nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Farabi'nin Sudur Teorisi
Farabi'nin Sudur Anlayışı
İslam filozoflarında da başlangıçta Farabi temelde YeniPlâtoncu Plotinusu peşine düşüp takip ederek evrenin yaratılışında sudur teorisini benimsedi Buna göre göksel ve dünyasal varlıklar determinist bir işlem sonucu ilk varlık olan Allahtan türemişlerdi
İbn Sinanın sudur teorisinin farabinin kinden esas itibariyle bambaşka bir tarafı yoktur Çünkü her ikisi de bu konu da İskenderiye ekolünden, yani yeni eflatunculuğun temsilcisi Plotinden istifade etmişlerdir Ama İbn Sina, Farabiye nisbetle maddeye daha az yük atfederek makulatı* maddeden üstün tutmuştur Hatta nefsi de makulat ile cisimler aralarında bir vasıta gibi görerek maddeyi en aşağı varlık olarak kabul etmiştir Oysa Farabî de, İbn Sinada bu nazariyeye Plotinden daha bambaşka bir açıklama getirmişlerdir
Farabi'nin Sudur Teorisi
Buna kadar; Allah birdir ve varlıklar ondan mecburi olarak sudur etmiş, fışkırmış ve dışa vurmuştur Buna göre evrenin, bir bakıma Allahın iradesi olmadan ortaya çıktığı kabul ediliyordu Allah, sadece kendisini biliyor, kendisinden zorunlu olarak sudur eden evren hakkında bilgi sahibi değildi
Farabi keza, ahiret hayatının, sadece ruhi olduğuna inanıyordu
Farabinin Sudur Teorisi, gerçekten Antikçağ düşüncesinin bu asırdaki bir çeşitlilik yansıması olup, yaratılışı Allahın serbest iradesinde görebilen İslâm anlayışına ters düştüğü için tenkit edilmiştir
Farabiye göre, Peygamber de filozoflar da Faal Akılla irtibat kuran seçkinlerdir Aralarındaki fark, Peygamberin buna düş gücüne sahip mertebesiyle varması, diğerlerinin buna düşünce ve nazarla ulaşmasıdır Farabiye göre faal düşünce, Peygambere vahiy getiren Cebrail ile aynı mahiyettedir Farabi, Peygamberin bilginin bu saf kaynağına, aktif düşünce veya Cebraile muhayyile aracılığıyla ulaşırken, filozofun akli düşünme ve derin tefekkürle vardığını belirtir *
Farabi'nin Sudur Anlayışı
İslam filozoflarında da başlangıçta Farabi temelde YeniPlâtoncu Plotinusu peşine düşüp takip ederek evrenin yaratılışında sudur teorisini benimsedi Buna göre göksel ve dünyasal varlıklar determinist bir işlem sonucu ilk varlık olan Allahtan türemişlerdi
İbn Sinanın sudur teorisinin farabinin kinden esas itibariyle bambaşka bir tarafı yoktur Çünkü her ikisi de bu konu da İskenderiye ekolünden, yani yeni eflatunculuğun temsilcisi Plotinden istifade etmişlerdir Ama İbn Sina, Farabiye nisbetle maddeye daha az yük atfederek makulatı* maddeden üstün tutmuştur Hatta nefsi de makulat ile cisimler aralarında bir vasıta gibi görerek maddeyi en aşağı varlık olarak kabul etmiştir Oysa Farabî de, İbn Sinada bu nazariyeye Plotinden daha bambaşka bir açıklama getirmişlerdir
Farabi'nin Sudur Teorisi
Buna kadar; Allah birdir ve varlıklar ondan mecburi olarak sudur etmiş, fışkırmış ve dışa vurmuştur Buna göre evrenin, bir bakıma Allahın iradesi olmadan ortaya çıktığı kabul ediliyordu Allah, sadece kendisini biliyor, kendisinden zorunlu olarak sudur eden evren hakkında bilgi sahibi değildi
Farabi keza, ahiret hayatının, sadece ruhi olduğuna inanıyordu
Farabinin Sudur Teorisi, gerçekten Antikçağ düşüncesinin bu asırdaki bir çeşitlilik yansıması olup, yaratılışı Allahın serbest iradesinde görebilen İslâm anlayışına ters düştüğü için tenkit edilmiştir
Farabiye göre, Peygamber de filozoflar da Faal Akılla irtibat kuran seçkinlerdir Aralarındaki fark, Peygamberin buna düş gücüne sahip mertebesiyle varması, diğerlerinin buna düşünce ve nazarla ulaşmasıdır Farabiye göre faal düşünce, Peygambere vahiy getiren Cebrail ile aynı mahiyettedir Farabi, Peygamberin bilginin bu saf kaynağına, aktif düşünce veya Cebraile muhayyile aracılığıyla ulaşırken, filozofun akli düşünme ve derin tefekkürle vardığını belirtir *