iltasyazilim
FD Üye
Fantazi Sanatı Olağanüstü
fantazi sanati fantastik ressamları fantazi resmin öncüleri fantastik kuralları
Düşe, doğaüstüye, büyüye veya kurgubilime başvurarak gerçeği hiçe sayan sanat İnsanın başlangıçtaki doğal gece korkusunun yerini, zamanla, gündüzden sonra gelen, insanın kötülükle mir tuttuğu ve ölümünden sonra kurtuluşa erişemediğinde gömüleceğini düşündüğü gece gibi, her çeşit geceden korkma duygusu aldı Esas olarak, bu biçimde açıklanabilecek, daha da güçlenmiş ve büyüye karışmış bu korkunun doğurduğu akıldışı imgelerin çevresinde, bir takım sanat yapıtlarındaki olağanüstü öz düşüncesi gelişmiş oldu Bu bağlamda, şahane sanatın, bambaşka bir sanat kategorisi olarak, fazla yakın bir geçmişte, akılcılığın, aynı yapıda bir öz içinde tekmiş gibi kabul edilen bir algılar dünyası ile algılarüstü bir cihan aralarında kopukluk yaratmasından daha sonra doğduğunu görmek anlamlı bir olgudur Söz konusu kopukluğun, günümüzde olağanüstü sanata yönelik, haklı ya da haksız değerlendirmeleri anlayabilmek için üzerinde durulması gereken bir nokta olduğu söylenebilir
Şahane resimlerde (özellikle, XVI yy ’da Altdorfer, Cranach, Grünewald, BaldungGrien ya da Dürer gibi Germen kültürüne ast ressamların yapıtlarında) sık sık işlenen, gölgenin ışığa, bilinmeyenin tanımlanabilire hakim olduğu orman teması, yalnızca gün ışığının girmesine karşı boyun eğmez karanlık bir köşenin gerçekliğin yarattığı büyük korkuları yok, gece denen karanlık kuyunun insanı hiç terk etmeyişini de en iyi anlatan bir eğretileme olarak görünür
Olağanüstü sanatın en canlı dönemlerinin Ortaçağ ’ın bitimine, Rönesans ’ın sonlarına, barok döneme, XVIII yy sonu ile romantizm arasına rastladığı Batı dünyasında, ne zaman iblis konusu açılsa, söz dolaylı olarak, şeytanın prens olduğu koyu karanlıklara getirilir
AKIL UYKUDAYKEN
İnsanların uykuda kendilerini bıraktıkları gece de, pek tekin olmayan görüntülerle doludur Harika sanatın ustası olan Goya ’nın gravürlerinden birine Aklın Uykusu Canavarlar Doğurur (Kaprisler dizisi) adını vermesinden fazla önce Leonardo da Vinci aklın uykuda olduğu sırada beliren bir görüntünün ne kadar zorlama yapabileceğini sezmiştir
DÜŞLER
Düşlerin yorumu ya da beklenmedik rastlantılar olarak, Taddeo Zuccari ’den (15291566; Düşler Alegorisi), Gustave Doré ve Salvador Dali ’ye (Yumuşak Viyolonseller Karabasanı) değin, böylece fazla sanatkâr dinç hayali sahneleri canlandırmışlardır Redon, Gustave Moreau, Ensor veya Alfred Kubin(18771959) gibi bazı sanatçıların yapıtlarının, hakiki dayanağının düşsellik olduğu kabul edilebilir Düşsellik, kuşkusuz Giorgio De Chirico ’nun sanatının anahtarlarından biridir ve Paul Delvaux ’nun sanatında da fazla kayda değer yer tutar Lakin şahane sanatın yarattığı, düşlerle ilgili en büyük yapıtlar arasında, ikisinin özel bir yeri vardır: Johann Heinrich Füssli ’nin, öyle fazla çeşitlemesi de olan Karabasan adlı tablosu; Grandville ’in, ölümünden hemencecik önce gördüğü sayılan bir düşten uyanınca çizdiği desen: Ilk Hayal – Cinayet ve Günahın Bedeli Öbür bir şiddet ve yapıda bir tablo olan Füssli ’nin Karabasan ’ı, sadece konu ve biçimle sınırlı kalmayan dramatik bir özellik taşır Tuval üstünde tablonun sonsuzluğa doğru yayılması, ressamın üslubu göz önüne alındığında, sözgelimi William Blake ’in kendi öz uzamını Füssli ’den diğer hiçbir yerde bulamadığının emin biçimde ileri sürülebilmesine yol açmıştır
Erotizme, ölümü tanınma ilişkisi içinde görmek (Bataille), erotizm ile fantastik temalar (dobra dobra zor ve dehşeti ortaya koydukları için) arasında bir bağlantı kurmayı gerektirir
Gölgelerden katiyen vaz geçemeyecek kuşku verici manzaralar da sanatta fantastiği canlandırmada son derece etkilidirler: Piranesi ’nin Hapishaneler ’i; Jacques Callot ’nun Orman ve Kırları; Hugo ’nun mürekkeple çizdiği Şatolar Dünyanın dışarıda, lakin sükunet içinde ışık özlemi çeken diğer yerler de, sonsuzluğa dek gölgeler içinden kopup çıkar gibidirler
FANTASTİĞİN KURALLARI
Inanılmaz gereci aranjör temel kurallar ölümsüz olanaklar getirmiş ve mucizevi olanın araya girişiyle bu türün temaları da belirlenmiştir Çeşitlemeler ölümsüz olabilirse de, kategoriler kendiliklerinden sınırlanmışlardır: Şeytanla anlaşma (Faust); insan kılığına bürünüp onlar aralarında gezinen ölüm (Kırmızı Ölümün Hayaleti, Poe); insan kanı emerek sürekli genç kalan vampirler (Hoffmann, Sheridan Le Fanu); insan gibi davranabilen bir şeyin yavaş hareketleri (Arnim ’in İsabella von Agypten ’i (Mısırlı İsabella); zamanın durdurulması veya yinelenmesi (Potocki ’nin Manuscrit trouvé à Saragosse ’u (Zaragoza ’da Yer Alan El yazması); uzam içinde ortadan yok olan oda, sokak, ev (Jean Ray ’in La Ruelle ténébreuse ’ü Karanlık Sokak); zamanın, uzamın ve bunların sayısız geçişimlerinin diğer yaşamlarla yer değiştirerek daha alçak üst olmaları (bu son kategori içinde, en alımlı çağdaş metinler yer alır)
*
fantazi sanati fantastik ressamları fantazi resmin öncüleri fantastik kuralları
Düşe, doğaüstüye, büyüye veya kurgubilime başvurarak gerçeği hiçe sayan sanat İnsanın başlangıçtaki doğal gece korkusunun yerini, zamanla, gündüzden sonra gelen, insanın kötülükle mir tuttuğu ve ölümünden sonra kurtuluşa erişemediğinde gömüleceğini düşündüğü gece gibi, her çeşit geceden korkma duygusu aldı Esas olarak, bu biçimde açıklanabilecek, daha da güçlenmiş ve büyüye karışmış bu korkunun doğurduğu akıldışı imgelerin çevresinde, bir takım sanat yapıtlarındaki olağanüstü öz düşüncesi gelişmiş oldu Bu bağlamda, şahane sanatın, bambaşka bir sanat kategorisi olarak, fazla yakın bir geçmişte, akılcılığın, aynı yapıda bir öz içinde tekmiş gibi kabul edilen bir algılar dünyası ile algılarüstü bir cihan aralarında kopukluk yaratmasından daha sonra doğduğunu görmek anlamlı bir olgudur Söz konusu kopukluğun, günümüzde olağanüstü sanata yönelik, haklı ya da haksız değerlendirmeleri anlayabilmek için üzerinde durulması gereken bir nokta olduğu söylenebilir
Şahane resimlerde (özellikle, XVI yy ’da Altdorfer, Cranach, Grünewald, BaldungGrien ya da Dürer gibi Germen kültürüne ast ressamların yapıtlarında) sık sık işlenen, gölgenin ışığa, bilinmeyenin tanımlanabilire hakim olduğu orman teması, yalnızca gün ışığının girmesine karşı boyun eğmez karanlık bir köşenin gerçekliğin yarattığı büyük korkuları yok, gece denen karanlık kuyunun insanı hiç terk etmeyişini de en iyi anlatan bir eğretileme olarak görünür
Olağanüstü sanatın en canlı dönemlerinin Ortaçağ ’ın bitimine, Rönesans ’ın sonlarına, barok döneme, XVIII yy sonu ile romantizm arasına rastladığı Batı dünyasında, ne zaman iblis konusu açılsa, söz dolaylı olarak, şeytanın prens olduğu koyu karanlıklara getirilir
AKIL UYKUDAYKEN
İnsanların uykuda kendilerini bıraktıkları gece de, pek tekin olmayan görüntülerle doludur Harika sanatın ustası olan Goya ’nın gravürlerinden birine Aklın Uykusu Canavarlar Doğurur (Kaprisler dizisi) adını vermesinden fazla önce Leonardo da Vinci aklın uykuda olduğu sırada beliren bir görüntünün ne kadar zorlama yapabileceğini sezmiştir
DÜŞLER
Düşlerin yorumu ya da beklenmedik rastlantılar olarak, Taddeo Zuccari ’den (15291566; Düşler Alegorisi), Gustave Doré ve Salvador Dali ’ye (Yumuşak Viyolonseller Karabasanı) değin, böylece fazla sanatkâr dinç hayali sahneleri canlandırmışlardır Redon, Gustave Moreau, Ensor veya Alfred Kubin(18771959) gibi bazı sanatçıların yapıtlarının, hakiki dayanağının düşsellik olduğu kabul edilebilir Düşsellik, kuşkusuz Giorgio De Chirico ’nun sanatının anahtarlarından biridir ve Paul Delvaux ’nun sanatında da fazla kayda değer yer tutar Lakin şahane sanatın yarattığı, düşlerle ilgili en büyük yapıtlar arasında, ikisinin özel bir yeri vardır: Johann Heinrich Füssli ’nin, öyle fazla çeşitlemesi de olan Karabasan adlı tablosu; Grandville ’in, ölümünden hemencecik önce gördüğü sayılan bir düşten uyanınca çizdiği desen: Ilk Hayal – Cinayet ve Günahın Bedeli Öbür bir şiddet ve yapıda bir tablo olan Füssli ’nin Karabasan ’ı, sadece konu ve biçimle sınırlı kalmayan dramatik bir özellik taşır Tuval üstünde tablonun sonsuzluğa doğru yayılması, ressamın üslubu göz önüne alındığında, sözgelimi William Blake ’in kendi öz uzamını Füssli ’den diğer hiçbir yerde bulamadığının emin biçimde ileri sürülebilmesine yol açmıştır
Erotizme, ölümü tanınma ilişkisi içinde görmek (Bataille), erotizm ile fantastik temalar (dobra dobra zor ve dehşeti ortaya koydukları için) arasında bir bağlantı kurmayı gerektirir
Gölgelerden katiyen vaz geçemeyecek kuşku verici manzaralar da sanatta fantastiği canlandırmada son derece etkilidirler: Piranesi ’nin Hapishaneler ’i; Jacques Callot ’nun Orman ve Kırları; Hugo ’nun mürekkeple çizdiği Şatolar Dünyanın dışarıda, lakin sükunet içinde ışık özlemi çeken diğer yerler de, sonsuzluğa dek gölgeler içinden kopup çıkar gibidirler
FANTASTİĞİN KURALLARI
Inanılmaz gereci aranjör temel kurallar ölümsüz olanaklar getirmiş ve mucizevi olanın araya girişiyle bu türün temaları da belirlenmiştir Çeşitlemeler ölümsüz olabilirse de, kategoriler kendiliklerinden sınırlanmışlardır: Şeytanla anlaşma (Faust); insan kılığına bürünüp onlar aralarında gezinen ölüm (Kırmızı Ölümün Hayaleti, Poe); insan kanı emerek sürekli genç kalan vampirler (Hoffmann, Sheridan Le Fanu); insan gibi davranabilen bir şeyin yavaş hareketleri (Arnim ’in İsabella von Agypten ’i (Mısırlı İsabella); zamanın durdurulması veya yinelenmesi (Potocki ’nin Manuscrit trouvé à Saragosse ’u (Zaragoza ’da Yer Alan El yazması); uzam içinde ortadan yok olan oda, sokak, ev (Jean Ray ’in La Ruelle ténébreuse ’ü Karanlık Sokak); zamanın, uzamın ve bunların sayısız geçişimlerinin diğer yaşamlarla yer değiştirerek daha alçak üst olmaları (bu son kategori içinde, en alımlı çağdaş metinler yer alır)
*