Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Çocukluktan beri kurulan peri kızı sıklığındaki hayalleri içeren an ahir geldi…hep neşe ve sıklık barındıran hayallerin ahir çıkan bu gerilim ve soru işaretleri de nedir?Yıllardır evet olan karşılık ‘hayır’ a mı dönüşüyor?
Çocuklukta evcilikle başlar ,toplumun, birlikteliği manalı kılan kuruma yüklediği mana.Kızlar arasında oynanan bu oyun mektebin başlaması ile heyecan içerir ve karşı cinse duyulan ilgi ile dimağa taşınır,bu ilgi daha da içsel ve platoniktir.Ergenlikle somut çiçekleri açar ve kimi devir zımnî bilinmeyen buluşmalar,sinemaya gitmeler ve düzenlenen gezilerle ismini alır :‘çıkmak’…
Lise ve üniversitede gelişen meslek kavramı ile bir arada farklı bir boyuta makbul çıkmak,birlikteliğe dönüşür ,’eş’ sözü kişiselleşir ve gelecek planları konuşulmaya başlanır en şık yanlarıyla.kendi koşulları dahilinde evliliğe akıllıca yaklaşılır,aileler bazen karşı çıkar ve diretilir.Çıkan sonuç :’onsuz ölürüm’…
Bir müddet sonra her şey netleşir ve tatlıya bağlanır.Aileler tanışır;işte o an :kız istemenin çabucak akabinde gelişen davranışlar eleştirilmeye başlanır.Çünkü artık uğraşılacak bir şey kalmamıştır.Bir gün evvelki istek dolu heyecan yanını yavaş yavaş ‘acaba’lara vermeye hazırlanır…
Netlik, heyecanın alanına soru işaretlerini ve bastıran mantığı getirir.
Hazırlık süreçlerinde bundan evvel birlikte savaşan çift artık birbiriyle savaşmaya başlar.
İşte evlilik öncesi sendrom başlamıştır…
Acep daha düzgünü var mıdır artık her sabah onunla kalkacağım lakin buna hazır mıyım?Ya mütemadi nerede olduğumu sorması..beni daima takip edecek sanırım(bundan öncede birebirini yapıyordu lakin o devir paha vermiş oluyordu)..mmm pekala istediğim saatte dışarı çıkabilecek miyim?ona daima hesap mı vereceğim?(sevgiliyken de haber veriliyordu)..Hem ben annemsiz yapamam,onun fikirlerini alır mı acep,ona yakın bir konut bakmalıyız…İstediğim bölgede olsun düğünüm mutlaka, ben bir kez evleneceğim,bunu bile düşünmüyorL…
Bu süreçte sizi yoran ve midenizde yanmalara ,uykunuzun kaçmasına sebep olan gerilim,yapılan işler değil yukarıdaki soru işaretleridir.Emin olamama hissi ve istenilenlerin evliliğe mütenasip olup olmaması duru yönetici.Şu an yaptığınız tüm somut hazırlıklar hayallerinizin eseri heyecanla beklediğiniz anlardır yanında getirdiği soru işaretleri ise bunların önüne geçmeye başlar…Tüm bunlarla nasıl başa çıkabilir ve kişisel günü daima gülerek anabilirsiniz…
Öncelikle bu kararsızlık anlarını yaşamanız çok sıradan ve olması gereken bir durumdur. ….Hayatınızda bir değişim yapıyorsunuz ve etkilenmelisiniz. Rol değiştiriyorsunuz..bu kadar kolay olmamalı Ancak sağlıklı karşılıklar bularak da süreci en sağlıklı biçimde tamamlamalısınız... o kutsal günü her andığınızda suratınızın ekşimesini eminim ki istemezsiniz..Bunun için;
Evlilik kararı birinci yetişkinliğin tamamlandığı olgunluk periyodunda verilmelidir ve bilinmelidir ki kültürü, aile yaşantısı,eğitimi,sosyal yaşantısı ve ilgileri farklı iki ayrı bireyevlenmektedir.Amacınız müstakbel eşinizi kendiniz üzere yapmaya çalışmak ya da o mesut olsun diye kendinizden vazgeçmekse,yanıldığınız birinci noktadır.Bu evlilik sandığınız kadar uzun sürmeyebilir.Bu kararı sahaya kadar farklı yanlarınız size alımlı geldi ve daima onları anlattınız,tek bir karakter olmaya çalışmanız ilerleyen süreçlerde yeni bir farklı karakter aramaya yöneltebilir,dikkat!
Kendisine ilişkin özellikleri olan iki kümenin birleştiğini düşünün.ortak bir kesişim kümesi vardır,evlilikte tıpkı bu üzere olmalı,ortak ortamları pekiştirmek ve karşı tarafın kararı ne olursa olsun eleştirmemek,kendi doğrunuzu söylemek lakin yinede destek olmak.
Destek,evliliğin en büyük yapı taşıdır ve dinamiğini korur.Birliktelik kaarrı alındığından itibaren korunmalıdır ve bu durumlar da Hürmetin somutlaştırıldığı anlardandır.Gidilen kuaför anımsanmaz;ancak kuaföre giderken destek vermeyişiniz her yemekte salata üzere önünüzde yan alır
Somut olarak da gözlendiği üzere herkesten münferit bir konut kuruyorsun ve buranın maddi –manevi anahtarı yalnızca eşlerde olmalı,duvarın rengini her gün siz göreceksiniz bu rengi belirleyen illaki ananız olmamalı.Ebeveynlere bağımlı olmak hala evlilik olgunluğuna gelmediğinizin göstergesidir; ki dikkat edilmesi gereken en değerli hususlardan biri de budur:hudutların belirlenmesi.
Karı-koca haddiniz sınırlı olmadığı sürece evlilikteki dinamik mütemadi dışarıya akar ve meseleler başlar.
Uygar durumunuz değiştiği üzere; kısmen de olsa ömrünüzde ve davranışlarınızda değişiklikler olacak.Artık tek değilsiniz ve birebir olmadığınız içinde mjuhakkak uzlaşamadığınız noktalar olacak.Problem uzlaşamamak değil,bu uzlaşazlığı çözmek;sanırım evliliğe meal kazandıran ve devam etmesini sağlayan noktada burası.Evlilik ile gelecek olan değişim ve sorumluluklara hazır mısınız?
Evlilik öncesinde hazır olmadığınızı düşünüyorsanız ve tasalarınız var ise profesyonel destek almaktan çekinmeyin.Evlilik sürecinde alacağınız destekten daha da tesirli olacaktır ferdi olarak almanız.Bunlara karşın kararınız evet ise, yalnızca evliliğe hazırlıkta çıkartılan dertler var ise ;nikah masasını yemek masası üzere kullanmayacaksınız.Bu günün hususî olduğunu orantının ihtişamı değil fotoğraf karelerindeki imajınız gösterecektir.Sevgiliniz yalnızca orada eşiniz olmayacak bundan sonraki yaşantınızda eşiniz olacak.
Evlilikte bu süreç ile karşılaşılan dialoglar;
Düğünden 10 yıl sonra Arkadaş ortamında piknikte eşler arasında bir uzlaşmazlık olmuştur ve tarışma başlar.
A:Benim hiç bir istediğim olmuyor zati,sürekli böylesin.(Etraftakilerden ses çıkaz ve kendilerince tıp demişlerdir)
B:Neyim daima bu türlü,bencil miyim ben..
A:Evet her şeyi sen bilirsin,siz bilirsiniz,yıllarcada bu türlü oldu...Düğünümde bile mesut edemedin beni,istemediğim bir bölgede evlendim.
B:Hıh döndük dolaştık yeniden geldik.10 yıldır 10000 sefer konuştuk,geri dönebiliyor muyuz,dönsekte o hengam bu koşullarımız var mıydı,vardı da ben mi yapmadım.
A:Ben bir sefer evlendim,ah ahhh...
B:Tamam sus konuşmayalım yoksa kalbini kırıcam..
SONUÇ :Eşler arası soğuma,konuşmama..
Hisler :Gerginlik,öfke...
Gerçek :Sihirli bir değneğin olmaması.Hayal kırıklığına sebep olacak beklentinin devam etmesi...
SORU :Önemli olan eşinizle evlenmeniz mi?Yoksa Nasıl evlendiğiniz mi?
Bu dialoğun devam etmesi sonu eşler duygusal olarak uzaklaşacaktır ve arkadaşız dedikleri role bürünecektir.Duygusallığın olmaması ve ilgi görmenin de muhtaçlık olduğu düşünülürse şayet;bu ilgi 3.bir bireyde aranmaya başlanacaktır.Rolünüz ne olursa olsun hiç kimse daima eleştirilek ve zayıf bulunak istemez.Bu olduğu anda savunma mekanızmaları ortaya çıkar..Duygular varsa arada öfkeye dönüşür tartışma olur,halen devam ediyorsa bu durum kaçınaya ve konuşmamaya başlar,hala devam ediyorsa meskenden uzaklaşmalarla ortak paylaşım azalır ve önemsenip kıymetli olduğunu düşündüğü durumlar aranır...
Eşinizin armağan olarak ne yaptığını değil;eşinizi ARMAĞAN olarak görebildiğiniz sürece evlilik canlı kalacaktır...
Değerli olan sizin için düğün sabahından itibaren birlikte uyanabilmek ise;
Merak etmeyin düğününüzü sizin kadar hatırlayan olmayacak.
