Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
erozyonun sonuçları nelerdir,erozyonun sonuçları ve zararları,erozyonun sonuçları nedir
EROZYONUN SONUÇLARI
Erozyon; toprak ve arazi kaybı, toprakların su depolama güçlerinde azalmalar, toprakların verimsizleşmesi, verimli tarım alanlarının taşıntı materyali ile örtülmesi, toprak işleme güçlüğü, sedimentasyon ve su kalitesinin bozulması gibi zararlar meydana getirmektedir Bunlar canlıların yaşamları ile onların yaşadıkları ortamları olumsuz etkilemektedir
Doğal kaynakların tahribi ve etkileri
Son yılarda gerek dünya ve lüzum ülkemizde ormansızlaşma ve bununla benzer olarak erozyon olaylarında bir artışın olduğu gözlenmektedir
Fotoğraf 3 1998 Yılında Devrek ’ te Meydana Gelen Sel Tahribatı
Diğer Taraftan keza dünyamız, hem de ülkemiz son birkaç yıldan beri sıkça su baskını olaylarına sahne olmaktadır Örneğin; 1990, 1994 ve 1995 yıllarında sırasıyla Batı Avrupa, Hindistan ve Tayland'da;1998 ve 1999 yıllarında da Dünyada 30'u aşkın ülkede su baskını olayları meydana gelmiştir Ülkemizde, Dünyadakine benzer bir vaka yaşamıştır Mesela; 1995 yılında Senirkent, İzmir, Düzce ve Kaynaşlı, 1998 yılında Batı Karadeniz ve 1999 yılında Marmara, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde sellerin meydana gelmesi gibi
Sel olayları sırasında gerek Dünyada ve lüzum ülkemizde yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği köprü, yol, kanal gibi tesislerin ve tarım alanlarının hasar gördüğü aşina bir gerçektir Bu vaka, selleri, erozyonun en manâlı ve üstünde özenle durulması gereken bir zararı olarak algılanmasını gerekli kılmaktadır böylece, öncelikle seller ve erozyonun doğurduğu diğer zararlarla ivedilikle savaşılmalı ve bu amaçla ormansızlaşma önlenmeli ve erozyon kontrolu çalışmaları kapsamlı olarak sürdürülmelidir
YOĞUNLAŞAN BÖLGELER
Türkiye`de erozyon en fazla sırasıyla Fırat, Dicle ve Yeşilırmak Havzaları`nda görülüyor Erozyon sebebiyle yılda toplam 346 ton sedimenttoprak taşınıyor Fakat, ölçümlerde yer almayan ve yatak yüküolarak ifade edilen kum çakıl gibi materyaller ile yamaçlardan akarak inen ve akarsulara ulaşmayan topraklarda dikkate alındığında Türkiye`nin kaybettiği toprak miktarı 500 milyon tona, hatta bir takım kesimlerin ifadesine göre 1 milyar tonu aşıyor
Türkiye`deki akarsuların taşıdığı yüzer haldeki araç gereç miktarı, dünyada taşınan katı maddenin 50`de 1`i dek Türkiye`de 1 kilometrekarelik alandan aşınarak akarsulara karışan ince malzeme miktarı, yılda sıradan takriben 60ton Bu arz dünyada sıradan 142 ton Türkiye`de erozyonla birim alandan taşınan katı materyal; Afrika`dan 22, Avrupa`dan 17 ve Kuzey Amerika`dan 6 kat daha fazla gerçekleşiyor
BARAJLAR ERKEN DOLUYOR
Erozyon sonucunda barajlarda biriken katı materyaller, kullanılabilir baraj rezervuar hacminde gözle görülür kayıplara niçin oluyor Erozyon, büyük kaynaklar harcanarak gerçekleştirilen ve ekonomik ömrü sıradan 100 sene olarak öngörülen barajların ömrünü kısaltıyor
Türkiye`de yaşanan şiddetli erozyonun sonucu olarak, Altınapa Barajı 19, Bayındır Barajı 28, Demirköprü Barajı 41, Hirfanlı Barajı 33, Karamanlı Barajı 13, Kartalkaya Barajı 19, Kemer Barajı 22, Selevir Barajı 27, Sürgü Barajı 35, Yalvaç Barajı 27 yılda hesaplı ömrünü tamamladı
Erozyondan etkilenmeye aralıksız Buldan Barajı`nın 72, Çaygören Barajı`nın 77, Çubuk1 Barajı`nın 75, Kesikköprü Barajı`nın 66, SeyhanBarajı`nın ise 70 yılda ekonomik ömrünü doldurması bekleniyor
Ülke ve alan için büyük önem arzetmesine rağmen çevresi bitki örtüsünden mahrum olan Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarının da tahmin edilenden daha önce hesaplı ömürlerini tamamlayacakları açıklama ediliyor
Erozyon, Türkiye'nin yiyecek açısından kendine tatmin edici bir ülke olmasını tehlikeye düşürmektedir Rüzgar ve yağmur, verimli toprakları sürükleyerek, baraj göllerine, akarsu yataklarına ve denizlere taşımaktadır
Ülke yüzeyinden bir yılda kaybedilen toprak miktarı takriben 14 milyar tondur Yalnızca tarım alanlarından kaybedilen bereketli toprak miktarı ise yaklaşık 500 milyon tonyıl'dır Bu topraklarla birlikte mineral ve organik madde de kaybedilmektedir Erozyon sonucunda toprağın altındaki cansız katman (başlıca kaya) ortaya çıkmaktadır Yararlı toprak katmanlarını kaybeden arazilerde çölleşme başlamaktadır NASA'nın yaptığı bir araştırmaya kadar, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi halinde Türkiye'nin büyük bir bölümü 55 yıl daha sonra çöl olacaktır Toprakları çölleşen bir ülkenin esas sorunları, arzu, susuzluk, işsizlik ve iç göç olacaktır
Erozyonla kaybedilen bir başka bedel ise sudur Kaybolan toprak yüzünden her yıl yaklaşık 50 milyar m3 yağış depolanamamaktadır Barajlar ve yeraltı suları da, erozyonun etkilerinden nasibini almaktadır Yerinden kopup dışarı giden topraklar, baraj göllerini doldurarak su depolama hacimlerini azaltmakta ve barajların ömrünün kısalmasına niçin olmaktadır
Erozyon toplumsal sorunların artmasına da yol açmaktadır Hatalı arazi kullanımı, tarım alanlarının verimini azaltmaktadır Doğduğu ve büyüdüğü yerde geçim şansı ortadan kalkan insanların, kentlere göçmekten diğer seçeneği kalmamaktadır Köyden kente göç ise, alt yapının yetersiz olduğu kentlerdeki idareli ve toplumsal sorunları daha da ağırlaştırmaktadır *
EROZYONUN SONUÇLARI
Erozyon; toprak ve arazi kaybı, toprakların su depolama güçlerinde azalmalar, toprakların verimsizleşmesi, verimli tarım alanlarının taşıntı materyali ile örtülmesi, toprak işleme güçlüğü, sedimentasyon ve su kalitesinin bozulması gibi zararlar meydana getirmektedir Bunlar canlıların yaşamları ile onların yaşadıkları ortamları olumsuz etkilemektedir
Doğal kaynakların tahribi ve etkileri
Son yılarda gerek dünya ve lüzum ülkemizde ormansızlaşma ve bununla benzer olarak erozyon olaylarında bir artışın olduğu gözlenmektedir
Fotoğraf 3 1998 Yılında Devrek ’ te Meydana Gelen Sel Tahribatı
Diğer Taraftan keza dünyamız, hem de ülkemiz son birkaç yıldan beri sıkça su baskını olaylarına sahne olmaktadır Örneğin; 1990, 1994 ve 1995 yıllarında sırasıyla Batı Avrupa, Hindistan ve Tayland'da;1998 ve 1999 yıllarında da Dünyada 30'u aşkın ülkede su baskını olayları meydana gelmiştir Ülkemizde, Dünyadakine benzer bir vaka yaşamıştır Mesela; 1995 yılında Senirkent, İzmir, Düzce ve Kaynaşlı, 1998 yılında Batı Karadeniz ve 1999 yılında Marmara, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde sellerin meydana gelmesi gibi
Sel olayları sırasında gerek Dünyada ve lüzum ülkemizde yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği köprü, yol, kanal gibi tesislerin ve tarım alanlarının hasar gördüğü aşina bir gerçektir Bu vaka, selleri, erozyonun en manâlı ve üstünde özenle durulması gereken bir zararı olarak algılanmasını gerekli kılmaktadır böylece, öncelikle seller ve erozyonun doğurduğu diğer zararlarla ivedilikle savaşılmalı ve bu amaçla ormansızlaşma önlenmeli ve erozyon kontrolu çalışmaları kapsamlı olarak sürdürülmelidir
YOĞUNLAŞAN BÖLGELER
Türkiye`de erozyon en fazla sırasıyla Fırat, Dicle ve Yeşilırmak Havzaları`nda görülüyor Erozyon sebebiyle yılda toplam 346 ton sedimenttoprak taşınıyor Fakat, ölçümlerde yer almayan ve yatak yüküolarak ifade edilen kum çakıl gibi materyaller ile yamaçlardan akarak inen ve akarsulara ulaşmayan topraklarda dikkate alındığında Türkiye`nin kaybettiği toprak miktarı 500 milyon tona, hatta bir takım kesimlerin ifadesine göre 1 milyar tonu aşıyor
Türkiye`deki akarsuların taşıdığı yüzer haldeki araç gereç miktarı, dünyada taşınan katı maddenin 50`de 1`i dek Türkiye`de 1 kilometrekarelik alandan aşınarak akarsulara karışan ince malzeme miktarı, yılda sıradan takriben 60ton Bu arz dünyada sıradan 142 ton Türkiye`de erozyonla birim alandan taşınan katı materyal; Afrika`dan 22, Avrupa`dan 17 ve Kuzey Amerika`dan 6 kat daha fazla gerçekleşiyor
BARAJLAR ERKEN DOLUYOR
Erozyon sonucunda barajlarda biriken katı materyaller, kullanılabilir baraj rezervuar hacminde gözle görülür kayıplara niçin oluyor Erozyon, büyük kaynaklar harcanarak gerçekleştirilen ve ekonomik ömrü sıradan 100 sene olarak öngörülen barajların ömrünü kısaltıyor
Türkiye`de yaşanan şiddetli erozyonun sonucu olarak, Altınapa Barajı 19, Bayındır Barajı 28, Demirköprü Barajı 41, Hirfanlı Barajı 33, Karamanlı Barajı 13, Kartalkaya Barajı 19, Kemer Barajı 22, Selevir Barajı 27, Sürgü Barajı 35, Yalvaç Barajı 27 yılda hesaplı ömrünü tamamladı
Erozyondan etkilenmeye aralıksız Buldan Barajı`nın 72, Çaygören Barajı`nın 77, Çubuk1 Barajı`nın 75, Kesikköprü Barajı`nın 66, SeyhanBarajı`nın ise 70 yılda ekonomik ömrünü doldurması bekleniyor
Ülke ve alan için büyük önem arzetmesine rağmen çevresi bitki örtüsünden mahrum olan Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarının da tahmin edilenden daha önce hesaplı ömürlerini tamamlayacakları açıklama ediliyor
Erozyon, Türkiye'nin yiyecek açısından kendine tatmin edici bir ülke olmasını tehlikeye düşürmektedir Rüzgar ve yağmur, verimli toprakları sürükleyerek, baraj göllerine, akarsu yataklarına ve denizlere taşımaktadır
Ülke yüzeyinden bir yılda kaybedilen toprak miktarı takriben 14 milyar tondur Yalnızca tarım alanlarından kaybedilen bereketli toprak miktarı ise yaklaşık 500 milyon tonyıl'dır Bu topraklarla birlikte mineral ve organik madde de kaybedilmektedir Erozyon sonucunda toprağın altındaki cansız katman (başlıca kaya) ortaya çıkmaktadır Yararlı toprak katmanlarını kaybeden arazilerde çölleşme başlamaktadır NASA'nın yaptığı bir araştırmaya kadar, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi halinde Türkiye'nin büyük bir bölümü 55 yıl daha sonra çöl olacaktır Toprakları çölleşen bir ülkenin esas sorunları, arzu, susuzluk, işsizlik ve iç göç olacaktır
Erozyonla kaybedilen bir başka bedel ise sudur Kaybolan toprak yüzünden her yıl yaklaşık 50 milyar m3 yağış depolanamamaktadır Barajlar ve yeraltı suları da, erozyonun etkilerinden nasibini almaktadır Yerinden kopup dışarı giden topraklar, baraj göllerini doldurarak su depolama hacimlerini azaltmakta ve barajların ömrünün kısalmasına niçin olmaktadır
Erozyon toplumsal sorunların artmasına da yol açmaktadır Hatalı arazi kullanımı, tarım alanlarının verimini azaltmaktadır Doğduğu ve büyüdüğü yerde geçim şansı ortadan kalkan insanların, kentlere göçmekten diğer seçeneği kalmamaktadır Köyden kente göç ise, alt yapının yetersiz olduğu kentlerdeki idareli ve toplumsal sorunları daha da ağırlaştırmaktadır *
