Fas ulkesi Tarihi
Fas Tarihcesi
Fas Tarihi
Bugunku Fas topraklari Islami tarih kaynaklarinda Uzak Batiolarak adlandirilir Kuzeybati Afrika ulkelerini icine alan topraklarin tumune birden Magrib denir Bu topraklara ilk olarak 686 yilinda Ukbe ibnu Nafi (ra) komutasindaki Islam ordulari gelmislerdirTarihte Magrib uzerinde kurulmus olan en onemli Islam devleti Murabitlar devletidir 1056'da kurulan Murabitlar, zamanla butun Kuzey Afrika'yi ve Endulus'u icine alan 6 milyon km2'lik genis bir bolge uzerinde hakimiyet kurmus ve buralardaki daginikliga son vererek bir birlik ve merkezi otorite olusturmuslardir Murabitlar'in merkezi bugun Fas sinirlari icinde kalan Merakes'ti Islam'in Kuzeybati ve Bati Afrika ulkelerine yayilmasinda Murabitlar'in onemli etkinligi olmusturMurabitlar 1147 yilina kadar ayakta kalabildiler Bu tarihten sonra Muvahhidlerin hakimiyeti altina girdiler Muvahhidlerin hakimiyeti de 1269'a kadar surdu Muvahhidlerin dagilmasindan sonra bolgeye yine kucuk devletler, emirlikler hakim olduVattasilerin hukum surdukleri donemde Portekizli ve Ispanyali somurgeciler Fas topraklarina saldirilar duzenlediler Bu saldirilar sonunda Portekizliler Fas'in Atlas Okyanusu kiyilarini ele gecirdiler Sa'di Serifleri Portekizli isgalcilere karsi mucadele ettiler ve 1578'de gerceklestirilen Vadiyyu'lMehazin savasi sonrasinda isgal altindaki topraklari geri aldilar Filali Serifleri yonetimi daha Sa'di Serifleri'nin Fas'in bir bolumu uzerindeki hakimiyetleri devam ederken kurulmustur Filaliler'le Sa'diler arasindaki mucadeleyi sonucta Filaliler kazandilar ve 1660'ta Sa'dilerin hakimiyetine tamamen son vererek butun Fas topraklarini ele gecirdiler Bugun Fas'ta yonetimi elinde tutan kraliyet ailesi bu Filali sulalesinden gelmektedir 1830'da Cezayir'i isgal eden Fransiz somurgeciler Fas topraklarini da isgal edebilmek icin cesitli girisimlerde bulundular Ancak bazi cikarlari dolayisiyla Alman somurgeciler buna engel oldular Buna ragmen Fransizlar 30 Mart 1912'de imzalanan Fas anlasmasina dayanarak Fas topraklarini isgal ettiler Ote yandan Ispanya da Fas uzerinde hak iddia etti ve 27 Kasim 1912'de ulkenin kuzeyde Akdeniz kiyisindaki kesimini isgal etti Fransiz isgali sirasinda Fas'in krali Filali sulalesinden Sultan Abdulhafiz'di Isgalci Fransizlar 7 Ekim 1912 tarihinde onu kralliktan uzaklastirarak yerine yine Filali sulalesinden Ebu'lMehasin Yusuf'u gecirdiler Ancak asil yonetim Fransizlarin tayin ettigi genel valinin elindeydi Kral da ona bagli olarak calismak zorundaydi Fransizlar Fas Muslumanlarinin birlik ve butunlugunu bozmak amaciyla bazi Berberi kabilelerini diger Muslumanlardan ayirarak onlara kismi ozerklik verdiler Bir yandan da Berberiler arasinda propaganda yaparak onlari Islam oncesi geleneklerine dondurmeye ve bu yolla Islam'dan uzaklastirmaya calisiyorlardi 27 Ocak 1927'de Ebu'lMehasin Yusuf'un vefati uzerine yerine oglu IV Muhammed gecti 1940'lardan sonra Fas'ta bagimsizlik hareketi guc kazanmaya basladi Bagimsizlik mucadelesine onculuk etmek amaciyla kurulan Istiklal Partisi 1944'te isgalcilerden ulkelerini terk etmelerini ve Fas'a bagimsizlik vermelerini istediler Fransiz isgalcilerin bu istege cevabi Istiklal Partisi'nin ileri gelenlerini tutuklamak oldu Ancak bu olaydan sonra halkin bagimsizlik mucadelesine destegi artti Sultan IV Muhammed de Fransizlara karsi tavir alarak bagimsizlik mucadelesinin yaninda yer alma geregi duydu Bunun uzerine Fransizlar, 20 Agustos 1953'te IV Muhammed'i surgune gondererek yerine amcasi Muhammed'i tahta gecirdiler Ancak halk Fransizlarin tayin ettigi krali benimsemedi ve Fransizlar 17 Kasim 1955'te IV Muhammed'i Fas'a geri getirerek yeniden tahta gecirdiler Sonucta 2 Mart 1956'da Fransiz isgalciler Fas'tan cekilerek bu ulkenin bagimsizligini tanimak zorunda kaldilar 29 Ekim 1956'da Ispanyollar kuzeyde isgal altinda tuttuklari bolgelerin bir bolumunden cekildiler Ispanyollar Fas'in bazi sehirlerini hala isgal altinda tutmaktadirlar (Bu konuda Dis problemlerkismina bkz) Fransizlarin cekilmesinden sonra Sultan IV Muhammed ulke yonetimiyle ilgili yetkileri ele aldi Onun yonetimi 26 Subat 1961'e kadar surmustur Bu tarihte onun vefat etmesi uzerine yerine oglu II Hasan gecti II Hasan hem Bati'yla hem de Israil isgal devletiyle yakin iliski icinde olan biriydi Kendisine yakistirdigi emiru'lmu'mininsifatini degisik sekillerde istismar ediyorduII Hasan yonetimi altindaki yahudi azinliga ve Israil'e ozel bir muhabbet duyarken Islam Konferansi Orgutu'nun Kudus Komitesi'ne baskanlik ediyordu Bu ikisi birbirine ters gorunuyor, ama bu, II Hasan'in sinsi bir ayarinin yansimasiydi Buyuk bir ihtimalle IKO Kudus Komitesi baskanligini, kendisinin ulkesinde yahudi azinlikla olan ozel iliskilerini ve siyonist isgal devleti lehine yuruttugu birtakim faaliyetlerini kamufle etmek icin ustlenmisti
Israil'i insan gucu yonunden en cok besleyen ulke Fas'tir Cunku Israil kurulduktan ve Filistinli Muslumanlarin topraklari siyonistler tarafindan isgal edildikten sonra bu topraklara en fazla yahudi gocu Fas'tan oldu Cesitli kaynaklarda Fas'tan Filistin topraklarina 600 binden fazla yahudinin goc ettigi ifade edilmektedir Bu konunun basite alinmamasi gerekir Cunku Israil'in kurulus amaci zaten dunyanin degisik yorelerine dagilmis olan yani onlarin deyimleriyle diaspora hayati yasayan yahudileri belli bir bolge uzerinde toplamakti Hem bu amacin gerceklesmesi hem de Israil'in insan potansiyeli yonunden desteklenmesi icin yahudi gocu buyuk onem tasiyor Yahudi gocu Filistinlilere ise tam tersi bir sekilde etki yapmaktadir Cunku goc eden her yeni yahudi icin yerlesim birimi insasi, toprak temini, is imkani saglanmasi ve mureffeh hayat imkanlarinin bahsedilmesi gerekiyor Bu ise Filistinli Muslumanlarin topraklarinin gasp edilmesiyle, is imkanlarinin ve diger dunyevi imkanlarinin ellerinden alinmasiyla oluyor Bu acidan Kral II Hasan siyonist isgal devletini sadece insan potansiyeli yonunden desteklemekle kalmamis ayni zamanda dolayli bir sekilde Filistinlilere zulmetmistir
Israil isgalinin mesrulastirilmasina giden ihanetler zincirinde hala en buyuk halka olarak goze carpan Camp David anlasmasinin asil mimari Fas krali II Hasan'dir
Fikir babaligini Israil'in eski Disisleri bakani ve basbakani Simon Perez'in yaptigi Ekonomik Yonden Buyuk Israiltezinin pratige gecirilmesi cabalarina da Arap dunyasindan en once kral II Hasan yardimci olmustur Onun onculugunde Fas'in Kazablanka (edDaru'lBeyza) sehrinde gerceklestirilen Ortadogu ve Kuzey Afrika Ulkeleri I Ekonomik Isbirligi Zirvesi soz konusu tezin hayata gecirilmesi yonunde atilmis bir ilk adim niteligi tasiyordu
Kral II Hasan'in 22 Temmuz 1999'da vefat etmesi uzerine yerine oglu Sidi Muhammed (VI Muhammed) gecti
Fas Tarihcesi
Fas Tarihi
Bugunku Fas topraklari Islami tarih kaynaklarinda Uzak Batiolarak adlandirilir Kuzeybati Afrika ulkelerini icine alan topraklarin tumune birden Magrib denir Bu topraklara ilk olarak 686 yilinda Ukbe ibnu Nafi (ra) komutasindaki Islam ordulari gelmislerdirTarihte Magrib uzerinde kurulmus olan en onemli Islam devleti Murabitlar devletidir 1056'da kurulan Murabitlar, zamanla butun Kuzey Afrika'yi ve Endulus'u icine alan 6 milyon km2'lik genis bir bolge uzerinde hakimiyet kurmus ve buralardaki daginikliga son vererek bir birlik ve merkezi otorite olusturmuslardir Murabitlar'in merkezi bugun Fas sinirlari icinde kalan Merakes'ti Islam'in Kuzeybati ve Bati Afrika ulkelerine yayilmasinda Murabitlar'in onemli etkinligi olmusturMurabitlar 1147 yilina kadar ayakta kalabildiler Bu tarihten sonra Muvahhidlerin hakimiyeti altina girdiler Muvahhidlerin hakimiyeti de 1269'a kadar surdu Muvahhidlerin dagilmasindan sonra bolgeye yine kucuk devletler, emirlikler hakim olduVattasilerin hukum surdukleri donemde Portekizli ve Ispanyali somurgeciler Fas topraklarina saldirilar duzenlediler Bu saldirilar sonunda Portekizliler Fas'in Atlas Okyanusu kiyilarini ele gecirdiler Sa'di Serifleri Portekizli isgalcilere karsi mucadele ettiler ve 1578'de gerceklestirilen Vadiyyu'lMehazin savasi sonrasinda isgal altindaki topraklari geri aldilar Filali Serifleri yonetimi daha Sa'di Serifleri'nin Fas'in bir bolumu uzerindeki hakimiyetleri devam ederken kurulmustur Filaliler'le Sa'diler arasindaki mucadeleyi sonucta Filaliler kazandilar ve 1660'ta Sa'dilerin hakimiyetine tamamen son vererek butun Fas topraklarini ele gecirdiler Bugun Fas'ta yonetimi elinde tutan kraliyet ailesi bu Filali sulalesinden gelmektedir 1830'da Cezayir'i isgal eden Fransiz somurgeciler Fas topraklarini da isgal edebilmek icin cesitli girisimlerde bulundular Ancak bazi cikarlari dolayisiyla Alman somurgeciler buna engel oldular Buna ragmen Fransizlar 30 Mart 1912'de imzalanan Fas anlasmasina dayanarak Fas topraklarini isgal ettiler Ote yandan Ispanya da Fas uzerinde hak iddia etti ve 27 Kasim 1912'de ulkenin kuzeyde Akdeniz kiyisindaki kesimini isgal etti Fransiz isgali sirasinda Fas'in krali Filali sulalesinden Sultan Abdulhafiz'di Isgalci Fransizlar 7 Ekim 1912 tarihinde onu kralliktan uzaklastirarak yerine yine Filali sulalesinden Ebu'lMehasin Yusuf'u gecirdiler Ancak asil yonetim Fransizlarin tayin ettigi genel valinin elindeydi Kral da ona bagli olarak calismak zorundaydi Fransizlar Fas Muslumanlarinin birlik ve butunlugunu bozmak amaciyla bazi Berberi kabilelerini diger Muslumanlardan ayirarak onlara kismi ozerklik verdiler Bir yandan da Berberiler arasinda propaganda yaparak onlari Islam oncesi geleneklerine dondurmeye ve bu yolla Islam'dan uzaklastirmaya calisiyorlardi 27 Ocak 1927'de Ebu'lMehasin Yusuf'un vefati uzerine yerine oglu IV Muhammed gecti 1940'lardan sonra Fas'ta bagimsizlik hareketi guc kazanmaya basladi Bagimsizlik mucadelesine onculuk etmek amaciyla kurulan Istiklal Partisi 1944'te isgalcilerden ulkelerini terk etmelerini ve Fas'a bagimsizlik vermelerini istediler Fransiz isgalcilerin bu istege cevabi Istiklal Partisi'nin ileri gelenlerini tutuklamak oldu Ancak bu olaydan sonra halkin bagimsizlik mucadelesine destegi artti Sultan IV Muhammed de Fransizlara karsi tavir alarak bagimsizlik mucadelesinin yaninda yer alma geregi duydu Bunun uzerine Fransizlar, 20 Agustos 1953'te IV Muhammed'i surgune gondererek yerine amcasi Muhammed'i tahta gecirdiler Ancak halk Fransizlarin tayin ettigi krali benimsemedi ve Fransizlar 17 Kasim 1955'te IV Muhammed'i Fas'a geri getirerek yeniden tahta gecirdiler Sonucta 2 Mart 1956'da Fransiz isgalciler Fas'tan cekilerek bu ulkenin bagimsizligini tanimak zorunda kaldilar 29 Ekim 1956'da Ispanyollar kuzeyde isgal altinda tuttuklari bolgelerin bir bolumunden cekildiler Ispanyollar Fas'in bazi sehirlerini hala isgal altinda tutmaktadirlar (Bu konuda Dis problemlerkismina bkz) Fransizlarin cekilmesinden sonra Sultan IV Muhammed ulke yonetimiyle ilgili yetkileri ele aldi Onun yonetimi 26 Subat 1961'e kadar surmustur Bu tarihte onun vefat etmesi uzerine yerine oglu II Hasan gecti II Hasan hem Bati'yla hem de Israil isgal devletiyle yakin iliski icinde olan biriydi Kendisine yakistirdigi emiru'lmu'mininsifatini degisik sekillerde istismar ediyorduII Hasan yonetimi altindaki yahudi azinliga ve Israil'e ozel bir muhabbet duyarken Islam Konferansi Orgutu'nun Kudus Komitesi'ne baskanlik ediyordu Bu ikisi birbirine ters gorunuyor, ama bu, II Hasan'in sinsi bir ayarinin yansimasiydi Buyuk bir ihtimalle IKO Kudus Komitesi baskanligini, kendisinin ulkesinde yahudi azinlikla olan ozel iliskilerini ve siyonist isgal devleti lehine yuruttugu birtakim faaliyetlerini kamufle etmek icin ustlenmisti
Israil'i insan gucu yonunden en cok besleyen ulke Fas'tir Cunku Israil kurulduktan ve Filistinli Muslumanlarin topraklari siyonistler tarafindan isgal edildikten sonra bu topraklara en fazla yahudi gocu Fas'tan oldu Cesitli kaynaklarda Fas'tan Filistin topraklarina 600 binden fazla yahudinin goc ettigi ifade edilmektedir Bu konunun basite alinmamasi gerekir Cunku Israil'in kurulus amaci zaten dunyanin degisik yorelerine dagilmis olan yani onlarin deyimleriyle diaspora hayati yasayan yahudileri belli bir bolge uzerinde toplamakti Hem bu amacin gerceklesmesi hem de Israil'in insan potansiyeli yonunden desteklenmesi icin yahudi gocu buyuk onem tasiyor Yahudi gocu Filistinlilere ise tam tersi bir sekilde etki yapmaktadir Cunku goc eden her yeni yahudi icin yerlesim birimi insasi, toprak temini, is imkani saglanmasi ve mureffeh hayat imkanlarinin bahsedilmesi gerekiyor Bu ise Filistinli Muslumanlarin topraklarinin gasp edilmesiyle, is imkanlarinin ve diger dunyevi imkanlarinin ellerinden alinmasiyla oluyor Bu acidan Kral II Hasan siyonist isgal devletini sadece insan potansiyeli yonunden desteklemekle kalmamis ayni zamanda dolayli bir sekilde Filistinlilere zulmetmistir
Israil isgalinin mesrulastirilmasina giden ihanetler zincirinde hala en buyuk halka olarak goze carpan Camp David anlasmasinin asil mimari Fas krali II Hasan'dir
Fikir babaligini Israil'in eski Disisleri bakani ve basbakani Simon Perez'in yaptigi Ekonomik Yonden Buyuk Israiltezinin pratige gecirilmesi cabalarina da Arap dunyasindan en once kral II Hasan yardimci olmustur Onun onculugunde Fas'in Kazablanka (edDaru'lBeyza) sehrinde gerceklestirilen Ortadogu ve Kuzey Afrika Ulkeleri I Ekonomik Isbirligi Zirvesi soz konusu tezin hayata gecirilmesi yonunde atilmis bir ilk adim niteligi tasiyordu
Kral II Hasan'in 22 Temmuz 1999'da vefat etmesi uzerine yerine oglu Sidi Muhammed (VI Muhammed) gecti