nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Eski çağlardan günümüze hukuk
Hukuk sistemlerinde en çok aranan nitelik,yasaların açık şekilde anlaşılabilir olması ve katiyet göstermesidir
Özellikle yazının icat edilmesinden daha sonra bütün yasalar yazılmış ayla getirilmiştir
Hukuki kurallar sistemli şekilde toplanmış,tarafsızlık ve kesinlik kazanmış ve kolayca başvurulacak ülkü getirilmiştir
Tanıdık en eski yasa derlemelerinden biri, Babil kralı Hammurabinin koyduğu yasalardır
300 kadar yasadan oluşan bu derleme,bugün de var olan alım satım,servet,meslek sözleşmesi,evlenme,hırsızlık ve adam öldürme gibi sorunları ele almıştı
Değişik bir cins yasa da Musanın İsrail oğullarına Sina dağından getirdiği öne sürülen ve On Dikte olarak aşina yasalardır
Bunlar yaklaşık olarak bütün dünyada hukukun biçimlenmesine kaynaklık eden ahlak ilkelerini içeriyordu
Eski Yunanlılar yasalara hümanist nitelik vermeye çalışmışlardı
O dönemlerde toplumun ihtiyaçlarını karşılamayan birtakım kurallar vardı
Zira mevcut yasaların tanrılar göre konulduğunu,bunların değişmeyen olduğunu sanıyorlardı
Fakat Solon,yasaları değişiklik gücünü elde edince toplumu her tarafta örgütlemeyi sağlayan kurallar koydu
Adaletsiz olan borçları kaldırdıHalkın idareli durumunu düzelten çoğu reformlar getirdi
Oysa o dönemlerin sosyal şartları içinde adalet ve görevler ile toplum üyelerinin birbiriyle çatışan çıkarlarını dengelemesi epeyce zordu
Romalılar her işte olduğu gibi hukuk alanında da pratik uygulamaları seçim etmişlerdi
Romalı yasa koyucuların düşüncesi,ülke yönetiminin etkinliği ve düzeniydi
MÖ 450 yılında bir çeşitlilik yasa derlemesi olan Oniki Levha Yasası temeldir
Sonradan geliştirilen ilavelerle MS altıncı yüzyılda son şeklini aldı
Böylece modern hukukun da temelini oluşturdu
ABD Anayasası Biz halkdiye başlar
Yeni belirlenmiş olan ülkede hukuki yetkinin krallardan veya benzeri kişilerden değil,kendi yurttaşlarından kaynaklandığını belirtir
1804 yılında Fransız yasaları derlenmiş ve birincil büyük medeni yasa özelliğini kazanmıştır
Bu derleme Fransız ve Roma hukukuna dayanıyordu
Kuzeyin geleneksel hukuku ile güney geleneklerinin bir uzlaşmasıydı
Devrim öncesi yasaları ile köklü değişiklik sonrasının yenilikleri iç içedir
Çeşitli ülkelerin yasal sistemleri ayrı etkilerin izlerini taşır
Uygar hukuk büyük ölçüde Romadan kaynaklanır
Genel hukukta yargıçlar,yasa aleyhinde her insanın eşit olması ilkesini gözetirler
Benzer davalarda daha önce gücenmiş olan kararlar da göz önünde tutulur
Modern dünyada pekçok hukuk sistemi bulunmakla beraber birçok ilke ve yöntemlerin kaynağı aynıdır
böylece açıklanmış gruplarda toplanabilirler
En büyük iki grup vardır
Birincisi,büyük bölümü medeni hukuktan oluşan sistemlerdir
Diğeri ise genel hükümleri kapsar
Uygar hukuk sistemleri Roma hukukunun deney ve düşüncelerini esas alır
Genel hükümlere dayalı sistemler ise İngiliz hukukundan kaynaklanır
Hepimiz yasalara uyulması gerektiğini biliriz
Aksi halde yaptırımların hiç te nahoş yanları ile karşı karşıya kalırız
Para cezası,hapis veya diğer kısıtlamalar hiçbirimizin arzu etmediği örneklerdir
Ama neredeyse hepimiz günlük yaşantımızı sürdürürken bu cezaların varlığını öyle düşünmeyiz
Zira yasaların, istediğimiz yaşam biçimini koruduğunu peşinen kabul etmişizdir
Yasalara uymamızın nedenlerinden biri,yaptırımlardan kaçınma isteğidir
Bir diğer niçin de yasalara uymanın bir gelenek olmasıdır
Yasal yetkinin kaynağı nedir?
JeanJacques Rousseau,yasaların uygulanabilecek değerde olmaları için yurttaşlar göre özgürce kabul edilebilecek bir toplum sözleşmesi statüsüne sahip olması gerektiğine inanıyordu
John Austin ise yasaların yönetenden yönetilene verilen bir dizi buyruktan başka bir şey olmadığını savunmuştu
Friedrich von Savigny yasayı,bir ulusun ruhundan,çevreden ve tarihinden doğal olarak çıkan bir şey olarak tanımlamıştı
Fiilen de her ülkenin yasal sistemi kendine özgü nitelikler gösterir
Her ne kadar yasalar ülkeden ülkeye değişseler bile bir takım temel kavramlar bütün hukuk sistemlerinde aynıdır
Bunların en önemlisi adalet kavramıdır
Bu kavram bireyin ihtiyaçları ile toplumun ihtiyaçları arasındaki sınırdır
Böyle bir sınırı bireyin çıkarları ile diğer bireylerin çıkarları aralarında da düşünebiliriz
Daha bir genelleme yaparsak,adaletin, kamu hukuku ile özel hukuk arasındaki sınır olduğunu söyleyebiliriz
Ama adaletin sağlanmasında birçok problem ortaya çıkmıştır
Ayrıca şu kişiye keza de bu kişiye uygulanan bir yasanın baskıcı nitelik taşıdığı öne sürülür
Herhangi bir birey için adaletli olan bir yasa,başka biri için adaletsiz olabilir
Oysa kabul etmek gerekir oysa yasa koyucular toplumun her üyesi için ayrı ayrı yasa yapamazlar
Yasalar toplumun bütünü için yapılır
Bir çok hukuk sisteminde bu nesil adaletsizlikleri giderecek çareler ortaya konulmuştur
Bazı toplumlarda yargıçlara yasaları her türlü özel durumu gözönünde tutarak uygulamaları için yetki verilmiştir
Jurnal yaşantımızda bir takım hallerde kuralların çiğnenmesi bile yasalarda yer alır
Örneğin itfaiye araçları ile ambülanslar çabuk durumlarda trafik kurallarına uymazlar *
Hukuk sistemlerinde en çok aranan nitelik,yasaların açık şekilde anlaşılabilir olması ve katiyet göstermesidir
Özellikle yazının icat edilmesinden daha sonra bütün yasalar yazılmış ayla getirilmiştir
Hukuki kurallar sistemli şekilde toplanmış,tarafsızlık ve kesinlik kazanmış ve kolayca başvurulacak ülkü getirilmiştir
Tanıdık en eski yasa derlemelerinden biri, Babil kralı Hammurabinin koyduğu yasalardır
300 kadar yasadan oluşan bu derleme,bugün de var olan alım satım,servet,meslek sözleşmesi,evlenme,hırsızlık ve adam öldürme gibi sorunları ele almıştı
Değişik bir cins yasa da Musanın İsrail oğullarına Sina dağından getirdiği öne sürülen ve On Dikte olarak aşina yasalardır
Bunlar yaklaşık olarak bütün dünyada hukukun biçimlenmesine kaynaklık eden ahlak ilkelerini içeriyordu
Eski Yunanlılar yasalara hümanist nitelik vermeye çalışmışlardı
O dönemlerde toplumun ihtiyaçlarını karşılamayan birtakım kurallar vardı
Zira mevcut yasaların tanrılar göre konulduğunu,bunların değişmeyen olduğunu sanıyorlardı
Fakat Solon,yasaları değişiklik gücünü elde edince toplumu her tarafta örgütlemeyi sağlayan kurallar koydu
Adaletsiz olan borçları kaldırdıHalkın idareli durumunu düzelten çoğu reformlar getirdi
Oysa o dönemlerin sosyal şartları içinde adalet ve görevler ile toplum üyelerinin birbiriyle çatışan çıkarlarını dengelemesi epeyce zordu
Romalılar her işte olduğu gibi hukuk alanında da pratik uygulamaları seçim etmişlerdi
Romalı yasa koyucuların düşüncesi,ülke yönetiminin etkinliği ve düzeniydi
MÖ 450 yılında bir çeşitlilik yasa derlemesi olan Oniki Levha Yasası temeldir
Sonradan geliştirilen ilavelerle MS altıncı yüzyılda son şeklini aldı
Böylece modern hukukun da temelini oluşturdu
ABD Anayasası Biz halkdiye başlar
Yeni belirlenmiş olan ülkede hukuki yetkinin krallardan veya benzeri kişilerden değil,kendi yurttaşlarından kaynaklandığını belirtir
1804 yılında Fransız yasaları derlenmiş ve birincil büyük medeni yasa özelliğini kazanmıştır
Bu derleme Fransız ve Roma hukukuna dayanıyordu
Kuzeyin geleneksel hukuku ile güney geleneklerinin bir uzlaşmasıydı
Devrim öncesi yasaları ile köklü değişiklik sonrasının yenilikleri iç içedir
Çeşitli ülkelerin yasal sistemleri ayrı etkilerin izlerini taşır
Uygar hukuk büyük ölçüde Romadan kaynaklanır
Genel hukukta yargıçlar,yasa aleyhinde her insanın eşit olması ilkesini gözetirler
Benzer davalarda daha önce gücenmiş olan kararlar da göz önünde tutulur
Modern dünyada pekçok hukuk sistemi bulunmakla beraber birçok ilke ve yöntemlerin kaynağı aynıdır
böylece açıklanmış gruplarda toplanabilirler
En büyük iki grup vardır
Birincisi,büyük bölümü medeni hukuktan oluşan sistemlerdir
Diğeri ise genel hükümleri kapsar
Uygar hukuk sistemleri Roma hukukunun deney ve düşüncelerini esas alır
Genel hükümlere dayalı sistemler ise İngiliz hukukundan kaynaklanır
Hepimiz yasalara uyulması gerektiğini biliriz
Aksi halde yaptırımların hiç te nahoş yanları ile karşı karşıya kalırız
Para cezası,hapis veya diğer kısıtlamalar hiçbirimizin arzu etmediği örneklerdir
Ama neredeyse hepimiz günlük yaşantımızı sürdürürken bu cezaların varlığını öyle düşünmeyiz
Zira yasaların, istediğimiz yaşam biçimini koruduğunu peşinen kabul etmişizdir
Yasalara uymamızın nedenlerinden biri,yaptırımlardan kaçınma isteğidir
Bir diğer niçin de yasalara uymanın bir gelenek olmasıdır
Yasal yetkinin kaynağı nedir?
JeanJacques Rousseau,yasaların uygulanabilecek değerde olmaları için yurttaşlar göre özgürce kabul edilebilecek bir toplum sözleşmesi statüsüne sahip olması gerektiğine inanıyordu
John Austin ise yasaların yönetenden yönetilene verilen bir dizi buyruktan başka bir şey olmadığını savunmuştu
Friedrich von Savigny yasayı,bir ulusun ruhundan,çevreden ve tarihinden doğal olarak çıkan bir şey olarak tanımlamıştı
Fiilen de her ülkenin yasal sistemi kendine özgü nitelikler gösterir
Her ne kadar yasalar ülkeden ülkeye değişseler bile bir takım temel kavramlar bütün hukuk sistemlerinde aynıdır
Bunların en önemlisi adalet kavramıdır
Bu kavram bireyin ihtiyaçları ile toplumun ihtiyaçları arasındaki sınırdır
Böyle bir sınırı bireyin çıkarları ile diğer bireylerin çıkarları aralarında da düşünebiliriz
Daha bir genelleme yaparsak,adaletin, kamu hukuku ile özel hukuk arasındaki sınır olduğunu söyleyebiliriz
Ama adaletin sağlanmasında birçok problem ortaya çıkmıştır
Ayrıca şu kişiye keza de bu kişiye uygulanan bir yasanın baskıcı nitelik taşıdığı öne sürülür
Herhangi bir birey için adaletli olan bir yasa,başka biri için adaletsiz olabilir
Oysa kabul etmek gerekir oysa yasa koyucular toplumun her üyesi için ayrı ayrı yasa yapamazlar
Yasalar toplumun bütünü için yapılır
Bir çok hukuk sisteminde bu nesil adaletsizlikleri giderecek çareler ortaya konulmuştur
Bazı toplumlarda yargıçlara yasaları her türlü özel durumu gözönünde tutarak uygulamaları için yetki verilmiştir
Jurnal yaşantımızda bir takım hallerde kuralların çiğnenmesi bile yasalarda yer alır
Örneğin itfaiye araçları ile ambülanslar çabuk durumlarda trafik kurallarına uymazlar *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.