iltasyazilim
FD Üye
Eski Toplumlarda yazı,Eski Toplumlarda Dil
Eski Toplumlarda Yazı Araçları
Sümerler MÖ 3500 yıllarında tanıdık ve sembolün sesi belirlediği birincil yazıyı kullandılar Bu yazı Akadlar, Elamlılar, Babilliler, Asurlular, Hititler ve Urartuların elinden geçerek değişikliğe uğratıldı ve Fenikelilerde fonetik dil oldu Fenikeliler kendi alfabelerini çivi yazısından yararlanarak geliştirdiler
Babillerde bulunan en eski yazıtlar, taş tabletlere kazınarak tamamlanmış ve her biri bir sözcük ya da düşünceyi temsilci işaretlerdir (ideograms) Daha Sonra en yaygın kitabe aracı olarak tablet biçiminde yapılan kil oldu Gerisinde ideogramlar tırnak yazısının hecesel işaretlerine dönüştü Fakat simgesel işaretlerin bir kısmı varlıklarını sürdürdü ve bunlardan alfabetik sesleri simgeleyen diğer işaretler ortaya çıktı
Mısırlılar MÖ 3100 yıllarında hiyeroglifleri geliştirdiler ve alfabe tipine geçmediler Veri tekeli taş üstüne yazı ve hiyeroglifler merkezindeydi Mısırlılar MÖ 2500 sıralarında asıl yazı aracı olarak taş ve ağaç yerine papirüs ve fırça kullanmaya başladılar Bu Nedenle yazıyla irtibat aracında uzay içinde “taşınabilirlilik kolaylığı sağlandı Papirüs kütüphaneleri kuruldu Yazı sanatının bu gelişimiyle katiplik mesleği gelişti Hiyeroglif önce reel objeleri anlattı, ardından düşünceler ve heceleri izah etmek için kullanıldı Mısır yazısı mö iki binlerin ikinci yarısında 24 gürültüsüz harfli alfabeden oluşan Fenike yazısının gelişmesine model oldu Bu alfabeden Sami oradan da Latin alfabesi oluştu Yunanlılar MÖ 200 yılında hayvan derisinden parşömeni geliştirdiler MS 150'de ilk kez, parşömen kâğıdı, yuvarlak rulo yapma yerine, kitap gerçekleştirmek için sayfalar içine katlandı Çin ’de, yazılı irtibat aracının geliştirilmesine tekstilden yapılan kağıt eklendi Tekstil parşömenden daha ucuz bir hammaddeydi ve bu da kağıt üretimi fiyatlarını düşürdü Daha Sonra, lambanın siyah isinden yapılan mürekkep yazı biçimine yeni bir stil kazandırdı Çinliler MS 105'de kağıt ve mürekkep yapmaya başladılar MS 450'den sonra Asya'da blok basımkullanılmaya başlandı 868'de en eski blok basımlı kitap Diamond Sutradır Katipler ustalıklarını artırmaya başladılar 8 yüzyılda Bağdat ’ta ve 9 yüzyılda Mısırda İslam rejimi kağıt üretimini yaygınlaştırdı Onuncu yüzyılda kağıt üretimi çabuk yayılmaya başladı Avrupa ’da ise, kilisenin egemenliğindeki orta çağlara ulaşıldığında, yazı ve bilim büsbütün kilisenin tekelinde ve yoklama undaydı
Yazıların içeriği ve biçimi
Yazının icadı “zamanı gelmiş olan bir akıl değil, fakat imal koşullarının zorladığı bir buluşbuluştur Yazının içeriği olarak bu yeniliği arayan koşulların gereksinimini giderecek görevi ve içeriği taşıyacaktır Eski imparatorlukların yazı sistemleri o zamanların kültürel ve mental dünyasını anlamada önemli rol oynadığı belirtilir, lakin yazının reel önemi idareli, yönetim ve ticaret alanındaki anlamında yatar Tapınakların geniş kaynakları denetlemeleri gerekliydi; gelirler hesaplanmalıydı; genişleyen kaynak temeli için tek bir teftiş sağlanmalıydı(Childe, 1967)
Eski İmparatorluklardan kullanılan metinler epeyce farklılık göstermektedir Bunların çoğunluğunu siyasal idare güçlerinin belgeleri oluşturmaktadır Babil, Mezopotamya, Hitit ve Asur krallarının yasaları siyasal ve hesaplı ilişkileri, kölelik ve sahiplik haklarını belirler ve düzenlerler Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının yazıtlarındaki belgelerde memur raporları, satın alma senetleri, vasiyetler, mübadele senetleri, kral mektupları ve komşu uluslar arasındaki ilişiler, eski imparatorluk düzenlerinin toplumsal yapısı ve ilişkileri hakkında bilgi verirler Asurluların Harran envanteri adıyla anılan belge, hayvanlar, sulama araçları ve köleleri de taşıyan ve Asurluların sömürge topraklarını kapsayan bir liste sunar (Diakov ve Kovalev, 1987) Hitit kroniklerinde olduğu gibi tarihsel metinler milletlerarası egemenlik ilişkilerini öykülerler
Yazının birincil ihtiyaç duyulduğu ve kullanıldığı bölge ekonomik konum olduğu için, bu alandaki içerik, malın hüviyeti, mülkiyetin belirlenmesi, imza, mal listesi, malın sınıflandırılması, mübadelenin kaydı, hesap kaydı vb biçimleri içerir Yazının daha sonra siyasaldini yönetimde kullanılmasıyla, ekonomik içeriğe siyasal idare içeriği de eklenmiştir Bu içerikleri Anadolu uygarlıklarından kalan yazıtlarda (örneğin tabletlerde) oldukça bol görürüz İçerik egemenliğin kendini ifadesidir ve hakimiyet altındakinin sözü ya da istemi yer almaz Egemenlik altındakilerin istemleri ve davranışları, bu yazıtlarda düzenlenir Örneğin Hammurabi (mö 17921750) yasaları Babil imparatorluğunun esaret sistemini hukuki bir çerçeveye oturtmuştur Hammurabi yasalarında gaye, mesela başat kalabilmek için kölelikte köleliği adil belirten adalet getirmekti (Erdoğan, 1997a) Anadolu ’nun eski uygarlıklarının “yazılmış edebiyatı güç merkezinin kendini anlatımıdır Mısır'ın en eski bağımsızlık edebiyatı Piramit yazıtlarıydı Bunlar firavunların mezarlarının duvarlarındaydı Bu yazıtlarda firavunun tanrı olduğu defalarca iletilir Eski dönemden sonraki edebiyatta yazıtların popülerleştiği görünür: Bu yazıtlarda günün kötülüklerine aleyhinde protestolar, sosyal hak talepleri, romantik heyecanlar, bayan, şarap ve şarkılar işlenmiştir Şüphesiz işleyenler Darı halkı yok, “yazmayı bilen ve “böyle yazması istenenlerdir
Ilk yazı tablolar ve listelerle grafik biçimindeydi ve temsilcilik olarak konuşmanın yok kelimelerin temsiliydi Yazılarda efsaneler, ahali öyküleri ya da yazınsal biçimlere rastlanmaz; Babilon ’un tapınaklarında ve palaslarında bulunanlar yönetimle ilgili ve idareli dokümanlardır (Goody, 1977) Sümer imparatorluğunda geliştirilen en birincil yazı ticari amaçlı yazıdır: Taşınan mallara bağlanmış, malların hüviyetini belirleyen ve kişisel mühürü taşıyan kil etiketler bu ilk yazı biçimlerini temsil eder Sonra, kimlik belirlemede malları resimlerle temsil edilen listeler ve gönderenlerin yazılı imzaları kullanılmaya başlandı Ad ve maddelerin detaylarını içeren tabletler yevmiye defterlerinin, mizanların ve muhasebe defterlerinin gelişmesine liderlik etti Bu tür yazı sistemi millet ekonomisi ve yönetimi ihtiyaçlarından yükselen bir temele dayanır Dolayısıyla, ilk yazı biçimleri büyüyen bürokratik yapılarda idareli ve yönetim amaçlarla kullanılmıştır
Yazılardaki listeler malların listesi olarak kalmadı; faturalar, hesaplar, tarihler, malın cinsi, meslek adı ve çalışanların ismi, mühürler olarak gelişti Siyasal yönetim alanında imparatorluklar arasındaki anlaşmaların, üst zümreler arasındaki mektuplar, imparatorluğun yönetimindeki olaylar, yasalar, boşanma kuralları, yeminler, bağımsızlık bırakma kontratı, tarihi olayları sıralayan yıllıklar, dini vahiyler, kronolojiler, savaş hikayeleri ve kontratlar biçiminde gelişti Bu gelişme bugün “tarih dediğimiz kavramın başlangıcıdır Bunun yanına kelime listelerin, olayların listesinin uzantısı olarak ortaya çıkması kategorileştirme ve bilginin gelişmesine önderlik etti (Goody, 1977)
Eski imparatorluklardaki mülkiyet ilişkileri bununla beraber esir ve mülk sayımı ve toprak ölçümü gibi gereksinmeler için matematiğin gelişmesini de getirdi Zamanla yazı bilim, muhasebe, matematik ve astronomi için gerekli araç oldu Pozitivist bilimciler için, yazı uygarlığın referans noktasıdır Muhakkak, bu evrenselleştirmeyi ve herkese mal etmeyi yapmadan önce, nerede, hangi koşullarda, kimin ve ne için gibi sorulara yanıt verilmesi gerekir Babil ’lilerde hesapla “güneşin günde 360 adım atıyor ile çemberin 360 ’derece olması belirlendi; Gündüz ve gece 12 saat olarak hesaplandı Haftanın yedi gün olarak saptanması mö bin ortalarında, gözle görülen yedi büyük yıldızın (güneş, ay ve beş gezegenin) yedi tanrı olarak anlamlandırılmasıyla çıktı Mısır uygarlığında yıl 365 gün, 12 ay ve geri kalan beş gün bayramlara ayrıldı
MÖ 3 ve 2 binlerde Sümer ve Babil edebi yapıtları siyasal ve hesaplı yazıtların yanına, özellikle dini içerikli ve dolayısıyla insanın hafıza tarzını ve ideolojik biçimlenmesini karşılayan yazıt biçimleridir Yazıtlar büyük çoğunlukla dinsel törenler ya da büyüyle ilgilidir Mitolojilerde de dinsel alaka egemendir Resmi dinin mitolojisini sunan Sümer ve Babil edebiyat yapıtlarında çoğu folklor (millet mitolojilerinin) motiflerine rastlanır Babillilerin atasözü ve ahlak ilkeleri yapıtlarında da, dini yapıtlarda olduğu gibi, özellikle dinden geçerek sağlanan boyunsunma içeriği hakimdir: “Kurban hayatı uzatır, dua günahtan kurtarır (Diakov ve Kovalev, 1987:130) Darı imparatorluklarının da yazılmış metinleri ilk olarak dinsel merkezlidir ve mesela piramitlerin, yeraltı ve oyma taş gömütlerinin iç duvarlarına kazınmış büyüsel metinler böyledir Bunun yanına güçlü bireylerin öz yaşam anlatan din dışı yazıtlar da vardır Siyasal gündelikler (cronicles) ve yıllıklar Mısır ’ın özellikle yeni imparatorluk döneminde siyasal bir tarih biçimine dönüşen, firavunların seferlerini, fetihlerini ve büyük başarılarını anlatırlar Mısırda Orta imparatorluk döneminde Harpçının Şarkısı ve Ruhuyla Yaşamaktan Halsiz Düşmüş Bir Adamın Diyaloğu gibi yapıtlar (Diakov ve Kovalev, 1987:182) ezilenin ağır yaşam koşulları altındaki karamsarlık ve düş kırıklıklarını dile getirirler
Hititlerde de yazıtlarda ilk olarak yasal biçimlendirmeler ve diplomasi ve savaş hakkında detaylı bilgiler veren siyasal gündelikler vardır Hitit taş kabartmalarında iletilenler Hitit idareci sınıfını ve köleci devleti koruyan tanrıların resmedilişi yanına, savaş sahnelerini, hayvanları, çiçekler, avcılar gibi jurnal yaşamla ilgili canlı anlatımlar da vardır Hitit edebiyatından kalıntıların kalmaması ve Hatuşaş kütüphanesinin büyük bölümünün kaybolması yazı aracı olarak tahta tabletleri kullanmalarından kaynaklanmaktadır
Asur yazıtlarında da yine iç ve dış ilişkilerle ilgili yazıtlar egemendir Asur saraylarının alçakkabartmalarında savaş tutsaklarının köleliğe götürülmesi ve asillerin işkence edilmesi ve kralın av sahneleri anlatılır
Asurlular ülke içinde haberleşmeyi ve askeri harekatı emniyet altına almak için kesintisiz posta bağlantıları kurmuşlar ve taş döşenmiş ulaşımirtibat yolları yaptırmışlardı Yazıtlar ve kabartma kalıntılar kralların barış ve savaş zamanındaki hayat öykülerini (bahçe ve havuzlarını, eşlerini, ailelerini, köllerini bildiren) anlatmaktadır
Birincil metinleri Sümerce olan Gılgamış şiirsel destanı Sümer ’in Uruk kentinin öldükten sonra üçte ikisi tanrı olarak sunulan kralı Gılgamış´ın ölüm ve hayatın gizemini bulmaya çalışan serüvenlerrini anlatır Destanda etken dinsel talimatlar ve ilişkilerle, buna Gılgamış´ın mücadeleci direnişi ve yorumlama getirişi arayışı vardır
Yazıtlarla kalan iletilerden başka sanat yapıtları aralarında kalanlar da, örneğin hayvan tasvirleri, kabartmalar ve heykellerdeki anlatımlar, eski imparatorlukların yaşam tarzı ve egemenlik ilişkilerini öykülerler
Yönetilenlerin okumayı öğrenme ve yazmayı öğrenmeme gereği
Raymond Williams ’ın (1974:131), endüstriyel devrim esnasında İngiltere idareci sınıflarının yaptığı hakkındaki yorumu, sadece o konuma ve zamana özel değildir İletişimin kontrolü sürecinde eski imparatorluklar da aynı politikayı gütmüşlerdir: Halkın yazıyı okuması baskın yönetimin kurallarının, direktiflerinin ve ideolojisinin anlaşılması için oldukça faydalı görevselliğe sahiptir MÖ 59 da Roma ’da her gün elle yazılı Acta Diurna denilen dokümanlar meydanlara asılması, hiç değilse halkın emin bir bölümünün bunları okuduğunu sinyâl eder Lakin yine de, “birincil imparatorluklarda okuma ne denli yaygındı ve kimler arasında yaygındı sorusu belli cevabı olmayan bir araştırma sorusu olarak kalmaktadır Hem kamu alanlarında olmasının anlamı, Anadolu ’da bir okuma bilenin okuyarak diğerlerinin dinlemesi biçiminde miydi? Ve hatta Arapça duaları ezberden okuyanın okuması gibi miydi? Eski Anadolu medeniyetlerindeki yazıtlarda farklı alanlara yönlendirilmiş dillerin kullanılmış olması, yönetim kadrosunda farklı alanlara yönlendirilmiş dilleri temsilcilik edenlerin olduğunu ve egemenlik altındaki ayrı kavimlerin yönetiminde o kavimlerin dillerinin de kullanılması politikasının baskın olduğunu mu anlatır? Bu cins gereksinmeyi getiren şartlar neler olabilir?
Halkın yazmayı öğrenmesine gereksinim yoktur, çünkü halkın yazıyla iletişeceği hiçbir emir, vereceği ders veya direktifler, göndereceği ve hesabını tutacağı malı yoktur Öğrenmeleri de idareci güçler için görevsel değildir Hem yazmayı öğrenme, yazının kendi biçimi sebebiyle de epeyce zordu: “Hiyeroglif, çivi yazısı, Hint yazısı ve Çin ’de geliştirilen yazının öğrenimi, yıllardan beri süren deneyimi gerektiriyordu Yazı ustaları bu yüzden toplumda imtiyazlı bir statü kazanmıştı (Alemdar, 1981:16) Ama Fenike alfabesiyle öğrenme çok daha kolaylaştı Fazla sonra kağıdın çıkması ve yaygınlaşması ve örgün eğitimin gelmesiyle okuma ve yazma da ulaşılabilir oldu Fakat okuma ya da yazmaya herhangi bir nedenle gereksinme duyulmadıkça, aracın var ve zahmetsizce erişilebilir olması anlamını yitirir Bunun en belirgin göstergesi 20 Yüzyılın Anadolu ’sudur Hele, televizyonun yaygınlaşmasıyla, yazı okumaya dayanan egemen cehalete yeni ve kayda değer bir ekleme yapılmıştır: Cehaletin yazıyla desteklenip yaygınlaştırılmasının yerini, görüntülü cahilleştirme ve yönetme almıştır
Yazma, arabulucu ve süreciyle, yazar ve yazdıranla, egemenliğin mülkiyetinde olduğu için, örneğin, Anadolu ’nun eski medeniyetlerinin on binlerce yazılmış tabletleri arasında, halkın yazıtları yoktur; hepsi de imparatorluğun yönetimi ve düzenlenişiyle ilgili yazıtlardır Mezopotamya ’da, Mısırda, Roma ’da ve Yunanistan ’daki eski imparatorlukların yazılı kültürel kalıntılarının sahipleri ve içeriklerinin hiçbiri ne halkın, ne de ahali kadar kendi için üretilmiştir Yazılı iletişim, imparatorluklar içinde ve imparatorluklar arasındaki siyasal ve hesaplı bağımsızlık ve kölelik ilişkilerinin düzenlenişinin ve yürütülüşünün kaydı ve iletisidir Yazılı iletişimin arabulucu, amacı, konusu, kullanılışı ve sonucu imparatorluğun mülkiyet yapısını ve mülkiyet ilişkilerinin özelliklerini anlatır
Hakim medyanın özellikleri, evveldenvarolan örgütsel yapıyla beraberlikte bilgiyi kolaylaştırır Bu kolaylaştırma, medyanın özel çıkarlara hizmet edecek ve genelin ulaşmasını engelleyecek bir şekilde konumlandırılmasıyerleştirilmesiyle, yerleştirildiği konumdaki güç yapısı için çalışır Bu şiddet yapısındaki hakim sınıfların dışındakiler için yazı, aydınlanma irtibat aracı yok, hakimiyet, idare ve sosyal denetim araçları olarak tecrübelenmiştir Tırnak yazısını kil tabletlere birleştiren Babil teokrasisinde; Papirüsü kullanan eski Darı imparatorluğu, Roma ve eski Yunan imparatorluklarında iletişim medyasını düzenlenişi ve fonksiyonu bu şekilde olmuştur
Nasıl ama jestler dilin gelişmesine yol açtıysa; fonetik alfabe de kapalı işaretlerresimler sistemine devam olarak gelişti İmparatorlukta devlet kurumsallaşma ve örgütlenmesi kompleksleştikçe, iletişim araçlarındaki (means of communication) uygun değişmeleri gerektirdi Papirüs ’ün fonetik alfabeyle kullanılması geniş bölgelerin ve toprakların kontrolda epeyce artı etkiliydi Papirüs ’un kullanımı, askeri gruplarla toprakların kontroluna yardım etmiştir Innis ’e göre (1951) İslamın yayılması, Mısırdan papirüsün ihracatını azalttı ve 719 ’da ortadan kalktı ve yerini Orta Çağlarda data tekelini Kiliseye veren parşömen aldı Ama belirleyici olan papirüs yok, papirüsün yer aldığı imal biçimi olmuştur
Alıntı *
Eski Toplumlarda Yazı Araçları
Sümerler MÖ 3500 yıllarında tanıdık ve sembolün sesi belirlediği birincil yazıyı kullandılar Bu yazı Akadlar, Elamlılar, Babilliler, Asurlular, Hititler ve Urartuların elinden geçerek değişikliğe uğratıldı ve Fenikelilerde fonetik dil oldu Fenikeliler kendi alfabelerini çivi yazısından yararlanarak geliştirdiler
Babillerde bulunan en eski yazıtlar, taş tabletlere kazınarak tamamlanmış ve her biri bir sözcük ya da düşünceyi temsilci işaretlerdir (ideograms) Daha Sonra en yaygın kitabe aracı olarak tablet biçiminde yapılan kil oldu Gerisinde ideogramlar tırnak yazısının hecesel işaretlerine dönüştü Fakat simgesel işaretlerin bir kısmı varlıklarını sürdürdü ve bunlardan alfabetik sesleri simgeleyen diğer işaretler ortaya çıktı
Mısırlılar MÖ 3100 yıllarında hiyeroglifleri geliştirdiler ve alfabe tipine geçmediler Veri tekeli taş üstüne yazı ve hiyeroglifler merkezindeydi Mısırlılar MÖ 2500 sıralarında asıl yazı aracı olarak taş ve ağaç yerine papirüs ve fırça kullanmaya başladılar Bu Nedenle yazıyla irtibat aracında uzay içinde “taşınabilirlilik kolaylığı sağlandı Papirüs kütüphaneleri kuruldu Yazı sanatının bu gelişimiyle katiplik mesleği gelişti Hiyeroglif önce reel objeleri anlattı, ardından düşünceler ve heceleri izah etmek için kullanıldı Mısır yazısı mö iki binlerin ikinci yarısında 24 gürültüsüz harfli alfabeden oluşan Fenike yazısının gelişmesine model oldu Bu alfabeden Sami oradan da Latin alfabesi oluştu Yunanlılar MÖ 200 yılında hayvan derisinden parşömeni geliştirdiler MS 150'de ilk kez, parşömen kâğıdı, yuvarlak rulo yapma yerine, kitap gerçekleştirmek için sayfalar içine katlandı Çin ’de, yazılı irtibat aracının geliştirilmesine tekstilden yapılan kağıt eklendi Tekstil parşömenden daha ucuz bir hammaddeydi ve bu da kağıt üretimi fiyatlarını düşürdü Daha Sonra, lambanın siyah isinden yapılan mürekkep yazı biçimine yeni bir stil kazandırdı Çinliler MS 105'de kağıt ve mürekkep yapmaya başladılar MS 450'den sonra Asya'da blok basımkullanılmaya başlandı 868'de en eski blok basımlı kitap Diamond Sutradır Katipler ustalıklarını artırmaya başladılar 8 yüzyılda Bağdat ’ta ve 9 yüzyılda Mısırda İslam rejimi kağıt üretimini yaygınlaştırdı Onuncu yüzyılda kağıt üretimi çabuk yayılmaya başladı Avrupa ’da ise, kilisenin egemenliğindeki orta çağlara ulaşıldığında, yazı ve bilim büsbütün kilisenin tekelinde ve yoklama undaydı
Yazıların içeriği ve biçimi
Yazının icadı “zamanı gelmiş olan bir akıl değil, fakat imal koşullarının zorladığı bir buluşbuluştur Yazının içeriği olarak bu yeniliği arayan koşulların gereksinimini giderecek görevi ve içeriği taşıyacaktır Eski imparatorlukların yazı sistemleri o zamanların kültürel ve mental dünyasını anlamada önemli rol oynadığı belirtilir, lakin yazının reel önemi idareli, yönetim ve ticaret alanındaki anlamında yatar Tapınakların geniş kaynakları denetlemeleri gerekliydi; gelirler hesaplanmalıydı; genişleyen kaynak temeli için tek bir teftiş sağlanmalıydı(Childe, 1967)
Eski İmparatorluklardan kullanılan metinler epeyce farklılık göstermektedir Bunların çoğunluğunu siyasal idare güçlerinin belgeleri oluşturmaktadır Babil, Mezopotamya, Hitit ve Asur krallarının yasaları siyasal ve hesaplı ilişkileri, kölelik ve sahiplik haklarını belirler ve düzenlerler Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının yazıtlarındaki belgelerde memur raporları, satın alma senetleri, vasiyetler, mübadele senetleri, kral mektupları ve komşu uluslar arasındaki ilişiler, eski imparatorluk düzenlerinin toplumsal yapısı ve ilişkileri hakkında bilgi verirler Asurluların Harran envanteri adıyla anılan belge, hayvanlar, sulama araçları ve köleleri de taşıyan ve Asurluların sömürge topraklarını kapsayan bir liste sunar (Diakov ve Kovalev, 1987) Hitit kroniklerinde olduğu gibi tarihsel metinler milletlerarası egemenlik ilişkilerini öykülerler
Yazının birincil ihtiyaç duyulduğu ve kullanıldığı bölge ekonomik konum olduğu için, bu alandaki içerik, malın hüviyeti, mülkiyetin belirlenmesi, imza, mal listesi, malın sınıflandırılması, mübadelenin kaydı, hesap kaydı vb biçimleri içerir Yazının daha sonra siyasaldini yönetimde kullanılmasıyla, ekonomik içeriğe siyasal idare içeriği de eklenmiştir Bu içerikleri Anadolu uygarlıklarından kalan yazıtlarda (örneğin tabletlerde) oldukça bol görürüz İçerik egemenliğin kendini ifadesidir ve hakimiyet altındakinin sözü ya da istemi yer almaz Egemenlik altındakilerin istemleri ve davranışları, bu yazıtlarda düzenlenir Örneğin Hammurabi (mö 17921750) yasaları Babil imparatorluğunun esaret sistemini hukuki bir çerçeveye oturtmuştur Hammurabi yasalarında gaye, mesela başat kalabilmek için kölelikte köleliği adil belirten adalet getirmekti (Erdoğan, 1997a) Anadolu ’nun eski uygarlıklarının “yazılmış edebiyatı güç merkezinin kendini anlatımıdır Mısır'ın en eski bağımsızlık edebiyatı Piramit yazıtlarıydı Bunlar firavunların mezarlarının duvarlarındaydı Bu yazıtlarda firavunun tanrı olduğu defalarca iletilir Eski dönemden sonraki edebiyatta yazıtların popülerleştiği görünür: Bu yazıtlarda günün kötülüklerine aleyhinde protestolar, sosyal hak talepleri, romantik heyecanlar, bayan, şarap ve şarkılar işlenmiştir Şüphesiz işleyenler Darı halkı yok, “yazmayı bilen ve “böyle yazması istenenlerdir
Ilk yazı tablolar ve listelerle grafik biçimindeydi ve temsilcilik olarak konuşmanın yok kelimelerin temsiliydi Yazılarda efsaneler, ahali öyküleri ya da yazınsal biçimlere rastlanmaz; Babilon ’un tapınaklarında ve palaslarında bulunanlar yönetimle ilgili ve idareli dokümanlardır (Goody, 1977) Sümer imparatorluğunda geliştirilen en birincil yazı ticari amaçlı yazıdır: Taşınan mallara bağlanmış, malların hüviyetini belirleyen ve kişisel mühürü taşıyan kil etiketler bu ilk yazı biçimlerini temsil eder Sonra, kimlik belirlemede malları resimlerle temsil edilen listeler ve gönderenlerin yazılı imzaları kullanılmaya başlandı Ad ve maddelerin detaylarını içeren tabletler yevmiye defterlerinin, mizanların ve muhasebe defterlerinin gelişmesine liderlik etti Bu tür yazı sistemi millet ekonomisi ve yönetimi ihtiyaçlarından yükselen bir temele dayanır Dolayısıyla, ilk yazı biçimleri büyüyen bürokratik yapılarda idareli ve yönetim amaçlarla kullanılmıştır
Yazılardaki listeler malların listesi olarak kalmadı; faturalar, hesaplar, tarihler, malın cinsi, meslek adı ve çalışanların ismi, mühürler olarak gelişti Siyasal yönetim alanında imparatorluklar arasındaki anlaşmaların, üst zümreler arasındaki mektuplar, imparatorluğun yönetimindeki olaylar, yasalar, boşanma kuralları, yeminler, bağımsızlık bırakma kontratı, tarihi olayları sıralayan yıllıklar, dini vahiyler, kronolojiler, savaş hikayeleri ve kontratlar biçiminde gelişti Bu gelişme bugün “tarih dediğimiz kavramın başlangıcıdır Bunun yanına kelime listelerin, olayların listesinin uzantısı olarak ortaya çıkması kategorileştirme ve bilginin gelişmesine önderlik etti (Goody, 1977)
Eski imparatorluklardaki mülkiyet ilişkileri bununla beraber esir ve mülk sayımı ve toprak ölçümü gibi gereksinmeler için matematiğin gelişmesini de getirdi Zamanla yazı bilim, muhasebe, matematik ve astronomi için gerekli araç oldu Pozitivist bilimciler için, yazı uygarlığın referans noktasıdır Muhakkak, bu evrenselleştirmeyi ve herkese mal etmeyi yapmadan önce, nerede, hangi koşullarda, kimin ve ne için gibi sorulara yanıt verilmesi gerekir Babil ’lilerde hesapla “güneşin günde 360 adım atıyor ile çemberin 360 ’derece olması belirlendi; Gündüz ve gece 12 saat olarak hesaplandı Haftanın yedi gün olarak saptanması mö bin ortalarında, gözle görülen yedi büyük yıldızın (güneş, ay ve beş gezegenin) yedi tanrı olarak anlamlandırılmasıyla çıktı Mısır uygarlığında yıl 365 gün, 12 ay ve geri kalan beş gün bayramlara ayrıldı
MÖ 3 ve 2 binlerde Sümer ve Babil edebi yapıtları siyasal ve hesaplı yazıtların yanına, özellikle dini içerikli ve dolayısıyla insanın hafıza tarzını ve ideolojik biçimlenmesini karşılayan yazıt biçimleridir Yazıtlar büyük çoğunlukla dinsel törenler ya da büyüyle ilgilidir Mitolojilerde de dinsel alaka egemendir Resmi dinin mitolojisini sunan Sümer ve Babil edebiyat yapıtlarında çoğu folklor (millet mitolojilerinin) motiflerine rastlanır Babillilerin atasözü ve ahlak ilkeleri yapıtlarında da, dini yapıtlarda olduğu gibi, özellikle dinden geçerek sağlanan boyunsunma içeriği hakimdir: “Kurban hayatı uzatır, dua günahtan kurtarır (Diakov ve Kovalev, 1987:130) Darı imparatorluklarının da yazılmış metinleri ilk olarak dinsel merkezlidir ve mesela piramitlerin, yeraltı ve oyma taş gömütlerinin iç duvarlarına kazınmış büyüsel metinler böyledir Bunun yanına güçlü bireylerin öz yaşam anlatan din dışı yazıtlar da vardır Siyasal gündelikler (cronicles) ve yıllıklar Mısır ’ın özellikle yeni imparatorluk döneminde siyasal bir tarih biçimine dönüşen, firavunların seferlerini, fetihlerini ve büyük başarılarını anlatırlar Mısırda Orta imparatorluk döneminde Harpçının Şarkısı ve Ruhuyla Yaşamaktan Halsiz Düşmüş Bir Adamın Diyaloğu gibi yapıtlar (Diakov ve Kovalev, 1987:182) ezilenin ağır yaşam koşulları altındaki karamsarlık ve düş kırıklıklarını dile getirirler
Hititlerde de yazıtlarda ilk olarak yasal biçimlendirmeler ve diplomasi ve savaş hakkında detaylı bilgiler veren siyasal gündelikler vardır Hitit taş kabartmalarında iletilenler Hitit idareci sınıfını ve köleci devleti koruyan tanrıların resmedilişi yanına, savaş sahnelerini, hayvanları, çiçekler, avcılar gibi jurnal yaşamla ilgili canlı anlatımlar da vardır Hitit edebiyatından kalıntıların kalmaması ve Hatuşaş kütüphanesinin büyük bölümünün kaybolması yazı aracı olarak tahta tabletleri kullanmalarından kaynaklanmaktadır
Asur yazıtlarında da yine iç ve dış ilişkilerle ilgili yazıtlar egemendir Asur saraylarının alçakkabartmalarında savaş tutsaklarının köleliğe götürülmesi ve asillerin işkence edilmesi ve kralın av sahneleri anlatılır
Asurlular ülke içinde haberleşmeyi ve askeri harekatı emniyet altına almak için kesintisiz posta bağlantıları kurmuşlar ve taş döşenmiş ulaşımirtibat yolları yaptırmışlardı Yazıtlar ve kabartma kalıntılar kralların barış ve savaş zamanındaki hayat öykülerini (bahçe ve havuzlarını, eşlerini, ailelerini, köllerini bildiren) anlatmaktadır
Birincil metinleri Sümerce olan Gılgamış şiirsel destanı Sümer ’in Uruk kentinin öldükten sonra üçte ikisi tanrı olarak sunulan kralı Gılgamış´ın ölüm ve hayatın gizemini bulmaya çalışan serüvenlerrini anlatır Destanda etken dinsel talimatlar ve ilişkilerle, buna Gılgamış´ın mücadeleci direnişi ve yorumlama getirişi arayışı vardır
Yazıtlarla kalan iletilerden başka sanat yapıtları aralarında kalanlar da, örneğin hayvan tasvirleri, kabartmalar ve heykellerdeki anlatımlar, eski imparatorlukların yaşam tarzı ve egemenlik ilişkilerini öykülerler
Yönetilenlerin okumayı öğrenme ve yazmayı öğrenmeme gereği
Raymond Williams ’ın (1974:131), endüstriyel devrim esnasında İngiltere idareci sınıflarının yaptığı hakkındaki yorumu, sadece o konuma ve zamana özel değildir İletişimin kontrolü sürecinde eski imparatorluklar da aynı politikayı gütmüşlerdir: Halkın yazıyı okuması baskın yönetimin kurallarının, direktiflerinin ve ideolojisinin anlaşılması için oldukça faydalı görevselliğe sahiptir MÖ 59 da Roma ’da her gün elle yazılı Acta Diurna denilen dokümanlar meydanlara asılması, hiç değilse halkın emin bir bölümünün bunları okuduğunu sinyâl eder Lakin yine de, “birincil imparatorluklarda okuma ne denli yaygındı ve kimler arasında yaygındı sorusu belli cevabı olmayan bir araştırma sorusu olarak kalmaktadır Hem kamu alanlarında olmasının anlamı, Anadolu ’da bir okuma bilenin okuyarak diğerlerinin dinlemesi biçiminde miydi? Ve hatta Arapça duaları ezberden okuyanın okuması gibi miydi? Eski Anadolu medeniyetlerindeki yazıtlarda farklı alanlara yönlendirilmiş dillerin kullanılmış olması, yönetim kadrosunda farklı alanlara yönlendirilmiş dilleri temsilcilik edenlerin olduğunu ve egemenlik altındaki ayrı kavimlerin yönetiminde o kavimlerin dillerinin de kullanılması politikasının baskın olduğunu mu anlatır? Bu cins gereksinmeyi getiren şartlar neler olabilir?
Halkın yazmayı öğrenmesine gereksinim yoktur, çünkü halkın yazıyla iletişeceği hiçbir emir, vereceği ders veya direktifler, göndereceği ve hesabını tutacağı malı yoktur Öğrenmeleri de idareci güçler için görevsel değildir Hem yazmayı öğrenme, yazının kendi biçimi sebebiyle de epeyce zordu: “Hiyeroglif, çivi yazısı, Hint yazısı ve Çin ’de geliştirilen yazının öğrenimi, yıllardan beri süren deneyimi gerektiriyordu Yazı ustaları bu yüzden toplumda imtiyazlı bir statü kazanmıştı (Alemdar, 1981:16) Ama Fenike alfabesiyle öğrenme çok daha kolaylaştı Fazla sonra kağıdın çıkması ve yaygınlaşması ve örgün eğitimin gelmesiyle okuma ve yazma da ulaşılabilir oldu Fakat okuma ya da yazmaya herhangi bir nedenle gereksinme duyulmadıkça, aracın var ve zahmetsizce erişilebilir olması anlamını yitirir Bunun en belirgin göstergesi 20 Yüzyılın Anadolu ’sudur Hele, televizyonun yaygınlaşmasıyla, yazı okumaya dayanan egemen cehalete yeni ve kayda değer bir ekleme yapılmıştır: Cehaletin yazıyla desteklenip yaygınlaştırılmasının yerini, görüntülü cahilleştirme ve yönetme almıştır
Yazma, arabulucu ve süreciyle, yazar ve yazdıranla, egemenliğin mülkiyetinde olduğu için, örneğin, Anadolu ’nun eski medeniyetlerinin on binlerce yazılmış tabletleri arasında, halkın yazıtları yoktur; hepsi de imparatorluğun yönetimi ve düzenlenişiyle ilgili yazıtlardır Mezopotamya ’da, Mısırda, Roma ’da ve Yunanistan ’daki eski imparatorlukların yazılı kültürel kalıntılarının sahipleri ve içeriklerinin hiçbiri ne halkın, ne de ahali kadar kendi için üretilmiştir Yazılı iletişim, imparatorluklar içinde ve imparatorluklar arasındaki siyasal ve hesaplı bağımsızlık ve kölelik ilişkilerinin düzenlenişinin ve yürütülüşünün kaydı ve iletisidir Yazılı iletişimin arabulucu, amacı, konusu, kullanılışı ve sonucu imparatorluğun mülkiyet yapısını ve mülkiyet ilişkilerinin özelliklerini anlatır
Hakim medyanın özellikleri, evveldenvarolan örgütsel yapıyla beraberlikte bilgiyi kolaylaştırır Bu kolaylaştırma, medyanın özel çıkarlara hizmet edecek ve genelin ulaşmasını engelleyecek bir şekilde konumlandırılmasıyerleştirilmesiyle, yerleştirildiği konumdaki güç yapısı için çalışır Bu şiddet yapısındaki hakim sınıfların dışındakiler için yazı, aydınlanma irtibat aracı yok, hakimiyet, idare ve sosyal denetim araçları olarak tecrübelenmiştir Tırnak yazısını kil tabletlere birleştiren Babil teokrasisinde; Papirüsü kullanan eski Darı imparatorluğu, Roma ve eski Yunan imparatorluklarında iletişim medyasını düzenlenişi ve fonksiyonu bu şekilde olmuştur
Nasıl ama jestler dilin gelişmesine yol açtıysa; fonetik alfabe de kapalı işaretlerresimler sistemine devam olarak gelişti İmparatorlukta devlet kurumsallaşma ve örgütlenmesi kompleksleştikçe, iletişim araçlarındaki (means of communication) uygun değişmeleri gerektirdi Papirüs ’ün fonetik alfabeyle kullanılması geniş bölgelerin ve toprakların kontrolda epeyce artı etkiliydi Papirüs ’un kullanımı, askeri gruplarla toprakların kontroluna yardım etmiştir Innis ’e göre (1951) İslamın yayılması, Mısırdan papirüsün ihracatını azalttı ve 719 ’da ortadan kalktı ve yerini Orta Çağlarda data tekelini Kiliseye veren parşömen aldı Ama belirleyici olan papirüs yok, papirüsün yer aldığı imal biçimi olmuştur
Alıntı *