Eşeği Düğüne Çağırmışlar Eşeği Düğüne Çağırmışlar Kâmuran Esen Bu bana ders olsun yeniden, her “ saçsız diyeni “ gel anlarsam, bana da Kâmuran demesinler Dün öğleye doğru telefonum çaldı Arayan yakın bir komşumdu: “ Kâmuran ! Biz çiftlikteyiz Sabahtan biz gelirken sen yürüyüşe gidiyordun, o nedenle sana haber veremedim Hadi ivedi gel ! Seni bekliyoruz dedi ve kapattı telefonu Arkadan hanımefendi sesleri geliyordu telefonda Çağırmak bizim arkadaşlar daima orada Sağolsunlar, beni unutmamışlar, gitmemi istiyorlar Bir sevindim ama sormayın Çünkü birkaç gündür yorgunum Dokuz körün bir değneği gibi, herkesin işine koşmaktan yorgun düştüm Dinlenmeye fazla ihtiyacım var Şöyle bir piknik ne güzel olacak ! Kimbilir kimler var çiftlikte Ne vakit ayarladılar bu pikniği, şaşkınlık doğrusu Hıdırelleze üç gün var daha Hıdırellezi galiba bugünden kutlayacaklar bizim arkadaşlar Yani şu bayan milleti bir evren Gece rüyanızda mı gördünüz ? Daha dün hiç piknik miknik lâfı yoktu; ne ara düzenlediniz bu pikniği, nasıl haberleştiniz çarçabuk ! “ Kadına gökte düğün var demişler, meren nerde demiş diye bir özdeyiş var; ne kadar doğru Gezmek olunca nasıl da toplanıverirler hızlıcaHava da bir sıcak fakat, bütün piknik havası; sanki temmuz Ancak Mayısın başı hemen şimdi Acele etmeliyim Arkadaşları bekletmek olmaz İyi de eli boş gidilmez ama pikniğe Arkadaşlar nasıl olsa bir şeyler hazırlamışlardır ama benim de hazırlık yapmam lüzum Acaba ne yapsam ne yapsam ? Hiç de birşey hazırlayacak halim yok ama yapmasam olmaz Neden derseniz; “ Size gidelim yiyelim içelim, bize gelelim gülüp oynayalım misali olur sonraVakit de öğle almak üzere Bu saatten sonra ne yapılır ! Ne yapacağını düşün, hazırla, atla arabaya git çiftliğe derken, hemen hemen dönme vakti gelir Anında buzdolabının başına geçtim Sigara böreği vardı dolapta, onu aldım Biraz meyve koydum, bir paket de kahve aldım Çünkü telefon eden arkadaşım sürekli çiftlikte oturmuyor O da bu sabahleyin gitmiş Belki evindeki kahve bayattır Kahvenin bayatı da hiçbir şeye ayrı Ayrıca, ya orda kahve yahut ? Yemek yemesem olur ama kahve içmesem olmaz Kahveyi unutmamam lüzum Derhal atladım arabaya ve yola koyuldum Yolda giderken etrafı seyrettim Ağaçlar yenice yeşeriyor Kuşlar ötüyor cıvıl cıvıl Masmavi bir gökyüzü Kimbilir çiftlik nasıl güzeldir ! Otururuz bir ağacın gölgesine, kahvemizi yudumlarken birer de sigara tellendiririz; çiçek toplarız, sohbet ederiz falan Geçtiğimiz sonbahardan bu yana piknik yapmadık hiç, nasıl özlemişimNihayet bugün piknik yapacağım, dinleneceğim Birkaç gündür yorgunum dedim ya ! Sabahleyin yürüyüşe bile isteksiz gittim zaten Kısacası bu çiftlik bana ilâç gibi gelecek Hay Allah senden razı olsun komşucuğum ! Dile benden ne dilersen Derken çiftliğe vardım Bahçe kapısından girer girmez bir de ne göreyim ! Bizim arkadaşlar başlarına birer şapka, ellerine birer elen geçirmişler; dargın güneş altında kimi ot yoluyor, kimi yolunan otları el arabasıyla taşıyor, kimi çapa yapıyor Vay benim üzgün başım ! Meğer piknik için gelmemişler çiftliğe, çalışmaya gelmişler Şansa bak sen ! “ Nereye gittik de sopa yemeden geldik ! diye söyleniyorum içimden Oysa kendimi piknik yapmaya, dinlenmeye o kadar hazırlamıştım ki Hiç meslek yapasım yok, dermanım yok Ne yapacağım ben derhal ? Cümbür Cemaat çalışırken ben oturamam ama; sürü içinde sarı öküz derler adama Daha Sonra ne mi oldu ? Ne olacak; elen olmadığı için geçirirsin eline bir poşet, başına emanet bir şapka, başlarsın harıl harıl ot yolmaya Gölgede oturacağım diye düş ederken, hummalı bir çalışmanın ortasında buldum kendimi Baht mı var bende? “Ağustosta suya girsem, balta kesmez buz olur Dedim içimden Saatlerce dargın güneş aşağı ot yolmaktan beynim pişti; ellerim kabardı, su topladı Nereye gitsem meslek ! N’olurdu yarı bu yorgun günümde hazırlanmış yemeğe, dinlenmeye çağırsaydınız ? Ne gezeeeeer ! Bir özdeyiş der oysa: “ Eşeği düğüne çağırmışlar ; ya odun lâzımdır ya su demiş Benimki de o hesap Ben size bir şey söyleyeyim mi: Elinden iş geleni meslek, yeniden bulur Bu, yaşadığım tecrübelerle sabitAnlamalıydım gerçekten çalışmaya çağırdıklarını Hıdırellez öncesi piknik mi olur ! “ Nikah yok, bayram değil; eniştem beni niye öptü ? misali Bu bana ders olsun bir daha, her “ kel diyeni “ gel anlarsam, bana da Kâmuran demesinler Ayyyyyy ! Kollarım, bacaklarım, ellerim sızım sızım sızlıyor Bana tez bir ağrı kesici verin Lütfen !