iltasyazilim
FD Üye
Eytişim Yöntemi Nedir?
Eytişimsel düşünme ve başvuru tekniği Doğasal, toplumsal ve bilinçsel tüm olgular eytişimsel gelişme yasalarıyla oluşur Öyleyse bu oluşmayı bilmek için ona eytişimsel yöntemle yaklaşmak zorunludur Eytişim bu yüzden gelişmenin yasası olduğu değin, onu analiz yöntemidir bununla beraber, çözümleme ve bilme yöntemi olduğu değin, gerçekliği değişiklik yöntemidir Çünkü oluşmanın nasıl gerçekleştiği bilinince o oluşmayı nasıl çözümlemek ve oluşmayı değiştirmek için ne türlü davranmak gerektiği de bilinir
Herhangi bir olgunun incelenmesinde eytişimsel yöntemi göstermek, o olguya eytişimsel bilgilerle bakmak demektir Bu bilgiler, metafizik ve mekanik bilgilerin bütün karşıtı olan bilgilerdir Eytişimsel kavrayış, çok yönü olan bir kavrayıştır; bu yüzden de formüllere bağlanıp reçetelenemez Her şeyden önce metafizik ve mekanik düşünme alışkanlığından kurtulmak gerekir, bunun için de (metafiziğin ve N) eytişimin en ince ayrıntısına kadar bilinmesi koşuldur
Doğayı, tarihi ya da bilinçsel etkinliğimizi incelediğimiz zaman hiç bir şeyin olduğu gibi ve olduğu yerde kalmadığını, her şeyin değişip geliştiğini görürüz İlişkiler, tepkiler, değişimler ve bileşimlerle karşılaşırız Hem de bu tabloyu bir tam olarak görürüz, devinen nesneden fazla devime bakarız Doğal eytişimci olan eski Yunan filozoflarının yaptığı da budur ve bunu dile getiren birincil düşünür de Herakleitos'tur Fakat genelliği doğru olarak tespit eden bu görüntü, ayrıntıları açıklamaya yetmez Ayrıntılar açıklanmadıkça da tüm anlaşılamaz Bu ayrıntıları açıklayabilmemiz için onları doğal ve tarihsel ilişkilerinden koparıp ayırmamız, ayrı olarak incelememiz gerekir (?N) Nitekim böyle yapıldı Fakat bu zorunlu soyutlama, doğal nesneleri ve süreçleri, canlılıkları içinde yok, ölülükleri içinde inceleme alışkanlığı doğurdu Bacon'la Locke bu inceleme biçimini doğa bilimlerinden felsefeye aktarınca metafizik düşünme yöntemi doğmuş oldu Metafizikçi için nesneler ve onların insan zihnindeki yansıları birbirinden ayrılmıştır, birbirlerinden ayrı olarak incelenmeleri gerekir: Bir şey ya vardır ya yoktur, bir şey bununla birlikte keza kendisi hem de kendisinden diğer bir şey olamaz Olumluyla olumsuz birbirlerini kuşkusuz kovar, nedenle sonuç birbirlerine karşısında birer karşısav durumundadır Metafizik düşünme yöntemi birincil bakışta fazla açık görünür, ne var fakat araştırmanın geniş alanına açıldıkça belirlenmiş bir alanda yeterli ve gerekli olan bu yöntemin yetmezliği, tekyanlılığı, çözülmez çelişkilere düştüğü meydana çıkar ayrı olarak nesneleri incelerken onların arasındaki ilişkileri unutur, devimleriyle geçmişlerini ve geleceklerini görmez oluruz Ağaçları tek tek incelerken ormanı görmeyiz Ancak her örgensel varlık her an dıştan sağlanmış maddeleri özümser ve başka maddeleri dışarı atar, pek ki her an kendisidir ve yine de kendisinden başka bir şeydir Daha yakından incelenince bir karşıtlığın iki ucunun, mesela olumluyla olumsuzun, karşıt oldukları dek ayrılmaz ve karşıtlıklarına karşın birbirleriyle iç içe olduklarını görürüz Bunun gibi, nedenle sonucun ama tek olaylarda geçerli kavramlar olduklarını, fakat o tek olayı erenin tam olarak olan genel ilişkisi içinde düşününce birbirleriyle rastlaştıklarını ve durmadan yer değiştirdiklerini; evrensel etki ve tepkiyi göz önüne aldığımız vakit nedenle sonucun birbirine karıştığını, burada sonuç olan şeyin orada neden ve orada niçin olanın burada sonuç olduğunu anlarız Böylesine süreçlerin hiç biri metafizik yöntemin çerçevesine giremez Fakat eytişim yöntemi, nesneleri ve onların betimlenmelerini, düşüncelerini; ilişkileri, sıralanmaları, devimleri, başlangıçları ve bitimleri içinde kavrar Doğa, eytişimin kanıtıdır ve metafizik olarak yok eytişimsel olarak işler Doğada hiçbir şey kalktığı yere dönen bir çemberin değişmezliğinde devinmez, aksine reel bir tarihsel evrimle devinir
Usul, belli bir amaca varmak için izlenmesi gereken ilkeleri saptar Dürüst düşünme ve doğru başvuru formu amacına da bunu sağlayabilecek bir yöntemle varılır Metafizik yöntem, belirli ve sıcacık alanlarda, bütünü parçalarında da tanımak için veya parçalarını da tanıyarak bütünü daha iyi tanımak için soyutlamanın gerekli bulunduğu alanlarda geçerlidir, bunun taban tabana karşıtı olan eytişim yöntemiyse doğanın işleyiş biçiminden çıkarılmıştır ve gerçekte bilmenin geniş alanlarında; doğanın, toplumun ve bilincin bütün durum ve olgularında geçerlidir Eytişim yöntemi bilimseldir ve bilimlerin gelişmesiyle oluşmuştur, metafizik yöntemse kurgusaldır ve kurgusal soyutlamalarla oluşmuş, hiçbir vakit da bilimlerle bağdaşamamıştır Eytişimsel inceleme somuttan soyuta ve daha sonra her yerde somuta varan bir yol izler Eytişimsel usul, parçalarını da tanıyarak bütünü daha iyi tanımak için en soyuta indiği evrede bile doğa ve son çözümlemede doğanın ürünü olan toplum ve insan bilinci olay ve olgularını:
1 bütünsellikleri
2 çok yanlılıkları
3 bağımlılıkları
4 devimsellikleri
5 gelişmeleri
6 değişkenlikleri
7 gelişkenlikleri
İçinde inceler Eytişimsel yöntemle tahlil önce bu vaka ve olayları tanıyıp bilmeyi (bilim), daha sonra onlar üstünde içten düşünmeyi (varsayım), sonradan da bu doğru düşünmenin sonucu olarak doğru uygulamayı (kılgı) gerçekleştirir Bilimsel veriler göstermiştir oysa doğa, toplum ve bilinç eytişimsel olarak işlemektedir; öyleyse bunların durum ve olgularını araştırmak için bunlara benzer yöntemle, benzeyen deyişle eytişimsel bir düşünüşle yakınlaşmak gerekir Eytişimsel olarak işleyen doğa, toplum ve bilinç olaylarına onlara zıt düşen metafizik yöntemle yaklaşılamaz
Doğa, toplum ve bilinç olaylarını eytişim yöntemiyle tanımak, onlar üstünde göz önünde bulundurmak ve onları insansal eylemle etkileyebilmek için:
1 Onları fiziksel bütünlükleriyle ele almak gerekir Soyutlama, oysa, onları parçalarında da tanıyarak bütünlüklerini daha iyi tanımak için yapılır Onların gerçek bilgisi bu soyutlamanın her tarafta somutlanmasıyla elde edilir
2 Onları bütün yanlarıyla koyulmak gerekir Her durum ve vaka fazla yanlıdır, tek yanını tanımakla bütünü tanınamaz
3 Onları bağımlılıkları içinde ele almak gerekir Her olay ve olgu, bunun dışında çoğu olay ve olgularla bağımlıdır Bu bağımlılıklarından kopararak onu analiz etmek, onun tanınmasını olanaksız kılar
4 Onları devimlilikleri içinde ele almak gerekir Her olay ve olgu devimseldir Geçmişi, şimdisi ve sonrası vardır Bu, her durum ve olgunun bir tarihi olduğunu dile getirir Hiçbir durum ve olgu geçmişinden koparılarak ve sonrasına bağlanmadan tanınamaz
5 Onları çelişmeleri içinde koyulmak gerekir Devimselliği, gerçekleştiren çelişmedir Neyle, niçin, nasıl ve hangi yöne doğru çeliştiği meçhul hiçbir olay ve olgu tanınamaz
6 Onları değişkenlikleri içinde ele almak gerekir Tüm durum ve olgular, kimi yavaş kimi süratli, lakin tümü de durmadan değişirler Bu değişkenlik, devimselliğin gerekli sonucudur Onları değişmez olarak koyulmak tanınmalarını olanaksız kılar
7 Onları gelişkenlikleri içinde ele almak gerekir Gelişme, devim ve değişmenin zorunlu sonucudur Olay ve olguların değişmeleri basitten karmaşığa, alttan üste ya da aşağıdan yukarıya, eksik gelişmişten daha gelişmişe doğru (hiyerarşik, dereceli N) çoğalan bir işlem izler Onları bu gelişmelerinin dıştan ve gelişmez olarak koyulmak tanınmalarını olanaksız kılar Bu ilkeleri aksine çevirmekle metafizik yöntemin ilkeleri elde edilir ve metafizik yöntemin geniş araştırmalardaki bütün yanılgılarının nedeni de kolaylıkla anlaşılmış olur
Seslenmek oysa metafizik yöntem olay ve olguları bütünlüklerinden soyutlanmış olarak, tekyanlı, bağımsız, devimsiz, çelişmesiz, değişmesiz ve gelişmesiz bir durumda ele alır ve böylece görür Ancak olay ve olgular şüphesiz çokyanlı, diğer durum ve olgularla bağımlı, devimli, çelişmeli, değişmeli ve gelişimseldirler Çağırmak fakat ve öyle açık olarak metafizik yöntemin tutumu ve bu tutumun sonunda vardığı sonuçlar yanlıştır Eytişim yöntemi doğa, toplum ve bilinç olaylarını tanımanın ve onlar üstünde düşünmenin yöntemi olduğu kadar onları değiştirmenin ve her tarafta kurmanın (ve geliştirmenin N) da yöntemidir Yöntemin bu niteliği, olguları bütünlüğü içinde tanıması ve bilmesi sonucudur Oysa tanıdık kararsız (geliştirilebilir N) bilinmez değiştirilemez (geliştirilemez N) Bundan Başka doğa, toplum ve bilincin bana kalırsa kendileri her lahza bilinçli insan pratiğiyle değiştirilmekte ve insansal yaşama (insanca yaşamaya N) daha kullanışlı biçimlere dönüştürülmektedir Değiştirmenin (ve geliştirmenin N) yöntemi olan eytişimsel yöntem bu yüzden yenici ve ilerici, bunun bütün karşıtı olan değişmezliğin yöntemi metafizik yöntemse bu yüzden bağnaz ve gericidir Eytişim yöntemi tüm inceleme ve gözlemlerinde eytişimin üç temel gelişme yasasını (karşıtların birliği ve savaşı, nicelikten niteliğe ve nitelikten niceliğe geçiş, olumsuzlanmanın olumsuzlanması yasalarını) her zaman göz önünde tutar, onların bilgisiyle olay ve olgulara etken olur *
Eytişimsel düşünme ve başvuru tekniği Doğasal, toplumsal ve bilinçsel tüm olgular eytişimsel gelişme yasalarıyla oluşur Öyleyse bu oluşmayı bilmek için ona eytişimsel yöntemle yaklaşmak zorunludur Eytişim bu yüzden gelişmenin yasası olduğu değin, onu analiz yöntemidir bununla beraber, çözümleme ve bilme yöntemi olduğu değin, gerçekliği değişiklik yöntemidir Çünkü oluşmanın nasıl gerçekleştiği bilinince o oluşmayı nasıl çözümlemek ve oluşmayı değiştirmek için ne türlü davranmak gerektiği de bilinir
Herhangi bir olgunun incelenmesinde eytişimsel yöntemi göstermek, o olguya eytişimsel bilgilerle bakmak demektir Bu bilgiler, metafizik ve mekanik bilgilerin bütün karşıtı olan bilgilerdir Eytişimsel kavrayış, çok yönü olan bir kavrayıştır; bu yüzden de formüllere bağlanıp reçetelenemez Her şeyden önce metafizik ve mekanik düşünme alışkanlığından kurtulmak gerekir, bunun için de (metafiziğin ve N) eytişimin en ince ayrıntısına kadar bilinmesi koşuldur
Doğayı, tarihi ya da bilinçsel etkinliğimizi incelediğimiz zaman hiç bir şeyin olduğu gibi ve olduğu yerde kalmadığını, her şeyin değişip geliştiğini görürüz İlişkiler, tepkiler, değişimler ve bileşimlerle karşılaşırız Hem de bu tabloyu bir tam olarak görürüz, devinen nesneden fazla devime bakarız Doğal eytişimci olan eski Yunan filozoflarının yaptığı da budur ve bunu dile getiren birincil düşünür de Herakleitos'tur Fakat genelliği doğru olarak tespit eden bu görüntü, ayrıntıları açıklamaya yetmez Ayrıntılar açıklanmadıkça da tüm anlaşılamaz Bu ayrıntıları açıklayabilmemiz için onları doğal ve tarihsel ilişkilerinden koparıp ayırmamız, ayrı olarak incelememiz gerekir (?N) Nitekim böyle yapıldı Fakat bu zorunlu soyutlama, doğal nesneleri ve süreçleri, canlılıkları içinde yok, ölülükleri içinde inceleme alışkanlığı doğurdu Bacon'la Locke bu inceleme biçimini doğa bilimlerinden felsefeye aktarınca metafizik düşünme yöntemi doğmuş oldu Metafizikçi için nesneler ve onların insan zihnindeki yansıları birbirinden ayrılmıştır, birbirlerinden ayrı olarak incelenmeleri gerekir: Bir şey ya vardır ya yoktur, bir şey bununla birlikte keza kendisi hem de kendisinden diğer bir şey olamaz Olumluyla olumsuz birbirlerini kuşkusuz kovar, nedenle sonuç birbirlerine karşısında birer karşısav durumundadır Metafizik düşünme yöntemi birincil bakışta fazla açık görünür, ne var fakat araştırmanın geniş alanına açıldıkça belirlenmiş bir alanda yeterli ve gerekli olan bu yöntemin yetmezliği, tekyanlılığı, çözülmez çelişkilere düştüğü meydana çıkar ayrı olarak nesneleri incelerken onların arasındaki ilişkileri unutur, devimleriyle geçmişlerini ve geleceklerini görmez oluruz Ağaçları tek tek incelerken ormanı görmeyiz Ancak her örgensel varlık her an dıştan sağlanmış maddeleri özümser ve başka maddeleri dışarı atar, pek ki her an kendisidir ve yine de kendisinden başka bir şeydir Daha yakından incelenince bir karşıtlığın iki ucunun, mesela olumluyla olumsuzun, karşıt oldukları dek ayrılmaz ve karşıtlıklarına karşın birbirleriyle iç içe olduklarını görürüz Bunun gibi, nedenle sonucun ama tek olaylarda geçerli kavramlar olduklarını, fakat o tek olayı erenin tam olarak olan genel ilişkisi içinde düşününce birbirleriyle rastlaştıklarını ve durmadan yer değiştirdiklerini; evrensel etki ve tepkiyi göz önüne aldığımız vakit nedenle sonucun birbirine karıştığını, burada sonuç olan şeyin orada neden ve orada niçin olanın burada sonuç olduğunu anlarız Böylesine süreçlerin hiç biri metafizik yöntemin çerçevesine giremez Fakat eytişim yöntemi, nesneleri ve onların betimlenmelerini, düşüncelerini; ilişkileri, sıralanmaları, devimleri, başlangıçları ve bitimleri içinde kavrar Doğa, eytişimin kanıtıdır ve metafizik olarak yok eytişimsel olarak işler Doğada hiçbir şey kalktığı yere dönen bir çemberin değişmezliğinde devinmez, aksine reel bir tarihsel evrimle devinir
Usul, belli bir amaca varmak için izlenmesi gereken ilkeleri saptar Dürüst düşünme ve doğru başvuru formu amacına da bunu sağlayabilecek bir yöntemle varılır Metafizik yöntem, belirli ve sıcacık alanlarda, bütünü parçalarında da tanımak için veya parçalarını da tanıyarak bütünü daha iyi tanımak için soyutlamanın gerekli bulunduğu alanlarda geçerlidir, bunun taban tabana karşıtı olan eytişim yöntemiyse doğanın işleyiş biçiminden çıkarılmıştır ve gerçekte bilmenin geniş alanlarında; doğanın, toplumun ve bilincin bütün durum ve olgularında geçerlidir Eytişim yöntemi bilimseldir ve bilimlerin gelişmesiyle oluşmuştur, metafizik yöntemse kurgusaldır ve kurgusal soyutlamalarla oluşmuş, hiçbir vakit da bilimlerle bağdaşamamıştır Eytişimsel inceleme somuttan soyuta ve daha sonra her yerde somuta varan bir yol izler Eytişimsel usul, parçalarını da tanıyarak bütünü daha iyi tanımak için en soyuta indiği evrede bile doğa ve son çözümlemede doğanın ürünü olan toplum ve insan bilinci olay ve olgularını:
1 bütünsellikleri
2 çok yanlılıkları
3 bağımlılıkları
4 devimsellikleri
5 gelişmeleri
6 değişkenlikleri
7 gelişkenlikleri
İçinde inceler Eytişimsel yöntemle tahlil önce bu vaka ve olayları tanıyıp bilmeyi (bilim), daha sonra onlar üstünde içten düşünmeyi (varsayım), sonradan da bu doğru düşünmenin sonucu olarak doğru uygulamayı (kılgı) gerçekleştirir Bilimsel veriler göstermiştir oysa doğa, toplum ve bilinç eytişimsel olarak işlemektedir; öyleyse bunların durum ve olgularını araştırmak için bunlara benzer yöntemle, benzeyen deyişle eytişimsel bir düşünüşle yakınlaşmak gerekir Eytişimsel olarak işleyen doğa, toplum ve bilinç olaylarına onlara zıt düşen metafizik yöntemle yaklaşılamaz
Doğa, toplum ve bilinç olaylarını eytişim yöntemiyle tanımak, onlar üstünde göz önünde bulundurmak ve onları insansal eylemle etkileyebilmek için:
1 Onları fiziksel bütünlükleriyle ele almak gerekir Soyutlama, oysa, onları parçalarında da tanıyarak bütünlüklerini daha iyi tanımak için yapılır Onların gerçek bilgisi bu soyutlamanın her tarafta somutlanmasıyla elde edilir
2 Onları bütün yanlarıyla koyulmak gerekir Her durum ve vaka fazla yanlıdır, tek yanını tanımakla bütünü tanınamaz
3 Onları bağımlılıkları içinde ele almak gerekir Her olay ve olgu, bunun dışında çoğu olay ve olgularla bağımlıdır Bu bağımlılıklarından kopararak onu analiz etmek, onun tanınmasını olanaksız kılar
4 Onları devimlilikleri içinde ele almak gerekir Her olay ve olgu devimseldir Geçmişi, şimdisi ve sonrası vardır Bu, her durum ve olgunun bir tarihi olduğunu dile getirir Hiçbir durum ve olgu geçmişinden koparılarak ve sonrasına bağlanmadan tanınamaz
5 Onları çelişmeleri içinde koyulmak gerekir Devimselliği, gerçekleştiren çelişmedir Neyle, niçin, nasıl ve hangi yöne doğru çeliştiği meçhul hiçbir olay ve olgu tanınamaz
6 Onları değişkenlikleri içinde ele almak gerekir Tüm durum ve olgular, kimi yavaş kimi süratli, lakin tümü de durmadan değişirler Bu değişkenlik, devimselliğin gerekli sonucudur Onları değişmez olarak koyulmak tanınmalarını olanaksız kılar
7 Onları gelişkenlikleri içinde ele almak gerekir Gelişme, devim ve değişmenin zorunlu sonucudur Olay ve olguların değişmeleri basitten karmaşığa, alttan üste ya da aşağıdan yukarıya, eksik gelişmişten daha gelişmişe doğru (hiyerarşik, dereceli N) çoğalan bir işlem izler Onları bu gelişmelerinin dıştan ve gelişmez olarak koyulmak tanınmalarını olanaksız kılar Bu ilkeleri aksine çevirmekle metafizik yöntemin ilkeleri elde edilir ve metafizik yöntemin geniş araştırmalardaki bütün yanılgılarının nedeni de kolaylıkla anlaşılmış olur
Seslenmek oysa metafizik yöntem olay ve olguları bütünlüklerinden soyutlanmış olarak, tekyanlı, bağımsız, devimsiz, çelişmesiz, değişmesiz ve gelişmesiz bir durumda ele alır ve böylece görür Ancak olay ve olgular şüphesiz çokyanlı, diğer durum ve olgularla bağımlı, devimli, çelişmeli, değişmeli ve gelişimseldirler Çağırmak fakat ve öyle açık olarak metafizik yöntemin tutumu ve bu tutumun sonunda vardığı sonuçlar yanlıştır Eytişim yöntemi doğa, toplum ve bilinç olaylarını tanımanın ve onlar üstünde düşünmenin yöntemi olduğu kadar onları değiştirmenin ve her tarafta kurmanın (ve geliştirmenin N) da yöntemidir Yöntemin bu niteliği, olguları bütünlüğü içinde tanıması ve bilmesi sonucudur Oysa tanıdık kararsız (geliştirilebilir N) bilinmez değiştirilemez (geliştirilemez N) Bundan Başka doğa, toplum ve bilincin bana kalırsa kendileri her lahza bilinçli insan pratiğiyle değiştirilmekte ve insansal yaşama (insanca yaşamaya N) daha kullanışlı biçimlere dönüştürülmektedir Değiştirmenin (ve geliştirmenin N) yöntemi olan eytişimsel yöntem bu yüzden yenici ve ilerici, bunun bütün karşıtı olan değişmezliğin yöntemi metafizik yöntemse bu yüzden bağnaz ve gericidir Eytişim yöntemi tüm inceleme ve gözlemlerinde eytişimin üç temel gelişme yasasını (karşıtların birliği ve savaşı, nicelikten niteliğe ve nitelikten niceliğe geçiş, olumsuzlanmanın olumsuzlanması yasalarını) her zaman göz önünde tutar, onların bilgisiyle olay ve olgulara etken olur *