nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Farabinin özellikleri
Farabinin bireysel özellikleri hakkında data
Derhal her konuda eser vermiş olan Farabî (872950), varlık problemini, «zorunlu varlık» kavramı ile çözmeye çalışmıştır Farabî ’ye kadar, en gerçek, en ulu varlık, varolmasını bir diğer şeye borçlu olmayan, varlığını başkasından almayan tanrıdır Onun özü ile varoluşu, bir ve benzer şeydir Bu zorunlu varlığın dışındaki bütün öbür varlıklarda ise varoluş, öze daha sonra eklenmiştir; bundan ötürü bu varlıklar kendi kendilerine ortaya çıkamayan, varoluşamayan; bir başkasına fakir olan, bir başka biri göre varoluşturulan varlıklardır Farabî ’nin, kâinat ile tanrı arasında yaptığı bu ayrımlar, onun metafiziğinin kayda değer bir yanıdır ve daha sonraki felsefeyi etkilediği gibi bilhassa ibni Sina üstünde büyük tesir yapmıştır
Farabî ’nin bir başka karakteristik görüşü de, «akıllar teorisi»dir Varlığı, tanrıdan çıkarak, gökler âlemini, ve daha aşağılarda yer alan bizim dünyamızı ortaya koyacak şekilde bir kademeleşme gibi görebilen filozof, tanrıdan bir «birincil aklın» çıktığını; ondan da yeni bir aklın doğduğunu ve bu nedenle her seferinde yeni bîr aklın, ruhun ve gök ’ün oluştuğunu ileri sürer Varlık kademelerinin birbirinden bu şekilde çıkışları, zorunluk içinde olur Farabî, tabiat olaylarının açıklanmasında ise, Aristoteles ’in madde ve form teorisini kabul etmiştir Filozofun tanrıyı ayrıca öz ayrıca de varoluş olarak yani bu ikisinin birliği olarak kabul etmesi, yani madde ile tanrı ikiliğini kaldırması, onu heptanrıcılara yaklaştırmaktadır Bundan ötürü, Farabî ’nin felsefesinde, tasavvufa yakında olacak olan bir bağlı da vardır *
Farabinin bireysel özellikleri hakkında data
Derhal her konuda eser vermiş olan Farabî (872950), varlık problemini, «zorunlu varlık» kavramı ile çözmeye çalışmıştır Farabî ’ye kadar, en gerçek, en ulu varlık, varolmasını bir diğer şeye borçlu olmayan, varlığını başkasından almayan tanrıdır Onun özü ile varoluşu, bir ve benzer şeydir Bu zorunlu varlığın dışındaki bütün öbür varlıklarda ise varoluş, öze daha sonra eklenmiştir; bundan ötürü bu varlıklar kendi kendilerine ortaya çıkamayan, varoluşamayan; bir başkasına fakir olan, bir başka biri göre varoluşturulan varlıklardır Farabî ’nin, kâinat ile tanrı arasında yaptığı bu ayrımlar, onun metafiziğinin kayda değer bir yanıdır ve daha sonraki felsefeyi etkilediği gibi bilhassa ibni Sina üstünde büyük tesir yapmıştır
Farabî ’nin bir başka karakteristik görüşü de, «akıllar teorisi»dir Varlığı, tanrıdan çıkarak, gökler âlemini, ve daha aşağılarda yer alan bizim dünyamızı ortaya koyacak şekilde bir kademeleşme gibi görebilen filozof, tanrıdan bir «birincil aklın» çıktığını; ondan da yeni bir aklın doğduğunu ve bu nedenle her seferinde yeni bîr aklın, ruhun ve gök ’ün oluştuğunu ileri sürer Varlık kademelerinin birbirinden bu şekilde çıkışları, zorunluk içinde olur Farabî, tabiat olaylarının açıklanmasında ise, Aristoteles ’in madde ve form teorisini kabul etmiştir Filozofun tanrıyı ayrıca öz ayrıca de varoluş olarak yani bu ikisinin birliği olarak kabul etmesi, yani madde ile tanrı ikiliğini kaldırması, onu heptanrıcılara yaklaştırmaktadır Bundan ötürü, Farabî ’nin felsefesinde, tasavvufa yakında olacak olan bir bağlı da vardır *