Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kısa başbakanlığı devrinde danışmanlığını yapan Korkusuz muharriri Ahmet Takan, 2003 yılında Davos'ta şahit olduğu bir anısını paylaştı. Takan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Soros ile masaya oturmadadan evvel otelde kapalı bir görüşme gerçekleştirdiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 ülkenin büyükelçisinin Osman Kavala'nın özgür bırakılması için yaptığı davete reaksiyon gösterirken, Kavala'yı bir kere daha George Soros üzerinden maksat almıştı. Kavala için 'Soros artığı' sözünü kullanan Erdoğan, 'Uluslararası topluluk içerisinde Soros ne ise, Kavala o. Bunlar para ile istedikleri yeri istedikleri üzere sallamaya çalışıyorlar' dedi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bu açıklamasına reaksiyon gösterdi. Erdoğan'ın Soros ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Siz Soros’la hangi münasebetle fotoğraf çektirdiniz ve birebir masaya oturdunuz? En büyük Sorosçu Erdoğan’dır” dedi.
Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kısa başbakanlığı devrinde danışmanlığını yapan Korkusuz muharriri Ahmet Takan, 2003 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği o görüşmenin öncesinde Soros’la otel odasında görüştüğünü yazdı. Takan'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Abdullah Gül’ün randevudan haberi yoktu"
Artık nasıl bilmiyorum, o tarihlerde Davos tepelerine gidenler bilir; küçücük bir yer olan Davos’ta o denli büyük lüks oteller yoktu. Az sayıda butik otel mahiyetinde otellerde yer bulmak imkansızdı. O yüzden, Türkiye’den gelen heyete pansiyon tipi meskenler kiralandı. Başbakan Abdullah Gül ile AKP Genel Lideri Tayyip Erdoğan tıpkı otelde tıpkı katta kalıyorlardı. Ben, Ahmet Davutoğlu, Gürcan Türkoğlu ve Hüseyin Avni Karslıoğlu’da bir konuta yerleşmiştik. Sabahın köründe kalkar otele yetişir, gece yarısı tekrar pansiyonumuza dönerdik. O çok ağır program ortasında bir gün beni şok eden ve o günlerde Başbakan baş danışmanlığı misyonundan istifa fikrimi mutlaklaştıran bir olaya şahit oldum.
Gün içinde kısa bir ortayı fırsat bilip akşam saatlerinde Başbakan Abdullah Gül’ün çok değerli bir teması olduğu için kendisinin biraz odasında dinlenip uyumasını istedik. O vakitler Abdullah Gül’ün kulak rahatsızlığı kamuoyunda bilinmiyor, biz de rastgele bir ıstırap yaşanmaması için kendisini sık sık dinlendirirdik. Abdullah Gül’ü uyandırma saatini bildirip yatağına yatırdıktan sonra odasından çıktık, ben de aşağıya lobi bara indim. Baktım ki, Ahmet Davutoğlu gazetecilerle birlikte o çok uzun meşhur sohbetlerinden birini ediyor. Hiç ortama bulaşmadan biraz hava alayım ve gün kararmadan biraz da Davos görüntüsü seyredeyim diye kendimi otel kapısının önüne attım. Etrafı seyrederken bir de ne göreyim?
Kasketli, kabanının yakalarını kaldırmış ve tanınmamak için kafayı da içeriye hakikat bükmüş bir adam otel kapısından içeriye giriyor. Kısa bir tereddütten sonra o adamın Soros olduğunu fark edip, yavaşça peşinden gittim. Soros efendi, merdivenleri çıkıp Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ın kaldığı kata hakikat giderken içimden “Allah Allah, benim bildiğim bu adamın Gül ile planlanmış bir randevusu yok. Ne iş sanki?” diye geçiriyordum. Soros, kata geldiğinde Erdoğan’ın müdafaaları ve adamları apar topar Erdoğan’ın odasına aldı. Geride da beni görünce içlerinden biri işaret parmağını dudaklarının üstüne götürerek bana sus işareti yaptı. Gül’ü uyandırmaya vaktimiz vardı. Soros, Erdoğan ile otel odasında görüşmesini yaptı ve geldiği üzere sessizce otelden ayrıldı. Uyanınca sordum, Abdullah Gül’ün randevudan haberi yoktu.
İşte o gördüğünüz haber-fotoğraf bir makyajdan ibaret!.. Öncesinde gizlenen bu görüşme var… İçerde ne konuşulduğuna gelince… İpucu vereyim; o tarihte Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağı kalkmamıştı…
