
Geleceğe hoş geldiniz. Daha bir ay kadar önce Orta Vadeli Program açıklandı. Biz hesaplarımızı ortalama dolar kuru 2021 yılında 8.30 olacak şeklinde yapıyoruz denildi. Geldiğimiz yer 9.60 civarı… Peki, bitti mi?
Nedeni? Bilinçsiz faiz indirimi… Rasyonel olmayan ve bir mantığa dayanmayan hatta faiz indirme kararını alanların bile sebeplerini ikna edici bir biçimde açıklayamadığı eylemi nasıl yorumlayabilirsiniz ki?
Zira ekonomi yönetimi iskambil destesinin sinek ikilisi… Bir başlarına yok hükümleri… Aynı şekilde Merkez Bankası… Sahi benimki neyin analiz çabası? Yok ki mantığı!
Faiz dediğin, enflasyonla, tasarruf oranıyla, cari dengeyle, bütçeyle, siyasetle, dış politikayla, beklentilerle ve daha onlarca şeyle alakalı… Bana bunlar arasında “tamam” diyebileceğimiz tek bir konu başlığı gösterebilen var mı?
Ne oldu? Türk Lirası zayıfladı. Alım gücü azaldı. Dolar, altın, kripto paralar, domates, sandalye, peçete… Hepsi Türk Lirası karşısında değer kazandı!
Oysa Türkiye ekonomisinin şartları Türk Lirası’nın hızlı değer kayıplarına tahammülü olmayacak kadar kırılgan… Zira ülke ekonomilerini düzeltmek Merkez Bankası kararlarıyla olsaydı, dünyada ekonomisi kötü ülke kalmazdı!

Bu kararla birlikte Türk Lirası’nın sadece değer kaybetmeyeceği yanında itibar, güven, prestij, kredi kaybedeceği bilinmiyor muydu? Bir strateji dahilinde mi gerçekleştirildi?
Ne hedefleniyordu? İhracatın teşvik edilmesi mi? Maliyetlerdeki kontrolsüz artışın vereceği zarar hiç hesaplanmadı mı?
Kredi faizlerinde gerileme sağlanıp reel sektörün desteklenmesi mi? Merkez Bankası son iki toplantısında 3 puan faiz indirirken 10 yıllık gösterge Türkiye Hazine tahvili yani piyasa faizi 5 puan artış gösterdi. Hani diyorlar ya kripto paralar oynak ve riskli… Altcoinler böyle oynak performans göstermedi!
Faiz indirimi kimin işine geldi? Tabii ki banka hazineleri… Nitekim politika faizi bankalar ile Merkez Bankası arasında kullanılan bir enstrüman… O faiz indirildi… Bankalar kapıda sıraya dizildi…
Açılan repo ihale miktarı 70 milyar lira olmasına karşın 221 milyar lira talep geldi. Bulmuşlar yüzde 16’dan para satan enayiyi, kaçırmak isterler mi?

Diğer yandan ülke döviz çekmeli… Geleneksel olarak yakında “Araplardan para gelecek” hikayeleri dönmeye başlayacak. İnananı da çıkacak!
Oysa ülke daha bir gün önce kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olması nedeniyle “gri liste” grubuna dahil edildi. Bunun bir diğer anlamı Türkiye’ye giriş ve çıkış yapan her para şaibeli demekti… Kim bu riski almak ister ki?
Tek seçeneğimiz La Casa De Papel kadrosuyla anlaşıp sağlam bir merkez bankasından düzenli döviz akışı sağlamak sanki…
Döviz rezervleri sıkıntılı olan yatırım çekmesi bu şartlarda mümkün görünmeyen tüketime ve
ithalata dayalı bir büyüme modeline sırtını dayamış bir ekonomi kredi genişlemesiyle ülkeyi daha ne kadar taşır ki?
Biraz enteresan gelecek ama Türkiye’nin resesyona girmesi gerekiyor. Hastayı bir süreliğine uyutmak gibi… Resesyon durgunluk demektir. Kötü bir şey değildir…
Resesyona girince ekonomi yavaş yavaş kontrol altına alınabilir. Zaman gerektirir. Maalesef seçime az kaldığını düşünürsek bu uygulanabilir değil…
Yazının başında “bitti mi?” diye sormuştum. Demek ki bitmedi!