Eski MİT'çi Altaylı'nın FETÖ mektupları ortaya çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu eski MİT mensubu Enver Altaylı hakkında “casusluk ve örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla dava açtı.

İddianamede, Altaylı’nın, 2008’de Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) önderi Fethullah Gülen’e “Muhterem Efendim” diyerek yazdığı mektuplar da bilgisayarında ortaya çıktı. Periyodun Genelkurmay Lideri İlker Başbuğ ile Ergenekon soruşturmasında tutukluyken cezaevinde kuşkulu biçimde hayatını yitiren eski MİT yöneticisi Kaşif Kozinoğlu’nu gaye alan Altaylı, “Yeni Genelkurmay Başkanı’nın zat-ı âlinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece olumsuzdur. Yeni vazifesine başlar başlamaz birtakım generallerin yakın takip ve dinlemeye alınmaları konusunda verdiği talimat son derece üzücüdür.

Bu yedi generalin izlemeye alınmalarının münasebeti zat-ı âlilerinize taraftar oldukları iddiasıdır” kelamlarıyla Başbuğ’u Gülen’e şikâyet etti. Mektubun akabinde Başbuğ, 6 Ocak 2012 tarihinde, Kozinoğlu 10 Mart 2011 tarihinde tutuklanmıştı. 

‘BARINER ŞAHİT YAPILACAKTI’



1963’te Ankara Kara Harp Okulu’na giren Enver Altaylı, birebir yıl Albay Talat Aydemir’in yaptığı darbe teşebbüsüne katıldığı gerekçesiyle 1459 Harp Okulu öğrencisi ile birlikte ihraç edildi; 1968’de MİT’e alındı. Altaylı ve damadı Metin Can Yılmaz, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında FETÖ’den ihraç edilen eski MİT mensubu Mehmet Barıner’i yurtdışına kaçırmaya çalıştıkları teziyle Ağustos 2017’de tutuklandı. Barıner, ihraç edilmeden evvel MİT’te, İran masasında misyon yapıyordu. Argümana nazaran Barıner, ABD’ye kaçırılarak İstek Sarraf davasında “tanık” yapılacaktı. 

Olaya ait soruşturmasını tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Altaylı, Yılmaz ve Barıner ile yurtdışına kaçış planına yardımcı olduğu argümanıyla Seda C. isimli bir bayan hakkında iddianame hazırladı. İddianamede Altaylı’ya “casusluk ve örgüt yöneticiliği” hatasından 35 yıla, Yılmaz ve Barıner’e “örgüt üyeliği ve casusluk” cürmünden 30 yıla, Seda C.’ye ise “örgüte yardım” hatasından 15 yıla kadar mahpus cezası verilmesi istendi.

KOZİNOĞLU DA MAKSATTA

Altaylı’nın, cep telefonu ve banka kayıtlarından, çok sayıda FETÖ mensubu ile irtibatlı olduğu belirtilen iddianamede, bu şahıslar ortasında eski CHP Genel Lideri Deniz Baykal ve MHP yöneticilerine kaset kumpasları ile gazeteci Haydar Meriç cinayetinde ismi geçen İbrahim Faruk Bayındır, Erkam Tufan Aytav, Salih Yaylacı üzere üst seviye FETÖ’cülerin yanı sıra, Afganistan ve Pakistan uzmanı Michael Semple, ABD’de kritik kuruluşlarda vazife yapan Edwina Rogers ve Mike Douglas üzere bireylerin de yer aldığı vurgulandı. Altaylı’nın FETÖ’nin üst seviye yöneticilerinden Mustafa Özcan ile olan kontaklarına da dikkat çekildi. 

Altaylı, Gülen’e yazdığı bir diğer mektubunda ise Ergenekon soruşturmasında tutuklandıktan sonra cezaevinde kuşkulu formda hayatını yitiren eski MİT yöneticisi Kozinoğlu’nun, Özbekistan’da örgüt okullarının kapatılmasını sağladığını belirterek “Özbekistan’da Şenkal Atasagun’un Özbekistan vazifelisi olarak çalışan Kaşif Kozinoğlu, terfi ettirilmiş ve merkezi Taşkent’te bulunan, Orta Asya istihbaratını koordine etmekle misyonlu ofisin başına getirilmiştir. Okulların kapatılma sürecinde en büyük ihanet hissesi ismi geçen bu şahsa aittir” dedi.



Tıpkı devirde MİT’in de FETÖ kontaklı 20 çalışanını izlemeye aldığını “Zat-ı alilerinizin taraftarı oldukları argüman ve münasebeti ile 20 MİT vazifelisi son derece sıkı bir takibe alınmışlardır” kelamlarıyla Gülen’e aktaran Altaylı, “Başbakan, müsteşar nezdinde teşebbüste bulunarak, Kaşif Kozinoğlu’nun etkisiz hale getirilmesini ve bu 20 vazifeli hakkındaki izlemenin durdurulmasını temin edebilir. Fakat Başbakan’ın bu türlü bir inisiyatif kullanacağı kanaatinde değilim” tabirini kullandı. Altaylı, Kozinoğlu’nun MİT Müsteşarı olmaya çalıştığını tez ettiği öbür bir mektubunda da “Eğer bu türlü bir şey olursa, Allah memleketi, devleti, Fethullah Hoca Efendi’yi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur” dedi. 

Alican Uludağ/Cumhuriyet