Ev, sahibine benzemeli Konut, sahibine benzemeli ‘Etrafımda fazla hoş giyinen halk müziği var Evlerine gittiğimde tam bir hüsran yaşıyorum Düzensiz, karmakarışık hatta pis oluyor Bütün tersi durumlarla da karşılaşıyorum Kadının üstü başı dökülüyor ama evi insanın içini açıyor Kendimce bu konuda bir denge yakalanmalı Konut, sahibine benzediği zaman güzeldir' Bu sözler dünyanın en manâlı tasarımcılarından Andree Putman'a ait Putman 1925'te Fransa'da doğdu Mesleğe Balenciaga'da ofisboy olarak başladı Sanatı sanatın içinde öğrendi Yves Saint Laurent, Karl Lagerfeld, Thierry Mugler, Azzedine Alaia'nin mağazalarını dekore etti Air France için Concorde'un iç mekanını bitmiş tasarladı 1984 yılında dünyanın birincil butik oteli sanılan Morgans'ı yaptı Ardındaki Köln şehrindeki Wasserturm Oteli ve Paris'teki Pershing Hall geldi Fransa'nın meşhur eski Kültür Bakanı Jack Lang'in ofisini dekore etti, Bordeaux Müzesi'nin iç dekorasyonuyla ilgilendi Kendi adıyla kurduğu tasarım stüdyosunda onlarca markaya danışmanlık vermeye ve Andree Putman marka mobilyalar, halılar, kristaller, gümüşler tasarlamaya devam ediyor Putman'la Christofle için tasarladığı Vertigo isimli sofra aksesuvarlarının tanıtımı için İstanbul'a geldiğinde konuştuk Acayip bir ailenin kızı Annesi piyanist, babası yedi dil bilen bir işsiz ‘Ayrı bir çocuk olduğumu on altı yaşında anladım Antika eşyalarla doymuş bir odam vardı Annemi ikna ettim, birlikte bütün o kıymetli eşyaları attık Duvarları beyaza boyadım Metal bir yatak aldım ve duvara sadece bir Miro devlete ait astım Böylece öbür ve yaratıcı biri olduğumu herkese kanıtladım' Andree Putman tasarım yok müzik eğitimi almış Paris Konservatuvarı'ndan mezun Kompozitör yerine tasarımcı olmasını ise şöyle anlatıyor: ‘Annem gibi benim de müziğe yeteneğim vardı, bu yüzden konservatuvara gittim Ama okul bittiğinde bu işi yerine getirmek istemediğimi anlatım Balenciaga diye bir tasarımcının adını duymuştum Gittim ve bana bir iş verin, ne iş olsa yaparım dedim Ofisboy oldum Hayatımın en hoş günleriydi Dönemin en başarılı sanatçılarıyla tanıştım Picasso bunlardan biriydi Tek kelimeyle deli bir dahiydi O zamanlar bile dünya çapında bir efsane olacağının farkındaydı Kısacası sanat yapmayı sanatın içinde öğrendim' İkinci Dünya Savaşı sonrasında bir moda dergisinde işe girdi Andree Putman 1960'da L'Oeil (Göz) adlı tasarım dergisinde muhabirlik yaptı Birkaç yıl sonradan Le Cahier de Elle dergisinin dekorasyon sayfasını hazırlamaya başladı Bir taraftan da arkadaşlarının ve yakın çevresinin evlerini dekore ediyordu Kariyeri baştan başa birçok ünlü ismin evini ve ofisini dekore eden Andree Putman bundan böyle bu cins işler için daha ince eleyip sık dokuyor En son ünlü filozof Bernard Henri Levy'nin ofisinin iç mimarisini yapmış ‘Birinin evini yapmam için o kişiyle fazla yakın olmam gerekli Hayatı hakkında fazla şey biliyor olmam lüzum Tanımadığım, zevkli olup olmadığını bilmediğim insanların evini tasarlamak artık beni hiç memnuniyet etmiyor' Sloganı; tasarım sadelik Andree Putman tekrar aşağı marka giyinen insanları sevmediğini söylüyor: ‘Bir markaya bağımlı elde etmek risk almamaktır Markasız bir şey giymek tehlike almaktır Ahali bu riski alacak kadar cesur olmalılar Çok fiyatı yüksek bir etekle fazla ucuz bir tişörtü bir arada giyebilme yeteneğine sahip olmalıdırlar' Her şeye olan merakı sayesinde yaşına rağmen gündemde kaldığını söyleyen Andree Putman için sade bir tasarımcı denilebilir Yarattığı mekanlara girdiğinizde yalınlığı, renksizliği, ışığı ve temizliği hemen hissedersiniz Putman'a tarafından tasarım sadeliğe eşit Galibiyet, sade bir tasarımla ayrım edilebilmelidir Marka bağımlısı olmayın Giyimde olduğu gibi konut dekorasyonunda da marka bağımlılığına iyice karşı Andree Putman Yalnızca markası Andree Putman olduğu için onun tasarladığı şeyleri alanları hiç sevmiyor ‘Önemli olan alkışlamak Kendinle özdeşleştirmek' diyor Evlerini ikinci el mobilyalarla dekore edenlere ise bayılıyor ‘Genç kızken de böyle asiydim defalarca odaları tahliye etmek isterdim defalarca dekorasyon uğruna yapılan dekorasyondan kaçtım' diye anlatıyor kendi tarzını Parfümde var Dünyaca meşhur çoğu tasarımcı gibi Andree Putman'ın da bir parfümü var Şişesini natürel kendi tasarlamış Sıradan bir laboratuvar şişesine benzediğini söylüyor: ‘Çocukluğumda minik çiçekleri koparır, karıştırır kendime parfüm yapardım Parfümü Olivia Giacobetti yaptı Ben anlattım, o hemen nasıl bir şey istediğimi anladı İsmi Preparation Parfumee Yemek takımları tasarlarken hıtchcock'tan ilham aldı Andree Puttman, Christofle'un Vertigo koleksiyonunu Hitchcock'un Vertigo (Yükseklik Korkusu) adlı filminden esinlenerek tasarlamış ‘Adamın tepe korkusu vardır Sevdiği kadını kurtarmak için çan kulesine tırmanmak zorundadır Döne döne merenleri çıkar Kuleye tırmanan merenlerden çok etkilendim Böylece koleksiyondaki hafif çarpıtılmış halkalar ortaya çıktı Ben bu halkaları öbür objelerin üzerine konmuş kelebekler olarak hayal ediyorum' Vertigo serisinde tepsiler, tabaklar, buz kovaları, tuzlukbiberlikler, akarsukahve servis takımları, şampanya ve buz kovaları var Koleksiyon'da hediye şenliği Koleksiyon'un İstanbul'daki mağazasında aralık ayı her tarafında sürecek bir alışveriş şenliği var Ay her tarafında Borek Sipek, Philippe Starck, Antonia Astori, Ettore Sottsas ve Enzo Mari, Linde Burkhardt, Oscar Tusquets, Karim Rashid, Arik Levy, Paola Navone gibi sanatkâr tasarımcılara ait işlerin yer aldığı armağan seçenekleri sunuyor Koleksiyonda dünyanın ileri gelen modern sanat müzelerinde sergilenen tamamı el işi üfleme sırça vazolar, Borek Sipek'in tasarladığı 80'lerin Barok ikonu haline gelen ‘Simon' şamdan, Giandomenico Sozzi'nin soyut imgeler içeren ‘MOI' yazılı tabakları, Sottsass Association, Peter Raacke, Enzo Mari imzalı paslanmaz mutfak gereçleri, dokuma ürünleri, mum ve tütsülere uzanan geniş bir yelpaze sunuluyor Mağazanın bu ayki sürprizlerinden biri de Philippe Starck, Marta Laudani ve Marco Romanelli, Antonia Astori&Giandomenico Sozzi, Antonia Astori ve Vittoria Locatelli gibi isimlerin yılbaşına özel olarak oluşturduğu masa düzenlemeleri