Evlilik kurumuda her kurum gibi, stres, belirsizlik, dıştan müdahaleler, rol karmaşası, yalnış seçimler gibi durumlardan etkilenir. Geçmişten getirilen olumsuzluklar ve şimdinin stresleri evliliği zorlamaya başlar. Farklı kültürel geçmişler, cinsel sorunlar, “mesafe ayarlama”daki güçlükler, psikiyatrik sorunlar, gündelik yaşamın stresleri (maddi, iş vs) travmatik geçmiş evliliği zorlayan etmenlerin başlıcalarıdır.
***Bir süre sonra ayrışmanın ve tartışmaların asıl nedenleri unutulur ve artık tartışmalar sırasında yapılan saygısızlıklar, şiddet, hakaret, belden aşağı vurmalar bir sonraki tartışmanın kaynağı haline gelmeye başlar. Ailelerin işin içine girmesi durumu büsbütün olumsuzlaştırır.
Çiftler terapiye geldiğinde çoğunlukla çok uzun süre beklenmiş olur ve eşlerden biri çoğunlukla duygusal kopuş yaşamaktadır. Geç kalınmış vakalarda başarı oranı düşmekte ve geçmiş tartışma ve terapiye isteksizlik direnç kaynağı haline gelmektedir. “Momentum” kavramı evlilikte 100 metre uçuruma yuvarlandıktan sonra çıkmaya çalışmak yerine belli kurallara uyup daha baştan önlem almayı ifade eder.
**Bana sorarsanız her birey daha bekarken bu konularda destek almalı ve bilgi sahibi olmalıdır, yaklaşık 50 dakikalık bir seansla ilk 6 yaşta seyredilen rol modellerin gelecekteki evliliğe nasıl yansıyacağını kestirmek mümkündür. Evliliğin ilk yıllarında alınacak bir kaç seansla doğru iletişim, farklı kültürel geçmişleri tanıma, uzlaşma kültürü gibi konular ele alındığında henüz saygı ve sevgi bitmeden sorunlar ve boşanmaları engellemek mümkündür.
Sonuç, ilişki varsa sorun vardır, neredeyse hiç birimiz ilişkiler ve iletişim konusunda yeterli eğitimi almıyoruz ve evlilik terapisine çoğunlukla geç kalıyoruz. Ne kadar erken bu konularda danışma alırsak o kadar çok işe yarayacağını vurgulamalıyım.