Çekirdek ailede büyüyenler, bayramda el öpme telaşına girmeyenler bilmez; eğer içinde dalavere yoksa aile muhteşem bir şeydir. Şimdiye kadar da bu aileleri ekrana getirmiş, bizi o sıcak evlerde bir gün geçirmeye özendirmiş birçok yerli dizi oldu. Tek çocuklar bakmasın, çok acıtıyor...
1. Ekmek Teknesi
Fırıncı bir baba, cefakar eşi, hepsi ayrı hayat derdi olan delidolu kızları... Mahallenin ve ailenin sıcaklığı o kadar hissediliyordu ki, gerçek sananlara şaşırmak mümkün değil.
2. İkinci Bahar
Ali Haydar ve Hanım'ın aileleri biraraya geldiğinde sorun çıkmadı değil. Ailenin her bir ferdinin de ayrı ayrı sorunları oldu tabii. Ama ne olursa olsun, onlar İstanbul'da birarada tutunmaya çalışan bir aileydi.
3. En Son Babalar Duyar
Gelininden damadına, Hallederiz Kadir'inden marjinal küçük kızın ne neşeli bir aileydi. Babasına diyeceği ne varsa annesi ile ileten, her şeyden en son onu haberdar edenler bilir; bu dizi çok gerçekti. Kahkaha da attık, gözyaşı da döktük.
4. Süper Baba
Karısından boşanmış dul bir adamın, çocuklarına büyük cefakarlıkla baktığı ve hayatından vazgeçtiği bir hikaye. Babası ve dedesi bile bu evde, düşünün ne büyük bir aile! Çengelköy'ün en sıcak evi hala ve hala burasıdır...
5. Bizim Evin Halleri
Gelmiş geçmiş en uzun dizilerden biri olmasını bu ailenin kalabalıklığına borçlu. Çoğu senarist sadece bir çiftten bile hikaye çıkarırken, burada dallanıp budaklanmış çok çok kalabalık bir aile var. Modern ama aile bağları da kuvvetli bu hikaye belki dönüp dönüp izlenmez ama herkesin hayatından geçmiştir bir kere.
6. Yedi Numara
Çocukları olmayan, Kayserili ve mantıcı bir karı koca düşünün. İkisi de tontiş, ikisi de merhametten taşmak üzereler. Evlerine kiracı olarak aldıkları üniversite öğrencilerine anne-babalık yapıyorlar. Kimi kardeş oluyor diğerine, kimi aşık. Ama bir aile oldukları ve haykırarak güldürttükleri kesin.
7. Yabancı Damat
İşte Türk ve Yunan ailesinin, genç ile yaşlının, baklava ile uzonun birleştiği aile... Antepli baklavacı bir adamın kızı, Yunan bir armatörün oğluna vuruluyor. Evinde ise işe yaramaz damadı, torunları, sık sık gelip giden aile dostları... Evden eksik olmasınlardı zaten, ne güzel aileydi öyle.
8. Aramızda Kalsın
Önceleri Yabancı Damat'ta kız evlatlarından birini canlandıran Binnur Kaya, bu dizide de ailenin obur ve merhametli annesi ile güldürmüştü. Lokanta sahibi baba, obur anne, eşofmanlı bir kız, aşk üçgen ve dörtgenleriyle boğuşan bir diğeri, dayı, dayının aşık olduğu bir başka kadın, onun çocukları, yardımcılar, büyük halalar derken evde İstanbul nüfusunun yarısı yaşıyordu zaten. İyi kötü her şeyi beraber yaşayan, sıcacık bir aileydi onlar.
9. Canım Ailem
Sorumsuz Samim'in kız kardeşinin hayatını kaybetmesiyle yeğenlerinin başında durmak zorunda kaldığı, eski nişanlısıyla aynı mahalleye yerleştiği, birbirinden uzak bu insanların bir aileye dönüşme hikayesi... Gelmiş geçmiş en güzel aile dizilerinden biriydi.
10. Familya
Ekrana çok çabuk veda eden dizi, parçalanan bir ailenin tekrar biraraya gelişini komik bir şekilde anlatıyordu. Kısa da sürse, sırf kadrosu için dahi izlenebilir.
11. İki Aile
Düzenbaz bir adamın aynı evi iki farklı aileye satması yüzünden, bu iki aile evi paylaşmak zorunda kalıyor. Başta mücadeleye dönüşen bu olay, sonrasında birbirlerine ısınmalarıyla tatlı bir hal alıyor. Kocasından boşanmış bir kadın, karısını kaybetmiş bir adam olarak birbirine aşık olan iki insanın, çocukları ile beraber bir aile olduklarını görüyoruz.
12. Geniş Aile
Geniş ve troll aile. Çocuklarından, karısından, anasından, babasından, damadından, herkes ve her şeyden şikayetçi bir adam ve onun hepsi birbirinden orjinal aile üyeleri.
13. Beş Kardeş
Bu kardeşler arasında iş adamı yok, önce fakir sonra çok zengin aşırı yakışıklı çocuk yok, genç kızları üzüp üzüp sonra en saf kızla evlenen yok... Standart bir aile. Fedakar abisiyle, müezziniyle, solcusuyla... Gerçi böyle de çok standart olmadı ama?
14. Seksenler
Bir dönem dizisi, fakat bunun daha eğlenceli hali. Kimi kahkahalarla güler hıçkırarak ağlar, kiminde ise mimik oynatmaz. Kararı size bırakalım ve yine de bu ailenin bağlarına selam verelim.
15. Aşk Yeniden
Günümüz dizilerinde, konusu aile olan dizilerde dahi bu samimiyeti bulmak çok zor. Zengin ve dağılmaya müsait bir ailenin başında asilzade bir babaanne var. Diğer tarafta ise Karadeniz'den kopup gelmiş, bağlarını korkuyla düğümlemiş bir aile. Ama bunlar Fatih ve Zeynep'in aşkı, küçük çocukları ile güzelleşmeye, eğlenceli bir hale gelmeye bağlıyor. Her daim beraber, gittikçe büyüyen ve birleşen bu aileyi izlemediyseniz hemen başlayın.
16. Ulan İstanbul
Aileler mi? Hayır. Kardeşler mi? Hayır. Ama var olma mücadelelerini bir aile olarak devam ettiriyorlar. Herkese kendilerini aile olarak tanıtırken, gerçekten bir aile olmaya başlıyorlar.
17. 6 Mantı
Bir anne-babanın vefatı ile, çocuklarına bakma görevi onların kardeşlerine düşüyor. Modern bir ailenin güzel kızı onlara teyzelik, Kayseri'nin kurnazı sempatik adam da amcalık yapıyor. Sonrasında da aşık oluyorlar, ailenin gerçekten anne babası oluyorlar. Ömrü uzun sürmese de çok çok komik bir dizi.
18. Bizim Yenge
Sayamayacağı kadar oğlan çocuğuna tek başına bakan bir anneye, bir de gelin geliyor. Onu gören büyük oğlu da bir gelin. Belki başka gelinler daha... Ev küçük değil küçük olmasına da, bu kadar adam birarada yaşayınca aklını kaybeder insan tabii.
19. Sihirli Annem
Kim ne diyebilir ki, oldukça geniş bir aile değil mi? Dul bir adamın sorunlu çocukları, gelen Peri annenin kardeşi ve deli manyak annesi, bu çocukları köpek bedenindeki dedeleri... Çok da özendirmiyor olabilir ne bileyim...
20. Sevgilini Dünürüm
Haluk Bilginer ve Sumru Yavrucak'ı görmek bile özleyip yeniden başlamaya yeter. Çocukları evlendikten sonra içli dışlı olmak zorunda kalan, birbirlerinden kuzey ve güney kadar uç noktalarda olan bu dünürlerin çok çok komik mücadelesini hatırladınız mı?
21. Avrupa Avrupa
Bir dünür hikayesi de buradan. Birbirlerini hiç sevmeyen, biri geleneksel diğeri Avrupa özentisi bir ailenin çocukları evleniyor. Hepsi, evet hepsi aynı binada yaşıyor. Gelin ve damadın birbirlerine komşu olan bu iki ailenin arasında kalışı çok komikti.
ANTİ TEZ: Yaprak Dökümü
Yine de dünyanın toz pembe olmadığını unutmamak lazım der gibi...