Eski devletler ve imparatorluklar Uygarlık kavramının bizde çağrıştırdığı fikir, teknoloji alanındaki yaratıcılıktırBu nedenle eski uygarlıklardan söz ederken onların yaratıcılık özelliğinden mahrum olduklarını görme eğilimimiz vardırBuna yan olarak sakin toplumlar olduklarını düşünebilirizAncak barbar eskiz bir tarih incelemesi bile bunun o kadar dürüst olmadığını ortaya çıkarırDaha işin başında gözümüze çarpan en büyük nitelik,geçmişteki uygarlıkların siyasal devlet örgütüne dayanmış olmasıdırBöyle bir örgütlenmenin temelinde farklı alanlara yönlendirilmiş sosyal ve ekonomik kurumlar olması gerektiğine göre,eski uygarlıkların hiç te küçümsenmeyecek işleri başarmış olduklarını anlarız * Eski uygarlıklar vakit süreci içinde çoğu siyasal ideoloji oluşturmuşlardırToplumların her türlü hayat alanını kapsayacak biçimde toplumsal kurumlar ve bunların örgütlenme biçimleri yer almıştırHem ideoloji ayrıca de toplumsal kurumların örgütlenme biçimleri epeyce kapsamlıdır Yönetim biçimleri bütüncül veya o günkü şartlar çerçevesinde demokratik tarzdaydıDevler işlerinin yürütülmesi için zaman zaman aşırıya kaçan bürokrasileri vardıSınıf veya kast sistemleri toplumun temelini oluşturuyordu Eski uygarlıklardaki kentler, günümüzdekilerden hem işlevleri yönünden keza de nitelikleri bakımından epeyce bambaşka özellikler gösterirO dönemdeki kentllerin birkaçı hariç tümü çok küçüktüBazısı büyük kasaba devlet biçiminde örgütlenmişti ve nufuslarının büyük bölümünü köylüler oluşturuyorduEski Darı ve Amerika toplumlarındaki kentler daha da değişik özelliktedirBuralarda memur,rahip ve zanaatçılar yerleşmişti,dolayısı ile kentler minik tören merkezi konumundaydılarEski toplumların esas geçimini sağlama kaynağı tarım olduğu için tarımla uğraşanların kurdukları kentler muhakkak sanayi,ticaret ve parasal faaliyetlerin yürütüldüğü merkezler olamazdıİnka’larda olduğu gibi bazı kentler de bugünkülere aynı şekilde siyasal yönetim merkezleriydi * Eski uygarlıklardaki toplumsal kurumların örgütlenme biçimlerinden birisi de lokal yönetimler ve profesyonel ordulardırÖzellikle imparatorluklarda bütün toplumu teşkil eden halklar arasında kültürel farklılıklar olduğu için ve topraklar oldukça geniş yer kapladığından profesyonel ordu gereksinimi en yüksek noktadaydıSavunma ve fetih için olduğu kadar iç düzenin korunması için de gerekliydiBu konudaki en önemli örneği Roma İmparatorluğunda görüyoruzRomalılar,öbür bölgeler ve bağımlı krallıklarda bulunan çeşitli halkları bir arada alıkoyma başarısı göstermişlerdirBu başarılarının temelinde askerlerine kollektif bir karakter kazandırmaları olmuşturOrdular önemli kaynakların kontrolunu yaparlarken bir taraftan da ulaşım yollarını geliştiriyorlardı Nüfus sayımı eski devletlerin manâlı bir özelliği olmuşturDevletin toplayacağı vergi ama bu yolla belirlenirdiVergilendirme şekli ise şahısların emeğini uygulamak veya tarımsal ürünlerden pay almaktı Eski dönemlerde bilim adamları devlet kadar desteklenmek durumundaydılarZira planlama ve yönetim işleri için bilimsel usul gerekirEski Mısırlıların 365 günlük takvimi bulmaları ve Nil nehrinin taşkınlık dönemlerini peşine düşüp takip yıldızları gözlemlemek sayesindedir Eski uygarlıklardaki toplumsal kurumların örgütlenme biçimlerine verilecek diğer örnekler aralarında mahkemeleri,site denetçilerini ve dinsel kurumları sayabiliriz * Sümer ve Akad gibi devletlerin nüfusları ve mesken alanları epeyce küçüktüIdare tarzı teokratikti ve idareyi rahipler yürütüyorduRahipkral denilen bu alıcı devletlerde din adamları ırk ile tanrı aralarında arabuluculuk görevini üstlenmişlerdiO günlerin inanışını kabullenen halk müziği,zorlama kullanmaya gerek kalmadan topluma yardımcı olan dinsel tahsis ve törenlerde bir araya gelirdiİnsanların devlete bağlılığı ve hizmeti bu şekilde teminat altına alınırdıSosyal ve idareli yönden kuvvet kazanan şahısların ordu liderliğini ele geçirmesi ile sivil yönetim etkin olmaya başladıBu sivil kişiler,yani rahip olmayanlar ordularını beslemek ve onların donanımını temin etmek için gerekli kaynakları da kontrolleri altına aldılarAskeri dağıtım da bu şekilde başlamış olduAsur,Hitit,Darı ve Pers gibi birincil imparatorluklar,fetih aracılığıyla birleştirilmiş tek tek devletlerdi * Çok kuvvetli görünmelerine karşın eski imparatorlukların fazla kayda değer zaafları,toplumların birliğinin zayıflığı idiİmparatorluk yönetimi konusunda demin deneyim yoktu, imparatorluk kültürü yetersizdiBu nedenle yapılan fetihler,fazla derin olan ırksa ve yöresel farklılıkları ortadan kaldıramadı veya ayırımları törpülüyemediDiğer taraftan bu müşteri imparatorlukların oluşturdukları siyasal örgütlerin merkezi hükümetlere aleyhinde bağlılığı sağlanamıyorduO günün şartları uyarınca ulaşım ve haberleşme çok sınırlı olduğu için merkezi hükümet, çekirdek diyebileceğimiz sıcacık bir alanda bulunuyor,bu bölge dışındaki bağımlı bölgelerin yönetimi lokal yöneticilere bırakılıyorduBu yöneticiler kendi bölgelerine ait geliri yine kendileri topluyor,ordularını kendi denetimlerine aldıkları zaman merkeze zahmetsizce baş kaldırabiliyorlardıBöyle kopmalar sonucu imparatorluk zayıflıyor,komşu devletler veya göçebe kabilelerin saldırıları aleyhinde dağılıp gidiyordu * Eski hükümdarların merkezi bürokrasiyi geliştirmeleri ve süreç içinde oluşacak dağılmaları önlemek için çözümler üretmesi gerekiyorduYerel yöneticilerin sık sık değiştirilmesi,onlarla hükümdar ailesi arasında izaç bağları kurulması gibi çareler bulunduAyrıca görevlilerin bağlılığını güvence altına edinmek için onların akrabalarından bazılarının merkezde rehin tutulması gibi kurnazlıklar uygulandıZaman geçtikçe yerel yönetimleri kontrol aşağı tutma yöntemleri oldukça genişlediEtkili bir casusluk sistemi kurulduSiyasal yardım verme karşılığında tüccarlara,kentlere ve din adamlarına imtiyazlar tanındıYolların,kanalların,haberleşme sistemlerinin ve gemiciliğin geliştirilmesi hızlandıAma tarihin gelişim süreci içinde toplumların geçireceği dönüşümler karşı bu çareler de yetkisiz kalmaya mahkumdu KAYNAK: The Joy of Knowledge Encyclopaedia