iltasyazilim
FD Üye
Farabi ve Etik Anlayışı
Farabinin Ve Onun Etik Anlayışı
Tam adı, Ebû Nasr Muhammed b Muhammed b Tarkhan bUzluğ b Turhan elFarabi etTürkidir Türkistanın Farab şehriyakınlarındaki Vesiçte takriben 258 (871) yılında doğmuşAldığı ilk tahsilin temeli dini eğitim ve dil bilimleriydi;fıkıh, tefsir ve hadis okudu
Farabiye tarafından insanın fiziksel bünyesinin yetkinliği ahlakın (huylar) yetkinliği gibidir İnsanın ahlakının yetkinliğini sağlayan eylemlerin durumu, insanın bedeni yetkinliğini karşılayan şeylerin durumuna benzer Sağlıklıyken onun korunması, ondan mahrum kaldığında kazanılması gerektiği gibi, bizde var olan iyi ahlâkın korunması, olmadığında ise kazanılması gerekir
Farabinin felsefesinin merkezini siyaset felsefesi oluşturmaktadır; ahlâk veya ahlâk felsefesi ise siyaset felsefesine tabidir Ahlâk bireyin mutluluğu ile, siyaset ise toplum mutluluğu ile ilgilenir
Ahlâki erdemler (fazilet) ve aşağılıklar(rezilet) ama belirtilmiş bir huydan doğan eylemlerin, kesin bir zamanda tekrar tekrar her yerde edilmesi ve ona alışıkhale gelmesiyle, insanda meydana kazanç ve yerleşir Bu sebeple huyun değişmesi zordur Bu huylar, iyiyseler erdem; kötüyseler aşağılık olacaklardır
Farabi, çoğu milletin, bir milletin veyabir şehrin başına iki taraflı bir olaygeldiğinde, onların ortak (erdemli)erdemli amaçları için en yararlı olan nesneyi en ince ayrıntısına kadar keşfetmeyi karşılayan bir düşünme erdemi (fazileti) olduğunu söylüyor Ona kadar, bir faziletli hedef içinen yararlı olan ile en hoş olan arasında fark yoktur Bu düşünme erdeminin siyasi bir düşünme erdemi olduğunu açıklama eder *
Farabinin Ve Onun Etik Anlayışı
Tam adı, Ebû Nasr Muhammed b Muhammed b Tarkhan bUzluğ b Turhan elFarabi etTürkidir Türkistanın Farab şehriyakınlarındaki Vesiçte takriben 258 (871) yılında doğmuşAldığı ilk tahsilin temeli dini eğitim ve dil bilimleriydi;fıkıh, tefsir ve hadis okudu
Farabiye tarafından insanın fiziksel bünyesinin yetkinliği ahlakın (huylar) yetkinliği gibidir İnsanın ahlakının yetkinliğini sağlayan eylemlerin durumu, insanın bedeni yetkinliğini karşılayan şeylerin durumuna benzer Sağlıklıyken onun korunması, ondan mahrum kaldığında kazanılması gerektiği gibi, bizde var olan iyi ahlâkın korunması, olmadığında ise kazanılması gerekir
Farabinin felsefesinin merkezini siyaset felsefesi oluşturmaktadır; ahlâk veya ahlâk felsefesi ise siyaset felsefesine tabidir Ahlâk bireyin mutluluğu ile, siyaset ise toplum mutluluğu ile ilgilenir
Ahlâki erdemler (fazilet) ve aşağılıklar(rezilet) ama belirtilmiş bir huydan doğan eylemlerin, kesin bir zamanda tekrar tekrar her yerde edilmesi ve ona alışıkhale gelmesiyle, insanda meydana kazanç ve yerleşir Bu sebeple huyun değişmesi zordur Bu huylar, iyiyseler erdem; kötüyseler aşağılık olacaklardır
Farabi, çoğu milletin, bir milletin veyabir şehrin başına iki taraflı bir olaygeldiğinde, onların ortak (erdemli)erdemli amaçları için en yararlı olan nesneyi en ince ayrıntısına kadar keşfetmeyi karşılayan bir düşünme erdemi (fazileti) olduğunu söylüyor Ona kadar, bir faziletli hedef içinen yararlı olan ile en hoş olan arasında fark yoktur Bu düşünme erdeminin siyasi bir düşünme erdemi olduğunu açıklama eder *