iltasyazilim
FD Üye
Evlilik, insanı günahtan koruyan bir kalkandır Izaç, el ele verip doğruya koşmaktır Evliliğe bu açıdan baktığınızda, izacın insanı ALLAH ’a yaklaştırması gerektiği görülebilir
Delikanlı okulunu bitirdi ve işini kurdu Bundan Böyle evlenip çoluk çocuğa karışmak istiyor Bunun için de düşünüyor ve soruyor: “Acaba kiminle ve nasıl biriyle evlensem?
Akıl verense çok oluyor: “Evleneceğin kişi şöyle şöyle olsun Lakin anne ille de güzel gelin istiyor
Genç kızın da evlenme yaşı geliyor O da düşünüyor “Acaba evleneceğim kişide nasıl bir özellik arasam? Dini diyaneti kayda değer olmalı mı? Bu anne de kızının bir zenginle evlenip dar etmesini düşlüyor
Genç kız da delikanlı da şaşkınÇünkü benzer, insanı saadetin beşiğine götürdüğü gibi; felaketin eşiğine de sürükleyebiliyor
Kur ’an, eşleri tarif ederken, “Onlar sizin için günahtan koruyan bir elbise, siz de onlar için bir elbise hükmündesiniz buyuruyor (Bakara 187) Bilhassa de günümüzde bu ayetin daha özenli okunması gerekiyor Çünkü her sokak başında bir ateş yanıyor Her yerden binler günah insana saldırıyor Her şey ağız birliği yapmış gibi insanı ALLAH ’tan uzaklaştırıyor
ALLAH ’a dışarı giden yollara barikatlar sabit Ahiret yurdunu gösteren işaretler zıt çevrilmiş Sefih medeniyetin getirdiği cazibe ister istemez insanları o yoldan alıkoyar ışık halkası gelmiş
Herkes, akın akın “insanın ve bilhasa Müslüman ’ın bir nevi cenneti olan aile sığınağından çıkıp o yöne dürüst koşuyor Sığınaktan meydana çıkan askerin üstüne yağan mermiler gibi günahlar aile fertlerinin üzerine yağıyor
Kişi evinde oturup TV ’sini seyrederken, gazetesini okurken, hatta penceresinden sokağa bakarken bile müstehcenlik ateşi onu yakabiliyor İşte giderken benzer denilen “elbise o ateşe perde olmalı Kişiyle alev arasında set oluşturmalı Eşinin üzerine gelen günahlara yıldırımsavar olup, onu ALLAH ’a yaklaştırmalı Yalnızca dünya hayatı için giyilen bir elbise yok, kişiyi cennet bahçelerine uçurabilen paraşüt görevi yapmalı
Çünkü, insan bu dünyaya yalnızca gizli yaşayıp, haz ve lezzet arkasında koşmak için gönderilmemiştir Onun esas gayesi kendisini buraya gönderen Cenabı Hakk ’ı tanımak, iyi anlamak ve ibadet etmektir Dünya yolunda yürüyüp ahiret yurduna varmaktır
Izaç de o yol arkadaşını seçmektir Belki yol arkadaşı ALLAH ’a yakınsa birey dünyada da ahirette de huzurlu olacaktır Çünkü Cenabı Adalet buyuruyor:
“Erkek olsun, kadın olsun mü ’min olarak hoş işler yapanlara dünyada temiz ve huzurlu bir hayat yaşatırız Ahirette ise, onları, yaptıklarının daha güzeliyle mükâfatlandıracağız (Nahl 97)
Asrı saadette yaşanan şu olay evliliğin insanı ALLAH ’a yaklaştırması hususunda örnek olsa gerek
Peygamberimiz (sas), sahabeleriyle birlikte otururken yoksul ve yoksul olanlara vermenin öneminden bahsediyordu Ali İmran Suresi ’nin 92 ayetini okudu:
“Muhtaçlara ve fakirlere takviye ederken, malınızın kötüsünü değil de iyisini vermedikçe olgun bir imana kavuşamazsınızİmanda en yüksek mertebeye çıkmak istiyorsanız, yoksullara malınızın en hoşunuza gidenini bağışlayınız
Bu sözler orada bulunanlardan Ebu Talha ’yı (ra) can evinden vurdu En değerli malını Medine ’deki hurmalığını ve evini derhal oracıkta bağışladı
Evine gitti Bahçenin haricen durdu Eşi Rumeysa (ra) Ebu Talha ’yı (ra) görür görmez niçin eve girmediğini sordu Ebu Talha (ra) evini ve bahçesini tasadduk ettiğini söyledi Eşi: “Kendin için mi yahut ikimiz için mi? diye sorduğunda Ebu Talha (ra) “ikimiz için cevabını verince eşi Rumeysa:
“ALLAH senden razı olsun Talha Ben de aynı şeyleri düşünürdüm Bekle geliyorum diyerek dönüp arkasına bile bakmadan evinden çıkıp gitti (Buhari)
Bizler de onları misal almalıyız Bunun için de evlilikleri nefsani duygulardan ziyade uhrevi duygularla yapmalıyız Benzer seçerken bizleri dünyaya çağıranı yok ALLAH ’a yaklaştıranı seçmeliyiz
Bizim evliliğimiz yani Müslüman ’ın evliliği öbür olmalı Müslüman aile, karanlık dünyalara ışık saçmalı… Sıkıntıda boğulanlara şefkat elini uzatmalı Sevgiye hasret, mutluluğa hasret olanları sevginin ve mutluluğun yurduna iletmeli
Eşler el ele vermeli
Derdimiz önce insanlığa hizmet olmalı Bunun için eşler el ele vermeli “ALLAH için ver deyince vermeli “ALLAH için yola çıkıyorum deyince uğurlamalı ALLAH ’a dışarı giden yolda hayat arkadaşına omuz vermeli Tıpatıp Peygamber kocasına Hira Dağı ’na yemek taşıyan Hz Hatice, İslâm için şehit olan Ammar ve Sümeyye, yalın bacak kavgalı çöller üstünde yan yanlamasına hicret eden sahabe gibi…
Böyle eşler için laf sultanı ne güzel söylüyor:
“Bahtiyardır o adam fakat, refikai ebediyesini (baki arkadaşını) kaybetmemek için saliha (dindar) zevcesini taklit eder, o da salih olur Hem bahtiyardır o bayan ki, kocasını mütedeyyin görür, ölümsüz dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur, saadeti dünyeviyesi (dünya saadeti) içinde saadeti uhreviyesini (ebedi saadetini) kazanır
özel baskı *
Delikanlı okulunu bitirdi ve işini kurdu Bundan Böyle evlenip çoluk çocuğa karışmak istiyor Bunun için de düşünüyor ve soruyor: “Acaba kiminle ve nasıl biriyle evlensem?
Akıl verense çok oluyor: “Evleneceğin kişi şöyle şöyle olsun Lakin anne ille de güzel gelin istiyor
Genç kızın da evlenme yaşı geliyor O da düşünüyor “Acaba evleneceğim kişide nasıl bir özellik arasam? Dini diyaneti kayda değer olmalı mı? Bu anne de kızının bir zenginle evlenip dar etmesini düşlüyor
Genç kız da delikanlı da şaşkınÇünkü benzer, insanı saadetin beşiğine götürdüğü gibi; felaketin eşiğine de sürükleyebiliyor
Kur ’an, eşleri tarif ederken, “Onlar sizin için günahtan koruyan bir elbise, siz de onlar için bir elbise hükmündesiniz buyuruyor (Bakara 187) Bilhassa de günümüzde bu ayetin daha özenli okunması gerekiyor Çünkü her sokak başında bir ateş yanıyor Her yerden binler günah insana saldırıyor Her şey ağız birliği yapmış gibi insanı ALLAH ’tan uzaklaştırıyor
ALLAH ’a dışarı giden yollara barikatlar sabit Ahiret yurdunu gösteren işaretler zıt çevrilmiş Sefih medeniyetin getirdiği cazibe ister istemez insanları o yoldan alıkoyar ışık halkası gelmiş
Herkes, akın akın “insanın ve bilhasa Müslüman ’ın bir nevi cenneti olan aile sığınağından çıkıp o yöne dürüst koşuyor Sığınaktan meydana çıkan askerin üstüne yağan mermiler gibi günahlar aile fertlerinin üzerine yağıyor
Kişi evinde oturup TV ’sini seyrederken, gazetesini okurken, hatta penceresinden sokağa bakarken bile müstehcenlik ateşi onu yakabiliyor İşte giderken benzer denilen “elbise o ateşe perde olmalı Kişiyle alev arasında set oluşturmalı Eşinin üzerine gelen günahlara yıldırımsavar olup, onu ALLAH ’a yaklaştırmalı Yalnızca dünya hayatı için giyilen bir elbise yok, kişiyi cennet bahçelerine uçurabilen paraşüt görevi yapmalı
Çünkü, insan bu dünyaya yalnızca gizli yaşayıp, haz ve lezzet arkasında koşmak için gönderilmemiştir Onun esas gayesi kendisini buraya gönderen Cenabı Hakk ’ı tanımak, iyi anlamak ve ibadet etmektir Dünya yolunda yürüyüp ahiret yurduna varmaktır
Izaç de o yol arkadaşını seçmektir Belki yol arkadaşı ALLAH ’a yakınsa birey dünyada da ahirette de huzurlu olacaktır Çünkü Cenabı Adalet buyuruyor:
“Erkek olsun, kadın olsun mü ’min olarak hoş işler yapanlara dünyada temiz ve huzurlu bir hayat yaşatırız Ahirette ise, onları, yaptıklarının daha güzeliyle mükâfatlandıracağız (Nahl 97)
Asrı saadette yaşanan şu olay evliliğin insanı ALLAH ’a yaklaştırması hususunda örnek olsa gerek
Peygamberimiz (sas), sahabeleriyle birlikte otururken yoksul ve yoksul olanlara vermenin öneminden bahsediyordu Ali İmran Suresi ’nin 92 ayetini okudu:
“Muhtaçlara ve fakirlere takviye ederken, malınızın kötüsünü değil de iyisini vermedikçe olgun bir imana kavuşamazsınızİmanda en yüksek mertebeye çıkmak istiyorsanız, yoksullara malınızın en hoşunuza gidenini bağışlayınız
Bu sözler orada bulunanlardan Ebu Talha ’yı (ra) can evinden vurdu En değerli malını Medine ’deki hurmalığını ve evini derhal oracıkta bağışladı
Evine gitti Bahçenin haricen durdu Eşi Rumeysa (ra) Ebu Talha ’yı (ra) görür görmez niçin eve girmediğini sordu Ebu Talha (ra) evini ve bahçesini tasadduk ettiğini söyledi Eşi: “Kendin için mi yahut ikimiz için mi? diye sorduğunda Ebu Talha (ra) “ikimiz için cevabını verince eşi Rumeysa:
“ALLAH senden razı olsun Talha Ben de aynı şeyleri düşünürdüm Bekle geliyorum diyerek dönüp arkasına bile bakmadan evinden çıkıp gitti (Buhari)
Bizler de onları misal almalıyız Bunun için de evlilikleri nefsani duygulardan ziyade uhrevi duygularla yapmalıyız Benzer seçerken bizleri dünyaya çağıranı yok ALLAH ’a yaklaştıranı seçmeliyiz
Bizim evliliğimiz yani Müslüman ’ın evliliği öbür olmalı Müslüman aile, karanlık dünyalara ışık saçmalı… Sıkıntıda boğulanlara şefkat elini uzatmalı Sevgiye hasret, mutluluğa hasret olanları sevginin ve mutluluğun yurduna iletmeli
Eşler el ele vermeli
Derdimiz önce insanlığa hizmet olmalı Bunun için eşler el ele vermeli “ALLAH için ver deyince vermeli “ALLAH için yola çıkıyorum deyince uğurlamalı ALLAH ’a dışarı giden yolda hayat arkadaşına omuz vermeli Tıpatıp Peygamber kocasına Hira Dağı ’na yemek taşıyan Hz Hatice, İslâm için şehit olan Ammar ve Sümeyye, yalın bacak kavgalı çöller üstünde yan yanlamasına hicret eden sahabe gibi…
Böyle eşler için laf sultanı ne güzel söylüyor:
“Bahtiyardır o adam fakat, refikai ebediyesini (baki arkadaşını) kaybetmemek için saliha (dindar) zevcesini taklit eder, o da salih olur Hem bahtiyardır o bayan ki, kocasını mütedeyyin görür, ölümsüz dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur, saadeti dünyeviyesi (dünya saadeti) içinde saadeti uhreviyesini (ebedi saadetini) kazanır
özel baskı *