Epilepsi toplumda yaygın görülen bir hastalıktır. Yaklaşık hesaplamaya göre boyunca her 26 kişiden biri hayatı boyunca en az bir kez epilepsi nöbeti (sara nöbeti) geçirmektedir. Çoğu epilepsi hastaları verilen ilaçlardan fayda görmektedir ve hayatlarını normal şekilde idare edebiliyor. Fakat hastaların bir kısmında tedavi başarısız olur ve hastalar devamlı (bazen günde birkaç kez) nöbet geçirmektedir. Bu durumlarda epilepsi cerrahisi uygulanabilir.
Epilepsi cerrahisi birçok yöntemden oluşan genel bir tabirdir. Temel hedef hastayı nöbetlerden kurtarmak, yaşam kalitesini artırmak ve ilaç tedavisi azaltmak veya tamamen kesmektir. Epilepsi cerrahisi uzmanlaşmış merkezlerde epilepsi ekipleri tarafından yapılmaktadır. Bu ekipte genelde beyin cerrahı, nörolog, psikiyatri, psikolog ve radyolog yer almaktadır. İlk başta epilepsi fokusu araştırılır. Fokus denilen beyin bölgesi çeşitli sebeplerden dolayı kontrol altından çıkıp beyinin diğer bölgelerini sinyal vererek nöbet yapmaktadır. Fokusu bulmak birkaç yöntem kullanılır:
MRG
Manyetik Rezonans görüntüleme beyinin incelemesinde yer alan en önemli yöntemlerden biridir. Beyin yapısını yüksek çözünürlükte ortaya koyan bu yöntem epilepsi kaynağını gösterebiliyor. Beyinde tümör, doğumsal yapısal bozukluklar, kanama, damar hastalığı gibi durumlarda teşhis konulabiliyor. Fakat bazı hastalarda MR yeterli veri sağlayamıyor. Bu durumlarda diğer yöntemlere başvuruluyor.
EEG
Elektroensefalografi (EEG) beyinin elektriksel aktivitesini ölçerek nöbet anında veya nöbetler arasında doğru teşhis koymakta kullanılan bir yöntemdir. Fakat çoğu zaman hastalarda EEG nöbet sırasında çekilmediği için epilepsi kaynağı görülmüyor ve ileri tetkikler gerekiyor.
Video-EEG
Bu tetkik sırasında hasta aynı anda video ve EEG kaydı yapılmaktadır. Bazen nöbetleri tetiklemek için bilerek ilaçlar azaltılır. Temel hedef nöbeti video ve EEG vasıtasıyla kaydetmektir. Bu yöntem nöbetlerin beyinin hangi bölgesinden kaynaklandığını göstermekte etkilidir. Fakat bazı hastalarda yine de nöbet kaynağı tam net olarak gösterilemiyor.
SPECT ve PET
SPECT (Single Photon Emission Computed Tomography) ve PET (Pozitron Emission Tomography) yöntemleri beyinin fonksiyonel aktivitesini değerlendirmek mümkün. Bu yöntemlerde hastaya çeşitli kontrast maddeler verilir ve bu maddeler vücudun aktif bölgelerinde birikir. Epileptik fokus nöbet sırasında ve hemen sonrasında yüksek aktivite gösterdiği için maddeyi yüksek oranda biriktir ve dolayısıyla görüntü sırasında gösterebiliniyor.
Subdural Elektrot Yerleştirilmesi
Bu yöntemde beyinin epileptik fokusu olduğu düşünülen beyin bölgesinin üzerine direk elektrot yerleştirerek epileptik aktiviteyi kaydetmek mümkün. Bu esnada alınan kayıt verileri daha sonraki cerrahiyi planlamakta yardımcı oluyor.
Yapılan tetkikler sonucunda epilepsi cerrahisine karar epilepsi ekibi tarafından verilmektedir. Ekip toplantılarda her hastayı ayrıca tartışıp o hasta için en iyi yol çizmeye çalışır. Cerrahi karar çıktıktan sonra bu karar aileye sunulur ve kabul edildiği zaman operasyon gerçekleştiriliyor. Kompleks bir hastalık olan epilepside cerrahi tedavi yöntemleri de hastanın durumuna göre değişiyor.
Rezektif cerrahi
Günümüzde uygulanan sık yöntemlerden biridir. Bu tür cerrahide epileptik fokus olduğu düşünülen bölge cerrahi yolla çıkarılmaktadır.
Korpus Kallozotomi
Bu yöntemle beyinin sağ ve sol taraflarını birleştiren yapı cerrahi yöntemle kesilmektedir. Böylece bir taraftan kaynaklanan nöbetler diğer tarafa geçemiyor. Uygun hastalarda kullanılan bu yöntemde başlıca hedef nöbet şiddetleri ve sayısını azaltmaktır.
Hemisferektomi
Hemisferektomi yöntemi ile operasyon geçiren hastalarda beyinin bir yarısı tamam ayrılarak çıkarılır veya ayrılıp kafa boşluğu içinde bırakılmaktadır. Genelde öteki yöntemlere göre daha az uygulanan hemisferektomi çok seçilmiş hastalara da yapılmaktadır.
Vagus Siniri Stimülatörü
Bu yöntemde hastanın boyundan geçen vagus siniri elektriksel olarak uyarılmaktadır. Vagus siniri vücudun en büyük sinirlerinden biri olup parasempatik sinir sisteminin bir parçasıdır. Genelde sol vagus sinirin etrafına elektrot yerleştirilir. Bu elektrot daha sonra cilt altı bölgeye yerleştirilen bir jeneratöre bağlanır. Dışarıdan ayarlanan bu jeneratör elektrik uyarıları üretir ve bu uyarılar elektrot vasıtası ile sinire aktarılır. Dolayısıyla nöbet sıklığı ve şiddeti azalmış oluyor.