I
Tilki ile kedi sohbet ediyorlarmış Tilki durmadan ne kadar hilekar ve kurnaz olduğunu anlatıyormuş Soylediğine gore duşmanları onu alt edemezmiş cunku onlardan kurtulacak bir suru oyun ve hile bilirmiş
Kedi biraz da utanarak; Ben fazla oyun bilmem ki!demiş Duşmanlarımın elinden kurtulmak icin bir tek yol bilirim,o da kacmaktır
Tilki; Kedi kardeş!demiş, Ben her tehlike karşısında başımın caresine bakabilirim ama senin durumuna uzuluyorum Korkarım bir gun duşmanların seni cabuk alt edecek
Az sonra bir suru tazının bağrışmalarını duymuşlar Bir avcı topluluğuna ait olan bu kopekler, butun hızlarıyla kendilerine doğru koşuyormuş Kedi hemen, yanındaki bir ağacın dallarına sıcrayarak en ustteki bir yaprak kumesinin icine saklanmış
Tilki ise; Acaba şu hileyi mi yapsam,yoksa bu hileyi mi?diye duşunmeye başlamış Cunku o kadar cok hile biliyormuş ki, hangisini uygulamasının daha doğru olacağına karar veremiyormuş Tam birisini uygulayacakmış ki,tazılar etrafını cevirip tilkinin işini bitirivermişler
Butun olanları yukarıdan seyreden kedi,cok hile bilmediğine şukretmiş
II
EŞEK, bulbulun yoluna cıkmış, durdurmuş
Yahu, kardeş, demiş Nereye gitsem, hep sen! Herkes bulbul diyor da başka bir şey demiyor Yok, en guzel oten senmişsin, yok gule şu dunyada aşık olan tek senmişsin Hele o gule olan aşkın, hele o! Oylesine bir aşk ki bu, diyorlar Ne Mecnun’da vardır, ne Ferhat’ta, Kerem’de Doğru mu?
Bulbul boynunu bukmuş, derin bir ic cekmiş
Doğru kardeş, demiş Doğru!
Eşeği bu kez daha buyuk bir şaşkınlık almış mı sana Kulaklarını eğip, dudaklarını sarkıtmış:
Valla’i cok şaştım birader, demiş Neden dersen, gecende senin o gullerden birini yedim, hicbir şeye benzetemedim Cunku ne tadı vardı, ne tuzu
Ah, insanlar arasında,bulbulu tanımadıkları yetmiyormuş gibi, bir de gule olan tutkusunu bilmeyen nice nice eşekler yok mudur?
III
ŞEYTAN ve HANCI
Bir zamanlar şeytan bir handa konaklamaya başladı Eğitimleri epeyce ihmal edilmiş insanlarla doluydu han, kimse onu tanımadı Haşarılığı aklına koymuştu bir kere, bir sure herkesi yıldırdı Ama sonunda hancı resti cekip, şeytanı karşısına aldı
Elinde uzunca bir halat vardı
Şimdi dayağı hak ettin,dedi hancı
Bana sinirlenmeye hic hakkınız yok ,dedi şeytan Ben buyum ve yanlış davranmak benim tabiatım
Gercekten mi?diye sordu hancı
Sizi temin ederim, gercek bu,dedi şeytan
Gercekten kendini alıkoyamıyor musun kotulukten?diye sordu hancı
Bir an bile,dedi şeytan; benim gibi birini dovmek yararsız bir zalimlikten oteye gitmez inanın
Hakikaten oyle galiba,dedi hancı
Bir ilmek attı elindeki halata, boynundan gecirip şeytanı astı
Ve geriye cekilip mırıldandı, Boylesi daha iyi!
Tilki ile kedi sohbet ediyorlarmış Tilki durmadan ne kadar hilekar ve kurnaz olduğunu anlatıyormuş Soylediğine gore duşmanları onu alt edemezmiş cunku onlardan kurtulacak bir suru oyun ve hile bilirmiş
Kedi biraz da utanarak; Ben fazla oyun bilmem ki!demiş Duşmanlarımın elinden kurtulmak icin bir tek yol bilirim,o da kacmaktır
Tilki; Kedi kardeş!demiş, Ben her tehlike karşısında başımın caresine bakabilirim ama senin durumuna uzuluyorum Korkarım bir gun duşmanların seni cabuk alt edecek
Az sonra bir suru tazının bağrışmalarını duymuşlar Bir avcı topluluğuna ait olan bu kopekler, butun hızlarıyla kendilerine doğru koşuyormuş Kedi hemen, yanındaki bir ağacın dallarına sıcrayarak en ustteki bir yaprak kumesinin icine saklanmış
Tilki ise; Acaba şu hileyi mi yapsam,yoksa bu hileyi mi?diye duşunmeye başlamış Cunku o kadar cok hile biliyormuş ki, hangisini uygulamasının daha doğru olacağına karar veremiyormuş Tam birisini uygulayacakmış ki,tazılar etrafını cevirip tilkinin işini bitirivermişler
Butun olanları yukarıdan seyreden kedi,cok hile bilmediğine şukretmiş
II
EŞEK, bulbulun yoluna cıkmış, durdurmuş
Yahu, kardeş, demiş Nereye gitsem, hep sen! Herkes bulbul diyor da başka bir şey demiyor Yok, en guzel oten senmişsin, yok gule şu dunyada aşık olan tek senmişsin Hele o gule olan aşkın, hele o! Oylesine bir aşk ki bu, diyorlar Ne Mecnun’da vardır, ne Ferhat’ta, Kerem’de Doğru mu?
Bulbul boynunu bukmuş, derin bir ic cekmiş
Doğru kardeş, demiş Doğru!
Eşeği bu kez daha buyuk bir şaşkınlık almış mı sana Kulaklarını eğip, dudaklarını sarkıtmış:
Valla’i cok şaştım birader, demiş Neden dersen, gecende senin o gullerden birini yedim, hicbir şeye benzetemedim Cunku ne tadı vardı, ne tuzu
Ah, insanlar arasında,bulbulu tanımadıkları yetmiyormuş gibi, bir de gule olan tutkusunu bilmeyen nice nice eşekler yok mudur?
III
ŞEYTAN ve HANCI
Bir zamanlar şeytan bir handa konaklamaya başladı Eğitimleri epeyce ihmal edilmiş insanlarla doluydu han, kimse onu tanımadı Haşarılığı aklına koymuştu bir kere, bir sure herkesi yıldırdı Ama sonunda hancı resti cekip, şeytanı karşısına aldı
Elinde uzunca bir halat vardı
Şimdi dayağı hak ettin,dedi hancı
Bana sinirlenmeye hic hakkınız yok ,dedi şeytan Ben buyum ve yanlış davranmak benim tabiatım
Gercekten mi?diye sordu hancı
Sizi temin ederim, gercek bu,dedi şeytan
Gercekten kendini alıkoyamıyor musun kotulukten?diye sordu hancı
Bir an bile,dedi şeytan; benim gibi birini dovmek yararsız bir zalimlikten oteye gitmez inanın
Hakikaten oyle galiba,dedi hancı
Bir ilmek attı elindeki halata, boynundan gecirip şeytanı astı
Ve geriye cekilip mırıldandı, Boylesi daha iyi!