iltasyazilim
FD Üye
Entelektüeller Ve Toplum nedir
özetle Entelektüeller Ve Toplum
Entelektüeller Ve Toplum özet
Entelektüeller Ve Toplum
Entelektüeller
Entelektüel, zekâsını ve çözümsel düşünme yetisini mesleği gereği veya şahsî amaçlarına erişmekte kullanan birey Entelektüel kelimesinin kökeni Latince intellectus (anlayışlı olmak) sözcüğüne dayanır ve günümüzde çoğunlukla şu anlamlardan birinde kullanılır:
* Detaylı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla içeriye doğru ilgilenen kişi
* Mesleği, mal ve hizmet üreten öteki meslek gruplarından ayrı olarak, düşünce ve veri üretmek veveya dağıtmak olan kişi (akademisyenler, bilim insanları vb)
* Kültür ve sanat konularında bilirkişi kabul edilen, bu konulardaki bilgisi birikimi kültürel bir otorite olmasına ihtimal sağlayan ve toplum karşı değişik konularda değerlendirmeler yapan birey
Entelektüelin düşünüre yakın bir anlamı vardır
Entelektüeller Ve Toplum
Birincil toplumlarda şefler, şamanlar, din adamları, filozoflar, düşünüş, veri ve kavrayış önderleri oldular Fakat Rönesans'tan günümüze filozoflar, bilim adamları, sanatçılar, ansiklopedistler bilgi ile toplumları değişime uğratabilmişlerdir Buna karşın birincil entelektüelden, Platon'dan Aristo'dan bu yanlamasına güneş aşağı yeni bir şey yoktur Terim entelijensiya biçiminde geniş çapta hafıza dünyası kişilerini tanımlamada kullanılmaktadır 19 yüzyılda Rusya ve Polonya'daki önder anlamı eskimiştir
Osmanlı'da ulemalar (alimler) bilgiyi kuran, taşıyan, başat ülkü getiren bir sınıftı Cumhuriyet'te ise Türk aydınlanmasının aydınları ortaya çıktı Us dünyasına ait bu tasvir iki müşteri okumuş üretti: Ruhban, gelenekçi entelektüel ve laik, reformcu entelektüel Her ikisinde de ilkçağdan kalma misyonculuk, yani cahil kitleyi adam etme tavrı görüldü Kavramın öznesi Yeniçağda bilginin bireyselleşmesi ve spekülatiften aksiyona geçmesiyle bir sınıfın, bir ideolojinin temsilcisi olarak yerleşti Siyasi iktidarın aleyhinde oldu
Ama dünya politik ve ekonomik gelişmeleri, entelektüeli sınıfından, ulusundan kopararak, derslik üstü bir sırça köşk düşünürü haline getirdi En yaşamsal kavramlar olan insan hakları, yokluk, denklik, özgürlük yerine milliyetçilik, gelenekçilik, devletçilik savunucusu bir kitle halinde us dünyasının statükocusu kimliğine büründü Bir davanın inatçı savunuculuğundan otoritenin sözcülüğüne, devrimcilikten mistikliğe, toplumculuktan içedönüklüğe evrildi Entelektüel anlamıyla hiçbir yere bağlı olmayan çoğunlukla birlikte perişan iken, devletin eteğine yapıştı Sürgün ve ezilmişlerden yana iken, iktidarların teorisyeni oldu
Yeni Osmanlıların hafıza dünyasındaki devrimciliği yankı uyandırdı, fakat anında hepsi ahali gözünde yabancı, devlete ya da bir yere avuç açan memur tipinde aydınlardı Her şey ikiye bölünmüştü, alaturka ve alafranga Entelektüel ütopyacılık halka düşman, bambaşka bir dil geliştiren bir yola girdi Kendisinin bile anlamadığı bir dil: Eğitsel sorunsalların strüktürel analizinin yapıçözümsel izlekleri gibi tarzanca düşünüp konuşmaya başladı Meslekleşenler, yani topluma doktor, avukat, hoca olarak katılanlar halka gidecek yerde Batı'da kurtuluş aradı Memur zihniyeti, fikriyatı öldürdü, çıkarcılığı körükledi
Entelektüeller Ve Toplum
özel baskı *
özetle Entelektüeller Ve Toplum
Entelektüeller Ve Toplum özet
Entelektüeller Ve Toplum
Entelektüeller
Entelektüel, zekâsını ve çözümsel düşünme yetisini mesleği gereği veya şahsî amaçlarına erişmekte kullanan birey Entelektüel kelimesinin kökeni Latince intellectus (anlayışlı olmak) sözcüğüne dayanır ve günümüzde çoğunlukla şu anlamlardan birinde kullanılır:
* Detaylı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla içeriye doğru ilgilenen kişi
* Mesleği, mal ve hizmet üreten öteki meslek gruplarından ayrı olarak, düşünce ve veri üretmek veveya dağıtmak olan kişi (akademisyenler, bilim insanları vb)
* Kültür ve sanat konularında bilirkişi kabul edilen, bu konulardaki bilgisi birikimi kültürel bir otorite olmasına ihtimal sağlayan ve toplum karşı değişik konularda değerlendirmeler yapan birey
Entelektüelin düşünüre yakın bir anlamı vardır
Entelektüeller Ve Toplum
Birincil toplumlarda şefler, şamanlar, din adamları, filozoflar, düşünüş, veri ve kavrayış önderleri oldular Fakat Rönesans'tan günümüze filozoflar, bilim adamları, sanatçılar, ansiklopedistler bilgi ile toplumları değişime uğratabilmişlerdir Buna karşın birincil entelektüelden, Platon'dan Aristo'dan bu yanlamasına güneş aşağı yeni bir şey yoktur Terim entelijensiya biçiminde geniş çapta hafıza dünyası kişilerini tanımlamada kullanılmaktadır 19 yüzyılda Rusya ve Polonya'daki önder anlamı eskimiştir
Osmanlı'da ulemalar (alimler) bilgiyi kuran, taşıyan, başat ülkü getiren bir sınıftı Cumhuriyet'te ise Türk aydınlanmasının aydınları ortaya çıktı Us dünyasına ait bu tasvir iki müşteri okumuş üretti: Ruhban, gelenekçi entelektüel ve laik, reformcu entelektüel Her ikisinde de ilkçağdan kalma misyonculuk, yani cahil kitleyi adam etme tavrı görüldü Kavramın öznesi Yeniçağda bilginin bireyselleşmesi ve spekülatiften aksiyona geçmesiyle bir sınıfın, bir ideolojinin temsilcisi olarak yerleşti Siyasi iktidarın aleyhinde oldu
Ama dünya politik ve ekonomik gelişmeleri, entelektüeli sınıfından, ulusundan kopararak, derslik üstü bir sırça köşk düşünürü haline getirdi En yaşamsal kavramlar olan insan hakları, yokluk, denklik, özgürlük yerine milliyetçilik, gelenekçilik, devletçilik savunucusu bir kitle halinde us dünyasının statükocusu kimliğine büründü Bir davanın inatçı savunuculuğundan otoritenin sözcülüğüne, devrimcilikten mistikliğe, toplumculuktan içedönüklüğe evrildi Entelektüel anlamıyla hiçbir yere bağlı olmayan çoğunlukla birlikte perişan iken, devletin eteğine yapıştı Sürgün ve ezilmişlerden yana iken, iktidarların teorisyeni oldu
Yeni Osmanlıların hafıza dünyasındaki devrimciliği yankı uyandırdı, fakat anında hepsi ahali gözünde yabancı, devlete ya da bir yere avuç açan memur tipinde aydınlardı Her şey ikiye bölünmüştü, alaturka ve alafranga Entelektüel ütopyacılık halka düşman, bambaşka bir dil geliştiren bir yola girdi Kendisinin bile anlamadığı bir dil: Eğitsel sorunsalların strüktürel analizinin yapıçözümsel izlekleri gibi tarzanca düşünüp konuşmaya başladı Meslekleşenler, yani topluma doktor, avukat, hoca olarak katılanlar halka gidecek yerde Batı'da kurtuluş aradı Memur zihniyeti, fikriyatı öldürdü, çıkarcılığı körükledi
Entelektüeller Ve Toplum
özel baskı *