden olmaktadır
Termik santrallerden atılan akıcı atıklardan, 31 Aralık 2004 ’de yayınlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde (SKKY) termik santraller için verilmiş olan deşarj hudut değerlerini sağlamayanlar sınır değerleri sağlayacak şekilde temizleme işlemine tâbi tutulmaktadırlar
Katı Atıklar ve Toprak Kirliliği
Termik santrallerin bacasından çıkan duman bileşenlerinin zamanla yere çökmesi, çevresindeki alanlarda toprak kirliliğine neden olabildiği gibi, yanma sonucu Linyit kömüründe %35–55 oranında yer alan küller de kül barajında toprak üzerinde depolanarak toprak kirliliği oluştururlar Hem, kömürün çıkarılması sırasında büyük alanlardan toprağın alınarak kömür olmayan alanlara yığılması da yanlış arazi kullanımına niçin olduğu için bir nevi toprak kirliliği sayılmaktadır
enerji kaynaklarının çevreye etkileri katkısı
Nükleer Santrallerin Sebep Olduğu Çevresel Sorunlar
Katı Atıklar
Katı atıklar tesisten tesise farklılıklar göstermekle birlikte, kabaca kuru veya nemli olarak sınıflandırılabilir Islak atıklar akıcı atıkların arıtımı sırasında ortaya meydana çıkan iyon değiştirici reçineler, buharlaşma ve süzme kalıntılarıdır Kuru katı atıklar ise nemi gücenmiş giysiler, havalandırma sistemi filtreleri, yer döşemeleri, makine vb gibi radyoaktivite taşıyan atıklardır
Çoğu ülkelerde Düşük ve Orta Seviyeli katı atıklar, milli atık giderme tesisleri kurulana dek santralde özel kaplar içinde saklanırlar
Değişken Atıklar
Nükleer yakıtın içinde meydana gelen parçalanma ürünleri yakıt çubuklarının içinde kalırlar Yalnızca yakıt çubuklarında oluşabilecek arızalar sebebiyle soğutma suyuna karışan parçalanma ürünleri radyoaktivite arıtma filtrelerinde tutulurlar Santral soğutma suyundan ayrıştırılan yüksek düzeyde radyoaktif maddeler katılaştıktan daha sonra özel kaplar içine doldurulup yeraltı depolama yerlerine bırakılırlar
Çevreye bırakılan radyoaktivite miktarı Milletlerarası Radyasyondan Korunma Komitesinin (ICRP) koyduğu standartlarla sınırlanmıştır Bu sınırlar nükleer santrale sahip ülkeler göre çoğunlukla tavan olarak kabul edilmekte ve sıkça çevreye bırakılan radyoaktivite miktarı bu sınırların aşağı tutulmaktadır
Gaz Atıklar
Gaz atıklar Ksenon, Kripton, İyot gibi parçalanma ürünleri olup yakacak çubuklarının içinde bulunur, fakat ara sıra reaktörün soğutulması için kullanılan soğutma suyuna karışırlar Bunlar gaz atıklar olarak soğutma suyu sisteminden alınırlar ve gaz atıklar işleme sisteminde tutularak dağıtılmış filtrelerden geçirilip bekletme tanklarında radyoaktivitelerini kaybetmeleri için yeterli olacak vakit kadar bekletildikten daha sonra atmosfere bırakılırlar
Gazla sürekli olarak ölçülen aktivite düzeyinin uluslararası kuruluşların öngördüğü sınır değerlerin altında olması halinde bacadan dışında bırakılmaktadır
Hidrolik Santrallerin Sebep Olduğu Çevresel Sorunları
Hidrolik güçle çalışan santrallerin çevreye etkileri olumlu ve olumsuz olarak iki şekilde tanımlanabilir Gerek enerji, gerekse çok amaçlı Hidroelektrik Santrallerinin (HES) taşkın koruma, çevre ziraatını geliştirme, balıkçılığı destekleme, ağaçlandırma ile çevrenin estetik kalitesini ve mansapta su kalitesini yükseltme gibi olumlu etkileri vardır
Hidrolik enerjinin mikroklimatik, hidrolojik ve biyoloji ile ilgili çevre etkileri vardır Baraj gölünün geniş yüzey alanı, buharlaşmayı artırmakta tarım arazilerinde tuzlanma ve çoraklaşma olmakta, sudan kaynaklanan paraziter hastalıklar artmakta, rezervuar altında kalacak bitki ve ağaçların kesilip temizlenmemesi ile denge oluşuncaya değin ilk olarak birkaç yıl su kalitesi negatif yönden etkilenmektedir Baraj gölü sebebiyle su yüzeyinin genişlemesi halk için zararlı bazı organizmaların üremesine neden olabilmektedir Suda üreyebilen rahatsızlık mikropları, gerek taşıyıcı lüzum taşıyıcısız olarak malarya (şiştozom) ve dere körlüğü gibi hastalıkların yayılmasına yol açabilirler Assuan barajında kurulan sulama sisteminin devreye sokulması sonucu ortaya çıkan büyük boyutlu şiştozom patlaması bilinmektedir
Yeni Ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Sebep Olduğu Çevresel Sorunlar
Dünya enerji sektöründe önceleri petrol krizine emrindeki olarak çoğalan arz kısıtlamalarına, sonraları çevresel tesir ve çevreci baskıların eklenmesi, öbür enerji kaynak türlerini gündeme getirmiş olup çoğunlukla pak, çevre dostu yeşil enerji olarak adlandırılan Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını ön plana çıkarmıştır
Güneş Enerjisi
Güneş enerjisi hem bol ve ücretsiz ayrıca de sürekli ve yenilenebilir bir enerji kaynağı oluşunun yanında insanlık için kayda değer bir sorun olan çevreyi kirletici atıkların bulunmayışı, yerel olarak uygulanabilmesi, işletme kolaylığı, dışa bağımlı olmaması, karmaşık bir teknoloji gerektirmemesi ve işletme masraflarının eksik olması gibi üstünlükleri
nedeniyle son yıllarda eski kalıntı yakıtlardan meydana gelen çevresel etiklerin azaltılması için kullanılan yaygın yenilebilir enerji kaynaklarından biridir
Güneş kaynaklı enerji üretim sistemlerinde atmosfere ya da herhangibir alıcıortama doğrudan doğruya bir kirletici (zehirli
gazlar, sera gazları vs) emisyonu bulunmamaktadır Dolambaçlı olarak yapılan kirletici emisyonları hesaba katıldığında bile emisyon miktarı fazla düşük olmaktadır10
Esinti Enerjisi
Yel santrallerinin avantajları; hammaddelerinin atmosferdeki hava olması, kurulumlarının öteki enerji santrallerine göre daha süratli oluşu, temiz ve sürdürülebilir enerji kaynağı olmaları, enerjide dışa bağımlılığı azaltmaları, fosil yakacak tüketimini azaltmaları neticesinde sera etkisinin azaltımına katkıları, her geçen gün
güvenilirliklerinin artması ile maliyetlerinin ucuzlaması, bunun yanında esinti türbinlerinin kurulduğu arazinin tarım alanı olarak kullanılabilmesi gibi sıralanabilir
Yel kaynaklı enerji üretim sistemlerin sahip olabileceği olası olumsuzluklar ise şöyle sıralanabilir
Büyük arazi kullanımı, şamata, görsel ve estetik etkiler, doğal yaşam ve habitata tesir, elektromanyetik alan etkisi, gölge ve titreşimler olarak sıralanabilir Hem kesikli bir enerji kaynağı olması da dezavantaj olarak söylenebilir
Rüzgâr türbini veya imal donanımı elektromanyetik alana etki edip RadyoTV alıcılarında asalak yapabilirler Fakat engellenmesi kolay ve ucuzdur Enerji üretmek nedeniyle kurulan esinti çiftliklerinin görsel etkilerinden dile getirmek mümkündür Görsellik, estetik öznel bir olgudur Ama esas ölçüt, doğaya ahenkli bütünleşmiş bir görsel etkinin oluşturulmasıdır
Jeotermal Enerji
Jeotermal enerjinin aranması aşamasında çevreyi en fazla etkileyebilecek husus, sondaj çalışması sırasındaolabilmektedir Arama aşamasında alınan tedbirlerle çok minik ölçekli daimi olmayan bu etkiler bertaraf edilebilmektedir
Yeni nesil jeotermal elektrik santrallerinde çevre kirliliği sıfıra yakındır Yakıt yakılmadığından, azot emisyonu oluşmamaktadır, kükürt dioksit emisyonu ise çok düşüktür
Biyokütle Enerjisi
Biyokütle enerjisi, genel anlamda çevreye uyumlu bir enerji kaynağı olmakla birlikte, kullanılan biyokütle türüne göre bir takım çevresel etkiler yaratabilmektedir Mesela, çöp ve meydana çıkan atıklar Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (TAKY) kapsamına girmekte ve bazı çevresel önlemlerinalınmasını gerektirmektedir dahası, depolanması ile geçici görsel çevre kirliliği yaratabilen bu nesil kaynaklar, enerji kaynağı olarak kullanılması sonucunda bertaraf edilmektedir
Olağan ve modern anlamda olmak üzere iki grupta ele almak mümkündür Birincisi; konvansiyonel ormanlardan elde edilen yakacak odun ve yeniden yakacak olarak kullanılan bitki ve hayvan atıklarından oluşur İkincisi yanimodern biyokütle enerjisi ise; enerji ormancılığı ve ormanağaç endüstrisi atıkları, tarım kesimindeki bitkisel atıklar, şehirsel atıklar, tarıma dayalı endüstri atıkları olarak sıralanır *