Erke (Enerji) Nedir? Hakkında Bilgi

Erke (Enerji) Nedir? Hakkında Bilgi

Herhangi bir işi gerçekleştirebilecek zor

Yunanca energheia teriminden yapılmıştır Aristoteles bu terimi gerçekleşen edim anlamında ve mümkün kuvvet anlamını verdiği dynamis terimine karşıt olarak kullanmıştı Erke Aristoteles terminolojisine kadar, karşıt anlamına dönüşmüştür ve bugün Aristoteles'in dynamis'iyle eş anlamda (makul güç N) kullanılmaktadır

Çağdaş fizikçi Albert Einstein erkenin bir kütlesi olduğunu tanıtlamıştır Einstein'ın bu önemli tanıtı, erkenin de bir özdek olduğunu meydana koymakla, onu bir töz sayan ve özdeğin karşısına çıkaran metafizik savı temelinden yıkmıştır Einstein muhakkak tanıtlamıştır ki, özdeğin özelliği sanılan kütle yoğunlaşmış erkeden başka bir şey değildir Einstein'ın bu gerçeği fizik diliyle anlatan E mc² denklemi, insan bilgisinin en manâlı denklemidir ve erke'nin (E), kütle (m)'nin ışık hızı (c)'nın karesiyle çarpımına eşit olduğunu gösterir Einstein'ın bu benzersiz tanıtı, fiziğin bugüne dek çözemediği evrenin birçok sırlarını çözmüş ve burada anlatılamayacak dek önemli ve kıymetli doğurmuş bulunmaktadır Bu kayda değer denklem, fizik alanında mesela güneş ve bütün yıldızların nasıl milyarlarca yıl tükenmeden ışık ve ısı yaydıklarını açıklarken, düşünsel alanda da insanları binlerce yıldan beri oyalayan ve aldatan idealist, spiritüalist uydurmalara kesinkes son vermiştir Einstein bu sonuca, tekyanlı'lıktan kurtulup bağıntılılık ilkesinden yola çıkarak diyalektik yöntemle çalışarak varmıştır Şöyle düşünmüştü: Devim, bir erke biçimidir Devimli bir cismin kütlesi, devimiyle birlikte artıyor Öyleyse devimle kütle arasında bir ilişki var Çağrıda Bulunmak ancak kütlenin artması ve benzer deyişle bir ilave kütle kazanması, erkenin artması ve eş deyişle bir ek erke kazanmasıyla oluyor Şu halde, böylece açıktır oysa, erke kütle özdek'tir Bu eşsiz tanıt, ebediyet kavramını da anlaşılabilir bir kavrayış kavuşturmuştu: Devimli cismin hızı ışık hızına erişince özdek baki olur

Bundan Böyle dalgalar evreni, parçacıklar evreni, radyasyon, ışıklar, ısılar, sesler ve devimler gibi birbirine karşıt görünerek insan zekasını bunca yıl şaşırtıcı birçok değerler özdek temelinde birleşik olmaktadırlar İnsan 16 Haziran 1945 gününün gecesi, bütün bu değerleri birbirine dönüştürmeyi başarmıştır, birinin öbüründen başka bir şey olmadığını deneyde kullanılan olarak tanıtlamış ve anlamıştır

Daha 1840'larda J R Mayer, J P Joule, W R Grove, L A Colding ve H Helmholtz erkenin yok olmayıp dönüştüğü yasasını bulmuşlar ve tanıtlamışlardı Bunun sonucu olarak doğa, kendisini, özdeğin bir biçiminden bir diğer biçimine dönüşmesinin sürekli süreci olarak biçim değiştirir Devim, özdeğin var olma biçimidir Erke'yse özdeğin devimsel mutasyon özelliğidir Mekanik erke, termik erke, elektromanyetik erke, yerçekimsel erke vb gibi erkenin farklı alanlara yönlendirilmiş biçimleri özdeğin devim biçimleriyle belirlenir Özdeğin devim biçimleri de, özdeğin kendisi dek, ölümsüz çeşitliliktedir Bilim, her gün özdeğin yeni bir devim biçimini gözlemekte, meydana koymaktadır Özdeğin bu devimsel dönüşümlerinin meydana getirdiği erke birincil çağlarda bile insanlarca sezilmiş ve suyun, ateşin, yelin erkesinden yararlanılmıştır *