Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Menopoz periyodundan korkmayan hatun yok sanırım. “Zorlu bir süreç olacak, mütemadi ter dökeceğim, kilo alacağım” üzere sorular akıllardan en çok geçenlerdir. Pekala sahiden kilo almak kaçınılmaz mıdır? Ya da menopoza girerken iddia ettiğimizden daha konforlu bir geçiş periyodu yaşayamaz mıyız? Gelin birlikte bir göz atalım…
Menopoza girerken varsayım ettiğimizden daha konforlu bir geçiş devri yaşayamaz mıyız?
Menopoz, bayanların doğurganlık devrinin sona erdiği son kademe doğal bir devirdir. Sıcak basması, sonluluk hali, sistemsiz adet periyotları menopoza girildiğini gösteren belirtilerden bazılarıdır.
Bu devirde östrojen hormonu seviyesi düşer. Hormonlardaki değişim ise metabolizma suratını tesirler. Vücudun harcadığı kuvvet azalır. Lakin hormon seviyesi değişikliğinin yanı sıra, menopoza girilen yaşlar, umumide daha sedanter (fiziksel aktivitenin olmadığı) bir hayat şekline geçilen bir yaş periyoduna denk gelir. Bu iki faktör bir araya geldiğinde kilo almak kaçınılmaz hale gelir.
Menopoz devri riskleri nelerdir?
1. Kemik erimesi: Östrojen hormonunun düşüşüyle birlikte kalsiyum emiliminde azalma görülür, kemiklerden kalsiyum kaybında artış olur. Bu periyot kalsiyum gereksinimi artar.
2. Kalp sıhhati: Tekrar östrojen hormonunun azalması nedeniyle LDL kolesterol seviyesi artar, HDL kolesterol seviyesi düşer. Buna bağlı olarak kalp illeti riski artmaktadır.
3. İnsülin direnci: Denetimsiz kilo artışı nedeniyle insülin direnci ile karşılaşılması da mümkün risklerdendir.
Risklerden korunmak için ne yapmalı?
Öncelikle kemik erimesinin önüne geçmek için kâfi ölçüde kalsiyum tüketmeliyiz. Menopoz öncesi kalsiyum gereksinimi 1000 mg iken, menopoz sonrasında 1500 mg’a kadar çıkar. Münhasıran süt ve süt eserleri tüketimine ihtimam göstermeliyiz. Bunun yanı sıra yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kimi kuruyemişler de kalsiyum içeriğinden ötürü olmazsa olmazlarımızdır.
Ziyade tuz tüketimi, vücuttan kalsiyum atımına neden olur. Esasen kalsiyum emiliminin güçlükle olduğu bu periyotta bir de tuz tüketimini arttırarak bu tabloyu kötüleştirmemeliyiz. Tuzu denetimli tüketerek ödem meselesine de tahlil bulmuş oluruz. Kafeinli içecekler de tıpkı halde kalsiyum emilimini maniler.
Posa tüketimi hem kalp sıhhati hem insülin direnci hem de oluşabilecek marazlara karşı esirgeyici kalkan hizmetini görür. Yerinde ölçüde sebze- meyve tüketmeyi unutmayalım!
Uyku meselesi yaşıyorsanız papatya, melisa üzere rahatlatıcı bitki çaylarından faydalanabilirsiniz. Bunların yanı sıra natürel ki su tüketimi, egzersiz, ehil uyku ve porsiyon denetimi de bu devirde hayati ehemmiyet taşıyor.
Ve evet menopoz devrinde kiloyu korumak ve kilo kaybı sağlamak mümkündür. Tek gereksiniminiz gerçek bir beslenme tedavisi! Akıllıca beslenmeyi öğrenmek için bilirkişi desteği almayı unutmayın!
Bu devirlerde isyan etmek mekanına her yaşın kıymetini bilip vücudumuzu ve kendimizi sevmeliyiz. Her yaşın münferit bir sıklığı olduğunu unutmayın ve tadını çıkarın!
Menopoza girerken varsayım ettiğimizden daha konforlu bir geçiş devri yaşayamaz mıyız?
Menopoz, bayanların doğurganlık devrinin sona erdiği son kademe doğal bir devirdir. Sıcak basması, sonluluk hali, sistemsiz adet periyotları menopoza girildiğini gösteren belirtilerden bazılarıdır.
Bu devirde östrojen hormonu seviyesi düşer. Hormonlardaki değişim ise metabolizma suratını tesirler. Vücudun harcadığı kuvvet azalır. Lakin hormon seviyesi değişikliğinin yanı sıra, menopoza girilen yaşlar, umumide daha sedanter (fiziksel aktivitenin olmadığı) bir hayat şekline geçilen bir yaş periyoduna denk gelir. Bu iki faktör bir araya geldiğinde kilo almak kaçınılmaz hale gelir.
Menopoz devri riskleri nelerdir?
1. Kemik erimesi: Östrojen hormonunun düşüşüyle birlikte kalsiyum emiliminde azalma görülür, kemiklerden kalsiyum kaybında artış olur. Bu periyot kalsiyum gereksinimi artar.
2. Kalp sıhhati: Tekrar östrojen hormonunun azalması nedeniyle LDL kolesterol seviyesi artar, HDL kolesterol seviyesi düşer. Buna bağlı olarak kalp illeti riski artmaktadır.
3. İnsülin direnci: Denetimsiz kilo artışı nedeniyle insülin direnci ile karşılaşılması da mümkün risklerdendir.
Risklerden korunmak için ne yapmalı?
Öncelikle kemik erimesinin önüne geçmek için kâfi ölçüde kalsiyum tüketmeliyiz. Menopoz öncesi kalsiyum gereksinimi 1000 mg iken, menopoz sonrasında 1500 mg’a kadar çıkar. Münhasıran süt ve süt eserleri tüketimine ihtimam göstermeliyiz. Bunun yanı sıra yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kimi kuruyemişler de kalsiyum içeriğinden ötürü olmazsa olmazlarımızdır.
Ziyade tuz tüketimi, vücuttan kalsiyum atımına neden olur. Esasen kalsiyum emiliminin güçlükle olduğu bu periyotta bir de tuz tüketimini arttırarak bu tabloyu kötüleştirmemeliyiz. Tuzu denetimli tüketerek ödem meselesine de tahlil bulmuş oluruz. Kafeinli içecekler de tıpkı halde kalsiyum emilimini maniler.
Posa tüketimi hem kalp sıhhati hem insülin direnci hem de oluşabilecek marazlara karşı esirgeyici kalkan hizmetini görür. Yerinde ölçüde sebze- meyve tüketmeyi unutmayalım!
Uyku meselesi yaşıyorsanız papatya, melisa üzere rahatlatıcı bitki çaylarından faydalanabilirsiniz. Bunların yanı sıra natürel ki su tüketimi, egzersiz, ehil uyku ve porsiyon denetimi de bu devirde hayati ehemmiyet taşıyor.
Ve evet menopoz devrinde kiloyu korumak ve kilo kaybı sağlamak mümkündür. Tek gereksiniminiz gerçek bir beslenme tedavisi! Akıllıca beslenmeyi öğrenmek için bilirkişi desteği almayı unutmayın!
Bu devirlerde isyan etmek mekanına her yaşın kıymetini bilip vücudumuzu ve kendimizi sevmeliyiz. Her yaşın münferit bir sıklığı olduğunu unutmayın ve tadını çıkarın!
