iltasyazilim
FD Üye
Günümüzde yapılan bilimsel incelemeler, epeyce çeşitli alanlarda yapılmaktadır Yapılan bu araştırmaların bir kısmı ise, dünyanın epeyce eski dönemlerinde yaşamını sürdürmüş lakin günümüze dek gelemeyerek nesli bitmiş olan canlılar üzerinedir Hem bu nesil canlıları daha yakından tanımak, hem de dünyanın eski dönemlerinde yaşamın nasıl olduğunu anlayabilmek adına, birtakım incelemelerde bulunulmaktadır Bu incelemelere yön veren ise fosillerdir
Fosil, kısaca eski canlı kalıntısı olarak tanımlanabilmektedir Ilk Önce fosillerin nasıl meydana geldiği incelenirse eğer, yaşamı sona eren canlılar toprak üstünde kalır Ölen canlıların kalıntılarının üstü, maddi şartlara ast olaraktan toprak, kum, kil ve balçık gibi etkenlerle kapatılır Bu Nedenle, kalıntının havayla teması engellenmiş olur Ölen canlının havayla olan teması, aniden kesilir ve bu durum baştan sona canlı kalıntısı binlerce sene bozulmadan kalabilir Üstü kapanan canlı kalıntısı, zamanla toprak altına dürüst gider Ölen canlıların fosilleşme durumları değişiklik gösterebilmektedir Binlerce yıl boyunca havayla ilişkisi kesilen canlı, katılaşarak eski kalıntı haline kazanç Bu katılaşma ara sıra kömür haline gelebileceği gibi, ara sıra de mermer ya da petrol haline de gelebilmektedir Bu örnekler, fiziksel koşullara ve de canlıların türüne tarafından farklı çeşitlerde çoğaltılabilmektedir
Canlıların ölerek kalıntılarının hava almaması sonucunda meydana gelmekte olan fosiller, oldukça öbür türlerde ve de yapıda olabilmektedir Misal saptamak icabında, canlıların herhangi bir kayaç üzerinde bırakmış olduğu iz de, bilim dünyasında fosil olarak kabul edilmektedir Bu türden meydana gelmiş bir eski kalıntı üzerinde, milyonlarca sene önce yaşayan ama neslini günümüze dek getirememiş canlılar hakkında bilgiler edinilebilmektedir Canlı kalıntılarının üzerini kapayarak, kalıntının hava almamasını karşılayan etken madde, fosillerin yaradılış sürecinde epeyce manâlı bir rol oynamaktadır Öyle ama, bu faktör maddeler baştan sona öbür cins eski kalıntı oluşumları meydana gelmektedir Taş, toprak, balçık ve de kil gibi maddelerin dışarıya daha birçok madde de kalıntıların havasız kalmasına neden olur ve kalıntıların çürümeden kalmasını sağlar Reçine ve amber gibi maddeler de, kalıntıların üzerini kapayarak canlıların maddesel yapısının milyonlarca yıl baştan başa bozulmadan kalmasını sağlamaktadır Bu sayede, dünya üzerinde nesli bitkin olan hayvanlar hakkında fazla detaylı araştırmalar yapılabilmektedir
Fosillerin çoğu toprak veya deniz altında bulunurken, bazı fosiller ise buzulların içerisinde yer almaktadır Direk bölgelerindeki soğuk hava, fosilleşme için uygun şartlar sağlarken, donan canlı kalıntıları buzulun içerisinde oldukça uzun yıllar her tarafında hiçbir bozulmaya uğramadan kalabilmektedir Fosilleşme olayında, fiziki çevre oldukça büyük bir rol oynar Böylece fakat, fosilleşmelerin yapıları ve de türleri bedensel çevreyle aracısız alakalıdır Fosilleşmiş olan canlı kalıntılarında, ara sıra canlı doku en ince ayrıntısına kadar yok olarak canlıdan geriye sadece kemikler kalmaktadır Bu kemikler kazıbilim biliminin de yardımıyla incelenir ve kemiklerin hangi tür canlıya ait olduğu belirlenir
Fosiller, bilimsel çalışmalar için manâlı bir rol oynamaktadır Yapılan kazılarla fosiller çıkarılır ve eski dünya yaşamı hakkında bilgiler edinilmeye çalışılır Bu incelemeler ışığında, 21yüzyılın başlarında Antarktikada 70 milyon yaşında olan bir bebek dinozor bulunmuştur Bulunan bu dinozor fosili, buzul bölge fosiline verilebilecek en iyi örnektir Türkiyede bulunan en yaşlı eski kalıntı kemiği ise 70 milyon sene önce yaşamış olan ?Mosasour adlı hayvana ait bir kemiktir Bu kemiğin boyu 18 metre uzunluğundadır Tekrar Kırıkkaleden çıkarılan ve 25 milyon yaşında olduğu görünürde Gergedan fosili, ülkemizden çıkarılan önemli fosiller arasında yer almaktadır
Fosil, kısaca eski canlı kalıntısı olarak tanımlanabilmektedir Ilk Önce fosillerin nasıl meydana geldiği incelenirse eğer, yaşamı sona eren canlılar toprak üstünde kalır Ölen canlıların kalıntılarının üstü, maddi şartlara ast olaraktan toprak, kum, kil ve balçık gibi etkenlerle kapatılır Bu Nedenle, kalıntının havayla teması engellenmiş olur Ölen canlının havayla olan teması, aniden kesilir ve bu durum baştan sona canlı kalıntısı binlerce sene bozulmadan kalabilir Üstü kapanan canlı kalıntısı, zamanla toprak altına dürüst gider Ölen canlıların fosilleşme durumları değişiklik gösterebilmektedir Binlerce yıl boyunca havayla ilişkisi kesilen canlı, katılaşarak eski kalıntı haline kazanç Bu katılaşma ara sıra kömür haline gelebileceği gibi, ara sıra de mermer ya da petrol haline de gelebilmektedir Bu örnekler, fiziksel koşullara ve de canlıların türüne tarafından farklı çeşitlerde çoğaltılabilmektedir
Canlıların ölerek kalıntılarının hava almaması sonucunda meydana gelmekte olan fosiller, oldukça öbür türlerde ve de yapıda olabilmektedir Misal saptamak icabında, canlıların herhangi bir kayaç üzerinde bırakmış olduğu iz de, bilim dünyasında fosil olarak kabul edilmektedir Bu türden meydana gelmiş bir eski kalıntı üzerinde, milyonlarca sene önce yaşayan ama neslini günümüze dek getirememiş canlılar hakkında bilgiler edinilebilmektedir Canlı kalıntılarının üzerini kapayarak, kalıntının hava almamasını karşılayan etken madde, fosillerin yaradılış sürecinde epeyce manâlı bir rol oynamaktadır Öyle ama, bu faktör maddeler baştan sona öbür cins eski kalıntı oluşumları meydana gelmektedir Taş, toprak, balçık ve de kil gibi maddelerin dışarıya daha birçok madde de kalıntıların havasız kalmasına neden olur ve kalıntıların çürümeden kalmasını sağlar Reçine ve amber gibi maddeler de, kalıntıların üzerini kapayarak canlıların maddesel yapısının milyonlarca yıl baştan başa bozulmadan kalmasını sağlamaktadır Bu sayede, dünya üzerinde nesli bitkin olan hayvanlar hakkında fazla detaylı araştırmalar yapılabilmektedir
Fosillerin çoğu toprak veya deniz altında bulunurken, bazı fosiller ise buzulların içerisinde yer almaktadır Direk bölgelerindeki soğuk hava, fosilleşme için uygun şartlar sağlarken, donan canlı kalıntıları buzulun içerisinde oldukça uzun yıllar her tarafında hiçbir bozulmaya uğramadan kalabilmektedir Fosilleşme olayında, fiziki çevre oldukça büyük bir rol oynar Böylece fakat, fosilleşmelerin yapıları ve de türleri bedensel çevreyle aracısız alakalıdır Fosilleşmiş olan canlı kalıntılarında, ara sıra canlı doku en ince ayrıntısına kadar yok olarak canlıdan geriye sadece kemikler kalmaktadır Bu kemikler kazıbilim biliminin de yardımıyla incelenir ve kemiklerin hangi tür canlıya ait olduğu belirlenir
Fosiller, bilimsel çalışmalar için manâlı bir rol oynamaktadır Yapılan kazılarla fosiller çıkarılır ve eski dünya yaşamı hakkında bilgiler edinilmeye çalışılır Bu incelemeler ışığında, 21yüzyılın başlarında Antarktikada 70 milyon yaşında olan bir bebek dinozor bulunmuştur Bulunan bu dinozor fosili, buzul bölge fosiline verilebilecek en iyi örnektir Türkiyede bulunan en yaşlı eski kalıntı kemiği ise 70 milyon sene önce yaşamış olan ?Mosasour adlı hayvana ait bir kemiktir Bu kemiğin boyu 18 metre uzunluğundadır Tekrar Kırıkkaleden çıkarılan ve 25 milyon yaşında olduğu görünürde Gergedan fosili, ülkemizden çıkarılan önemli fosiller arasında yer almaktadır